2. Bölüm

1. BÖLÜM

Z
yazarinadizeyymiss

Öykü 'den

Bugün yine çalışıyordum çünkü ailemi geçindirmem gerekti babamın ölümü ile sarsılan ailemiz ile birlikte küçük bir mahallede yaşıyorduk mahalle sakinleri çok sevecen ve hemen yardıma koşabilecek kişilerdi hepsini çok seviyordum teyzelerin oğulları küçükken beni çok çocuktan korumuştu hepsine ayrı minnettardım.

 

Oh! Size kendimi tanıtmadım değil mi merhaba, Ben Öykü.. Öykü Doğru 22 yaşında genç bir kızım okulumu bitirdim lakin atamam gerçekleşmemişti ben öğretmen olmak istiyordum lakin bu pek de mümkün olmamıştı babamın ölümünden önce hazırlandığım sınava girmiş çok iyi geçtiğini zannetmiştim lakin hemen bi kaç hafta sonrasında babam vefat etmişti bunun üstüne ailem baya bi çökmüş sarsılmıştık. Bide üstüne bu yetmezmiş gibi ben kendimi öğretmen olup ailemi kurtaracağım rahat rahat yaşarız diye hayaller kurmuştum tabi üstüne atanamadığımın haberi gelince Edebiyat Öğretmeni olmak istiyordum kitaplara ve Edebiyat konularına ilgim vardı odamda sayısız kitap saklıydı.

 

Sabah kalmıştım elimi yüzümü yıkadım ve hazırlandım kısa bi kahvaltı yaptım işe geç kalmak istemiyordum babamın arkadaşı sayesinde bu işteydim ve laubalilik yapmak istemiyordum bu yüzden hızlıca kalktım hazırlandım

Masada ki yerime oturdum ve kahvaltımı yapmaya başladım. Bi süre sonra abim gelmişti aramızda 3 yıl vardı geldi ve saçımdan öptü abimin adı ise Yusuf idi.

"Güzelim günaydın işe değil mi?" Dedi bana

"Evet abicim." Dedim sonra ekmeğime labne ve bal döküp yemeye devam ettim bunu dedikten sonra abim anladım anlamında kafasını salladı

"Annem de çok yoruluyor kadın zaten ev işi ile uğraştığı yetmiyor bide beni dinlemeyip çalışmaya başladı" dedi kafası ile de aynı anda mutfaktaki annemi gösterdi annem çökmüştü babam öldükten sonra babama deli gibi aşıktı bi gün bende böyle bi aşk tadabilir miydim emin değilim..

"Bizi dinlemiyor yine kendi bildiğini yapıyor ne olacak hâli?" Diye bi soru yönelttim abime

"Bilmiyorum onu da bulalım" dedi bende onun ardından saate baktım doyduğumu söyleyip ayakkabılarımı giyip evden ayrıldım yolda giderken aklımda tek bir şey vardı geçen işte iken

Kenan Karan'ın oğlu yani babamın arkadaşının oğlu olan Kağan Karan geri dönüyordu babası buraya gelip el atmasını istemiş çünkü gerçekten orası bi hayli işlerini yapmayan çalışanlar ile doluydu.

Ve Kenan beye göre oğlundan herkes korkuyordu ki bu bi gerçekti hiç görmemiştim çok yakışıklı diyorlar bi kere tek magazin de geleceğinin haberini verip fotoğrafını koymuşlardı ordan görmüştüm.

Kenan beye göre oğlundan korkacaklar ve işlerini yapacaklar ve gerçekten burayı patron Kenan bey düzeltemiyordu onun için oğlunun gelmesi en iyisiydi..

 

 

Şarkı dinleye dinleye varmıştım iş yerine

Kapıdan içeri girip üstümü değiştirdim ardından da iş için masama geçmiştim gerekli olan taşları ayıklayıp sayıyordum.

Sonra bunları not edip kenara bıraktım bizim işteki kızları konuşurlarken duymuştum;

"Duydunuz mu? Kenan Karan'ın oğlu yani Kağan Karan geliyormuş yurtdışından işleri Kağan Karan 'a devredecekmiş .." demişlerdi. Kağan Karan geliyor diyorlardı niye geliyordu acaba doğru ya demişlerdi baş'a artık Kağan Karan geçecekti ve yeni bir devir başlatacaktı.

