3. Bölüm

• Kağan Karan •

Sabah ortaya çıkan gün doğumunu elimde kahvem ile izliyordum. Gram uyumamış aksine daha çok çalışmış ve daha çok düşünmüştüm.

Düşünmemin asıl sebebi ise o kızdı. Kız da bişeyler vardı saf idi , ama bişeyler vardı belli adı gibi onun da bi öyküsü vardı babamdan azıcık da olsa bilgi almıştım ailesi ile ilgili babası ali amca ile babam yakın arkadaşmış ve Ali amca bi gün hakkın rahmetine kavuşmuş bu kız da öğretmen olmak istiyormuş e bunun üzerine aileyi tek sevindirecek haber de gidince aile abiye kalmış evi o idare ediyormuş anne hasta e kendisi de kıt kanaat bi maaş alıyor dese ya benim durumum şu şu biz maaşına zam yapardık. Ama yok tabii iyi kız rolleri hah! Klasik...

Gün doğumunu bi yandan izlerken telefonumun çalması ile kendime gelmiştim. Öykü arıyordu..

Açtım.

"Alo?" Diyerek kulağıma götürdüm telefonu

"Alo.." diyerek bi ses geldi karşı taraftan

"Öykü?" Dedim sesin o olduğunu biliyordum ve bildiğimi bilsin diye bunu dedim.

"Kağan ben seni şey için aramıştım neydi ya ay unuttum of of !" Diyerek yakındı

Güldüm

"Neyse ben zaten birazdan atölyeye geçeceğim seni de alayım mı beraber gideriz" dedim

"Olmaz bişey falan derler " dedi

"Niye olmazmış bugüne bugün sözlümsün resmen " diyerek hafif bi espri yaptım.

Güldü.. ikimiz de güldük ben normalde o kadar gülmeyen biriyimdir ama bilmiyorum işte güldüm.

"Öyle de işte daha doğru düzgün kimse bilmiyor ya o yüzden dedim" diyerek kendini açıkladı

"Bişey olmaz işte öğrenirler hem ben babamlarla konuştum. Bu akşam müsaitseniz yüzük takalım diyor " dedim

"Ne!" Diyerek öksürük krizine girdi o da beklemiyordu benim gibi dün babam bana deyince ben de beklemiyordum şahsen

Geçmiş 'den;

"Kağan bi gelsene oğlum" diyerek beni yanına çağırdı babam

"Geldim baba" dedim

"Sen bugün atölyeye git oğlum gitmişken Öykü ' yü bul ve ona de ki işte bu akşam müsaitseniz gelip isteyelim de yüzük takılsın dediğimi de tamam mı?" Diyerek ricada bulundu babam

"E baba zaten numarası var ki bende ben arar söylerim" dedim

"İyi o zaman sen ne şekil yapacaksan yap ama söyle dediğimi hadi bakalım Allah rahatlık versin. İyi geceler." Dedi ve konuyu kapattı babam

"Allah rahatlık versin baba. İyi geceler sana da." Diyerek ben de konuyu kapattım.

Şimdi 'den..

"Olabilir benim için sıkıntı yok ama bi abimlerle konuşayım Allah kapı çaldı dur kesin abim odaya gelcek" dedi güldüm yine

"Aç kapıyı ben kapatayım daha görüşürüz" dedim

"Tamam görüşürüz dediğini derim." Dedi

"Tamam. Ailene selam söyle" dedim

"Aleyküm selam" dedi ardından ' sende sizinkilere söyle ' dedi ve aramayı sonlandırdık. Deli kız! Bu arada ilk iyi kız rolleri falan dedim ya bu kız harbiden iyi galiba rol falan da değil..

• Öykü Doğru •

Ben Kağan'ı neden aramıştım ki unuttum neyse ki çok da şey yapmadı abim kapıyı çalmıştı en son

"Gel!" Diyerek içeri girmesini istedim her kimse..

Gelen abimdi.

