20. Bölüm

19. Bölüm

Z
yazarinadizeyymiss

• Öykü Doğru •

Artık ben Öykü Karan değildim...

Alıştığım o kişiye veda ettim şimdilik...

Ulan Yelda her halt senin başının altından çıkıyor ya o sarı saçlarını tek tek yolasım var !

 

Boşandıktan sonra eve gelmiştim aylar sonra ilk işim kendi odama gitmek olmuştu.

 

Aylar önce Kağan beni istemeye gelince yaşananlar gözümün önüne gelmişti.

Geçmiş:

"Gençler siz sıkıldınız galiba bu sohbetten" dedi Kenan amca

 

"Yok olur mu öyle şey?" Dedik Kağan ile aynı anda sonra da hafif birbirimize baktık ve geri önümüze döndük

 

"Bence de sıkıldılar Kenan amca hadi siz Öykü 'nün odasına gidin orda rahatça sohbet edin" diyerek bizi benim odama gönderdi abim

Bizde ikiletmeden fıtı fıtı gittik odama

Odamın kapısını açtım ve Kağan'ı içeri davet ettim.

Benim yatağıma oturdu bende kapıyı kapatıp yanına geçtim.

 

"O çocuk ne iş hem seni aldatıp hem de buraya geliyor kendini ne zannediyor o?!" Diyerek sitem etti Kağan

 

"Haklısın. Hem beni aldatıyor ki en yakın arkadaşım dediğim insanla " dedim

"En yakın arkadaşın mı kim o?!" Diye sordu Kağan söylersem işten çıkabilirdi ama umursamayacaktım.

"Gonca" dedim

 

"Ne?!" Dedi şaşırmıştı

"Sonra da kalkıp buraya geldi ama Allah'tan sen vardın ve ona gerekli cevabı verdin" dedim.

 

"Sen beni mi övdün şu an" dedi ve oturduğu yerden bana yaklaştı

Bir yanım geri çekil derken diğer yanım dur diyordu çekilme rahat ol diyordu.

 

Ben de çekinmeyecek ve rahat olacaktım o yüzden diğer tarafımı dinledim.

 

"Evet" dedim alttan da cilve yapıyordum sonuçta sahte de olsa kocam olacaktı ve o anda içerden bir ses geldi

Şimdi...

Yatağıma oturdum ve gözüm bir an yüzük parmağıma kaydı

"Aaa ben Kağan'ın bana verdiği yüzüğü geri vermeyi unuttum." Dedim kendi kendime

"Neyse ya yarın veririm yarın sabah şirkete gider verir gelirim. " Diyerek de ekledim.

 

...

3. Kişi ağzından:

"Of of bunların hali ne olacak?" Diye sordu Annesine Yusuf

"Onlar kendi arasında halleder oğlum biz karışırsak daha beter olur o yüzden Öykü istediğinde bize gelir yardım ister. Ama onun dışında biz araya giremeyiz." Dedi Züleyha hanım

"Anne , abi " dedi Öykü onların yanına gelerek.

"Hah kızım ne oldu ?" Dedi Züleyha hanım kızına

" Ne yapıyorsunuz ya ? Özlediniz mi evinizi?" Dedi Öykü espri ile o da içten içe Kağan'ı özlüyordu.

"Özledim tabi burada Ali'min hatıraları var." Dedi Züleyha hanım

"Aaa Kardeşim bu yüzük Kağan'ın verdiği yüzük değil mi e hala sende ?" Dedi Yusuf

"Evet abi hala bende yarın geri götürüp vereceğim" dedi Öykü

Başını salladı tamam dercesine Yusuf

"Neyse ben biraz dışarı çıkıyorum hem belki erkenden verir gelirim " dedi Öykü ve çantasını alıp çıktı.

 

... 

 

• Kağan Karan •

Eve geldim yatak odam bomboş ev sessiz ...

Öykü'nün sesi olurdu genelde burada

Paravana girdim ve çekmecelerde hala Öykü'ye ait bazı kıyafetler buldum.

Geri gelecekti. Bu yüzden vermeyecektim.

 

Ben Öykü'ye aşık olmuştum. Ve şimdi onsuz yapamıyordum. Sadece geçici bir süre evet ama... İşte insan bir kere aşık oluyor geri kalanı ise çöp gibi bir şey oluyor insan için..

