8. Bölüm

7. Bölüm

Z
yazarinadizeyymiss

Geçen bölümden;

• Öykü Karan •

 

Evdeydik ben annemin yanında kalıyordum. Ama gece olunca yine odama gidecektim.

Abim odaya geldi ve bana

"Kağan yolda geliyor sende gel konuşmamız gerek" dedi

 

"Tamam abi" dedim ve

 

Kağan da gelmişti tam o sırada karşılaştık zaten abim hastanede de bize tuhaf tuhaf bakıyordu anlamış değildim

 

"Ne oldu?" Diye sordu Kağan bana bende

 

"Bilmiyorum ki öğreneceğiz" dedim ve mutfağa geçtik

Mutfakta ki ortada yemek masasında ki sandalyelere oturduk

 

Abim ise tek bişey sordu bize

 

"Siz birbirinizi daha önce görmediniz o halde nasıl aşık olup evlendiniz siz bizi kandırdınız mı?" Diye sordu

 

Kağan ve ben birbirimize baktık bilmiyorduk ne cevap verebileceğimizi

 

3. Şahıs

 

Kağan ve Öykü bu soruya ne cevap vereceklerini bilmiyorlardı.

Ancak aynı zamanda onları izleyen Kağan'ın üvey annesi Yelda dan habersizdiler

 

