
Geçen bölümden;
"Bana bak! Sakın benle muhatap bile olma anladın sakın çünkü ben seni kale bile almıyorum sakın Yelda ne için babamla olduğunu anlıyorum o kadar iyi biliyorum ki ama karışmayacağım çünkü kendisi görsün istiyorum sende sakın geldiğim zaman beni görme duyma bile muhatap olma tamam" dedim
Çok geçmeden dudaklarıma yapışan Yelda ile kendime geldim
Şimdiye dönüş; Kağan Karan
"Hatırladın mı? Yelda .. " dedim
"Hatırladım öpüşmüştük..." Dedi Yelda
O sırada bi kırılma sesi geldi
Kafamı çevirip baktım ve bardak kıran bi Öykü görmem ile yerimde mıhlandım
Şimdi;
• Kağan Karan •
Öykü bizi görmüş ve görmesi yetmemiş gibi bir de üstüne duymuştu.
Neler oluyordu ? Ve o an anlamıştım ki Yelda bunu planlamıştı çünkü bana da adım sesleri gelmişti ancak çok da takmadım demek ki Öykü'nün geldiğini hissetmiş gibi bunu demişti üstüne üstlük Öykü bana hayal kırıklığı ile bakıyordu.
• Öykü Karan •
Öpüştüler benim kocam ve üvey annesi öpüştü neler oluyordu bilmiyorum ancak bunun geçmişte olduğu kesindi.
Odaya doğru koşarak girdim arkamdan ise Kağan girdi içeri
"Öykü bak bana" dedi
Ona doğru döndüm ve dediği gibi baktım
"Ne oldu ? Neler oluyor ? Kağan bişey söyle aklımı kaçırmak üzereyim ve kaçırırsam hiç iyi şeyler olmayacak" dedim
"Öykü bak. Hiç bir şey göründüğü gibi değil sana her şeyi anlatacağım. " Dedi Kağan ki ona güveniyordum ama geldiğimden beri o kadına yani Yelda'ya güvenmiyordum.
"Anlat Kağan anlat yoksa gidip o kadının o sarı saçlarını ellerimde dolayıp çok güzel yolacağım." Dedim
"*Gülerek* t- tamam" dedi Kağan
"Gülme de anlat!" Dedim net bi sesle ama içten içe bende gülüyordum onun gülüşü ile hayır Öykü düşme düşmek yok hayır etkilenmiyorsun.
Gerçeği bilmen için kendini toparlaman ve asla etkilenmeden bu işi bitirmen gerekiyor. Belli ki bu kadın bi iş çeviriyordu çünkü benim geldiğimi bildikten sonra bir anda dan diye geçmişten bahsetti.
"Geçmişte...
Valizim hazırdı yarın sabah işe uçağım vardı ilk uçakla Londra ' ya gidecektim burda daha fazla kalamazdım. Burası bana annemi hatırlatıyordu.
Babam ise şirketten bi kadın ile görüşüyordu uzun zamandır annemin ölmesi üzerinden bir yıl geçmişti ve o hala evlilik derdindeydi.
Kapı açıldı, babam ve yanında şirketten Yelda yavaşça içeri girdi.
"Oğlum ne yapıyorsun burda?" Diye sordu babam
Tek kaşımı kaldırdım ve "sence? Eşyalarımı topladım şimdi de burda oturuyorum baba" dedim ona kırgındım çünkü annemi hemen unutmuş gibiydi.
"Ah be oğlum ne yapacaksın orda sen tek başına " dedi babam dalga mı geçiyordu bu adam benimle
"Ben Kağan Karan 'ım baba ben ne yapacağımı iyi bilirim. Sen beni düşünme " dedim
"Eh peki" dedi babam ardından
"Sana bir haber ben bugün Yelda'ya evlilik teklifi ettim bir aya kalır kalmaz evleniyoruz gelecek misin?" Dedi
"Ne! Ciddisin sen ?! Baba sen annemi hemen unuttun herhalde çünkü ben unutamadım hala yasını çekiyorum ben de istemiyorum ülkemden gitmeyi ancak ben burdan senin yüzünden gidiyorum sizin yüzünüzden ben ne o düğüne gelirim ne de başka bişeye çünkü senin artık Kağan diye bi oğlun yok bu hareketten sonra benden evlatlık bekleme " dedim
Ardından hızlı bi şekilde odama doğru gittim .
Ardımdan ise Yelda geldi.
"Kağan?" Diyerek seslendi bana cilveli sesi ile
"Bana bak! Sakın benle muhatap bile olma anladın sakın çünkü ben seni kale bile almıyorum sakın Yelda ne için babamla olduğunu anlıyorum o kadar iyi biliyorum ki ama karışmayacağım çünkü kendisi görsün istiyorum sende sakın geldiğim zaman beni görme duyma bile muhatap olma tamam" dedim
Çok geçmeden dudaklarıma yapışan Yelda ile kendime geldim
Ancak sen gelince öyle bi anda pat diye demesini beklemiyordum bu benim geçmişimdi ve ben tamamen geçmişte kalmasını istiyordum tabi ki de sana da söyleyecektim. Ancak zamanı gelince ve kesinlikle şu an emin oldum ki Öykü... Yelda bizi ayırmaya çalışıyor " dedi Kağan
Anlattıkları ile şok olmuştum Kenan amcanın böyle bişey yapması daha çok oğlunu bile umursamadığı kadının oğluna böyle bişey yapması tam bir tacizci idi. Ve babası bunu bilmiyordu eğer ki bilirse bu Kağan'ın sonu olurdu.
"Sen o yüzden babamın gözünden düşmemem gerek çünkü tek bir hareketle bile düşebilirim dedin ve o sırada düşüncelere daldın sen sana ne yapmış bu kadın " diyerek boynuna atlayıp sarıldım.
Kafasını boynuma gömdü ve bi süreden sonra ağlama sesi geldi.
Koskoca Kağan Karan benim yanımda koynumda içli içli ağlıyordu.
"Özür dilerim Öykü böyle bilmeni istemezdim şu an bana düşman gibi hissediyorsun biliyorum." Dedi
"Hayır."dedim net bi sesle
Kafasını kaldırıp dolu gözlerle gözlerimin içine baktı ve dedi ki
"Gerçekten mi?" Diye sordu şu anda küçük bi çocuk gibiydi yanlışlıkla bişey yapmış da babası kızmasın diye annesine yalvarıp omzunda ağlayan küçük bi çocuk.
"Gerçekten. Kağan ben sadece merak ettim keşke etmeseydim. Ancak iş işten geçti ve şimdi sana bunu yaptığı için yarın sen ve Kenan amca şirkete gidin ben de onunla evde kalıp bi güzel seveceğim onu " dedim
Güldü Kağan sonunda güldü.
"Teşekkür ederim " dedi
"Senin benim için yaptıklarının yanında bu hiç bir şey " dedim.
Güldü bende güldüm yine yenildim o an
Ve anladım ki bu adam benim sonum olacaktı.
O an hemen Instagrama girdim ve takip ettiklerimde ve takip edenlerde Yelda'yi gördüm aklıma onun planını ilk önce sosyal medyadan işe yaramadığını göstermekti sonra ise apaçık gösterecektim.
@ oykukarann

Hiç pişman değilim ne olursa olsun sadece seninim @ kagankarann
Diyerek story paylaştım.
Kağan ise o sırada kendine gelmiş ve düşünüyordu o sırada ise telefonuna benim story bildirimim düşmüş olmalı ki telefonu eline aldı inceledi baktı gülümsedi ve galiba geri paylaştı o sırada benimkine de bildirim geldi.
@ kagankarann
@ oykukarann

Hiç pişman değilim ne olursa olsun sadece seninim @ kagankarann
Oda böyle geri paylaşmıştı ve yanına ise
'ben seninim sen benim bize bizden başkası iyi gelmez...' diyerek paylaştı
Yanına adımladım yavaşça
"Kağan" diyerek seslendim kafasını çevirdi bana baktı sonra ise ne oldu? Anlamında kafasını salladı.
"Şey benim aklıma bişey geldi de bu Yelda ile ilgili" dedim
Bana döndü ve
"Dinliyorum" dedi ardından da bende anlatmaya başladım.
• Yusuf Doğru •
Mutfakta kırılma sesi gelmişti çok tınlamadım ancak aşağı sonradan indiğimde yerde kırılan bardağı gördüm e kimse toplamadı mı?