Ne yapacağımı bilmiyorum.

Telefonumun sesi mi o?! Hemen gidip telefonu açtım ve arayanın Öykü olduğunu gördüm.

"Alo?" Dedi Öykü

"Alo" dedim heyecan ile

"Bakıyorum da heyecanlısın benden ayrıldın ya odan ferahladı diyedir o " dedi ve güldü Öykü

"Yok ya ondan değil benim heyecanım." Dedim ve

"Neyse ne oldu?" Dedim

"Buluşalım mı?" Dedi Öykü tek seferde.

"Tabi olur nerede ?" Dedim

"Ben sana konum atayım direk" dedi

"Tamam" dedim ve kapattık telefonu

Üstümü değiştirmem lazım..

 

Hemen en çekici kıyafetlerimi ayarladım ve hızla kısa bir duş aldım ardından da çıkıp üzerimi giyindim saçlarımı özenle taradım.

Ardından da tam çıkacakken babam odaya girmişti.

"Oğlum.." diye odaya girdi

Hah oğlummuş sen oğlunu kaybettin Kenan efendi... Demek geçse de içimden demeyecektim. Çünkü bir randevum gibi bir şeyim vardı yani

 

"Efendim baba" dedim

"Nereye?" Dedi

"Öykü'nün yanına" dedim

Sevinçli yüzünü görmeniz gerekirdi

" Eee neden gidiyorsun ki yoksa.." dedi babam ancak kapının önünde bir gölge gördüm

"Bilmem çağırdı öyle bende gideyim bakayım" dedim ve oradan ayrıldım Yelda'nın kaçışını gördüm

"Yelda!" Diye seslendim ardımdan da babam odadan çıktı.

"Boşa seviniyorsun onu söyleyeyim" dedim

Babam ise

"Ne oldu oğlum neden öyle dedin?" Dedi

"Boşver baba daha sonra öğrenirsin.." dedim

Yemi ortaya attım ve oradan ayrıldım..

Eğer ki babamda şu kadar akıl varsa anlardı bir şeyleri...

 

... 

Öykü'nün dediği mekana geldim ve girdiğim gibi gözlerim direkmen Öykü'yü aradı..

Karşımda ise el sallayan Öykü'yü görmem ile oraya doğru yürüdüm.

"Selam" diyerek karşısında ki sandalyeyi çektim ve oturdum.

"Selam " diyerek karşılık verdi Öykü

"Eee ne oldu?" Dedim direk konuya girerek

"Sen sanki farklı mı duruyorsun yoksa bana mı öyle geliyor?" Dedi Öykü

"Hıhı özene bözene geldim de.." dedim gülerek

O da güldü

"Saçları yeni mi yaptın?" Dedim

"Hıhı evet gelmeden kuaföre uğradım da " dedi Öykü

"Yakışmış" dedim

"Teşekkür ederim seninde " dedi

Saçları nasıl desem kıvır kıvır idi ama yapay olmasına rağmen onda çok doğal duruyordu...

Yapay dediğim de maşa vs herhalde.. anladınız değil mi?

Üstünde ise koyu mavi bir takım vardı takım dediğim de şöyle kot pantolon ve gömlek ikisi birlikte takım gibi duruyordu.

 

"Eee ne oldu da geldik buraya?" Dedim konuya girmesini isteyerek

"Ha şey ya öylesine sohbet ederiz diye " dedi Öykü

"Diyorsun.." dedim

"Diyorum.." dedi ve birlikte güldük.

 

"Kağan.." dedi Öykü

"Efendim" dedim

"Şey ben artık bunu da vereyim. " Dedi ve parmağında ona evlendiğimiz gece verdiğim yüzüğü çıkardı.

Avuçlarımın içine bıraktı ve

" Öykü sende kalması gerek" dedim ancak izin vermedi ;

"Kağan şimdi değil... Sen bana onu biz sahteden evli iken verdin. Şimdi de geri almanı istiyorum.. gerçeği olduğunda ancak o vakit yeniden bana gelsin istiyorum." Dedi Öykü

 

• Öykü Doğru •

"Kağan.." dedim

"Efendim" dedi

"Şey ben artık bunu da vereyim. " Dedim ve parmağım da bana evlendiğimiz gece verdiği yüzüğü çıkardım

Avuçlarının içine bıraktı ve

" Öykü sende kalması gerek" dedi ancak izin vermedim ;

"Kağan şimdi değil... Sen bana onu biz sahteden evli iken verdin. Şimdi de geri almanı istiyorum.. gerçeği olduğunda ancak o vakit yeniden bana gelsin istiyorum." Dedim ve işareti çaktım umarım anlardı..

Anlasın lütfen ya

O anlar da sen ?

Hayatım ben zaten aşık olduğum için işaret çaktım ya

He doğru...

Allah'ım!

... 

"Öykü.. peki dediğin gibi olsun.. zamanı gelince bu yüzük senin parmağında yeniden parlayacak " dedi Kağan

Ayağa kalktık ve gitmeden önce ona kocaman sarıldım.

"Bitsin artık Kağan " dedim

"Bitecek güzelim bitecek" dedi ve o da bana sarıldı

 

... 

Kafeden ayrıldık ve çıkışta bizi bekleyen magazin ile karşılaştık.

"Kağan bey bir açıklama yapar mısınız? Daha yeni boşandınız ama gayet iyi duruyordunuz. Gelen haberlere göre baya kötü ayrılmışsınız." Dedi bir haberci

"Arkadaşlar lütfen yani iki normal insanız biz illa her boşanan düşman olacak diye bir kural mı var bizim bilmediğimiz " dedi Kağan

"Ayrıca arkadaşlar bende Kağan'ın bir emaneti vardı onu iade ettim ve de yakında yine hak edende olacak." Dedim bende kesin bunu Yelda izliyordu...

"Ne demek istediniz Öykü hanım " dedi başka bir haberci

Hızla oradan ayrıldık. Ve ben eve geçtim.

Kağan da kendi evine geçti. Hadi bakalım Yelda bir bakalım trend olmuş muyuz?

Hemen sosyal medyalara girdim ve baktım evet! Tahmin ettiğim gibi

" #ÖyKağ ; emaneti verdim ve çok yakında yine hak edende olacak. " Dedim haberi okuyarak.

Sosyal medya hesaplarımı güncellemem gerekirdi.

İlk önce kullanıcı adımı yeniden

@ oykudogruu yaptım..

Ad kısmını ise yeniden Öykü Doğru olarak yazdım.

Fotoğrafları ise silmedim. Çok güzel çekilmiştik.

O yüzden onlar kalacaktı. Yani bi nevi barışıyoruz manası taşıyordu.

Kağan'ı ise hala takip ediyordum keza o da beni takip ediyordu.

Hemen bir hikaye atmaya karar verdim.

Ve hikayemi şöyle yazılı bir şey olarak yazmaya karar verdim.

 

"Herkese Merhaba ben Öykü... Bugün basında çıkan haberler hakkında açıklama yapma ihtiyacı hissettim. Evet Kağan ile boşandık ve gerçekten de bende bir emaneti vardı ve onu iade etmek için buluştuk. Ancak sonradan yaptığımız o sarılma çok da bambaşka yerlere çekildi. Bizim hayatımız sanıldığı gibi değil bunun bilinmesini istiyorum ve anlayış rica ediyorum. Zamanı gelince her bir şeyin açıklaması tek tek yapılacaktır. "

" Ekledim!" Dedim ve hikayeme ekleme yaptım.

Bir süre sonra Bildirimler gelmeye başladı... Bir sürü mesaj vardı bizi hala destekleyen seven bir sürü kişi ancak bir mesaj dikkatimi çekti.

' madem ki boşandın o zaman fotoğraflar neden hala var? Bunlar bir şey karıştırıyor' diye yazan bir kişinin mesajı ile denk geldim.

Hepsini okuyordum. Ve her birini SS alıp o mesaj hariç hepsini SS aldım ve yeniden Hikaye paylaşımı yapmaya başladım.

 

Bunları hikayeme ekleyip şöyle de bir yazı ekledim

" Bizi destekleyen, seven, sayan herkese teşekkür ederim. 🧡"

Diyerek hikayemi paylaştım.

Ardından da Dm kutuma Kağan'ın mesajı düştü

K: güzel konuşmuşsun sana da böyle bir mesaj geldi mi?

Demişti...

