
Savaş'tan:
Sanki daha bu sabah onu çıplak görmemiş gibi eli ile önünü tutuyordu ki elbisesi düşmesin diye
Papyonumu ve ceketimi çıkartıp kenara koltuğun üstüne bıraktım bu odayı yepyeni bi şekilde hazırlattım her şeyi ile Zehra'nın sevdiği şekil idi.
Onun hazırlanmasını ve gerçekleri anlatmam gerekiyordu bi şey hariç onu daha sonra anlatacaktım ama yüzümün sebebi ve niye bu halde olduğumu anlatmak istiyordum onunla bi şeyleri ödetmek için evlenmemiştim aksine sevdiğim için ve gerçekten istediğim için onu korumak için evlenmiştim.
Bir süre sonra geldi saçları salık yüzünde bi gram makyaj yoktu ve elbise yerine tişört ve şortlu pijama takımı vardı.
Usulca yanıma oturdu ve sordu
"Artık hazırsan anlatmak ister misin ? Babam olacak adam sana ne yaptı da öyle konuştunuz? " Diye sordu.
"Öncelikle seninle intikam için evlenmedim onu bil.. ben " dedim devamını getiremedim.
Elimi maskeme attım ve yavaşça çıkardım, çıkarttığım gibi yüzü şok olur gibi bi ifade vardı çünkü çenem ve burnumun altından tut maskenin kapattığı bütün yerler yanık idi yani yüzüm yarım idi.
"S-sen bunu sana kim yaptı ne zaman?" Dedi devamını getiremedi
"Beni bu hale baban olacak o adam İshak Deniz getirdi.. " dedim
....
"Ne!" Diyerek şaşkınlık ile ayağa kalktı bende onunla birlikte kalktım
"Zehra bak belki de babana iftira attığımı düşünebilirsin ya da benden korktuğun için de böyle davranabilirsin seni veya aileni yargılamıyorum. Sadece -" lafımı bitirmeme kalmadan dudaklarım da Zehra'nın öpüşünü hissettim.
...
Emre ' den .
En yakın arkadaşımın nikahından geliyordum. Birbirlerine aşık oldukları çok belliydi ve ben buna çok seviniyordum.
En başından beri Zehra' yı aslında ben değil Savaş bey seçmişti o gece ;
" Emre ! Derhal odama!" Demişti patron
O gün çok yorgundum.
"Elbette patron" dedim ve odasına doğru adımladım.
Hemen ardından içeriye girmiştim
"Bana o bahsettiğin arkadaşını bul ve buraya getir ! Onu bizzat ben eğitecek ve özel eğitim vereceğim !" Diyerek emir verdi.
"Nasıl yani patron anlamadım?" Diyerek çekinerekten de olsa sordum.
"Ben o kızı istiyorum Emre anladın bu ekibin bu örgütün tek eksiği o ! O olmazsa bütün herkes kendini kapıda bulsun!" Diyerek odasından çıkmamı istemişti
Bir şekilde benim Zehra ya ulaşmam gerekiyordu. Ama nasıl?
Diye düşünürken tam o anda resmen bir mucize oldu ve Zehra beni aradı patrondan izin alıp olanları anlattım ve o da izin vermişti zaten ...
Gidip alıp karargahda özel odalarımız vardı ve onlardan bir tanesine yerleştirdim onu.
Tam o sırada kapı açıktı ki içeriye rahatlıkla Patronum Savaş bey girmişti ben ise ayağa kalktım ve basım önümde onu bekledim.
Hiç bana bakmadan direk elini Zehra'nın çenesine konumlandırıp hafifçe başını kaldırdı.
O sırada benim ne yaptığımı gören Zehra da benim gibi başı önünde beklemişti sonra da patron bu hareketi yapmıştı o sırada birbirlerine bakışlarını yakalamıştım.
Zehra'nın bakışı ve Savaş beyin dikkatli bakışları arasında mekik dokuyordu gözlerim.
"Emre! Eğitim odasını hazırlayın bu kız en yakın zamanda en iyi dövüş eğitimini alıp bundan sonra bu örgütte çalışacak ve bizim gücümüze güç katacak!" Diyerek emir verdi ve odadan hızla ayrıldı etkilendiği belliydi o çıktıktan sonra Zehra ya baktım kızarmıştı ve elini yelliyordu kendine.
