24. Bölüm

18. BÖLÜM: O SAVAŞ KRALHAN

Z
yazarinadizeyymiss

• Zehra Kralhan •

Bu kız da gerçekten bir şeyler vardı ve benim gidip bunu Savaş ile konuşmam gerekiyordu. Ancak önce canım bir şeyler çekiyordu o yüzden Emre'nin yanına gidip

"Emre ben açım ya bana bişeyler istesene." Dedim açtım çünkü sabah da çok bişeyler yiyememiştim.

 

"Tamam isterim de sen Savaşla konuşacak mısın bu kız ile ilgili?" Diye sordu Emre

"Yok daha konuşmadım ama konuşacağım , hatta sen de benimle geliyorsun ve birlikte Savaş ile bunu konuşuyoruz. " Dedim

"Ne ben de mi ?" Dedi şaşkınlıkla Emre

"Evet ben hem bu bi rica değil Emoş ... Emir! " Dedim şaka ile karışık bi şekilde

"Emoş ne be ?!" Diye cırladı tabiri caizse

"Offf Emre ne konuştun! Hadi açım ben !" Dedim sinirle çünkü açtım ve kabul ediyorum ki aç iken çekilmez biri oluyordum.

 

"Tamam be cırlama " dedi ve yemek istedi

"Ne istiyorsun?" Diye sordu yemek için

"Hamburger büyük boy patates ve büyük boy ice tea " diyerek isteklerimi listeledim.

O da ' tamam ' anlamında başını salladı...

O süre içinde ben ve Emre biraz sohbet ettik bu kız ile ilgili

 

3. Kişi ağzından;

"Merak etmeyin efendim her şey benim elimde yavaştan hallediyorum" dedi Firuze

 

"Yavaştan değil! Hızla hallet!" Diye emir verdi Firuze'nin telefonunda ki ses

" Emredersiniz efendim. " Dedi çaresizce

"Evet Savaş Kralhan seni kendime etkilemem gerek ancak bu karın olduğu takdirde bu zor" dedi ve Zehra'ya doğru baktı Firuze

"Ancak aklımda ki tilkiler de boş değil " dedi ve oradan ayrıldı.

 

• Savaş Kralhan •

" Bu kızda bişeyler var Savaş" dedi Zehra bana

"Nasıl şeyler ne oluyor?" Dedim merakla

"Aslında Savaş bey ben araştırdım kızı buyrun dosyası ve ilginçtir ki kızın her hareketi şüphe çekerken dosyasında bir tek kötü bişey bile yok" dedi Emre

"Kim olduğunu öğrenelim gerekirse her tarafı ara Emre karımın gözü tutmamışsa kesin bişey vardır keza seninde öyle bul bu kız kim" diyerek emir verdim

"Dediğim gibi patron dosyasında her şey yazılı " dedi Emre net bi sesle

"LAN KARIM ŞÜPHELENMİŞ DİYORUM ! O YÜZDEN DAHA DETAYLI ARAŞTIR TAMAM!" dedim sinirle

"Elbette Patron" dedi ve gitti Emre

"Hayatım?" Diye sorgu ile bana bakıyordu Zehra

"Efendim Sevgilim" dedim

"Sence de biraz abartmadın mı ona öyle bağıramazsın" dedi uyarırcasına

" Haklısın. Doğru bağırmamalıydım. Şimdi onu geri çağırıp özür dileyeceğim. Kendimi affettirmem lazım demi?" Dedim

' elbette ' anlamında başını salladı Zehra ardından da odadan ayrıldı.

 

• Emre Yıldırım •

Suratım asık bi şekilde ilerliyordum masama.

Sabrım taşıyordu ve bu adamdan sıkılmaya başlamıştım her şeyi yapıyordum onun için her şeyi istenilse bütün ülkelerin teknik ağlarına kadar girebilirim... Yani denerim ama olur mu bilmem...

Sinirle yürürken bir şeye çarptım daha doğrusu birine bu o kızdan başkası değildi. Firuze..