Kızların bişey daha dediklerini duymuştum;

"Kızlar Kağan bey ile evlenecek olan kız gerçekten hayatı yaşayacak belki de bu işten biri olursa hem kendini hem de ailesini kurtarabilir." Diye de düşündürdüler bana da gerçekten eğer ki evlense aramızdan biri ile hayatımı ve ailemin hayatını kurtarabilir miydim?

Veyahut benle evlenmedi diyelim ki bu mümkün ne yapacaktım ne edecektim ama ailemi kurtarmam gerekiyordu ki bu gidişle biz hem sokakta aç ve sefalet içinde yüzecektik ve bu zinciri kırmanın tek yolu vardı ya okuyup yapacaktım ya da evlenerek okumuştum ama pek bişey de olamamıştım bi daha okuyayım desem okuyup bişey olana kadar çoktan daha beterlerini yaşardık tek çarem vardı evlenmek

Üzgünüm anne ama hepinizi kurtarmak için şu an da aklımdan geçen planı yapacaktım.

 

•Kağan Karan•

Kulağım da kulaklık rahatlatıcı müzik ile Amerika'da ki lüks dubleks evimde spor salonumda idim.

Üstümde gri ve kaslarımı ortaya çıkartan bir sıfır kollu üst altımda ise siyah ve geniş bir eşofman vardı.

Terlemiştim hemde çok hemen kulağım da ki müziği kapattım ve elime telefonumu aldım babam milyonlarca kez aramış ve yazmış idi telefonum 'rahatsız etme' modunda idi o yüzden duymamışım demek ki bu kadar çok arayıp yazmış ise kesin ne zaman geleceğimi soracak niye gidiyordum ben sahi gidip babamın ve o boş üvey annemin 'evlen' nasihatlerini dinleyecektim ha tabi + katkısı da vardı şirketin başına geçecektim ki Türkiye'de ki şirketin yani ana şirketi kat be kat büyütüp yurtdışına kadar ulaştırdım ve daha nice işleri yapmıştım ailenin tek erkek evladıydım ve baş benimdi o koltuk bu şirket ve bütün şubelerin yetkileri artık tamamen benim elime geçecekti ve bu tür işlerde duygusallık olamazdı çünkü eğer ki işin içinden çıkılmazdı işi düşünemez olurdun ve düşmanların hiç belli etmeselerde seni yok etmenin fırsatını elde etmiş olurlardı ki ben de bu fırsatı asla onlara vermeyecektim.

 

Odama girdim ilk önce kısa bi duş aldım sonra üstümü giyinip aşağıya indim bir kaç bişeyler atıştırdıktan sonra kapının önünde ki bavulumu görünce gitme zamanımın geldiğini anladım 3.5 yıldır Amerika'da idim ve sadece burda değil Rusya İngiltere Fransa Yunanistan gibi daha bir çok ülkeye markamızı yaydım ve hali ile rekor bir satış var Kadın/ Erkek ayrımı yapmadan bir sürü takı/ aksesuar üretiyorduk ve daha nice işler de yaptık kendi araba galerilerimizi açtım ilk önce Almanya'da dünyaca ünlü bi araba markası ile iş birliği yaptım ve onlarla markamız ile ilgili bağlantılar sağladım ardından da onların arabaları artık Türkiye'de ve Dünyaca ünlü Karan'ların elinde idi.

Ben çok zeki bi adamdım babama benzemezdim beni daha çok dedeme benzetirlerdi zekiydim ama bazen aptalı oynardım ki insanlar beni kandırmaya devam etsindi ki ben de rahatlıkla onları yok edebileyim.

Hazırdım artık elimde bavulum ve ceketimin cebinde kimlik ve pasaport vize vs herşeyim hazırdı şimdi ise uçağıma doğru yola çıktım arabayı bi şoför sürüyordu arada perde vardı ve beni görmüyordu uzun zamandır gitmemiştim Türkiye'ye ülkeme...

 

Artık gelmiştim Havaalanındaydım pasaportum vizelerim vs herşeyimi kontrol ettirdikten sonra uçakta benim için ayrılmış olan VIP yere oturdum.

Sonra da kulaklığımı takıp sakin ve huzurlu bi müzik açtım uçak kalkmıştı önce klasik duyurular vs yapıldı ondan sonra da kalkışa geçildi şu anda uçuyorduk ve benim gözlerim kapanıyordu artık dayanacak gücü kalmamıştı gözlerimin ve yumuldular hemen..

