5. Bölüm

4. Bölüm

Z
yazarinadizeyymiss

• Kağan Karan •

Ne oluyordu ? Biz ne yaşadık bilmiyorum ben onun gözlerine o ise benim gözlerime bakıyordu. En sonunda ise kendimize geldik kendimi tutamadım bana anlattı Öykü kendime hakim olamamıştım. Sebebini ise hiç bilmiyordum dayanamadım yaptıklarına en sonunda ise kendimi tutamayıp daldım kafa göz...

 

 

"Gençler! Hadi neyse içeri geçelim boşverin bunu Kağan kardeşim sende gel bişey olmaz böyle itlere " dedi Yusuf beni sakinleştirmek amacı ile ama ben daha çok gazlanıyordum.

Gidip ağzını burnunu kırasım vardı şu an

Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim o sırada yanımda ki Öykü 'ye baktım o da bana bakıyordu.

Elimi beline yerleştirdim ve içeri geçtik

 

• Öykü Doğru •

Ellerini belime koymuş birlikte içeriye doğru ilerliyorduk eski sevgilim Caner'i ise Kağan'ların adamları götürmüştü hastaneye galiba..

Etkilenmiş miydim ben Kağan' dan kabul evet etkilenmiştim. O vuruşu o kol kaslarının seyirişi o öfkeli bakışları artı olarak o ellerini saçları arasından geçirmesi bide elini belime atıp o sahiplenici tutuşuna feci şekilde etkilenmiştim. Ama umarım bu geçici bişeydir.

 

İçerde oturmuş hiç bir şey olmamış gibi sohbete devam ediyordu bizimkiler o sırada Kenan amca;

"Gençler siz sıkıldınız galiba bu sohbetten" dedi

 

"Yok olur mu öyle şey?" Dedik Kağan ile aynı anda sonra da hafif birbirimize baktık ve geri önümüze döndük

 

"Bence de sıkıldılar Kenan amca hadi siz Öykü 'nün odasına gidin orda rahatça sohbet edin" diyerek bizi benim odama gönderdi abim

Bizde ikiletmeden fıtı fıtı gittik odama

Odamın kapısını açtım ve Kağan'ı içeri davet ettim.

Benim yatağıma oturdu bende kapıyı kapatıp yanına geçtim.

 

"O çocuk ne iş hem seni aldatıp hem de buraya geliyor kendini ne zannediyor o?!" Diyerek sitem etti Kağan

 

"Haklısın. Hem beni aldatıyor ki en yakın arkadaşım dediğim insanla " dedim

"En yakın arkadaşın mı kim o?!" Diye sordu Kağan söylersem işten çıkabilirdi ama umursamayacaktım.

"Gonca" dedim

 

"Ne?!" Dedi şaşırmıştı

"Sonra da kalkıp buraya geldi ama Allah'tan sen vardın ve ona gerekli cevabı verdin" dedim.

 

"Sen beni mi övdün şu an" dedi ve oturduğu yerden bana yaklaştı

Bir yanım geri çekil derken diğer yanım dur diyordu çekilme rahat ol diyordu.

 

Ben de çekinmeyecek ve rahat olacaktım o yüzden diğer tarafımı dinledim.

 

"Evet" dedim alttan da cilve yapıyordum sonuçta sahte de olsa kocam olacaktı ve o anda içerden bir ses geldi

"E o zaman haftaya düğün yapılsın" dediler bizimkiler

İkimiz de o anda kendimize geldik ve birbirimize baktık haftaya evli ve karı koca olacaktık ve şöyle de bi sıkıntı vardı Karan'lar fazlasıyla Medya önündeydi. Ve ben bi anda Kağan evlenmek istemezken bi anda karşısına çıkmıştım çoğu kişi hamile olduğumu düşünecekti lakin cevaplarını verirdik çoğu kişi de para peşinde olduğunu düşünecekti onlarında cevabını verebilirdik galiba biz Kağan ile birbirimize alıştık.

 

•Kağan Karan•

Biz galiba birbirimize alıştık..

Olanlara , olacaklara ve kendimize

 

Ne oluyordu ? O olan Öykü bana yaklaşması ve üstüne üstlük benim o bunu yaptığı an kalbimin çok kötü atması yani daha önce hiç böyle olmamıştım.

Bu neydi?! Bunun adı neydi bilen var mı?!