 

Firuze Yağmur! Şüpheli kadın..

 

Çarptığım an ilk önce sinirle baktım ancak beni böyle bilmemeliydi özellikle şu an onun hakkında bi şüphe var iken.

"Ah merhaba ıı -" dedi ama büyük ihtimalle adımı bile zor hatırlıyordu bende yardımcı oldum ona

"Emre adım Emre" dedim düzelterek.

"Doğru. Merhaba Emre ne oldu kötü gibisin" dedi ve şüphe ile yaklaştı bana

"Ha birşeyim yok sadece dalmışım o kadar dalınca yüzüm bu şekli alıyorda o yüzden yani bişey yok.. evet bişey yok neyse sen ?" Dedim ve bende onu sordum.

"Hiç " dedi ancak tuhaftı bu kızda gerçekten bi haller var ama ne

Gözleri birden Savaş Bey'in odasına doğru kaydı ve orda takılı kaldı bende kafamı oraya çevirdim Zehra odadan ayrılmış ve gözü bizim üstümüzdeydi.

Ben ise kafamı eğip selam verdim ve aynı anda gözümü kırptım bu bi şifre gibi bişeydi önemli bi konu olunca aramızda bunu yapardık. O da bana aynısını yapıp göz kırptı. Bi boklar dönüyordu ama ne ?!

 

Ardından da Zehra başı ile bana gel demişti benim de gitmem gerekiyordu çünkü büyük dedikodu dönüyordu . Aa pardon biz dedikodu yapmayız bilgi alışverişinde bulunuruz lütfen..

 

"Neyse Firuzeciğim ben kaçar hadi görüşürüz" dedim ve ordan ayrıldım. Arkamdan bişey demesini beklemeden ayrıldım hemen ordan.

 

Hemen Zehra ile herhangi bi odaya girdik ve kapıyı kapattık.

"Ne oluyordu orda ? Firuze ne iş?" Diye sordu merakla

"Bişey yok çarpıştık sadece ve çok da dikkat çekmemek için sordum onu mimiklerine kadar inceledim bu kız da bişey var ve gözleri, mimikleri kendini belli ediyor. Ancak galiba biz malız ki anlamıyoruz. " Dedim şaka ile karışık

 

"Hayır tatlım biz değil sen malsın" dedi dalga geçerek

"Ulan karı koca benle uğraşıyorlar ya" dedim dalga geçerek bende

"Hah kocamdan bahsetmişken.. benim aşkım bebeğim bi tanem sevgilim aşk kocam seni odasına çağırdı bişey diyecekmiş" dedi

"Sen az evvel ' aşkım, bebeğim, bi tanem, sevgilim, aşk kocam ' diye iki saat saydın mı?!" Diye sordum

"Evet ne var ?!" Dedi ve birbirimize bakıp gülmeye başladık...

 

3. Kişi ağzından;

Firuze Savaşın odasına doğru ilerlemeye başladı ve tuhaf tuhaf etrafa bakmaya başladı.

 

Savaş ile sırf yeni olduğu için bir kaç konu hakkında konuşma bahanesi ile gidip odayı inceleyecek ve ilk olarak da Zehra ile aralarını bozmaya yönelik bi kaç küçük sahte ipuçları bırakacaktı. Ve de Zehra Kralhan bu ipuçlarını bulup Savaş ile aralarını bozacaktı.

 

Cebinde bi kaç minik şey ile girmiş ve bunun aynısından Zehra'da olmadığına emin olmuştu o yüzden rahatlıkla bırakabilirdi. Ki öyle de yapacaktı...

 

Yavaşça Savaş'ın odasına doğru ilerledi ve kapıyı tıklattı , içeriden ' gel!' diye bi sert ses duyunca içeri girdi ve kapıyı da yavaşça kapattı.

 

 

"Savaş bey?" Diye sessizce konuştu öyle ki kendi sesini neredeyse kendisi bile duymamıştı.