 

Ö: hangi mesaj ?

 

Dedim mesajı merak ederek

 

Hemen bir Ss gelmişti bana yazan hesap bir benzerini ona da yazmıştı

 

' madem ki boşandınız söyle o karına pardon ex karına fotoğrafları kaldırsın.. sizde bir haltlar var ' diye yazmıştı

 

Ö: biliyorum bana da yazdı bak.

 

Kendiminkini de ona attım.

 

K: Yelda olabilir mi?

Ö: olabilir mi? Bilmiyorum ama biri ortalığı karıştırıyor gerçekleri bilen biri olmalı gerçekleri bizden başka kim biliyor.

 

K: kimse Yelda biliyor mu bilmiyorum ama bizden başka kimse değil yani

Ö: o zaman kim?

K: ben bakayım bi haber veririm.

 

Ö: tamam.

 

Yazmış ve konuşmadan çıkmıştık.

 

"Of of Seni özledim Kağan.." dedim ve Kağan'ı düşünmeye başladım. Bunca zaman yaşadıklarımızı.. vs herşeyi

Mesela evliydik ama sahte evliydik birbirimize çekiliyorduk. Birbirimizi istiyorduk. Kaç sefer birbirimizin önünde çıplak kaldık kaç sefer neredeyse sevişiyorduk. Ama önümüzde hep bir engel vardı.

Demek ki gerçekten evli olmadan olması gerekmiyordu. Ya da yukardakinden bir işaret idi bu.

Her şey bitmeden her şey yoluna girmeden ne birlikte olabilirdik ne de çocuğumuz olabilirdi.

Ben nerden çocuğa girdim ya ?!

Ama isterdim yani Kağan ve bana benzeyen bir çocuk... Yelda pisliği gitmeden ve herşeyi anlatıp rahatlamadan olmaz..

Da hadi anlattık diyelim ya bizi bi daha yanyana getirmezlerse ya da bize küserlerse.. o ihtimal de var.

 

... 

2 hafta sonra ;

• Kağan Karan •

2 hafta tamı tamına 2 haftadır Yelda'yı takip ettiriyor her şeyini araştırıyordum.

Şirkete gidiyordum çıkışta da bunları yapıp mesaideydim diyordum. Beni Öyküden sonra işkolik düşünsünler istiyordum.

Her şey bizim içindi. Taşıdığım yüzük yani Öykü'ye verdiğim o yüzük her daim kutusunda idi ve cebimde. Saklanmış sahibini sabırla yeniden bekliyordu.

Ona yüzüğü verdiğim sürece hiç çıkarmamıştı. Nereye gitse kutusunu da birlikte götürüyordu. Duşta her yerde o yüzük onunlaydı. Duşa girince yüzüğün kutusunu da alıyor yüzüğü kutuya bırakıp duş alıyordu.

Ya da üstünü giyineceği ya da saçını yapacağı zaman çıkartır kutusuna koyar işi bitince yeniden takardı.

Annemin yüzüğüne benden daha fazla değer veriyordu.

Bu yüzden annem de onun taşımasını isterdi.

Tıpkı annem gibi yüzüğü muhafaza ediyordu.

Ve bence yüzük de zaten onu seçmişti.

Bana göre takılar, mücevherler sahibini kendi seçerdi.

Zaten Karan Takı şirketimiz de buna özen gösteriyorduk.

 

...

• Yelda Karan •

Öykü gitti. Ailemiz ferahladı.

Kağan ise işkolik olmuştu ondan sonra ... En azından Öykü belası yoktu.

Zaten parmağından hiç çıkarmadığı o Ayşe 'nin yüzüğü ile en başından beri planım oydu. Ve öykü de gittiğine göre

Artık yüzük gerçek bir Karan kadınına gelebilir idi...

 

... 

Kenan'ın yanına gittim direkmen ve

"Kenan , hayatım.." dedim tatlı tatlı konuşarak

"Efendim Yelda" dedi Kenan içten içe midem bulansa da durdurdum kendimi

Ah Kenan ah senden çocuğum olmadı Allah'tan ilaçlar aldım ve yetmemiş gibi Kenan'a ilaçlar vererek onun da başka çocuğu olmamasını sağladım.

Böylece boşanmak istesem kolaylıkla boşanabilecektim.

Kağan onun tek çocuğu olarak kalmıştı.

Ve öyle de olmalıydı.

"Hayatım ben yüzük istiyorum. Ama bu Öykü'nün parmağında olan varya ondan.." dedim tatlı bi sesle

"Hayatım onu veremem ben sana Kağan beni öldürür" dedi Kenan

"Ama sen onun babasısın sana karşı gelemez." Dedim aklına girerek.

"Bi konuşayım eğer ki tamam derse veririm yoksa sana başka bir tanesini alırım hayatım ama gene de vereceğini zannetmiyorum sonuçta o Kağan'a annesinden yadigar ve onu Öykü'nün taşımasını daha uygun bulmuş." Dedi Kenan

Üzgün rol yaparak

"Ama Kenan " dedim

"Tamam hayatım tamam bi denerim." Dedi

Sevindim ve ona sarıldım arkasından kusmuş gibi yaptım.

... 

• Kağan Karan •

Odamda çalışıyordum ki kapım tıklatıldı.

"Gel " diyerek gelen kişinin gelmesini bekledim.

"Oğlum" diyerek içeri babam girdi.

Daha yaşlanıyordu. Ve ölecekti. Bu kesindi zaten şu anda şirketin başında ben vardım bu yüzden çok da umrumda değildi. Allah'tan Yelda ile çocukları olmamıştı. Yelda'yı tek tebrik ettiğim konu buydu. Her ne kadar kardeşim olmuş olsa da bu kadar emeği verip de o Yelda'dan çıkacak olan çocuk ile paylaşmazdım.

 

"Efendim baba" diyerek çok da bekletmeden konuştum

Benim için sadece lafta babaydı gerçekte ise hiç bir şekilde babam olmamıştı.

Benim babam da annem de kendi annemdi. Ayşe Karan. Beni kendisi büyüttü bana hem anne hem de baba olmuştu.. merak etme anne ...

"Yahu bu Yelda yüzük istiyor da." Dedi

"Ee ne yapabilirim baba o kadın için git şirkete söyle yaptırsınlar artık ne istiyorsa .." dedim umursamayarak

"Yelda senin Öykü'ye verdiğin yüzüğü istiyor." Dedi babam

Yerimde mıhlandım resmen..

" Ben doğru mu duydum? " Dedim sinirle

"Evet oğlum annenin olan yüzüğü istiyor. Bende ona alırım dedim ama dinlemedi. He he diyip geçtim de onun gözü göz değil." Dedi babam

"Ahahahahahaha ! Fark ettin demek! Ne güzel ya gelecek kendini annemin yerine koyacak sende böyle mal gibi kalacaksın öyle mi?!" Dedim sinirle ve hızla odadan çıktım

"Oğlum!" Diye arkadan gelen babamı umursamadım ve Yelda'nın yanına gittim

Ve boğazını tutup duvara yapıştırdım.

Nefes almakta zorlanıyordu kendime hakim olamıyordum.!

"Bana bak Yelda ! Sakın! Sakın bir daha kendini onun yerine koyma ! Bak bu adamı salak yerine koydun avladın sesimi çıkarmadım! Kendi anlar dedim! Belki de anladı bilmiyorum! Ama sakın Yelda beni kandıramazsın! Bu yüzüğü mü istiyorsun?!" Dedim ve cebimde ki kutu içinde ki yüzüğü çıkardım tek elim hala boğazında idi.

"Bok alırsın! Bu yüzük annemin ve bu yüzüğü annemden sonra bir tek Öykü taşıyacak! Neden biliyor musun? Çünkü sen bu aileden değilsin sen benim hiç bir şeyimsin ! Ve emin ol ki yüzük bile sahibinin kim olduğunu kendisi seçti! " Dedim ve boğazını bıraktım

"Öhö öhö! " Diyerek öksürük krizine girdi Yelda

"Sakın bunu unutma ! Mücevher kendi sahibini kendi seçer! Ve bu yüzük annemden sonra ki taşıyıcısını Öykü olarak seçti! Sen kendini Karan kadını mı zannediyorsun! Sen hiç bir bok değilsin! Benim babam gerçek bir gerizekalı ki sana kandı ama ben babam değilim! Anladın bir daha asla izin vermem Yelda ! Seni yerle bir ederim!" Dedim ardından da babama döndüm