"Ne oldu? Bi ateş mi bastı acaba?" Dedim eğlenircesine
"Aaa ne ne ateşi ya Allah Allah" diyerek saçmaladı.
"Anladım ben asla birbirinize o tutku ile bakmadınız" diyerek daha çok dalga geçtim.
"Emre! Gıcık varlık , pislik , hain evlat" diyerek ağır olmayacak şekilde hakaretlerine maruz kalıyordum.
O süre içinde ise Savaş bey Zehra'nın bütün antrenmanlarına katılıyordu.
En sonunda ise Zehra artık tamamen hazırdı bu yüzden patronla konuşacaktı.
Kendisi...
Patronun odasına girmiş ve saatlerce çıkmamıştı Allah Allah acaba bişey mi oldu diye girdim odaya bi de bilmeden dan diye açıp girmiştim o sırada da Zehra ve Savaş beyi aralarında bir milimlik mesafede bulmuştum.
"Oo par- pardon Savaş bey ben bilemedim çok çok özür dilerim " diyerek ani bi hareket ile kapattım kapıyı tabi ki de o anki hal ile kapıyı biraz fazla sert kapatmıştım..
....
O anları hatırlayınca ister istemez gülümsedim.
Birbirlerinin yaralarını saracak hatta daha önemlisi bir daha birbirlerinde bir yara bırakmayacaklardı.
En çok da buna seviniyordum.
Lakin şöyle bi sıkıntımız vardı en son ki olaylardan sonra daha doğrusu önce sanki elimizle koymuşuz gibi gidip Rojhat Güneşi bulmuştuk ve çok daha güvenli bi eve yerleştirmiştik.
.....
Zehra dan..
Lafını bitirmesine izin vermemiştim.
Çünkü onu öpmüştüm ancak hiç pişman değildim aksine daha çok asılıp daha çok öpmeye başladım..
En sonunda nefessiz kaldık ki ayrıldık
"Hala geçmemiş" dedi
"Ne geçmemiş" diye sordum nefes nefese
"Gözlerinde ki o tutku o istek ilke geldiğin zaman da bana böyle bakmıştın ve hala da aynı bakmaya devam ettin " diyerek açıkladı o yüzden bu sürekli gözlerimin ta içine bakıyordu... Salak ben ! Hemen de kendimi ifşa etmiştim
Neyse ki kocam çok ta takmamıştı beni lan ben olsam ben de beni takmam neyse çok uzattım
Yüzünü ve vücudunun her yerini inceliyordum. Sonra aklıma bi an geldi onunla ilgili
( Kendimi babamın ardından sokağa atmıştım onu takip edecektim bi boklar yiyordu çünkü biliyordum. Ve ben o bokları öğrenecektim ve bunu onun yanına bırakmayacaktım.
Onu takip edip gideceği yeri buldum bir depo gibi bir yerdi tuhaf ama korkunçtu.
Kapı aralıkdı ve babamın arkası dönüktü bu yüzden beni görmüyordu ve yanında da bir adam vardı birinin elini falan bağlamışlardı ve bir kazan gibi bişey vardı önlerinde içinde ne olduğunu bilmiyordum ama keşke bilseymişim çünkü babam yanında ki adamla birbirlerine baktılar ve çocuğu ensesi ve kollarından tuttu ve o kazan gibi şeyin kapağını açtı yanında ki adam
"Bu çocuğun ölmesi gerek İshak" diyerek babama resmen emir verdi.
Babamda onu başı ile onayladı ve çocuğun kafasını tutup o kazan gibi şeyin içine soktu çocuğun çığlıkları her yere yayılıyordu neredeyse..
En sonunda işlemleri bitmiş olmalı ki çocuğu bırakmış ve gitmişlerdi onların gittiklerinden emin olup koşarak çocuğun yanına gelmiştim.
"Hey! Hey! Beni duyuyor musun? Umarım duyuyorsundur" diyerek yavaşça kaldırmaya çalıştım ancak başaramadım. Yanımda ise tanınmamak için getirdiğim maske vardı çocuğu uyandırmaya çalışmam ise başarılı olmuş şu anda aval aval suratıma bakıyordu.