"Buyrun?" Diye sordu Savaş Kralhan öyle ki o sert sesi nerdeyse bütün dünya duymuş olmalıydı.

 

• Zehra Kralhan•

Çok sıkılmıştım ama bu işler hiç bir şekilde bitmiyordu ordan oraya koşturup işleri ful ben yapıyordum ama bu Savaş bey ise sadece oturup belge imzalıyordu.

 

"Hain evlat " dedim sinirle ve sessizce

Daha sonra ise kafamı bi yere çevirip baktığım da Firuze'nin Savaş'ın odasına doğru ilerlediğini gördüm etrafa tuhaf tuhaf bakıyordu haspam sanırsın bize bad girl!

Kendi kendime göz devirdim ve işlerime devam ettim ah Savaş bu kıza güvenmiyorum ancak sana güveniyorum her ne olursa olsun...

 

Bi gözüm Savaş'ın odasındaydı ancak bi süre sonra Savaş çıkmıştı ancak o kız hala içerideydi...

Lan ne oldu !? Emre nerde ?!!!!

Emre'ye gerek yok deyip yukarı hızla uçtum demek daha doğru olurdu o yüzden de yukarı doğru çıkıp bi hızla kapıyı hiç çalmadan içeri girdim o kız ise etrafta daha doğrusu Savaş'ın masasında durmuş bişeyler yapıyordu.

 

"Lan senin ne işin var burda hadi burda olmanı geçtim! Sen ne hakla benim kocamın masasına yaklaşıp dokunabiliyorsun! Senin haddin mi ha ?! Cevap ver bana!" Diye bağırdım öyle ki bütün çalışanlar hepsi odamıza doğru gelmeye başladı. Ve en sonda aralarından Savaşı gördüm.

"Karıcım ne oluyor?" Diye sordu hiddetle ve gözlerini öfke ile Firuzeye doğrulttu.

"Sen ne yapıyorsun hala burda ! Ben sana çık dememiş miydim?! Bide üstelik benim masamda! " Diye sinirle bağırmaya başladı

"Savaş bu kız senin masanı karıştırıyordu bende tam o vakit geldim. " Diyerek bu sefer sakince açıklama yaptım.

"Savaş bey-" diyerek kendi açıklamasını yapmaya çalışırken Savaş işaret ve orta parmağını birleştirip ona sus işareti yaptı

"Sus tek kelime daha etme ! Defol git odamdan ..! " Dedi ve bir süre sonra

"Emre! Çabuk doktor çağır Zehra iyi değil" dedi gerçekten de iyi değildim başım dönüyordu.

"Tamam Savaş bey" diyerek eline telefonu alıp doktoru aradı o sırada beni dışarı çıkarmıştı Savaş çünkü temiz hava almam iyi olurmuş ki haklıydı biraz temiz hava almalı ve kendime gelmeliydim yoksa o kızı yolacaktım.

 

25 dakika sonra

Doktor gelmiş ve tansiyonumu vs ölçüp bakıp ona göre bir iki vitamin ayarlamış ve gitmişti.

"Daha iyi misin?" Diye sordu Savaş nazikçe

"İyiyim , temiz hava ve sen çok iyi geldin." Dedim arada ona yürümeyi ihmal etmedim.

" Güzelim benim" dedi ve alnımı öptü ardından beni sanki kırılmaması gereken bi şeymiş gibi nazikçe elimi ve omzumu tutup içeri götürdü.

 

"Savaş bak halime o kızda bişey var demiştim sana " dedim sinsice amacım o kızı göndermekti çünkü bu kızı hatırlıyor gibiydim .

"Görüyorum güzelim ancak ikinci hatasında kovacağım emin ol şimdi daha çok yeni ne yaptığını bilmiyor bu yüzden ikinci hatasında gidiyor emin ol" dedi ve beni inandırdı.

 

3. Kişi ağzından;

Firuze sinirle lavaboya koştu.

