
• Öykü Karan •
Sanırım olay hala tam anlaşılmamış idi. İkimizde en son çırıl çıplak kaldık demiştik en son.
Ancak bu da planın bi parçasıydı Yelda kendi kendini ifşa edecekti. Bir süre sonra onu kapıda göremedim ve gittiğini gördüm.
Çıplaktım ve utanmıyordum kocamdan - her ne kadar sahte de olsa- utanmam aklımın ucundan bile geçmemişti her neyse..
"Gitti mi?" Diye sordu Kağan
"Hıhı evet gitti. " Dedim onu bekletmeden.
"Yalnız aşırı derecede etkilenmeye başlıyorum Öykü Karan" dedi bana doğru yaklaşarak
"Kağan yapmamalıyız bu şimdilik onun için bi oyun lütfen yapma" dedim onu reddederek her ne kadar üzülsemde bu gerekliydi.
"Neyse haklısın. " Diyerek geri çekildi Kağan üzülmüştü galiba ama bu olmalıydı biz birbirimize karşı olan o mesafeyi korumak zorundayız çünkü eğer ki o mesafe kapanırsa bir daha asla kendimize gelemezdik.
"B- ben giyineyim o zaman" diyerek ondan uzaklaştım ve hızlı bi şekilde giyinme odasına doğru yol aldım.
Orda daha rahat şeyler giydikten sonra ordan çıkıp odaya girdim
Burası çoktan toplanmıştı ancak Kağan yoktu bu yüzden bende sofraya indim orda mı diye ancak Kağan orda da yoktu.
Hemen bi hizmetliye sordum
"Imm şey Kağan nerde acaba gördünüz mü?" Diye sordum hizmetliye
"Evet gördüm Öykü hanım... Çıktı kendisi kahvaltıya niye kalmadığını sordum ancak istemediğini söyledi." Dedi
"Anladım." Diyerek kafamı salladım.
Demek çıktı ve bana haber bile vermedi. Of mesafe dedim de bu kadar da demedim yani... Mal mıyım ben acaba ?!
• Kağan Karan •
Öykü kendine gelip benden uzaklaşıp giyinme odasında giyinmeye gitmişti.
Ben ise odayı toplamıştım bu iş ile de hizmetli uğraşmasın diye topladım.
Tabi ki toplamadan önce giyinip öyle toplamıştım.
Lacivert bi gömlek ve lacivert bi pantolon giymiştim saçlarımı taradım ve odadan ayrıldım tam çıkışta da hizmetli Ayşe hanım beni gördü ve
"Kağan bey? Nereye gidiyorsunuz ? Kahvaltıya neden kalmıyorsunuz ?" Diye sordu
"Kahvaltıya kalmayacağım. Kim sorarsa da söyle geç geleceğim " dedim ve çıktım.
Arabamı açıp içine hızlı bi hareket ile bindim. Ve sürmeye başladım şirkete gidip kafamı dağıtmam lazımdı.
Arabayı park edip indim ve arabayı kilitledim. Ardından da hızlı adımlarla şirkete girdim ve herkese bi baş selamı vererek odama doğru yol aldım.
Odama girip kapıyı kapatıp içeri girdim ve masamın başına geçtim. Bana getirilen dosyalara bakmaya başladım onları doldururken kafamı dağıtmak en iyisiydi benim için düşünmemem lazımdı. Hiç bir şeyi hiç kimseyi...
• Yusuf Doğru •
Sabah güneşin ışıkları ile uyandım. Lavaboya gidip bir takım işlerimi hallettim ardından da üstümü değiştirdim ve aşağıya kahvaltıya indim.
Tam dönüş alıp salona doğru ilerlerken Öykü'yü gördüm çok durgun duruyordu ne olmuştu acaba Kağan ile kavga mı etmişlerdi.
"Öykü, kardeşim ne oldu? Neden durgunsun? Kağan ile kavga mı ettin yoksa?" Diyerek sorularımı sıraladım.
"Ha? Yok abi kavga falan etmedik kahvaltı yapmadan çıktı ya Kağan aklım onda kaldı aç aç işe gitti o yüzden" diyerek bana açıklama yaptı Öykü
Kağan'ı seviyordu ki düşünüyordu. Kocası işe aç gittiği için sabahtan beri durgundu.
"İstersen kahvaltını yap ve sana yardım edeyim bi kaç parça bişey koyalım ona götür olur mu?" Diye sordum
Hemen bi sevinç geldi yüzüne ve
"Olur olur" diyerek sevinçle kafasını salladı
Yandan gülümsedim ve
"Deli bu kız" diyerek sofraya oturduk.
Baş köşede Kenan amca hemen sol tarafta Yelda hanım, ben ve annem vardık
Sağ tarafta ise normalde Kağan ve Öykü vardı ama şu anlık sadece Öykü var.
"Öykü kızım Kağan nerde?" Diyerek Öykü'ye Kağan'ı sordu Kenan amca
"Kahvaltı yapmadan işe gitti Kenan amca bende birazdan ona bişeyler götüreceğim öyle aç aç gitmesi içime hiç sinmedi. " Diyerek açıklama yaptı Öykü
"İyi iyi açtır o şimdi kafasını dağıtıyordur aç aç gittiğine göre" dedi Öykü ise düşünceli bi hale girmişti acaba neden düşünceli diye düşüncelere dalmıştır kesin.
Herkes kahvaltısını sessiz sedasız yapmış ve sofralar kaldırılıyordu. Biz ise Öykü ile mutfakta Kağan için bişeyler hazırlıyorduk.
"Bunu da koyduk mu bitti:)" diyerek kapağını kapattı kutunun Öykü
"Tamamdır şimdi bende poşet getireyim nerde dur hah buldum tamamdır buna koyabiliriz " diyerek çantalı bi poşet gösterdim. Öykü ile içine bıraktık bütün yemekleri.
" Ne yapıyorsunuz?" Diye sordu Yelda hanım
"Ne yapıyor olabiliriz Yelda" diyerek yanıtladı onu Öykü
"Kağan'a mı?" Diye sordu Yelda
"Hıhı evet ben götüreceğim" dedi ve Ben götüreceğim kısmını bastıra bastıra söyledi Öykü.
Bir süre sonra Öykü hazırlanmış ve şoför ile Karan holdinge doğru yola çıktı.
• Öykü Karan •
En son abimin yardımı ile Kağan için bişeyler hazırlamıştık. Şimdi ise şoför beni Karan Holdinge götürüyordu.
Şoförün yardımı ile arabadan indim elimde yemek için getirdiğim poşet ve içinde saklama kapları vardı. İçeriye girip danışman kıza baktım daha öncede geldiğim için kim olduğumu biliyorlardı.
O yüzden hiç bir şey demeden içeriye doğru adımladım ve asansörün oraya geldim asansörü çağırıp beklemeye başladım ve kısa sürede gelmişti. Asansöre binip gideceğim kata bastıktan sonra inip Kağan'ın odasına doğru yol aldım ve odanın kapısının önüne geldiğimde ilk önce kapıyı çalmıştım.
İlk bi kaç saniye ses gelmemişti ancak sonra içeri girmiştim ve gördüğüm ile daha çok şok olmuştum.
ÇÜNKÜ KAĞAN KARAN ODADA BAYGIN YATIYORDU!
SON
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |