14. Bölüm

11. BÖLÜM: ZEHRA İÇİN...

Z
yazarinadizeyymiss

"Şimdi yalnızlığımı ve çaresizliğimi daha iyi görüyorum" ~ Oğuz Atay ~

•Zehra'dan•

"A-ma bu babamın el yazısı " dedim panik ile ne yaptığımı bilmiyordum

"Savaş bu bu babamın el yazısı bişey yapacak biliyorum ama ne yapacak onu bilmiyorum Savaş lütfen koru beni ben yine babama dönmek istemiyorum ben babamı istemiyorum lütfen Savaş lütfen " dedim panik ile atak geçiriyordum bir an kendimi Savaşın göğsünde kafamı boynuna gömüp sakinleşmeye çalışırken buldum.

Şu an çok huzurluydum sanki babam olacak o adam beni bulamayacakmış gibi..

 

"Merak etme güzelim eğer ki ben de Savaş isem seni ona vermem gerekirse kendimi bütün dünyayı yakarım ama gene de vermem !" Dedi öfke ile Savaş Zehra'nın ondan başka yerde olması bile sinir ediyorken o adamın elinde bir kez daha işkence görmesine boyun eğmeyecekti

"Seni bırakmam seni asla bırakmam!" Dedi Savaş

"Bırakma beni sende beni bırakırsan ben biterim ben ölürüm!" Dedi Zehra..

 

Ağladı ağlaması dur durak bilmedi

 

Savaş onu kucağına aldı ve evine götürdü Zehra'nın dağ evine

Uyuyordu Zehra

Savaş telefon ile bi numara tuşladı ardından

"Alo sanırım asıl savaş başlıyor dikkat edin bu savaşta Zehra'nın kılına dahi zarar gelsin yakarım burayı ve her yeri yakarım anladın!" Dedi Savaş

"Onun yanıma gelmesinin zamanı geldi de geçiyor bile ! " Dedi Savaş bunu dışından demişti çünkü telefon çoktan kapandı...

 

•Sabah•

Zehra'dan~

Gözlerim yavaştan açılıyordu ve kendimi dağ evimdeki odamda uzanırken buldum gece panik atak geçirip Savaş'ın göğsünde ağlayıp kriz geçirdiğimi ve en sonunda uyuyakaldığım zihnime hücum ediyordu yavaştan kendime geliyordum ve yaptığım şeyden pişmandım sonuçta kendimi onun yanında güçsüz göstermiştim patronumun yanında güçsüz görünmüştüm bundan daha da kötüsü yoktu herhalde.

Kapımın çalınması ile kendime geldim ve

"Gel!" Diye bağırdım

"Günaydın güzelim." Dedi Savaş sanki dün bişey olmamış gibiydi ve ben asla böyle bir şey yapmamışım gibi davranıyordu

"G-günaydın patron." Dedim pişmanlık kokan sesim ile

"Dün gece için konuşmak istedim de uyanmanı bekledim. " Dedi tane tane sakindi ben bana sinirli olmasını bekledim babam gibi...

 

Tam ağzımı açıp konuşacaktım pişman olduğumu söyleyecektim ki işaret ve orta parmağını birleştirip susmamı istedi.

"Büyük ihtimalle sana dün gece için sinirli olmamı hatta ve hatta baban gibi.. baban gibi bağırıp seni dövmemi bekliyorsun.. ancak ben senin baban değilim o k*ltak adam olmadım ben sana...ve sende biliyorsun ki istersem onu çıktığı deliğe geri sokarım sen istersen yaparım bunu güzelim... Yaparım... " Dedi Savaş sakindi ancak bir yere kadar sakin kalabilirdi.

"Savaş ben babamı istemiyorum ne olur beni verme ona beni tek bırakma sen gidersen ben biterim." Dedim gözlerim doluydu ağlamaya yer arıyordum resmen

 

"Asla! Verirsem seni ona bırakırsam seni ona benden piçi yok!" Dedi Savaş

 

"Ve " dedi devamında Savaş

"Artık seni tamamen koruma altına almam gerek artık sen bu görevlere gitmeyeceksin!" Dedi sinirle

"Ne!" Dedim şaşkınlıkla

"Neden" diye de devam ettim hala şaşkındım ve şaşkınlığımı da gizleyemiyordum.

"Çünkü... " Dedi ardından telefon çaldı devamını getiremedi telefon çalmıştı çünkü

*Aaa ne kadar da zor oldu anlamak Zehracım ya* dedim kendi kendime*bilmiyorduk sağol*

"Alo?" Dedi Savaş

Diğer tarafta her ne diyorsa sanki mümkünmüş gibi kaşları daha da çatılıyordu.

"Tamam.. tamam geliyorum." Dedi net ve kararlıydı sesi kaşları çatık idi hâlâ.