 

"Seni rezil sen kim beni rezil etmek kim sen bekle ! Bekle !" Dedi ve elinde telefonunu tuttu ve birini aradı.

 

"Alo? " Dedi ve karşı tarafın ses vermesini bekledi

"Alo?" Yanıtı gecikmedi

"Patron bana bi zehir göndermeni bekliyorum acil ihtiyacım var bu işi kökten çözeceğim ve kızınız tamamen sizinle olacak" dedi ve tanıdık olan o ses geldi

"Gönderiyorum ama bu plan işe yaramaz ise o zehri sende denerim " dedi ve kapattı.

 

" Bekle bakalım sen o çok sevdiğin kocandan kökünden ayrıl da baban da sana dünyayı göstersin" dedi Firuze aynı kurnazlık ile

 

Ama unuttuğu bişey vardı ki

 

O SAVAŞ KRALHAN İDİ.

ONA HİÇ BİR ŞEY OLMAZDI!

• Savaş Kralhan •

Zehra bizim odamızda uzanmış dinleniyordu.

"Zehra hadi güzelim eve gidelim bak hem dinlenmen gerek ilaçlarını alman gerek "dedim nazikçe

 

"Tamam kalkalım" dedi hasta sesi ile

Halsizdi , yorgundu ve bugün ki o tartışma onun başını feci halde ağrıtmış ve döndürmüştü.

 

O böyleydi tartışınca ortam gerilince özellikle kendisi yapınca başı dönüyor ve ağrıyordu.

Bu huyu çok tuhaftı. Ama işte sağlığı önemliydi özellikle benim için.

 

Onu odamıza çıkardım çünkü az evvel eve gelmiş ve onu kucağımda odamıza çıkardım çünkü halsizdi ve her an düşüp bayıla bilirdi.

Onun üstünü değmesinde yardımcı oldum ve onu yatağa yatırdım üstünü örtüp.

Kendini kıyafetlerimi alıp banyoda üstümü giyindim ve bende yatağa karımın yanına uzandım.

Gün bizim için bitmişti. Yarın o kız ile büyük bi konuşma yapmam lazımdı ve benim olana benim karıma bir daha bulaşmaması gerektiğini öğretmeliydim.

 

 

Sabah 9.30

• Zehra Kralhan•

Sabah mükemmel bi enerji ile uyandım.

Uyandığım gibi kendimi esnettim ve saate baktım saat 9.30' u gösteriyordu.

Hemen sol tarafıma döndüm ve Savaş'ın hala uyuduğunu gördüm normalde benden saatler önce uyanmış olması gerekti. Hayret!

Çok da umursamadan kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve üstümü giyindim ardından da odaya geçip Savaş'a baktım hala uyuyordu bu süperdi çünkü kahvaltıyı ben hazırlamak istiyordum.

Hemen aşağı indim ve hizmetli

Deniz Hanım ve Ayşe hanım 'a doğru baktım onlarda anlamazcasına bana baktılar ki anlamıyordular.

 

"Bugün kocama kahvaltıyı ben hazırlayacağım."

Dedim sevinçle onlarda bu halime gülüp gerekli malzemelerin yerini gösterip ardından da çıkardılar bende yapmaya başladım.

 

İlk önce domates ve salatalık gibi şeyleri doğradım ardından da peynir , zeytin vs hepsini sofraya bıraktım ardından da krep yapmaya başladım.

Az bi süre içinde krepler olmuş ve bende onları tatlı ve büyük bi tabağa koymuştum ardından da masanın tam ortasına bırakmıştım.

 

• Savaş Kralhan •

Sabah mükemmel bi koku ile uyandım ve saate baktım saat 10.00 idi.

Hemen sağ tarafıma döndüm ancak Zehra'yı bulamadım banyoda yoktu galiba aşağıdaydı çok uzatmadan elimi yüzümü yıkayıp peçete yardımıyla kuruttum ardından da üstümü değiştirdim ve aşağıya indim. Bu mis kokuların sanatçısının da karım olduğunu öğrenmiş olmuştum böylece.

 

"Ooo bu sanat eseri de ne böyle?" Dedim övgü ile

"Bu sanatçının eseri" diyerek kendini gösterdi Zehra bende hemen yaklaşıp arkasına geçtim ve belini kollarım arasına aldım ve yanağına yapıştım tabiri caizse.

 

"Ay ay ay Savaş" diyerek beni şaka ile karışık kınadı.

Çok geçmeden kahvaltıyı yapıp hizmetlimiz Deniz Hanım ve Ayşe hanım onlara bırakmamızı söylediler ve bizde evden ayrıldık yine Akif kullanıyordu arabayı ve ben , karım da sarılarak bu yolculuğun tadını çıkarıyorduk.

 

3. Kişi ağzından;

Firuze elinde ki zehir şişesi ile bekliyordu çaktırmadan da avucunda tutup gözünün önüne yapacakları geliyordu.

 

"Bekle beni sevgili Savaş ve Zehra Kralhan sizi kökünden yok edeceğim. Bunu da Savaşı yok ederek başlayacağım onu senden seni de ondan sonsuza kadar ayıracağım. " Diyerek kendi kendine konuştu lavaboda.

 

• Savaş Kralhan •

El ele tutuşarak birlikte Karargâha giriş yaptık Zehra ile.

Herkes bütün gözler üstümüzdeydi ve biz halimizden memnunduk.

Bize selam veriyorlardı başları ile - ki biz de karşılık veriyorduk -

Hızla odamıza çekildik ve işlerimizi hallettik.

En son Zehra bana

"Bebeğim ben bi Emre'ye bakacağım" dedi ve bende son anda hatırladım

"Lan ben en son dün onu çağırıp özür dileyecektim ya unuttum" diyerek kendime dert edindim.

"Merak etme hayatım Emre affetmiştir bile " dedi ve ayrıldı odadan

• Zehra Kralhan•

Odadan ayrılıp Emre'nin yanına gittim ve sohbet etmeye başladık - asla dedikodu yapmıyorduk.-

 

Önümden elinde kahve ile birlikte Firuze hanım geçti haspam nereye gidiyordu acaba?! Diyerek merak etmeye başladım ve kısa sürede Savaş'ın odasına ulaştığını gördüm belki de önemliydi o yüzden bununla sonra ilgilenecektim.

İçimde de kötü bi his vardı...

 

3. Kişi ağzından;

 

"Ahahahah Emre ... Ahahah" diyerek gülmeye başladı Zehra ki aynı şekilde Emre de gülüyordu.

 

En son bi çalışan gelip

"Zehra hanım Savaş bey.. " dedi yabancı bi erkek sesi

Emre ve Zehra endişe ve korku ile birbirine baktı ve odaya doğru hızla koştular kapının önünde ki Zehra dan gelen ses

"SAVAŞ! " Oldu...

 

 

GELECEK BÖLÜMDEN;

" SAVAŞ! AMBULANS ÇAĞIRIN ÇABUK!" diyerek emirler yağdırdı Zehra

 

... 

Sedyede götürürlerken

 

"Allah'ım lütfen yaşasın nolur " diyerek içinden dua etti.

"Hanımefendi siz giremezsiniz" diyerek Savaşı ameliyata aldılar.

 

... 

" Emre!" Diye bağırdı Zehra karargah da ki odada

"Bana buldum de buldum de ki ben de bu kızı ölmek için yalvartayım" dedi Zehra

...  

"Ah! Zehra hanım yapmayın ben bişey yapmadım" diye inledi Firuze

"ÇOK GEÇ EN BAŞ SENİ ÖLDÜRECEKTİM EN BAŞ! AMA HATA BENDE !" diyerek Firuzeyi saçından tutup yerde sürükledi..

 

... 

"Zehra hanım Savaş bey .. " diyerek doktorun bişey demesini bekledi Zehra ...

 

 

 

SON 

Bölüm : 19.04.2025 23:42 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...