 

Ben bilmiyordum... Çünkü yıllar önce tek aşkım olan Annemi kaybedince benim bu kalbim de durdu ... O hastane odasında beklerken

 

 

Geçmiş;

Arkadaşlarım ile eğleniyordum geziyordum aslında da denilebilir sohbetin en koyu yeri idi ve birden telefonum çalındı.

Arayan annemdi.. ve telefonu açtım

"Alo?" Dedim gülerek çünkü sohbet komikti yani

"Alo siz Kağan Karan'sınız değil mi ? Anneniz çok kötü kaza geçirdi acil gelmeniz gerek!" Dedi

O an zaman durdu ... Ben dondum o gülen yüzüm soldu yavaşça

Arkadaşlarım zaten fark etmişti. Ama kimseye bişey demedim yavaşça masadan kalktım ve arabama doğru ilerledim arabaya binip hızlı bi şekilde hastaneye vardım oraya vardığımda babam da oradaydı hatta ve hatta Ali amca da oradaydı babamın yanında ideal dost olarak ...

 

Bekledik hemde saatlerce en sonunda normal odaya alındı babam ve Ali amca gördü annemi ilk önce bende bi elimk yüzümü yıkayıp geldikten hemen sonra

Sıra bendeydi kapıyı çaldım içeriye girdim ve orda uzanıp bana doğru bakan bir adet annemi gördüm.

 

"Anne" dedim titremişti sesim

"Oğlum..." Dedi annem zor konuşuyordu kesik kesik idi sesi.

 

 

Annemi gördüm ve bi kaç dakika sonra koridordan döndüm kantine gitmiştim geldikten sonra doktor ve hemşirelerin annemin odasına doğru koştuğunu gördüm babam beni tutmaya çalıştı ama tutamadı ardından da odaya daldım doktorlar çıkmamı istiyordu en sonunda ise gelen

 

"Dıııtt! Hastayı kaybettik ölüm tarihi ve saati 15/08/2018 saati 23.45 " dediler ve odadan çıktılar orda yere çöktüm

Ve işte bugün ki Kağan Karan olmuştu kalpsiz biriydim ben üstüne bide babam başkası ile evlenince ben de bunu yurt dışında iken öğrenmiştim Ali amcanın ölümünü de babamın başka biri ile evlenmesini de orda iken öğrendim...

 

Şimdi;

 

Öykü'lerin evinden ayrıldık ve yola çıktık babam ve ben yanyana oturuyorduk sevgili üvey annecim(!) ise karşımda oturuyordu üstünde kırmızı elbisesi ile gençti hatta benimle yaşıt idi.

 

Ve benim babam oğlu ile yaşıt olan biri ile evlendi çünkü bizim kafa iyi değil..

 

Eve varmıştık hiç kimse ile konuşmadan direkmen odama doğru çıktım artık haftaya bu odada Öykü ile kalacaktık.

Artık karım olarak burda kalacaktı benim karım olacaktı lakin bi süre sonra boşanacaktık!

Odama gelmiştim kapıyı açtığım gibi içeriye geçtim. Kapı açık idi. Burnumu baş ve işaret parmağım ile sıktım. En sonunda ise kapıyı kapattım üstümü değiştirdim perde gibi bişey vardı üstümüzü arkasında değiştiriyorduk.

 

Üstüme gece giymek için pijamalarımı giyinip perdenin arkasından çıktım. Yatağımın içine girdim ve sabah alarmımı kurup uyumaya verdim kendimi ancak yine uyuyamadım gizli dolaptan uyku ilacımı aldım ve kendimi uykuya bıraktım.

 

 

1 hafta sonra:

 

• Öykü Doğru •

Sabah uyandım ilk olarak günlük bakımlarımı hallettim bugün evleniyordum ve gereken her şey tamamen halledilmişti.

 

Genel ev işlerini de halletmiştim. Şimdi de evden çıkmış kuaföre gidiyorduk annemle tam çıkıp taksi durağına doğru gidecekken kapının önünde bi araba gördük annemle arabanın içinden bi adam indi. Ve bize doğru gelip

"Öykü hanım merhabalar beni Kağan bey gönderdi sizi kuaföre alıp bırakmak için ha bide bu kartını verdi istediğinizi rahatça yaptırabilirsiniz" dedi adam

"Ha bide benim adım Ozan bilginiz olsun." Dedi ve arabanın kapısını açıp bizim girmemizi bekledi annemle birbirimize baktık ve ben iki dakika geleceğim şimdi diyerek yanlarından ayrıldım elimde telefonum ile Kağan'ı aradım.

 

"Kağan? Bi adam geldi de adı Ozan " diyerek neler dediğini anlattım o ise bana

"Merak etme rahatça binebilirsiniz o arabaya neye ihtiyacınız varsa da çekinmeden isteyin tamam mı?" Dedi bende o görmese de kafamı salladım

"Tamam" dedim sesimi de hafif incelttim .

Hafifçe güldü ve bana

"Eh iyi o zaman ben kaçtım malum bugün düğünüm var da " dedi

 

"Aaa öyle mi benim de düğünüm var " dedim

Hafifçe esprileştikten sonra bizi bekleyen arabaya bindik ve kuaföre gittik bi elimde gelinliğim ile

 

 

°°°°

 

Çok sade ve rahat hissettirecek bi saç modeli yapmıştım.

Hafif bi topuz yanlardan da perçemlerimi bıraktım ve sıra makyajıma gelmişti

Ne çok abartı ne çok sade olacak şekilde makyajımı yaptırdım.

 

Sırada ise gelinliğimi giymek vardı çok da kabarık seçmedim gelinliğimi çünkü rahat oynayamazdım evet oynayacaktım bir kere evleniyordum tadını çıkarayım demi

Yani sonuçta bi kere tek evleniyordum her ne kadar sahte de olsa bir kocam olacaktı ve evlenecektim bu yüzden artık o kadar birşeylere takmak istemiyordum bu yüzden eğlenecektim tadını doyasıya çıkartacak idim.

 

 

Gelinliğimi de giymiştim bir kaç dakika sonra ise Kağan ve ailesi beni evimden almaya geleceklerdi daha doğrusu yarım saat sonra geleceklerdi diyeyim size gelinliğimi giydim ve perdeyi açtım annem ile göz göze geldik o gözlerini doldurdu hemen durdurdum onu

"Hayır yapma eğer ki yaparsan kendimi durduramam " dedim

Kafasını salladı ve 'tamam ' dedi kısık bi sesle ama ben duymuştum bile

 

En sonunda eve varmıştık sadece kocamın (!) beni almasını bekliyorduk ...

 

Onlar gelene kadar ailemle vakit geçirdim. Son kez demiyorum çünkü Kağan ve ailesi öyle insanlar değil yani benim ailemde kalmama ailemin bizde kalmasına izin verirlerdi.

 

Kağan'ların adamları ile birlikte arabadan indiğini gördüm pencereden heyecanlanmıştım kapı arkası para da almışlardı benim çıkışım için

 

Bunu da mahallenin gençleri yapmıştı abim ise kuşağımı bağlıyordu. Üç kere geçirdi belimden ardında da bağladı ve bize doğru güzel bakan bi Kağan Karan vardı arkadan

 

"Her ne zaman olurda her hangi bişey olur bu kapı sana hep açık tamam mı güzel kardeşim" dedi ve ağladı abim ağladı annem ve bende ağladık

 

Ardından abim Kağan'a dönüp

"Önce Allah'a sonra sana emanet kardeşimin gözünden senin yüzünden tek bir yaş düşsün ve benim yanıma bunun için gelsin andım olsun seni yaşatmam !" Dedi abim Kağan'a

 

"Emanetin emanetimdir ona gözüm gibi bakacağım Yusuf gözün arkada kalmasın" diyerek abimle tokalaştı ve sarıldılar kız bunlar iyi kanka oldu ha başıma abimler yakında beni atar bunu alırlardı.

 

Ardından Kağan koluma girdi ve yavaşça evden çıktık arkamızda annem ve abimle birlikte

 

"Hazır mısın karıcığım" dedi Kağan

 

"Hazırım kocacım" dedim bende gülümseyerek

 

"Sana söz seni hiç ağlamayacağım" dedi gözlerimin en derinine baktı

 

Arabaya bindik ve düğünümüzün yapılacağı yere doğru yola çıktık .

 

 

• 3. Şahıs anlatımı ile •

Karan'lar orda düğün yerini kontrol ediyordu ve ardından da doğru ailesi de içeri girmişti birlikte gelen misafirlere hoşgeldiniz diyorlardı

 

Gelin ve damat ise odada çıkma zamanlarını bekliyorlardı.

Bir kaç dakika sonra nikahları kıyılacak ve resmen evli olacaklardı.

 

"Bu her ne kadar sahte bi evlilik dahi olsa söylemem gerekir ki gerçek bi evlilik gibi olacak... Yani şöyle hemen açıklayayım her hangi bi sorun olduğunda bana danışabilirsin veyahut bi derdin varsa bana anlatabilirsin yani klasik karı koca gibi birbirimizin arkasında olacağız... Ve o çıkmadan önce dediklerim doğruydu yani seni hiç ağlatmayacağım . " Dedi Kağan sabırla onu dinledi Öykü

 

"Dediğin gibi olsun zaten gerçek bi karı koca gibi olacağız lakin evlilik sahte olacak " dedi Öykü de içi buruktu ağlamamak için kendini zor tutuyordu sebebi ise babası idi.

 

"Kağan " dedi sesi titreye titreye

 

"Efendim " dedi şefkatle Kağan

 

"Ben babamı özledim " dedi ağlamaya başlayan Öykü ve Kağan'a sarıldı boynuna gömülüp ağladı. Kağan biliyordu bi kız çocuğu için anne ve baba ne demekti biliyordu . Kendisi de annesini kaybetmişti o da böyle olmuştu günlerce annemi özledim diye ağlamıştı odasında sessizce

 

"Biliyorum güzelim biliyorum lakin üzgünüm onu geri getiremiyorum keşke yapabilsem " dedi

 

Öykü kafasını kağanın boynundan kaldırdı ve rahatladığını hissetti.

Ama farkında değildi baba özlemi öyle iki ağlamak ile rahatlamazdı onu bu denli rahatlatanin Kağan olduğundan habersizdi

"Keşke elimden bişey gelse be güzelim" dedi Kağan

 

"Elinden gelse şu dakikada yapardın biliyorum. İyi ki çıktın o gün karşıma Kağan" dedi içinden geçenleri Öykü

 

Dakikalar geçmiş ve Düğün salonuna giriş yapacaklardı çiftimiz

 

Ve ortada kırmızı halı kenarda patlayan ışıklar çekilen fotoğraflar ve bi adet bu olanlar içinde kendini rahat hissetmeye çalışan bi adet Kağan ve Öykü

 

Ortaya geçmişlerdi ve ilk danslarını yapıyorlardı Vals yapmaya başladılar çiftimiz o kadar güzel yapıyorlardı ki herkesin gözleri üstlerindeydi .

 

En sonunda ise bitirmişlerdi danslarını ve nikah masasına doğru gittiler.

 

Ve nikah akdi başlamıştı

 

"Sayın misafirler ve kıymetli gelin damadımızın ailesi izninizle nikah akdini başlatıyorum" dedi nikah memuru

 

"Adınız soyadınız" diye başladı Nikah memuru

 

"Öykü Doğru" dedi Öykü

 

"Kağan Karan" dedi Kağan

 

"Şahitlerimiz kimler?" Dedi Nikah memuru

 

Kağanın ki amca oğlu Volkandı

Öykü'nün ise normalde yakın arkadaşı Gonca olacaktı lakin olanlardan sonra kendi amca kızı Zeynep olmuştu Zeynep Öykü'yü çok severdi bu yüzden kabul etmişti

 

"Ben Zeynep Doğru Öykü Doğrunun şahidi " Dedi Zeynep

 

"Ben Volkan Karan Kağan Karan'ın sahidiyim " dedi Volkan

 

Dediler ve nikah akdi gerçekleşiyordu

 

"Evet! Siz sayın Kağan Karan hiç kimsenin baskısı ve yetkisi altında kalmadan Öykü Doğru yu karınız olarak kabul ediyor musunuz?" Dedi Memur

 

"Evet!" Dedi hiç düşünmeden Kağan

 

"Siz sayın Öykü Doğru hiç kimsenin baskısı ve yetkisi altında kalmadan Kağan Karan'ı kocanız olarak kabul ediyor musunuz ? " Dedi Memur

 

"Evet !" Dedi hiç düşünmeden Öykü

Her alkışlamaya başlamıştı öyle ki bi tufan olmuştu.