"Gülüm ne yapıyorsun kimle konuştun?" Diyerek sordu

"Kağan ile abi selam söyledi. " Dedim

"Aleyküm selam" dedi bi sıkıntı vardı belliydi

"Sen bu Kağan'ı seviyor musun abicim" dedi donmuştum açıkçası daha yeni tanıyordum ama iyi bi insan sert duruyor lakin içinde iyi biri yatıyor buna eminim.

"Seviyorum abi hemde çok böyle konuşurken normalde kimseye gülmüyor biliyor musun ama bana gülümsüyor hem de en içten bi şekilde hem biliyor musun bu akşam eğer ki müsaitsek Kenan amca şu işin adını koyalım dedi bana müsait de siz?" Dedim

"Sen gerçekten seviyorsun ha !" Dedi sevindi adıma

"Ayrıca gelsinler tabi daha fazla düşmem bu işin peşine sen seviyor ve istiyorsan benim için sorun yoktur ha eğer olurda gözünden tek bi damla yaş düşsün onun yüzünden döve döve bi hale getiririm onu" diyerek tepkisini koydu her abi gibi

"Tamam abicim " dedim ve boynuna sarıldım hemen abimin

• Kağan Karan •

Sabah olmuştu artık ve dediğim gibi sabahlara kadar uyumamış hem düşünmüştüm normalde uyurlar insanlar yani uyumayı severler ama ben sevmiyordum ki Öykü ile iki saat önce konuştuk kesin uyuduğumu ve uyandığımı o yüzden bakabildiğimi zannedecek idi. - çok da umrumda değildi tabi -

Ama şöyle de bi gerçek vardı ve biz evleniyorduk ister istemez bütün huylarımı görecekti ama kabul edecek miydi bu bi bilinmez Öykü ile isteme mevzusu hakkında konuştuk ve atölye de buluşmak üzere yola çıktık.

•Yazardan•

Aynı anda evden çıktı çiftimiz

Aynı anda arabalara bindiler tek fark Öykü Öykü otobüs ile gitti Kağan kendi lüks fışkıran son model Range Rover'a bindi.

Aynı anda ise iş yerine geldiler Kağan 'ın babası her ne kadar şirkete git dese de Kağan ilk önce bi Atölye durumuna vesaire bakmak istediği için Atölye'ye geldi aynı anda kapıdan içeriye gireceklerdi ki birbirlerini gördüler ve bence evliliklerini herkesin de öğrenmesi gerekirdi.

Birbirlerini gördü çiftimiz ve baktılar bi kaç saniye birbirlerine ardından;

"Merhaba" dediler aynı anda

Kağan üstüne lacivert ve çizgili bi takım giymişti ve laf aramızda mükemmel olmuştu özellikle onun üzerinde

Kağan elleri cebinde hafiften bi gülümseme sundu akşam isteyecekleri ve müstakbel karısı olacak kadına aynı şekilde Öykü de Öykünün üzerinde ise mavi bi kazak üstünde kot ceket ve altında ise lila rengi bi etek vardı altında ise beyaz düz taban spor ayakkabıları vardı sırt çantasını takmış lakin tek kolu ile takmış idi birbirlerinin bu hallerine hafif bi gülümseme bıraktılar.

Ardından ise Kağan 'ın önce sen geç işareti ile ilk önce Öykü sonra ise Kağan içeriye girdi ve birlikte aynı anda insanların bakışlarını üzerlerine çektiler.

İnsanların konuşmaları dedikodularını duyuyordular o söylentiler her biri ikisinin de kulağına harfiyen gidiyordu

Öykü belki duymamazlıktan gelecek ve öylece devam edecekti hayatına ama Kağan Karan buna izin vermeyecekti hem Patron olarak hem de müstakbel karısı için izin vermeyecekti.

Öykü onun için neyi ifade ediyordu diye bi düşünmeye başladı şimdi Kağan daha yeni bir veyahut iki gün olmuştu tanışalı

ama şimdiden Öykü için bişeyler yapma eğilimine girmişti sadece şirket için ve babasının gözüne daha fazla girebilmek için miydi bu çaba yoksa başka bişey miydi ya da bu gördüğü küçük kızın hikayesi ona acıklı gelmişti de böyle mi davranıyordu lakin şu an yapması gereken bişey vardı o da insanlara karşı artık müstakbel karısı için ve patron olarak uyarı yapmak idi.

"Arkadaşlar! Bi kaç dakika buraya bakmanızı rica edeceğim!" Dedi ve hafiften bi öksürük belirtti dikkat çekmek amaçlı

Herkes bakmıştı zaten

"Evet herkes baktığına göre söylemem de fayda var sanırım. Bütün konuşmaları duydum benim ve Öykü ile ilgili olan dedikodularınızı kendinize saklayın peki ben bunu niye yapıyorum diye soracaklar vardır diye düşünüyorum ki sanırım doğru biliyorum. Ben ve Öykü -" dedi lakin o anda öykü ile göz göze geldi Öykü yapmaması için kaşlarını kaldırıp indiriyordu .

"Öykü sende gel!" Dedi ve Öyküyü yanına çağırdı Kağan

Yavaşça yanına gitti Öykü salmıştı artık biliyordu çünkü tanışalı bir gün olsa dahi tanımıştı sanki şimdiden Kağan 'ı yapacak idi biliyordu.

"Evet arkadaşlar biz yani ben ve Öykü evleniyoruz!" Dedi ki herkesin yüzünde ki o ifadeden anlaşılıyordu ki herkes şok ve tuhaf bakıyordu özellikle Öykü'ye öyle ki Öykü'nün arkadaşım dediği Gonca da öyle bakıyordu.

Sanki Kağan geldiğinden beri sürekli ona yapışmış gibi yani kısacası Zengin Koca avcısı bir kadın gibi gözüktü herkesin gözünde lakin bilmiyordu ki sevgili Müstakbel kocası Kağan Karan onu her daim savunacak ve arkasında duracaktı.

"Evet doğru duydunuz ben ve Öykü evleniyoruz ve suratlarınızdaki o ifadeye de bakılırsa siz Öykü 'nün benim paramın ve gücümün peşinde olan bi Zengin avcısı olan biri gibi görünüyor gözünüzde lakin ben yokken ona dair tek bir laf bile duyayım ya da bileyim burda hepinizin işine son verilir. Bu da bilginize olsun!" Dedi Kağan o an Öykü ile göz göze geldiler o an anladılar ki bu hikaye devam edecek ve birbirlerinin gözlerinde ki o tuhaf pırıltıyı gördüler.

°°°°

Akşam Saat 17.00

Öykü Patronu yani aynı zamanda müstakbel kocasının izni ile işten çıktı ve eve doğru yola çıktı hazırlanması ve müstakbel kocasını karşılamalıydı. Gerçi o hep takım elbise giyerdi ancak bu sefer nasıl bişey giyecekti hiç bir fikri yoktu.

Kendisi de ne giyer hiç bir fikri yoktu ancak yardıma ihtiyacı vardı o belliydi ancak kimden yardım alabilirdi.

Eve varmıştı Öykü ondan hemen bi yarım saat sonra ise Kağan işten çıkmış ve isteme için hazırlıkları halledecekti.

Çiçek, çikolata ve kendisi için takım elbise bulmalıydı evet bir sürü takım elbisesi vardı ancak kafasında ki en iyi takım elbiseyi bulmalı ve onu giymeliydi.

İkisi de evdeki işlerini hallediyordu Öykü bir yandan annesine yardım ediyordu akşam isteme için hazırlıkları vardı temizlik yapmışlardı ve ev pırıl pırıl olmuştu şimdi de elbise mevzusu vardı ve bu konuyu annesi ile konuşacaktı.