"Nereye ?" Diye sordum çekingen bir sesle

"İşim var" dedi + olarak da ekledi

"Ayrıca benimle çekinerek konuşmana gerek yok ben çıkıyorum karargaha sen burda kal güvenliğin için.." dedi sesi yumuşak çıkıyordu sanki az evvel kaşları çatık sinirli duran kendisi değilmiş gibi

 

"Tamam patron" dedim

 

"Nch nch! Patron yok! Savaş var " dedi ve gülümsedi maskesinden belliydi.

Sonra eline kabanını aldı ve çıktı gitti..

Kapıyı kapattıktan sonra bir kaç dakika sırtım kapıya yaslıydı. Nefes alış verişlerimi düzene sokmaya çalışıyordum çünkü bu adam yani Savaş benim ayarlarım ile oynuyordu.

 

•••

 

 

~Savaş'tan~

 

Bu kız benim ayarlarım ile oynuyordu gerçekten

 

Sabah odasına uçtum direk uyandığını biliyordum görmesem bile biliyordum hissediyordum çünkü

Ardından kapıyı çaldım çünkü nezaket kuralları bilirsiniz..

Kapıyı çaldım ve ondan gelen 'gel!' sesi ile içeri girdim konuşmak istediğimi söyledim sonra da aşağıya indik konuşmaya başladık ve tam ona yapmak istediğimi anlatacaktım ki Emre'nin araması ile durdum ve bana

 

"Alo patron karargâha gelmen gerek hemde en acilinden... Sana gelince anlatırım." Dedi hızlıca bende sinirli bir şekilde tamam dedim normaldi sinirlenmem bence çünkü tam bir şey anlatacakken engel olunuyordu amma ve lakin çocuğunda birşeyden haberi yoktu benim diyeceklerimden sonra sakin kalabileceğini zannetmiyorum çünkü Zehra bir daha karargaha gelmeyecekti güvenliği için şarttı onun güvenliği için artık bir şeyler yapılması gerekiyordu ve bunu ben yapacaktım..

 

Herşey onun için idi Zehra için....

 

 

Karargaha varmıştım içeri girdim ve girdiğim gibi de Emre yanıma geldi bana

"Patron odana geçelim anlatmam gerekenler var" dedi sesi endişeli idi.

Emre ile odama geçtik önce onun anlatmasını istedim bu yüzden sol elim ile oturması için işaret verdim.

"Eee anlat bakalım Emre neler oldu ?" Diye sordum sakince ama içten içe sinirli idim çünkü ne güzel istediğim gibi olacaktı herşey ama engellenmişti.

"Hemen anlatıyorum patron... Huh bu zormuş... Patron bugün bilgisayarıma bir bildirim düştü baktım ve sana geldiğini gördüm ardından biraz derine inince bu bildirimin... " Dedi devamını getiremedi o yüzden birazcık gazlamam gerekti

"Eee bildirimin" dedim devam ettirmesini isteyerek

"Patron bu bildirim Zehra'nın Babası İshak Deniz'e ait .. " dedi ne dedi o İshak Deniz mi dedi sol gözüm seyirmeye başlıyordu ben bu adamı parçalarım

 

"Ee" dedim yutkunarak bide hafif öksürerek

"Eee ne demiş bana o sözde baba ?!" Dedim sinirli ve baya öfkeli ses ile

"Hemen okuyorum " dedi Emre ve ardından minik bir öksürük bahşetti

 

"Ben İshak Deniz.. size bunu canlı olarak da söylemek isterdim ancak canlı canlı bambaşka şeyler gösterip söyleyeceğim bu yüzden şimdilik böyle idare edin. Neyse biz asıl konumuza dönelim. Bana bak Büyük Patron denen o it'e söyle benim kızım sizin oyuncağınız değil o benim kızım ve gerekirse hepinizi yakarım ama gene de kızımı alırım.." dedi Emre ama devamını getirmedi çünkü ben istemedim

 

"N*h alırsın o**** ç***** bide konuşuyor git nereyi yakarsan yak ben de Savaş isem seni o yakacağın dünyada bırakır üstüne benzin dökerek yakarım!" Dedim şiddetle kafayı yemiştim resmen o kim oluyordu da benden Zehra'yı almaya çalışıyor ha babasıymış b** babasın sen şam babası kızıymış kızın seni istiyor mu acaba ?!!

 

••••

 

 

Yola çıktım arabayı hızlı hızlı sürdüm şu an nereye gidiyorum bilmiyorum şu an kaza yapsam bile herhangi bir şey olmazdı bana.

 

Hızlı bir şekilde arabadan indim ve etrafa baktığım da buranın Zehra için ayarladığım dağ evi olduğunu gördüm buraya nasıl gelmiştim.

Yavaş yavaş adımlarımı daha da yavaşlatıp eve doğru yürümeye başladım en sonunda kapının önüne geldim.

 

••••

 

 

•Zehra'dan•

O gittikten sonra kendime gelmeye başlamıştım ilk önce biraz bir şeyler yedim ardından da film açıp izlemeye başladım film baya romantik idi en sonunda ise yani filmin sonunda ise kadın ve adamın malum sahneleri geldi ordan oraya ordan oraya resmen etkileniyordum ve ne hikmetse bu filmde bile ben ve Savaşı birlikte görmeye başlamıştım.

 

Ardından da duşa girmeye karar verdim

 

Pijama takımı iç çamaşırı vb şeylerimi ayarlayıp duşa girdim iki şampuan ve duş jeli yapıp çıktım saçlarım ıslak ve açık idi.

 

Üstümde de bornoz değil havlu vardı elim ile tutuyordum.

Aşağı indim mutfağa canım elma çekmişti.

Girdim mutfağa elma tabağın içindeydi. Bir adet elma aldım musluğa götürdüm ve yıkadım sonra da mutfaktan çıktım bir ısırık aldım aldıktan sonra yukarı çıktım ki kapı çaldı kimdi lan bu bi dursaydınız da üstümü giyinseydim çok da önemsemese miydim acaba neyse en fazla kapının arkasına saklanırdım.

 

"Kim o?" Diye sordum

Karşı taraftan ise " benim Savaş" diye bir ses geldi ki bu Savaşın sesi idi kapı deliğinden de baktım savaş idi.

Kapıyı yavaşça açtım ve Savaş bütün karizması ile karşımdaydı ve üstümde hala nerdeyse açılmak üzere olan havlum vardı!

"H-hoşgeldin Patron ay?! Savaş" dedim hafif de güldüm kafamda bu tuhaf görüntüyü yok etmek vardı planımda...

 

"Biz hala burda duruyoruz Savaş içeri geçelim" dedim sesimde hafif bir korku vardı o ise hala gözlerime bakıyordu. Gözü bir an bile aşağıya doğru inmemişti işte böyle de mükemmel bir adamdı Savaş....

"Tamam geçelim." Dedi ve içeri girdi Savaş

Ardından salondaki koltuğa oturdu ve bana baktı sonra da yine ayağı kalktı karşıma geçti benim saçlarım hala ıslak ve hafif kıvırcık ve üstümde zor tuttuğum bornozum vardı.

 

"Evlen benimle ?" Dedi Savaş demesi ile öksürmem bir oldu yok Zehra hayır sen yanlış duydun öyle bişey demedi

"Doğru duydun evlen benimle seni korumamı istiyorsun uzakta olursan koruyamam artık karargâha gelmeyeceksin o piç baban senin peşinde seni almamasının tek yolu benimle evlenmen doğru duydun güzelim evlen benimle?" Dedi tekrardan demek ki doğru duymuştum

Ellerim titriyordu heyecandan kalbim yerinden çıkıyordu ki havlumun üzerimden düşmesi ile benim şaşkınlık içinde durmam onunda kafasını hala bir an bile yüzümden ayırmaması bir olmuştu.

 

 

•Savaş'tan•

Bornozu yerde saçları ıslak ve hafif kıvırcık, şaşkın bir Zehra vardı karşımda ve bu çok çıldırtıyordu beni karşımda tapılası duruyordu ki sanki mümkünmüş gibi daha da dibine girdim ve dudaklarına doğru yaklaştım ardından

 

"Senin için güzelim evlen benimle evlen ... Ben Büyük Patron isem sende benim Büyük Patroniçem ol!" Dedim.

Etkileniyorum senden Zehra ama şimdilik kendimi tutmam gerek çünkü Senin için Savaş vericeğim Zehra senin için

 

Zehra için...

 

 

SON 

 

Gelecek bölümden;

 

Ne demişti o evlen benimle mi demişti onu dediği gibi gözlerimden ayrılmadan eline havlumu aldı ve üstüme geçirdi sonra belimden hafifçe itekledi ve bana

"Hadi odana prenses giyindikten sonra beni çağır da saçlarını kurutayım." Dedi

 

"Tamam" dedim mutluydum insan öfkelenir veyahut kızardı ama ben kızamıyorum ona çünkü haklı babamdan korunmak isteyen bendim her ne kadar güçlü dursamda babama karşı savunmasız olacak olan yine ben olacaktım ve en iyisi Savaş ile evlenmek ve onun karısı olmaktı o da benim kocam olacaktı.

Savaş benim kocam olacaktı....

 

Fragman bitti;)

 

Bölüm : 03.12.2024 21:33 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...