"Sen gerçek bir baba gerçek bir koca olsaydın şu an annem yaşıyor olurdu. Ve ben Öykü ile boşanmamış olurdum. Sen ise bu kadın geldiğinden beridir bu kadar salak olmazdın baba.. sana gitmeden önce ne dedim hatırlıyor musun? ... " Dedim

 

Geçmiş;

"Sana bir haber ben bugün Yelda'ya evlilik teklifi ettim bir aya kalır kalmaz evleniyoruz gelecek misin?" Dedi babam

 

 

 

"Ne! Ciddisin sen ?! Baba sen annemi hemen unuttun herhalde çünkü ben unutamadım hala yasını çekiyorum ben de istemiyorum ülkemden gitmeyi ancak ben burdan senin yüzünden gidiyorum sizin yüzünüzden ben ne o düğüne gelirim ne de başka bişeye çünkü senin artık Kağan diye bi oğlun yok bu hareketten sonra benden evlatlık bekleme " dedim sinirle

 

Şimdi;

"Hatırladın mı baba? " Dedim gözlerim dolu dolu

"Sakın benden evlatlık bekleme demiştim o dönem " dedim

"Sen ben gittikten sonra hiç değişmemişsin hala aynı saf , enayi , salak yerine konulan Kenan Karan olmaya devam ediyorsun! Ama ben sen değilim Kenan Karan... Ben Kağan Karan 'ım sen saf olursun bu hale gelirsin ben ise " dedim ve şakağıma vurup beynimi gösterdim.

"Burayı kullanır Karan'ların başına geçerim. Aramızda fark var ... Sen başı boş yetişirsin beni ise annem yetiştirir ve ben bu hale gelirim !" Dedim ardından da ikisine de bakıp

"İkinize de acıyorum.." dedim ve evden ayrıldım

 

Artık sonrası ne oldu bilmiyorum...

• Yelda Karan •

Hala yerde oturmuş boğazımı tutmuştum. Ve öksürüyordum.

"K-kenan?" Dedim öksürerek

Kenan ise kalbini tutarak yere yığıldı...

"Kenan! " Diye bağırdım hizmetlilerden biri geldi Kenan'ı yerde yığılmış şekilde görünce tuhaf tuhaf bana bakmaya başladı.

"Ne bakıyorsun! Ambulans çağır!" Dedim sinirle

 

.... 

"Kenan!" Diye sedye ile götürülen Kenan ve doktora doğru baktım.

"Merak etmeyin hanımefendi iyileşecek inşallah" dedi Doktor başımı salladım ve beklemeye başladım.

 

• Öykü Doğru •

Evde tektim.. annem komşuya gitmiş idi abim ise geç gelirim diyerek eve gelmemişti.

Kapı çalıyordu hemen gidip deliğe baktım ve gelenin Kağan olduğunu gördüm.

Kapıyı açtım karşımda sinirle duran bir Kağan gördüm.

"Kağan ne oluyor?" Dedim

"Abin veyahut annen evde mi?" Dedi direk

"Y-yok" dedim

" O zaman git üstünü değiştir eğlenceye gidiyoruz" dedi

"Ne ?" Dememe kalmadan

"Hadi hadi " diyerek alkış çaldı ve içeri geçip oturdu.

"Tamam bari nereye gidecez ona göre giyineyim" dedim

"Bar'a gidiyoruz .." dedi

Başımı salladım ve bar için uygun bir kıyafetim var mı ona baktım.

İşte bu ! Diyerek efsane kırmızı göğüs dekoltesi olan kısa elbisemi alıp giydim.

... 

• Kağan Karan •

"Kağan .." diyen Öykü'ye doğru kafamı çevirdim ve zarifçe gelen Öykü'ye

"Ö- Öykü.." dedim dilim tutuldu resmen

Çok güzel olmuştu.. ve benim dibim düştü..

Yaklaştım, yaklaştım ve daha çok yaklaştım en sonunda ise onu duvarla arama aldım.

"Acaba seni götürmesem de burada mı kalsak?" Dedim

Gülmüştü onun gülmesi ile bende güldüm.

"Hani içecektik. Kafa dağıtmak istiyorum dedin " dedi tatlı çıkan sesi ile

"Şu an zaten sarhoş oldum , hatta ve hatta kafam dağıldı bile " dedim gözlerim dudaklarına kaymış kavuşmayı bekliyordum.

"O zaman kalıyor muyuz?" Dedi Öykü

"Biz bi odaya mı geçsek" dedim ve onu odaya ittim.

... 

Yatağa attım ve üzerine çıktım.

"Seni istiyorum kesin net istiyorum!" Dedim arzu dolu sesimle

"Bende seni !" Dedi Öykü

 

Böyle demesi üzerine hızla öpüşmeye başladık ve birbirimizi soyduk.

Ardından da onun boynuna yöneldim. Ve hızla boynunu emmeye başladım kendini hemen bana bırakmıştı.

Ardından da sütyeninden taşan göğüslerini emmeye başladım. Daha fazla dayanamayıp

"Çıkartalım şunu" deyip sütyeni de çıkardım.

"Ah!" Diyerek inlemeye başladı Öykü

Ardından da hızla göğüslerini emmeye başladım...

En sonunda ise çırılçıplak kalmış kadınlığı ile göz göze geldim.

Ve dudaklarımı değdirmem ile beli yay gibi gerildi.

"Adımla inle güzelim!" Dedim ve kadınlığını emmeye başladım...

Akan zevk sularını da emerek onu zevke getiriyordum.

En sonunda ise hazır olduğunu anlamış ve

"Artık hazırsın" dedim

"Lütfen! Yap artık şunu!" Dedi Öykü

"Sakin ol ..." Dedim ve yavaşça içine girdim..

Öykü'nün beli yay gibi gerildi ve

"Ah Kağan!" Dedi

Bir süre yavaşça yaparken artık hızlı olmam gerekiyordu ki Öykü gerekeni demişti

"Hızlan!" Demesi ile dayanamayan ben daha da hızlanmaya başladım evde odada bizim edepsiz seslerimiz yankılanıyordu....

 

Hızla gir çık yaparken en sonunda ise aynı anda boşaldık....

 

Hemen yanına uzandım ve onu göğsüme çektim.

"Seni seviyorum Kağan Karan" dedi Öykü

"Ben sana aşığım Öykü Karan" dedim

Ve dudaklarımız bu sefer aşk çatısı altında buluştu....

... 

... 1 hafta sonra...

• Öykü Doğru •

Kağan ile birlikte olmuştuk.

Aşkla sevgi ile birlikte olmuştuk.

O günün üzerinden bir hafta geçmişti ve benim aşırı derecede midem bulanıyordu...

Neler oluyordu bilmiyordum ancak aklıma bir şey geliyordu...

Umarım öyledir:)

 

• Kağan Karan •

İşte bu! Artık her şey tamamdır...

Hemen telefonumu elime aldım ve gerekli yeri aradım ..

Polis , Deliler hastanesi...

"Alo .. şikayette bulunacaktım evet... Aynen teşekkür ederim" dedim ve telefonu kapattım.

Hadi bakalım Yelda Karan... Pardon sadece Yelda!

 

" Alo Öykü.." diyerek Öykü'yü aradım.

"Nasılsın." Dedim

" İyiyim " dedi ama sanki bi tuhaftı sesi.

"Heh neyse anneni ve abini al gel gerçekler bugün ortaya çıkıyor.." dedim

"Gerçekten mi?" Dedi sevinçle

"Gerçekten güzelim hadi bekliyorum" dedim ve kapattık

... 

25 dakika sonra;

3. Kişi ağzından;

Bütün aile bir aradaydılar ve herkes ne olacağını merak ediyordu ki Kağan sonunda gelmişti elinde bir kaç belge ile...

"Oğlum ne oldu hepimizi topladın buraya " dedi Züleyha hanım

Kenan Karan hastanede yatıyordu.

Yoğun bakım da kalması gerekiyordu...

Ki bu da Kağan'ın işine geliyordu ... Plan tıkır tıkır işliyordu...

"Alın bu belgeleri de bakın sonra konuşacağım" dedi Kağan

Herkes belgelere baktı bir kişi hariç pardon bir değil iki kişi hariç... Yelda ve Öykü...

Herkes belgeleri incelemiş ve direkmen bakışlar Yelda'ya dönmüştü...