"Sende kimsin " diyerek bir soru yöneltti ki haklıydı yüzüne uzun süre baktığımda yüzünü yaktıklarını gördüm o da yeni fark etmişti acısını ve bunu benim babam yapmıştı.
"Zehra ben? Peki ya sen?" Diye sordum
"Savaş" diyerek kısaca kendini tanıttı.
Bu halde gidemezdi.
"Al bunu tak" diyerek cebimde ki maskeyi ona verdim ve sonra ise oradan uzaklaştım ... )
Bu sefer hiç vakit kaybetmeden ona doğru yaklaşıp bütün yaralarını tek tek öptüm ağlayarak
"Hepsi onun suçu hepsi onun yüzünden önce bana tek zarar veriyordu şimdi ise sana da vermiş" diyerek ağlaya ağlaya yaralarından öpmeye devam ettim en sonunda ise kollarımdan tutup biraz kendinden uzaklaştırmak zorunda kaldı.
"Zehra? Ne dedin sen? Ne zararından bahsediyorsun?" Diyerek soru sordu eyvah işte şimdi sıçtım. Gerçi ben değil babam sıçtı
"Şey.." diyerek söylemek istemedim en başta
"Aman be sal gitsin.. " deyip anlatmaya başladım bunca zaman bana yaptığı her şeyi
"Demek o yüzdendi bu seni çıplak gördüğüm zaman teninde ki izler onun yüzünden mi oldu?" Diyerek kendi kendine konuşuyordu adamı da delirttik hadi bakalım aferin bana!
"Sen benim yaralarımı öptün ya ? " Dedi bende
"Eee " diyerek devam etmesini istedim
"Bende seninkileri öpeyim mi?" Diye sordu
Şok olmuştum çünkü bunca zaman bana böyle yapan biri olmamıştı.
Gözlerim zaten hemen dolup taşıyordu zaten bir de üstüne Savaş bunu deyince daha da bir dolmaya başladı ve en sonunda dayanamayıp göz yaşlarım düşmeye başladı.
"Ağlama güzelim niye ağlıyorsun ben ben seni ağlatmak istemedim .. çok çok özür dilerim" diyerek beni telkin etmeye çalıştı Savaş ancak ben hala ağlıyordum.
Burnumu çektim ve ona sarıldım.
O da bana sarıldı ve başını boynuma gömdü.
Onun da göz yaşları minik minik boynuma dökülüyordu.. koskoca Savaş Kralhan benim yanımda ağlıyordu tıpkı
Benim yani Zehra Deniz Kralhan'ın ağladığı gibi ben artık Zehra Deniz değildim ama çünkü ben artık sadece
Zehra Kralhan idim...
Sabah...
• Savaştan •
İkimiz de gözlerimiz şiş bi şekilde uyanmıştık çünkü dün gece ful birbirimizde rahatlayıp dinlenmiştik..
"Belim!" Diye bi inleme koptu dudaklarımdan
"Benimde " diyerek destek geldi bana Zehra' dan
"Biz o kadar dengesiz mi uyuduk ya ?" Dedi Zehra aynı anda benimle birlikte esniyordu..
"Neyse boşver onu sen bizim çıkmamız gerek ben bi duş alayım sende al sonra Karargâha gitmemiz gerekecek" diyerek yapacaklarımızı Zehra ya ilettim..
"Tamam o halde ilk sen gir bende bi yatağı falan düzelteyim ağzına sıçmışız buranın" diyerk hafif bide gülümseme bahşetti bana
Yaklaşıp ellerimi iki yanına dayadım.
"Sen az evvel bu" diyerek elimi çenesine atıp kendime yaklaştırdım.
"Minik dudakların küfür mü ediyor senin" diyerek çenesini okşamaya başladım..
Yavaş yavaş birbirimize yaklaşmaya başladık ve dudaklarımız birbirini buldu yine
....
Yarım saat sonra;
• Zehra' dan •
20 dakikada hazırlanıp çıkmıştık Savaş ile birlikte özel arabaya el ele bindik.
Ona çok özel bakıyordum çünkü benim için dünyanın en özel insanıydı.