"Annem " dedi annesinin dikkatini çekmek amaçlı Öykü annesi ona bakmıştı

"Efendim kızım" dedi annesi

"Anne akşam isteme de nasıl bişey giyebilirim sence?" Dedi yardım istercesine

"Benim kızım büyüdü kocaman oldu da istemesi için elbise fikri alıyor annesinden Allah'ım bugünleri de gösterdin yarabbim şükürler olsun! " Diyerek şükretti annesi

Öykü sevgiyle ilgiyle baktı annesine ki annesi de ona

"Kızım sana mavi çok yakışır ama böyle açık mavi bi elbise lazım sana ben de biraz para olacaktı dur bekle getireyim-" dedi ki tam gidecek iken Öykü durdurdu onu

"Dur annem ben de var ben hallederim." Annesi yine ona sevgi ile baktı her anne gibi...

"Eee sen anlat annem nasıl olmalı her şey..." Dedi ve annesinin anlattıklarını dinledi.

Kağan ise..

Kağan da yarım saate yakın kıyafet seçmeye çalışıyordu o sırada odaya babası girdi.

"Oğlum " diyerek seslendi içten ve dikkatini çekmek istercesine

"Hı?" Dedi yeni kendine gelirmişcesine Kağan

"Ha sen miydin baba dalmışım kusura bakma kıyafet seçiyordum da akşam için " dedi Kağan kendisini babasına açıkladı.

"Yok yok oğlum ne sorunu tabi ki de bakacaksın ve heyecanlı olacaksın çünkü benim oğlum bana ilk defa birine aşık olduğunu söyledi. " Dedi Kenan Karan

Kağan ise anlayış ile babasını dinledi ve devam etmesini istedi.

"Nasıl bişey istiyorsun peki oğlum başka bi tane getirtelim mi hı ister misin?" Dedi babası

"Yok yok zaten bir sürü var daha giymediklerim var o yüzden ben hallederim baba merak etme " dedi Kağan

Bu akşam Öykü ile nişanlanacak ardından da çok yakında ise karısı olacaktı.

Öykü artık bir Karan olacaktı. Umarım bütün sorunlar ile baş edebilirlerdi pes etmeden birbirlerine sırtlarını dönmeden kavga etmeden yapabilirlerdi.

Evet! Gel gelelim bizimkilerin yaptıklarına Öykü yanına bir miktar para almış ve direk olarak bir mağazaya girmişti annesinin dediği gibi bi elbise alacaktı renk mavi hatta açık mavi ama modeli kendisi seçecekti umarım bulabilirdi.

Kağan? Kağan ise yine elbise yani takım elbise arıyordu hâlâ (⁠+⁠_⁠+⁠) ve çok sıkılmaya başlamıştı en sonunda ise bulmuştu eline aldığı lacivert gece detaylı takım elbiseyi buldu ve onu giymeye karar verdi. Öykü ise mağazaya girdi ve mavi elbiselerin olduğu alana yöneldi direkmen uzun arayışlar sonucu bebek mavisi askılı ve hafif dar bi elbise bulmuştu göğüs dekolteli idi bir de.

Akşam olmuş çiçekler ve çikolata alınmıştı Karan ailesi ise yola çıkmış geliyordu.

Doğru ailesi ise son kontrolleri yapmış misafirlerin gelmesini bekliyordu.

En sonunda ise pencereden Karan'lara ait olan arabayı görmüştü. Öykü elini kalbine attı ve babasını hissetti resmen

"Baba ben niye heyecanlıyım noluyor bana?" Diyerek fısıldadı kendi kendine Öykü...

Kapı çalınmış ve Öykü tarafından açılmıştı. Ellerindeki 2 tane çiçekten bir tanesini Öykü 'ye birini ise Öykü'nün annesine vermişti abisine ise güzel bir saat almış ve onu vermişti abisi ise her ne kadar gerek yok dese de ;

"Olur mu öyle şey Yusuf.. biz artık bi aile olacağız bırak da kalsın" dedi Kağan Yusuf'u gerçekten sevmişti.