 

• Öykü Doğru •

Saat akşam 19.00 idi. İşten yeni çıkmıştım ve bugünü ise baya bi düşündüm ne yapmam gerektiğini çünkü kızlar aklıma bi kere sokmuştu acaba diye sordum bana bakarsa ve evlenirsem gerçekten ailemin de benim de hayatım kurtulur muydu? Okumak ne güne duruyor diyecekler vardır belki onu ayrıca anlatacağım benim hayalimdeki meslek öğretmenlik ama kazanamadım bir daha girersin diyecekler içinse ben çalışana kadar kazanana kadar biz geberir giderdik o yüzden benim evlenip zengin olmaktan başka çarem kalmamıştı.

Çünkü hem ailemin hayatı ve geleceği söz konusu idi hem de benim...

Yolda kulaklık ile yürüyordum bir yandan da düşünüyordum kızların onun yani Kağan Karan hakkında söylediklerini

 

Geçmiş;

"Kızlar şimdi Kağan bey gelecek ya onun için böyle daha göz önünde bulunacak şeyler giymeliyim ki beni beğensin sonra da beğenirse hem rütbem yükselir hem de .." deyip göz kırptı Meliha

"Adam 28 yaşında be Meliha hem adam öyle sert duruyor ki seni burdan tek bi bakışı ile öldürür yani bence hiç bulaşma " diye uyardı onu Rana

"Of aman neyse boşverin de işimize bakalım " diye onları işine yöneltmeye çalıştı Rengin böylece işlere gömüldüler ve daha da ' gık!' demediler ...

Şimdi:)

 

Meliha Rengin ve Rana çok güzel kızlardı ki tüm kadınlar öyleydi lakin benim pek bi şansım yoktu..

Böyle düşüne düşüne eve varmıştım anahtarım ile kapıyı yavaşça açtım içeri girip yavaşça kapıyı kapattım ayakkabılarımı çıkarıp ayakkabılığa yerleştirdim sonra da küçük sırt çantama tutunup yavaş yavaş odama girdim hemen üstümü değiştirdim ve telefonumu şarja taktım ardından da aşağı indim yemek için

Mutfağa girmiştim ve mutfakta düşünceli duran ağabeyimi gördüm.

"Abi? Ne yapıyorsun burda düşünceli düşünceli?" Diye sordun ağabeyime

"Hı? Kardeşim hoşgeldin ne ara geldin hiç duymamışım." Diye cevapladı beni

"Geldim geldim çok ses etmek istemedim sizleri ee söyle bakalım ne oldu da düşüncelisin ?" Diye sorumu yineledim.

"Genel.. her konuda düşünceliyim geçim sıkıntısı, annemin çalışmak istemesi, hastalığı hepsi ayrı bi dert ve hepsi ile uğraşmam gerekiyor sen varsın bide hayallerine ulaşamadın onun yerine asla sana göre olmayan bi meslekte çalışıp aileye yardımcı olmak istiyorsun.. " diyerek anlattı sebeplerini

"Abimm.. sen benim canımsın her şeyimsin... İlk aşkım sensin abi.. " dedim

"Seni seviyorum abi ve her daim yanında olacağım.." diyerek de ekledim..

 

• Kağan Karan •

Uçaktan inmiştim. Sabah olmuştu İstanbul'da havalimanında benim için bana ait olan arabaya bindim ve yolu izlemeye başladım.

 

Yolda iken İstanbul'u izledim her bir zerresini her bir yerini çünkü ben çoktan yurtdışını fethetmiştim şimdi de burasıydı.

Aileme gelecek olursak buraları fethetmem için tek çarenin evlenmek olacağını söylerlerdi.

En sonunda varmıştım eve ev dediğin villa idi çünkü koskoca Karan'ların villada oturmaması imkansız

Elimde bavulum ve gözümde siyah milyarlık güneş gözlüğüm ile kapıda bekliyordum ailem beni bekliyor mudur?

Babam ve karısı beni bekliyor mudur acaba ? Çok beklemeden kapının kenarında ki antika tarzı kapı ziline bastım ve zili çaldım ses geldikten sonra beklemeye başladım.

Çok geçmeden kapıyı hizmetli kız açtı beni gördü ve tanıdı yani sanırım kenara çekilip içeri geçmemi bekledi ve

"Hoş geldiniz Kağan bey evinize hoşgeldiniz" diyerek beni karşıladı kafamı salladım ve içeri geçtim elimde ki bavulu ise kapının önünde bıraktım almaları için kız ise hemen bavulumu aldı

Kısa boylu ve kumral idi gözleri klasik kahverengi idi.