 

"O zaman bende belediyenin bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri Karı koca ilan ediyorum" dedi nikah memuru ve aile cüzdanını geline teslim etti herkes ayağına bas diye bağırmaya başladı Öyküye

 

Öykü Kağan'a baktı ve onayi alinca hafifce bastı Kağan da yüzünü ekşitti hafiften. Büyük bir alkış tufanı kopmuştu magazinler herkes burdaydı ve herkes bu mutlu günü kaydediyorlardı..

 

 

Oyunlar oynanmış danslar edilmiş pastalar yenilmişti sıra eve gitmekteydi bu seferde dini nikahları kıyılacaktı.

 

 

İmam gelmişti ve hazırlıklar yapılmıştı

 

"Evet siz Öykü Doğru Kağan Karan beyimizi kocalığa kabul ettin mi?" Dedi imam

 

Üç kere "ettim " dedi Öykü

 

"Peki siz Kağan bey Öykü hanımı karılığa kabul ettiniz mi ?" Dedi imam

 

Üç kere " ettim" dedi Kağan

 

"Peki mehir olarak ne istersin kızım" dedi imam

 

"Ben.." dedi ve diyecek bişey bulamadı Öykü

 

"Almanya ve Fransa 'daki 2 toplam 4 villamı veriyorum" dedi Kağan

 

"Ne!" Dedi Öykü " Kağan! Bak neyse tamam sonra konuşacağız" diyerek devamını getirdi.

 

Belgeleri bile hazırlamıştı oysa Kağan o evleri Öykü'ye verecekti.

 

 

.....

 

Velhasıl kelam bunların nikahları da kıyıldı ve odalarına doğru çekildiler

 

"Of Kağan of!" Diyerek yakındı Öykü

 

"Ne var Öykü?" Dedi Kağan bu yakınmasının sebebini öğrenmek istiyordu

 

"Hayır yani ne diye kalkıp koskoca iki pardonnnn 4 villayı bana verirsin ki" diyerek yakındı Öykü

 

Yaklaştı ona Kağan hemde tam dibine girecek şekilde azıcık daha yaklaşsalar öpüşebilirlerdi.

 

"Ben karıma verebilirim bunları ki sen de benim karımsın bu yüzden bunlar artık senin bak belgeler orda imzala bende bişey getireceğim " dedi Kağan ve odadan çıktı en aşağı kata indi

 

Bodrum'a indi.

 

Kasaya gitti şifreyi girdi ve içinden bir kutu çıkardı. Ardından da kutuyu alıp yukarı geri çıktı kasayı da kapatmayı unutmadı.

 

Geri yukarı odasına doğru çıktı Kağan kapıyı çaldı önce

 

"Öykü müsait misin?" Dedi

 

"Müsaitim" diye seslendi Öykü

"Geldim " dedi Kağan ve içeri girdi Öykü'yü yatağa çekti ve oturttu karşıya da kendisi oturdu

 

"Öykü bu kutu daha doğrusu içindeki benim için çok önemli bişey ve artık onun sahibi sen ol istiyorum her ne kadar evlilik sahte de olsa sözüm var ve onu yerine getireceğim " dedi ve kutuyu açtı Kağan

 

"Kağan bu?" Dedi ve kutunun içindeki kalpli yüzüğe baktı

 

"Anneme aitti. Artık senin taşımanı istiyorum." Dedi Kağan sesi netti itiraz kabul etmiyordu.

 

"Teşekkür ederim çok teşekkür ederim" dedi ve sarıldı Kağan'a

 

"Bunca zaman yaptıkların için" dedi Öykü

Kağanın gözleri Öykünün dudaklarına kaymıştı bile ki keza Öykü de öyleydi yaklaştılar yaklaştılar dipdibe gelmişlerdi bile tam o sırada Kağan kendini toparladı ve Öykü'nün elini tuttu ve yüzüğü narince öykünün parmağına taktı...

 

"Bundan sonra bu yüzük sana ait . Sana güveniyorum onu en iyi sen taşıyacaksın." Dedi Kağan Öykü onu dinlemiyordu bile hala o eski anda kalmıştı aklı

 

Kağan'ı öpmek istiyordu. Ve öyle de yaptı ellerini her iki yanağına da koydu ve yaklaştı hızlıca

 

Dudaklarına yapıştı...

Evet Öykü Kağan'ı öpmüş idi...

Ve bu saatten sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı:)

 

 

SON 

 

Bölüm : 12.01.2025 18:57 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...