O sırada Kağan'ın üvey annesi Yelda yanıma geldi ve
"Merhaba Yusuf değil mi?" Diye sordu konuşma amaçlı
"Evet evet merhaba Yusuf ben sizde Yelda olmalısınız" dedim
"Evet. Ta kendisiyim. Kırılma sesi duydum da korktum bakayım dedim ne oldu?" Diye sordu korkmuştu demek
"Bilmem ki ben de geldim böyleydi burası artık kim kırdıysa daha da gelip toplamamış. " Dedim
"Aaa acaba kim yaptı ya da ne yaptı" diye konuştu bu kadında bişey vardı ama ne ?
"Neyse ben topladım buraları Yelda hanım şimdi odama çıkacağım " dedim ve oradan ayrıldım.
Odama doğru adımlarken Öykü ve Kağanın sesini duydum.
Kağan ağlıyordu. Acaba neden ? Dedim kendi kendime sonra ise beni ilgilendirmez sonuçta bu onların hayatı dolmuştur bişey olmuştur içini kardeşime döküyordur.
Odama çıktım kapımı kapattım ve yatağıma geçip oturdum düşünmeye başladım.
Bizim bu yaşadıklarımızı babamın ölümünden bu yana neler neler yaşadık.
Gözlerim doldu ama ağlamadım direndim ve direncimde başarılı çıktım.
Ağlamamam gerekiyordu güçlü durmalıydım.
• Kağan Karan •
Öykü bana planını anlatmıştı ve artık anladığıma göre bu ondan köküne kurtulmam için bi fırsattı.
Ve ben ise bu plana ilelebet sadık kalarak Yelda'yı yerinden edecek ve hayatımdan tamamen def edecektim.
Sabah Öykü Karan;
Sabah esneyerek uyanmış ve kendisini pencereyi elinde kahve ile izleyen Kağan'ın bedenini gördüm.
"Günaydın Kağan yine uyumamışsın galiba " dedim neşeli sesim ile
"Günaydın Öykü yine uyumadım " dedi sanki sesi bi tuhaf çıkıyordu. Çok aldırmadım üstünü süzdüm ve
"Güzel giyinmişsin benimde giyinmem lazım ama ilk önce bi elimi yüzümü yıkayıp geliyorum " dedim ve ilk önce banyoya doğru yol aldım elimi yüzümü yıkadım ve genel işlerimi hallettim ardından da çıkıp bugün ki giyecek kıyafetimi aldım ve giydim.
Paravanın arkasına geçtim ve üstümü çıkartıp bu sefer seçtiğim kıyafetlerimi alıp giydim.
Sonra da Kağanın beni beklediğini bildiğim için hemen çıktım ve Kağan'ın koyulaşmış gözleri ile karşılaştım.
"Ne oldu ?" Dedim hafif titreyen sesimle çünkü korkmuştum gözlerinden
Bana öyle bi şekil bakıyordu ki her an gecesinde yattığım bu yataktan çıkmak mümkün olamayacakmış gibi.
"İzledim seni izledim. " Dedi
Ne beni izlemiş miydi?
"Beni izledin mi?" Dedim tamı tamına anlamamıştım çünkü
"Evet üstünü nasıl çıkardın o paravanda ayrıntılı olarak izledim ve gördüğün üzere" dedi ve kafası ile aşağıyı işaret etti çok yakındık onunla
"Bu haldeyim" dedi Kağan kafası ile aşağı gösterdi yine benimde o an gözlerim onun ki gibi aşağıya kaymıştı görmüştüm pantolondan bile büyük duruyordu.
"Tıpkı senin beni giyinirken izlediğin gibi" dedi ve o ana gönderme yaptı yanaklarım kızardı.
"Ben seni izlemedim ki" dedim sanki hiç yapmamış gibi
"Hm demek izlemedin" dedi mümkünmüş gibi
"İzlemedim " dedim ve o an daha çok yaklaştı ve o an beni ters çevirdi şimdi benim yönüm kapıya bakıyordu şu an da ise kapıda Yelda'yı görüyordum ama sanki görmemiş gibi davranacaktım.
"Gördün mü " dedi fısıldayarak ama hala gözlerinde ki o arzu o tutku geçmemişti.
"Hala geçmemiş " dedim bi cesaret ile
"Ne geçmemiş " dedi
"Gözlerinde ki o arzu, otutku" dedim ve hiç beklemeden yapıştı dudaklarıma
Öpüşerek yatağa doğru gidiyorduk gömleğini çıkarmaya başladım o ise benim üstümde ki tişörtümü çıkardı.
Önünde çırıl çıplak kalmıştım o da öyle bizim günümüz yeni başlıyordu galiba
SON
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |