
• Savaş Kralhan •
1.5 Hafta geçti.. Zehra ile olan evliliğimin üstünden tamı tamına 1.5 hafta geçti.
Bu süreçte her karı koca gibi saygı ve sevgi çerçevesinde evliliğimizi devam ettiriyor ve sürekli olarak Karargâhta kalıyorduk geçen 1.5 hafta önce büyük bir savaş başlatmıştım.
Bu savaşta çoğu kişi ya ölecek ya da yara alacaktı ancak bu savaş ya ben ölünce ya da İshak Deniz ölünce son bulacaktı.
Evet savaşım İshak bey ileydi. Çünkü onun karıma yaptıklarını biliyordum.
Ona nasıl işkenceler çektirdiğini...
Bir kız çocuğunun babasına karşı olan ihtiyacının en yoğun olduğu dönemlerde ona yaptıkları.. hala o ellerini kırmak kemiklerini kırıp vücudunu delik deşik etmek istiyorum...
Çok geçmeden Zehra'yı aradım
Patroniçem🤍
Aranıyor...
Arıyordum bir süre sonra açıldı ve karşıdan onun o
"Alo?" Sesini işittim.
"Alo hadi güzelim kalk bakalım bugün alışverişe gideceğiz seninle" dedim sesimi neşeli çıkarmaya çalıştım.
Çünkü bugün onunla babası ile ne yaşamak istiyorsa onu yaşatmak istiyordum benimle evliyken benimle iken kimseyi aramasın çünkü ben ona herkes olurdum..
"Kocacım şimdi ben gelmesem sen adamları gönderip aldırsan?" Dedi sesi çok komik çıkıyordu gülmek istedim ancak adamlar yanımdaydı o yüzden içten içe güldüm ama asla dışıma yansıtmadım.
"Hayır. İtiraz kabul edilmiyor hanımefendi geleceksiniz!" Dedim bu sefer sesim emir verir gibi çıkıyordu.
"Of ya!" Diyerek isyan etti benim karım...
Karım..
Daha dün baş askerimken bugün karımdı..
Hayat böyleydi işte geçen gün yüzünüze bi gıdım gülmezken bugün yüzünüzün gülmesine sebebiyet verebiliyordu. İşte benim gülüşüme sebebiyet veren de bu kadındı... Benim karım..
En sonunda ise telefonu kapatmış ve karargahdan ayrılıp özel arabaya binmiş eve - saray olan evime- doğru yola çıkmıştık.
Yol sırasında bi gözüm dışarda etrafta idi. Her an bişey olabilirdi. Bu yüzden olabildiğince gözümün dışarıda olması gerekiyordu.
Evin - sarayın - arabalar için giriş kapısı açılmış ve içeri girmiştik gözüm pencereye takılmıştı oradaydı beni beklemişti. Şaşırtıcı değildi normalde de her Karargâha yaklaştığım zaman onu hem bi pencere önünde yakalardım.
Arabanın kapısını adamım açmış ve inmem için yer açmıştı.
Çok geçmeden indim omzumda kabanım ve giydiğim lacivert ve çizgili takım ile üstüme maskemi takmış öyle duruyordum. Üstümü düzelttim ve eve
-saraya- doğru adımladım.
Çok geçmeden kapı açılmış ve yardımcım Deniz Hanım kapıyı açmıştı
Biraz arkasında da karımı görmüştüm.
Benim karım benim..
"Hoşgeldin" diyerek sıcak gülümsemesi ile beni karşıladı. Üstümde ki kabanı Deniz hanıma uzatıp direkmen karımın yanına gittim ve kollarımı açıp onu kollarımın altına alıp sarıldım.
"Hoşbuldum" diyerek bende hafiften bi gülüş sergilemiştim ama tabi ki maske olduğu için bi de sarıldığımız için bunu görmemişti.
Tuhaftı çünkü normalde burda ki çalışanlar sadece kısık sesle hoşgeldiniz der bende başımla selam verirdim ancak bu kadın başkaydı.. bu kadın bana zarardı bi gün kalbime inecekti. Ama ne zaman?!
Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
Şimdi çoğunuz yalan söylediğimi düşünüyor olabilirsiniz ancak yalan değildi.
Ben daha önce hiç böyle hissetmemiştim...
• Zehra Kralhan•
Sabah yanımda ki kıpırtı ile gözümü hafif açmıştım. Sağ tarafıma baktığımda kalkıp hazırlanan bir adet Savaş görmüştüm.
Dudaklarım bunun üzerine daha fazla dayanamayıp güldü..
"Günaydın" demiştim gülümseyen sesimle
O da bana doğru dönmüştü yüzünün tamamı açıktı zaten bi tek benim yanımda bu yüzünü gizlemiyordu.
"Günaydın" dedi gülümseyerek
Yataktan kalkmış ve oturmuştum.
"Karargaha?" Demiştim
Kafasını salladı ' evet' anlamında
"Hazırlan çıkışta seni almaya geleceğim sonra da alışverişe gidip geleceğiz geceye davet var çünkü" diyerek açıklama yaptı
"Ne daveti?" Diye sordum merakla
"Aslında bi çeşit eğlence gibi bişey ve bende biricik karımı götürmek istedim" dedi ve ' biricik karımı götürmek istedim' kısmın da ise işaret parmağı ile burnuma ufak bi dokunuşta bulundu.
"Hm o zaman aşırı derecede hazırlanma gerekiyor ve ben üşeniyorum of!" Diyerek isyan ettim.
"Hayır Küçük tavşan üşengeçlik yok bak ben daha sabahın köründe üşeniyorum kalkıp hazırlandım şimdi paşa paşa işime gideceğim " dedi sanki memur da sabah kalkmış böyle konuşuyordu.
"Sanırsın sabah 8 akşam 5 mesaisi yapan memursun da böyle konuşuyorsun Savaş " diyerek güldüm
O da güldü. Ama kısa bir süre düşüncelere daldı... Sonra ise geri geldi.
"Acaba diyorum gerçek anlamda bunlar hiç yaşanmamış olsaydı mesela normal insanlar olsaydık yine de birbirimiz ile evlenir miydik?" Diye sordu
"O Kader ağlarını bi kere ördü Savaş Kralhan yani her şekil benim kocam olurdun" dedim cilveli cilveli
"Kızım bak eriyorum" dedi yükselmişti ciddi ciddi
Ellerimi yüzünün iki yanına koydum yani yanaklarına sonra yaklaşıp çok geçmeden öptüm..
İçime çeke çeke.. bu adam benim kalbe zarardı kesin
Kocamı işe uğurladıktan sonra hizmetlilere baktım onlara yardım ettim ancak izin vermediler bende direttim en sonunda ise kazandım ve onlara yardımcı olmaya başladım mutfakta iyiydim..
En sonunda hep birlikte işleri bitirmiş ve oturmuş kocamı bekliyordum.
Kocam. Benim kocam. Hayat böyleydi işte geçen gün yüzünüze bi gıdım gülmezken bugün yüzünüzün gülmesine sebebiyet verebiliyordu. İşte benim gülüşüme sebebiyet veren de bu adamdı.
En sonunda odaya çıktım ve pencereden geliyorlar mı diye baktım bi araba yanaştı ve araba penceresinden tam sanki eli ile koymuş gibi beni bulan kocamı gördüm biliyordu işte..
En sonunda ise araban indi ve üstünü düzeltti ve tam benim olduğum pencereye bakmaya başladı en sonunda ise bu bakışa daha fazla dayanamayıp ikimizde ayrıldık o eve - saraya- doğru gelirken ben de aşağıya inmiş ve kocamı karşılıyordum.
Kapıyı Çok geçmeden kapı açılmış ve yardımcım Deniz Hanım kapıyı açmıştı.
Hemen ardında ise kocamı görmüştüm kocam..
"Hoşgeldin" diyerek sıcak gülümseme bahşettim
O ise çok geçmeden
"Hoşbuldum" diyerek bana yaklaşıp sarıldı ve duymadığımı zannederek güldü.
Tabi maskesi olduğu için çok ta duyulmamıştı ancak ben duymuştum.
Çok geçmeden yemeğe oturduk ve yaptığım yemekleri yedik
Ardından da yardımcılara sofrayı kaldırmalarını rica edip kocam ile yukarıya yani yatak odasına doğru yol aldık.
Yatak odasının kapısını açıp içeriye girdikten sonra ise
"Hadi hazırlan bakalım alışverişe gidiyoruz birlikte" dedi Savaş hala beni ikna etmeye çalışıyordu.
"Kocam kocacım bak benim zaten giyecek bir sürü kıyafetim var ne diye masraf ediyoruz ki hem ben onları giyerim dert etme sen hem ben istesem senden mi çekinirim hı.. " diyerek konuştum ikna etmek istercesine
"Peki.. tamam ancak bundan sonra ne ihtiyacın varsa bana diyeceksin hatta sana özel koruma ayarlayayım ki daha faydalı olsun " diyerek sonda kendi kendine düşündü.
Sadece gülümsedim ve kafamı salladım.
İkimizde akşam için hazırlanmaya başladık benim ve onun da o kadar çok kıyafeti vardı ki hangi birini giysek bilemiyorduk.
En sonunda ben bordo renk askılı önde hafif dekolte bulunan uzun bi gece elbisesi tercih ettim.
Kocişkom ise tamamı simsiyah olan bi takım elbise tercih etti ve takım elbise mendili olarak da benim elbisem ile aynı renkte bi mendil tercih etti. Mendil cebi sol tarafta olduğu için mendili uygun şekilde katlayıp onun cebine ben koydum.
İkimizde uzun kabanları giymek yerine omuzlarımıza atmayı tercih ettik. Ben elimde altın sarısı bi çanta aldım. İçine telefonumu ve tabi ki gerekirse diye de silah koydum ne olur ne olmaz canım..
En sonunda ise arabaya bindik arabayı Savaşın korumalarından biri olan Akif bey sürüyordu.
Bey diyordum çünkü ben öyle tercih etmiştim. Ki başkaları ile samimi olmak pek tercih ettiğim bir şey değildir. Kocam dışında hiç bir erkek varlık ile samimi olmayı düşünmüyorum.. tabi Emre hariç.
25 dakikalık bir yoldan sonra varmıştık.
Arabanın sürgülü kapısı açılıp içinden ilk önce kocam indi ardından da elini uzattı ve bende çok geçmeden elimi elinin üzerine yerleştirdim.
Ardından el ele tutuşarak davetin yapılacağı yere doğru ilerledik.
İçeriye girdikten sonra ise o tanıdık sima karşıma çıktı
İshak Deniz namı değer Babam..
Hafiften bir gerginlik yaşadım ama elimi tutan kocama güveniyordum.
Kocam kafasını çevirip bana baktı iyi misin anlamında biliyordu babamın bana neler yaptığını zaten bi o bi o bide Emre biliyordu.
Gözlerimi kırptım. İyiyim anlamında o zaten anlıyordu beni.
"Oo sevgili damadım ve biricik kızım da buradaymış.. hoşgeldiniz Büyük Patron Savaş bey " diyerek gevşekçe konuşmadan sonra elini uzattı kocama doğru babam
"Hoşbulduk İshak bey" diyerek normal konuştu ancak elini tutmadı Savaş
Babam da bunu fark ettikten hemen sonra elini indirdi. Bende olanları izliyordum.
Ardından söze girme zahmetinde bulundum.
"Ne oldu annecim ve sevgili babacığım yoksa sevgili annem buraya yine birini bulmaya mı geldi ?" Diyerek güldüm annemin suratının değiştiğini fark ettim tam bişey diyecekti ki Savaş küçük bir şekilde öksürdü gizli bi tehditti bu ve bunu ben anlamıştım.
"Ya da siz sevgili İshak bey yoksa sizde karımın dediği gibi kendinize av bulmaya mı geldiniz halbuki siz daha yer altında bile değilsiniz " diyerek babamı bozdu sevgili Kocam
Babamın yüz hali gittikçe morarıyordu.
"Sevgili kızım ve damadımın bu davette olduğunu öğrenince gelmek istedim hem bunu duyan daveti veren sevgili Davut bey bana da davetiye kartı gönderdi " diyerek açıklama yaptı.
"İyi o vakit " diyerek gayet normal bi şekilde tepki verdi Savaş
Çok uzatmadan tam gidecektik ki babam bizi durdurdu.
Ve kocamın kulağına doğru yaklaşıp
"Dikkat et Savaş bu maskenin ardını bilmesini istemezsin " diyerek benim duymadığımı zannederek tehdit etmeye çalıştı kocamı bende araya girerek
"Yalnız babacığım ben senin bilmediğimi zannettiğin ve bunu kullanarak tehdit etmeye çalıştığın şeyi gayet iyi biliyorum.. " diyerek babama yaklaştım kocamın elini bırakmak zorunda kaldım tabi ama
"Bana yaptıklarının daha beterini daha neredeyse çocuk sayılan birine neler yaptığını gayet iyi biliyorum ki o gün o gece oradaydım. " Diyerek babamın yüzünün mor oluşunu izledim.
Biraz daha yaklaşıp kulağına doğru yaklaştım
"Bir daha sakın kocamı tehdit etmeye kalkma çünkü tehdit ettiğini kişi koskoca Büyük Patron ki bende onun karısıyım! Peki sen ? Sen kimsin? Kimsinde benim kocamı bu denli alçakça tehdit ediyorsun?!" Diye hiddetle konuştum.
"Sen" diyerek parmağını bana doğru sallayıp sertçe konuşacakken Savaş araya girdi beni arkasına alıp önüme tam da babamın önüne geçti
"Sakın!" Diyerek sertçe konuştu
"Sakın bir kere daha izin vermem !" Diyerek ne demek istediğini bu şekilde gösterdi.
Sonra ise elimi tutarak oradan içeriye doğru girdik hızlıca
2 saat sonra;
• Savaş Kralhan •
Ben bu adamı öldüreceğim! Ulan İshak Deniz ilk hedefim sensin!
Bir süre sonra dışarıda gelen silah sesleri ile davettekilerle birlikte hepimiz dışarı doğru kafayı çevirdik
Karım ile birbirimize baktık ve o yavaşça babasına İshak Deniz 'e doğru baktı
Bende oraya doğru baktım. İshak Deniz'in tek taraflı gülüşünü gördüm
"Hasiktir!" Diyerek küfür çıktı ağzımdan
"Zehra ! Masanın altına çabuk!" Diyerek karımı orada güvene aldıktan sonra oradan ayrıldım
Adamlarımla çatışmaya girdim.
Hızlı hızlı sıkıyordum ve vurduğum ölüyordu.
En sonunda çatışma bitmişti.
İçeriye Zehra'ya baktım
Masanın altında yoktu her yere baktım yok yok yok!
Aradım telefonu kapalı en sonunda Akif'i çağırdım
"Akif!" Diye bağırdım akif yanıma geldi
"Akif ne yap ne et bul karımı bul!" Diyerek emir verdim.
"Tabi efendim" diyerek emrime uyup karımı arıyordu ki bende öyle
"Efendim!" Diyerek yanıma geldi Akif elinde bilgisayar ile
"Bu ne akif?!" Diye sordum
"Efendim! Zehra hanımı İshak Deniz kaçırmış bakın" diyerek kamera kayıtlarını izledim.
"Hasiktir!" Diyerek elimi masaya vurdum.
"Ulan İshak Deniz seni bi bulayım seni yerin dibine sokmazsam bana da Savaş demesinler!" Diye bağırdım
Karımı bulacağım!
• 3. Kişi bakış açısı •
İshak Deniz kızını kocasından sevdiği adamdan kaçırmıştı kendisi yanında karısı tam karşısında kızı ise tam yanındaydı.
Kızının kafasına geçirdiği torba ile baygındı kızı
"Eğer ki Savaş Kralhan seni almak istiyorsa bakalım neler yapacak sevgili kızım?" Diyerek sinsice güldü aynı şekilde karısı da
SON
Gelecek bölümden;
"Baba! Kapıyı aç! Ben seni değil kocamı istiyorum!" Diye bağırdı Zehra
"Bak duydun mu İshak Deniz bana karımı geri ver ! Seni yok ederim İshak Deniz tek bi hareketime bakar!" Diye konuştu Savaş
"O kadar kolay değil Savaş Kralhan" diye konuştu İshak Deniz
"Cesedimi çiğnemeden kızımı alamazsın!" Dedi sinsilikle İshak Deniz
Gelecek bölümden fragman ...
Sonn
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.14k Okunma |
119 Oy |
0 Takip |
40 Bölümlü Kitap |