Bir süre sonra Karargâha varmıştık
3. Kişi ağzından;
Zehra ve Savaş ikilisi Karargâha giriş yapmıştı. Toplantı odasına giriş yaptılar ve onları gören herkes ayağa kalktı ve onları saygı ile selamladı.
"Oturun!" Diye emir verdi Büyük Patron herkese karşı sert ve o dik duruşu ve kalın sesi Zehra ile olunca yumuşak bi kediye dönüşüyordu.
"Zehra sende yanıma otur!" Dedi tekrardan Savaş
"Evet! Şimdi hislerimde yanılmıyorsam eğer sizleri buraya neden çağırdım merak ediyorsunuz?" Dedi Savaş
Onu büyük bi istekle ve zevkle dinliyordu Zehra
"Ki merak etmekte haklısınız. Ama beklediğinize değecek" dedi Zehra kocasına ek getirerek
"Bundan böyle ben nasıl ki bütün yer altı ve yer üstünün Büyük Patronu isem bundan böyle Zehra da benim gibi hem yerin altı ve yerin üstünün Büyük Patroniçesidir. İtiraz kabul etmiyorum bundan böyle her kim ki benim karıma karşı bi kötü sözü bi kötü hareketini göreyim duyayım ya da bileyim o yaptığı şeyi kendime yapılmış sayarım bilesiniz. " Dedi ve
"Neyse bundan böyle hazır olun. Ben yani Savaş Kralhan olarak Büyük Patron olarak Büyük Karargah adına büyük bi savaş başlattım bundan böyle elimizde ki zenginliğe zenginlik güce güç katacağız ! " Dedi ve salonda bi alkış koptu gururla kocasını izliyordu Zehra
Aşkla, zevkle ve gururla kocasını izlemeye devam etti Zehra kocasına hayrandı.
"Almayacağımız yer yok etmeyeceğimiz insan kalmayacak! Her şey bizim olacak gerekirse bu yol için kimi karşımıza almamız gerekirse alacağız ve hedefleri bir bir yerine getireceğiz ! Bundan böyle bütün herkese duyrulsun bütün dost düşman herkes bilsin Büyük Patron uyandı ve taş üstüne taş baş üstüne baş bırakmayacak! " Dedi ve
"Aha bu da böyle biline!" Diyerek devamını getirdi sert sesle Savaş Kralhan
Büyük bi savaş başlatmıştı. Tek başına olduğunu zannetsede onun her daim
İyilikte kötülükte hastalıkta sağlıkta ve her daim yanında ona destek olacak bi karısı vardı ve yine öyle olacaktı o bi savaş başlatmıştı ve karısı onun yanında olacaktı ve bütün desteklerini ona verecekti.
Elini tuttu Zehra Savaşın birbirlerine baktılar.
"Yanındayım" diyerek fısıldadı kocasına Zehra
Gözlerini kırptı teşekkür ederim dercesine
"Sağol çok sağol" dedi Savaş
Bundan böyle bi savaşın içindelerdi ancak hiç bir şey kolay olmayacak aksine daha da zorlaşacaktı.
...
Deniz ailesinin evi;
Kabusundan uyandı İshak Deniz
Onunla beraber de karısı Reyyan Deniz
"Kabustu hemde büyük bi kabus" dedi karısı kocasını sakinleştirmek amaçlı
"Bu alalede bi kabus değil Reyyan .. bu bi işaret Savaş Kralhan namı değer Büyük Patron geliyor ve üstelik kızımı da kendi safına çekti kızımla evlendi ve benim damadım oldu. Güçlendim desem de Zehra gerçeği açıklamıştır. Yani Reyyan benim de sonum yakındır ve benim bi an önce bu sondan kaçmam lazım" dedi İshak Deniz
"Bir an önce" diyerek de ekledi...
...
• Savaş Kralhan •
Bugünden itibaren ben Büyük Patron Savaş Kralhan olarak bütün yer altına üstüne nerde ne varsa hepsine hüküm edecektim..
Adaletin yapamadığını ben kendim kurduğum bu örgüt ile yapacak gücümü kudretimi herkese gösterecektim ..
Çünkü ben gücümü ve kudretimi
Karımdan Zehra Kralhan'dan alıyordum...
SON
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.13k Okunma |
119 Oy |
0 Takip |
40 Bölümlü Kitap |