"İyi tamam alıyorum teşekkür ederim" dedi Yusuf

Herkes birbiri ile merhabalaşmış nasılsın iyi misin Faslı bitmişti sıra ise isteme mevzusuna gelmişti. Öykü kahveleri yapmıştı ve adete göre damada tuz koyulmalıydı ama Öykü bunu araştırmış ve işin doğrusu ise kahveye tuz koymak aslında damat ve ailesine ben seni istemiyorum manası veriyormuş lakin bal koymak ise ben seni istiyorum ve seninle evlenmek istiyorum demekmiş bu yüzden Öykü Kağan' özel aldığı fincana kahve ve bal koymuştu diğerlerine normal bardak Kağan'a ise çok tatlı bi bardak almıştı.

Herkesin bardağını vermiş ardından da en son Kağan 'a vermişti. Kağan kahveyi içmiş ve gayet de hoşuna gitmişti.

Ve Öykü 'nün kulağına doğru eğildi.

"Bunun içinde çok tatlı bi tat geliyor" dedi ve fısıldadı etkileniyordu Öykü'den şu an kokusu başını döndürüyordu .

"Öyle çünkü bizimkiler tuz koymamı istedi ancak ben bal koydum kocacım" dedi Öykü Kağan 'ın gözlerinin ta içine bakmıştı.

Öykü ' de Kağan' dan feci derecede etkileniyordu öyle ki herkes konuşmaya dalmış ve kimse onlara bakmamıştı. Az kalmış öpüşecek olan çiftimiz son anda kendilerine gelmişti ve isteme merasimi başlatılmıştı.

"Evet sevgili Yusuf oğlum artık bu ailenin erkeği sensin bu yüzden artık merasimimizi başlatalım. Evet! Allah'ın emri peygamberin kavli ile kızınız Öykü'yü oğlumuz Kağan ' a istiyoruz." Diyerek sordu Kenan Karan

" Gençler birbirlerini sevmişler Kenan amca bize ise sadece onların mutluluğu ile mutlu olmak düşer verdik gitti." Dedi o an herkes ayağı kalktı Kağan ise önce cebinden çıkardığı iki tane kutu vardı biri çok zarif bi bileklik idi. Diğeri ise yüzük kutusuydu.

İki alyans yüzük Kağan ise başka bi yüzük vardı kafasında onu ise evlendikleri gece verecekti.

Yüzükler takıldı ve Kenan Karan elinde ki makas ile kesmeye başladı kurdeleyi

En sonunda ise kurdele kesildikten sonra önce Kağan Öykü'yü alnından öptü sonra ise ailelerin ellerini öptüler. Ardından da dışarda bi bağırış sesi duydular.

"Öykü! " Diye bağırdı biri

"Bu kim ?" Diye sordu Kağan öyküye

"Gel bakalım odama " diyerek Kağan'ı odasına soktu diğerleri ise dışarı çıktı onlar odada tek başlarınaydı ve odayı ateş mi sardı acaba ?!

"Pencere!" Dedi Kağan

" Bu kim ?" Dedi Kağan

"Bu bu Caner!" Dedi Öykü

Kağan ve Öykü ise birbirlerine baktılar

"LAN OĞLUM KİMSİN LAN SEN !" dedi abisi Yusuf

"Ben Caner Öykü 'nün eski sevgilisiyim ve onu çok seviyorum!" Diyerek bağırmaya devam ediyordu

Kağan daha fazla dayanamadı ve pencereden atladı ve Canerin ağzını burnunu dağıttı.

Öykü ona herşeyi anlattı Kağan ise daha fazla dayanamadı ki üzerine atladı.

Ve herkesin ayırmaya çalışması ile son buldu.

"Kağan!" Diye bağırdı Öykü

"Ben seni seviyorum Kağan ben sadece sana aşığım!" Dedi Kağan'a sanki gerçekti bu hisleri birbirlerinin gözlerine baktılar Kağan sol eli ile öykünün kafasını tuttu ve göğsüne bastırdı sarıldı.

Ve kulağına eğilip

"Ben de seni seviyorum" dedi

Zaman durdu ve ışıklar sadece onları aydınlattı.

SON