 

~~~

 

"Ne ?!" Dediler aynı anda bizim ikili

 

"Neyden bahsediyorsun Yusuf ne kandırması?" Dedi Kağan

 

"Basbayağı kandırma siz uzaktan mı sevdiniz ki Öykü böyle biri değildir" dedi Yusuf

 

"Abi demek ki Kağanı görmeden sevmişim uzakta olmasına rağmen sevmişim ki okeylemişim yani şimdi de " diyerek yüzüğünü gösterdi Öykü

 

"Evliyiz" diye de devam ettirdi.

 

Yelda Karan ise arkada onları dinliyordu.

Yelda Karan Kağan yaşındaydı ve ona rağmen babası Yelda ile evlenmişti.

 

Yelda, Kenan Karan'ı parası için almış evlenmiş idi.

Şimdi de gizlice bazen geldiğinden beri Kağan'ı dikizliyordu. Şimdi de Kağan'ın evlenmesi onun açısından kötüydü her şey Kağan'a aitti artık ve Yelda Kenan Karan ile evlenerek çok büyük bi yanlış yapmıştı içinden

'en başından beri Kağan ile evlenebilseydim şimdi her şey benimdi Kağan da bana köpek olurdu' diyordu.

 

Ama nafileydi çünkü Kağan Karan sadece Öykü'ye aitti. Ve hep de öyle kalacaktı.

 

"Harbiden ha? Kardeşim iyi misin sen ne demek bizi kandırıyorsunuz? Hadi beni geçtim beni çok da tanımıyorsun bunu demen normal ama hiç mi kendi kardeşini tanımadın ... Biz birbirimizi uzaktan da olsa sevdik, aşık olduk ve şimdi evliyiz" dedi Kağan

 

 

• Öykü Karan •

Abimi atlatmanın verdiği huzur ile odamıza gitmiştik.

Odaya girdiğim gibi derin bi nefes verdim ve

"Ohh be! Sonunda " dedim

 

"Hakikaten ha şükür yarabb " diyerek elini yukarı doğru açtı Kağan

Bu haline gülmeden edemedim.

 

"*Gülerek* ayy Kağan alemsin ya ama abim nasıl anladı ama güzel savuşturduk değil mi?" Diyerek sordum

 

"Güzel savuşturduk. Ama abin böyle birşeyi ne ara düşündü de bize sordu asıl o önemli bence " dedi.

 

Haklıydı zaten hastane odasında da dikkat etmiştim bana ve Kağan'a çok tuhaf bakıyordu özellikle Kağan'a.

 

Kağan elinden geleni ardına koymamış ve her ne kadar beni ve ailemi o kadar tanımasa bile yardımcı olmuştu tüm hastane masraflarını o ödemiş ve annemin bütün tedavisini üstlenmişti.

 

Olur da ilerde başka bi hastalık çıkarsa bütün masrafları Kağan Karan ' a ait olacaktı ve Kağan Karan hiç de gocunmadan o yardımı yapacaktı ki yapıyordu da.

 

"Kağan sana bugün için teşekkür ederim. Ne beni ne de ailemi o kadar da tanımadan hiç gocunmayıp yardımcı oldun bütün masrafları sen üstlendin. Ne kadar teşekkür etsem azdır. Çok teşekkür ederim" dedim Kağan'a artı olarak tatlı olduğunu düşündüğüm bi bakış attım

 

"Teşekkür etmeni gerektirecek bişey yok Öykü ben yapmam gerekeni yaptım. Hem tam tanımadan da yardım edilebilir bence ki ben anneni seviyorum yani abini de onlar çok iyi insanlar annen beni sanki öz oğlu gibi severken bunu yapmamam çok ayıp olurdu. Yani teşekkür edilebilecek bişey yok sıkıntı yok yani" dedi Kağan ardında da tatlı bi gülüş oluştu dudaklarında ve gözlerim direk olarak o gülüşte takılı kaldı.

 

Gamzesi vardı. Kağan Karan'ın gamzesi vardı. Çok güzeldi çok güzel gülüyordu gülüşünden öpmek isterdim bunu gerçekten isterdim.

 

"Kağan..." Dedim devamını getiremedim çünkü gözlerim hala dudaklarındaydı.

 

"Efendim.." dedi Kağan gülüşü solmuştu ve şu an bana odaktı. Gözlerimin dudaklarında olduğunu fark etti belli ki

 

Sol işaret parmağı ve baş parmağı ile çenemi tutup kaldırdı ve gözlerinin içine bakmamı sağladı.

 

"Öykü oraya değil buraya bak" diyerek dudakları yerine gözlerini gösterdi.

Benim kahve gözlerimin aksine size söyledim mi hatırlamıyorum ama

Koyu mavi yani lacivert gözleri vardı.

 

"Hı?!" Dedim kendime gelerek

 

"Ne hı? Asıl sana hı Kağan, Kağan dedin devamını getirmedin. " Diyerek yaptığımı yüzüme vurdu resmen ama ne yapabilirdim ki o da beni etkilemeseymiş değil mi ama ...

 

 

"Ha doğru ben en son bişey diyordum ancak unuttum gözüm daldı çünkü" diyerek açıkladım.

 

"Nereye gözün daldı acaba ?" Diyerek kinayeli daha doğrusu imalı bi sesle sordu bana .

 

"B- benim mi? Iıı şey "dedim ama devamını getiremedim çünkü bi bahanem yoktu ' senden etkilendim, dudaklarına yapışıp öpmek istedim ama yapamadım ' mı diyeceğim yok artık

 

 

"Neyse hadi iyi geceler ben bi üstümü değiştirip geleyim" dedi ve paravana doğru gitti görüyordum hareketlerini üstünü çıkartıyordu .

 

Kaslı ve çıplak teninin kasılışını izliyordum - dikizliyordum- dersek daha doğru olur.

 

Esmerdi ve yeni çıkmaya başlamış sakalları yüzüne serseri bi hava katıyordu. Üstüne giydiği takım elbise ise kaslı vücudunu öyle bi sarıyordu ki düşüyordum demek daha doğru olur.

 

Ben böyle etkileniyorsam dışardaki kızlar kim bilir nasıl etkileniyordu. Hayır yüzüğünü de çıkarmıyordu ama ya miyop uzağı göremeyen bi kız görüp de etkilenir ve onunla ilgili hayaller kurarsa daha da beteri benim kocamı Kağan'ı etkilemeye çalışırsa yani bu sahte bi evlilik olduğundan dolayı Kağan ise çok takmayıp onunla olursa Allah'ım neler düşünüyordum ben hemen kafamdan bu düşünceleri attım.

 

Kıskanıyor muydum acaba ?!

 

Hiç bir şey bilmiyordum. Neyse uyumam lazım ama önce üstümü değiştirmeliyim.

 