Hemen içeri geçtim babam elinde kahvesi televizyon izliyordu karısı ile karısı da elinde kahvesini zevkle içiyordu ve dergilere bakıyordu hah klasik zengin erkekle evlenmiş kadın aktivitesi elinde moda dergisi ile kahve içmek çok meşgul hissetme hissi galiba

Hemen yüzüme etkileyici gülümsememi takındım beni daha fark etmemişlerdi.

"Sevgili ailem ! Ben geldim!" Diye sevinçle çağırdım onları beni sevinç ile karşıladılar

"Oğlum! "Diye sarıldı bana babam

"Tek göz ağrım hoş geldin niye haber vermedin" diye sordu bana

"Sürpriz olsun istedim babacım nasılsınız iyisinizdir inşallah" diye sordum onları koltuğa oturur iken

"İyiyiz oğlum seni özledik" dedi beni cevaplayarak

"Hoş geldin Kağan özlettin kendini" dedi Bahar abla yani babamın karısı

"Neyse babacım ben odama geçeyim duş alıp çıkmam gerek malum akşam oldu biraz dışarı çıkayım. " Dedim ve babam kafasını salladı yani 'okey' ledi beni.

 

 

• Öykü Doğru •

Sabah uyandım ve günlük işlerimi hallettim.

Hızlı hızlı yemek yiyip işe gittim yine kızlarla dedikodu ve iş yapmakla geçmişti günüm o sırada en yakın arkadaşım

Gonca yanıma gelmişti

"Öykü akşam yanıma gelsene yani bize gelsene " diye sordu bana bende

"Eve gidip bizimkilere diyeyim gelirim izin verirlerse" dedim o da okeyledi beni ve işimize geri döndük akşam

19.00'da işten çıktım ve eve doğru gittim o sırada atölyede çantamı unuttuğumu fark ettim ve atölyeye doğru yola çıktım atölyeye vardığımda ise çantamı masamın üstünde gördüm hemen aldım ve telefonumu da çantama attım o sırada bi ses duydum patron odasından merak edip oraya doğru yöneldim bi baktım ki biri orda boylu poslu ve endamlı tabi arkadan gördüğüm kadarıyla

Önünü döndü ve beni gördü

"Sen?" Dedi işaret parmağı ile gösterdi beni

"Siz? Kenan amcanın oğlusunuz." Dedim hatırlayarak

"Evet. Sizde Babamın yakın arkadaşı olan Ali amcanın kızısınız." Dedi

O sırada içerde bi ses geldi bu bu abimin sesi idi.

"Öykü!! " Diye bağırdı beni çağırıyordu ama neden?

Hemen çıktım Kağan da benimle geldi

İkimiz abimin önüne çıktık bize bakıyordu bide nerdeyse el ele tutuşmuş olan ellerimize

"Bu haliniz ne ?!" Dedi bize karşı

"Abi ne hali?!" Diye çıkıştım.

"Seni işten almaya geliyordum abi kardeş gezelim diye seni gördüm camdan bununla samimi duruyordun bende geleyim dedim kim bu çabuk söyle?!" Dedi

"Abi biz?" Dedim ona Bakarak o da bana bakıyordu

"Biz birlikteyiz abi.." dedim ağzımdan bi anda çıkan kelimelerle ben de inanmıyorum kendime ve artı olarak bunu da ekledim

"Ben ve Kenan amcanın oğlu Kağan Karan ile birlikteyim ben" dedim o da bana şaşkınlıkla bakıyordu hem abim hem de o çok şaşkın idi. Doğrusu bende kendime inanmıyordum ve o da ekledi demek ki bişey vardı ki ekledi

"Ve biz evlenmek istiyoruz" dedi abime bu sefer ben ona şok içinde baktım ikimizde birbirimize bakıyorduk ve ortamızda ise abim gözünü ikimizden ayırmıyordu.

 

 

Son 

Umarım ilk bölümü beğenmişsinizdir bölüm soruları;

 

1. Bölümü nasıl buldunuz?

2. Kitap ile ilgili düşünceleriniz?

3. En beğendiğiniz karakteriniz ?

 

Bölüm : 15.12.2024 18:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...