" Yelda Karan... Sözde tertemiz sayfası olan biri ... Bugüne kadar tam tamına beş evlilik yapmış beşinci babamın ve ne hikmetse bütün evlilikleri yaşlı ve zengin adamlarla ... Neden peki .. para !" Demişti Kağan

"En başından beri bu Öykü ve benim planımdı... Boşanma, her şey bir oyundu. Evet boşandık ama herşeyin oyun olduğu gerçek... Şimdi önce izninizle " deyip kapıyı açtı Kağan

"Buyrun ." Deyip polis ve deli hastanesi doktorlarını içeri davet etti Kağan

"Yelda Karan tutuklusun. Ve akıl hastası olduğunu için yargın hastanede devam edecek." Dedi polis memuru

 

Yelda ise

" Gitmeyeceğim! Gebersem de gitmem!" Dedi sinir krizine girmişti akıl hastası olduğu belli idi.

"Sen benimsin Kağan" diye bağırdı

"Bu bir yalan! Ben hiç bir zaman sana ait olmadım... Çünkü Kağan Karan hep Öykü'ye aitti ve her zaman da öyle olacak!" Dedi Kağan ve Yelda'nın gidişini izlediler.

Ardından da sevinçle herkes içeri girdi.

"Eee oğlum bitti mi yoksa?" Dedi Yusuf

"Yok daha bitmedi " dedi Öykü..

" Çünkü daha gerçekler var .. ve benim bir de haberim var " dedi ardından

"Biz Öykü ile aslında en başından beri anlaşmalı yani sahte evlilik yaptık. Yani o atölyede karşılama tamamen tesadüftü. Bir oyun. Ben rahatça şirketin başına geçecektim. O ise istediği mesleği eline alabilecekti. Ancak hesap edilmeyen bir şey oldu. Biz birbirimize aşık olduk " dedi Kağan ve sonda ise gülerek Öykü'ye baktı.

"Biz birbirimize aşığız" dedi Öykü ve çantasından bir kutu çıkartıp Kağan'a verdi.

"Aç bunu " dedi

Kağan ise yavaşça açtı ve içinden bir patik ve tes buldu.

Bu hamilelik testi idi.

Öykü hamileydi.

"Hamilesin!" Dedi Kağan

" Evet biz birbirimize aşığız şimdi de bu aşkın meyvesi ile tanışıyorsunuz." Dedi Öykü

Kağan hızla Öyküye sarıldı ve etrafında döndürdü.

Herkes olaydan çok seviniyordu.

Yusuf ayağa kalktı ve ikisinin karşısında dikildi.

" Sizin adınıza çok sevindim " dedi ve ikisine de sarıldı.

Ardından da geri çekildiler

Kağan ise

" Durun!" Diye bağırdı

"Ben bir şeyi unuttum " dedi

Ve cebinde ki yüzük kutusunu çıkardı ve içinde en başından beri taktığı o yüzük duruyordu.

"Öykü benimle yeniden bu sefer gerçekten ve aşk ile evlenir misin?" Dedi Kağan

Öykü ise gözyaşları içinde kabul etti

"Evet!" Diye bağırdı ve evlilik teklifini kabul etti.

 

... 

 

Nikah zamanı;

• Öykü Doğru •

Üstümde rahat ve şık bir gelinlik vardı ve Kağan ile çıkmayı bekliyorduk.

En sonunda ise el ele tutuşarak hazırlanan yere doğru gittik.

Ve nikah akdi başlamıştı.

"Siz Öykü Doğru. Kağan Karan 'ı kocalığa kabul ediyor musunuz?" Dedi Nikah Memuru

"Evet!" Diye bağırdım

"Siz Kağan Karan Öykü Doğruyu karılığa kabul ediyor musunuz?" Diyerek aynı soruyu Kağan'a sordu

"Evet!" Diye bağırdı Kağan

Ve herkes ayağına basmamı istedi.

Bende ayağına bastım. Yüzü ekşidi ama pek etki etmemişti galiba...

Ardından da dansa kalktık ve

"Seni seviyorum Kağan Karan" dedim tekrardan

"Ben sana aşığım Öykü Karan" dedi o da ve dudaklarımız yeniden tutku ve aşk ile bir araya geldi.

 

SON

Bölüm : 21.05.2025 12:54 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...