"Öykü ben üstümü değiştirdim sıra sende sende değiştir daha yatalım öldüm yorgunluktan " diyerek yatağa girdi ve beni de öyle bıraktı

 

"T-tamam ben bi gidip üstümü değiştireyim" diyerek pijamalarımı buldum paravana girip üstümü giyindim acaba o da beni dikizliyor mudur? Yok canım! O benim gibi değil ki düşünceli biri o ben peki adamı resmen gözümle taciz ettim ya ! Allah'ım gözlerime hakim olamıyorum ama sende böyle bişey yaratmışsın yani bakmamak ayıp olurdu.

 

Üstümü değiştirdim ve paravandan çıktım baktım Kağan ise yatakta oturmuş telefonundan bir şeylerle ilgileniyordu. Yani aklı bende değildi ve galiba benim onu dikizlediğimi bilmiyordu ya da biliyordu ancak çaktırmıyordu.

 

Yatağa geçtim ve kendi tarafımda oturdum aklım ise hala o paravandaki halindeydi. Kendime engel olamıyordum - ki bu benim elimde değildi -

"Şu işler bitmiyor ya" diyerek konuştu Kağan

 

"Ne yapıyordun ki" dedim

 

"Yahu bi anda toplantı yapmak nedir bide sabahın körü hayır ben zaten uyumuyorum evet ama yani daha çalışanlar bile uyanmamışken siz niye kalkıp toplantı istiyorsunuz .. ama Allah'tan senin bu zeki kocan konuştu ve toplantıyı öğleden sonraya aldı. " Dedi Kağan arada da kendini övdü bu haline ise gülmeden edemedim.

 

"Aynen aynen çok zeki bi kocam var maşallah" diyerek güldüm o sırada da yastığımı düzeltiyordum.

 

"Ee karıcığım.. o kadar bugün etkilendin acaba diyorum hazır bende uyumuyorken bi tur" deyip gözünü kırptı çapkınca Kağan aklıma doluşan o anlarla birlikte yanaklarım ise gittikçe kızarıyordu. Daha yapmamıştık bile ancak aklıma gelmişti bu adam benim kafamı feci halde bozuyordu.

 

 

"Onu anca rüyanda görürsün sevgili kocacığım" dedim gülerek sonra da arkamı dönüp yatağıma girdim ve

"Hadi iyi geceler" diyip kendimi uykuya teslim ettim.

 

 

• Kağan Karan •

 

Uyudu gerçekten beni o kadar etkiledi sonra da arkasını döndü uyudu. Hain kadın şu andan itibaren onu hain ilan ediyorum! Diyip kendi kendime gülmeye başladım ben iyice kafayı yiyordum.

 

Yataktan çıktım ve mutfağa doğru yol aldım kendime kahve yapacaktım.

 

Kahve bardağımı aldım ve küçük kahve paketinden biraz kahve bardağıma boşalttım, ardından elektrikli kahve makinasına su ekleyip kaynaması için yaklaşık 5-6 dakikalık süre tuttum.

 

O sırada mutfağa giren üvey annecim (!) ile kahveme daha çok dikkat vermeye karar verdim çünkü hiç onu dinlemek bile istemiyordum.

 

"Ooo Kağan Karan sen yine mi uyuyamadın" diyerek kinayeli bi sesle konuştu onun o sesinden o kadar bıktım ki cevap verip- vermemek arası bi ikilemde kaldım.

 

"Peki. Anladım, cevap vermeyeceksin sanırım" dedi sanki cevap vermediğim için alınmış gibiydi.

 

İlk önce iç çektim ve " bak Yelda anlıyorum benimle iyi bi iletişim kurmaya çalışıyorsun ancak" dedim

 

Ardından bi tur daha minik bi iç çekiş bahşettim dışarıya

 

"Ancak?" Diyerek devam etmemi istedi.

 

"Ancak lütfen benden uzak dur ... Ben gitmeden önce yaptığın o hareketi hala unutmadım " dedim

 

Geçmişe dönüş; Kağan Karan 'dan..

 

Valizim hazırdı yarın sabah işe uçağım vardı ilk uçakla Londra ' ya gidecektim burda daha fazla kalamazdım. Burası bana annemi hatırlatıyordu.

 

Babam ise şirketten bi kadın ile görüşüyordu uzun zamandır annemin ölmesi üzerinden bir yıl geçmişti ve o hala evlilik derdindeydi.

 

Kapı açıldı, babam ve yanında şirketten Yelda yavaşça içeri girdi.

 

"Oğlum ne yapıyorsun burda?" Diye sordu babam

 

Tek kaşımı kaldırdım ve "sence? Eşyalarımı topladım şimdi de burda oturuyorum baba" dedim ona kırgındım çünkü annemi hemen unutmuş gibiydi.

 

"Ah be oğlum ne yapacaksın orda sen tek başına " dedi babam dalga mı geçiyordu bu adam benimle

 

"Ben Kağan Karan 'ım baba ben ne yapacağımı iyi bilirim. Sen beni düşünme " dedim

 

"Eh peki" dedi babam ardından

 

"Sana bir haber ben bugün Yelda'ya evlilik teklifi ettim bir aya kalır kalmaz evleniyoruz gelecek misin?" Dedi

 

"Ne! Ciddisin sen ?! Baba sen annemi hemen unuttun herhalde çünkü ben unutamadım hala yasını çekiyorum ben de istemiyorum ülkemden gitmeyi ancak ben burdan senin yüzünden gidiyorum sizin yüzünüzden ben ne o düğüne gelirim ne de başka bişeye çünkü senin artık Kağan diye bi oğlun yok bu hareketten sonra benden evlatlık bekleme " dedim

 

Ardından hızlı bi şekilde odama doğru gittim .

 

Ardımdan ise Yelda geldi.

 

"Kağan?" Diyerek seslendi bana cilveli sesi ile

 

"Bana bak! Sakın benle muhatap bile olma anladın sakın çünkü ben seni kale bile almıyorum sakın Yelda ne için babamla olduğunu anlıyorum o kadar iyi biliyorum ki ama karışmayacağım çünkü kendisi görsün istiyorum sende sakın geldiğim zaman beni görme duyma bile muhatap olma tamam" dedim

 

Çok geçmeden dudaklarıma yapışan Yelda ile kendime geldim

 

 

Şimdiye dönüş; Kağan Karan

 

"Hatırladın mı? Yelda .. " dedim

 

"Hatırladım öpüşmüştük..." Dedi Yelda

 

O sırada bi kırılma sesi geldi

 

Kafamı çevirip baktım ve bardak kıran bi Öykü görmem ile yerimde mıhlandım

 

 

Son 

 

Bölüm : 02.02.2025 20:59 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...