13. Bölüm

BÖLÜM 13

Özge Karail
yazarozgekarail

İkinci aşama tamamlandığında, sınavın yönetici figürü ortada belirdi ve cadılara seslendi. “Sınavın ilk iki aşaması tamamlandı. Şimdi kısa bir mola zamanı.”Salonun ortasında hafif bir ışık dalgası yayıldı ve cadılar, birer birer tekrar bir araya geldi. Yüzleri yorgun ama kararlıydı. Kimi hala yaşadığı deneyimin etkisindeydi, kimi kendini toparlamaya çalışıyordu. Alesta da onlardan biriydi. Göğsünün içinde yankılanan ateşin hala durulmadığını hissedebiliyordu. Salonun kenarına çekilip derin bir nefes aldı. Mola sırasında ne yapacağını bilmiyordu, ama düşüncelerinin içinden geçmeye fırsatı olacaktı. Tam o anda, bir gölge ona doğru yaklaştı.

“Oldukça güçlü bir performans sergiledin, Alesta.”

Sesi tanıyordu. Gözlerini kaldırdığında, karşısında duran kişiyi görünce kaşlarını çattı. Bir zamanlar en iyi arkadaşı olan Luna. Luna, uzun koyu renk saçlarını omzunun üzerinden geriye attı ve hafifçe gülümsedi. Ama bu gülümsemede dostane bir sıcaklık yoktu, aksine sinsi bir alay barındırıyordu.“Senin burada bu kadar ileri gidebileceğini düşünmemiştim,” dedi Luna, kollarını kavuşturarak. “Ama sanırım şansın yaver gidiyor.” Alesta gözlerini kıstı. Luna’nın sözlerinde açık bir küçümseme vardı. “Buna şans diyorsan, gerçekten sınavın neyle ilgili olduğunu anlamamışsın demektir.” Luna hafifçe başını eğdi. “Oh, anladım. Güçle ilgili, değil mi? Kim daha fazla güce sahipse, o kazanır ve Ateş Kralı’na hizmet eder. Bizim gücümüzle çok iyi yerlere geleceğiz.” Diyerek göz kırptı. Alesta’nın içinde bir şeyler uyarıldı. Luna’nın buradaki amacı neydi? Normalde diğer cadılarla fazla muhatap olmayan biriydi. Ama şimdi, onun karşısında duruyordu. Ve sonra fark etti. Luna’nın aurası… farklıydı. Sadece rekabetçi bir düşmanlık değil, karanlık bir şey taşıyordu. Alesta içgüdüsel olarak geri çekildi. Luna gözlerini devirerek, “Ne oldu, korktun mu?” diye sordu. Alesta derin bir nefes aldı. “Hayır, ama senin ne yapmaya çalıştığını biliyorum. Benden uzak dur. Bunu buraya gelmeden önce yapacaktın. Burada yapamazsın.” Luna’nın gülümsemesi genişledi. “Oh, gerçekten mi?” Tam o anda, Luna’nın gözleri karardı ve elini kaldırdığında, avucunun içinde karanlık alevler belirdi. Bu, normal bir ateş değildi. Soğuk ve gölgelerle doluydu. “Senin gücünü almaya geldim, Alesta. Nerede olursa olsun vazgeçmeyeceğiz.” Bir anda, salonun havası değişti. Etraftaki diğer cadılar mola veriyordu, kimse onlara dikkat etmiyordu. Burası, sadece ikisine aitti. Alesta gözlerini kısıp ellerini kaldırdı. İçinde sıcak bir güç kabarmaya başlamıştı. Bu bir düello değildi. Bu bir tehdit. Luna hızla üzerine atıldı. Alesta tam zamanında geri çekildi, ama Luna’nın attığı gölge alevi neredeyse yüzünü yalayarak geçti. Yerle buluştuğunda, zeminde küçük bir çatlak açıldı. Bu büyü… sınavın bir parçası değildi.

Alesta, “Sen…” diye fısıldadı, ama Luna ikinci bir saldırıya çoktan geçmişti. Ellerinden sarkan gölge iplikleri, yılansı bir hareketle Alesta’ya doğru süzüldü. Alesta içgüdüsel olarak ellerini kaldırıp bir ateş duvarı oluşturdu. Luna’nın gölge büyüsü alevlerle çarpıştığında bir an için tüm salon titredi. Ama kimse fark etmemiş gibiydi. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Luna’nın gözleri kısılmıştı. “Fena değil, ama beni durduramayacaksın.” Alesta’nın sabrı tükeniyordu. Luna’nın neden böyle davrandığını bilmiyordu, ne ara bu kadar kötü biri olmuştu? Yoksa başından beri böyle miydi? Alesta bunu bilmiyordu ama içindeki his ona bunun sıradan bir rekabet olmadığını söylüyordu. Luna sadece güçlü olmak istemiyordu. Daha büyük bir şeyin parçasıydı. Ateş cadısı derin bir nefes aldı. “Ne yapmaya çalışıyorsun, Luna? Bu sınavın bir parçası değil.” Luna alaycı bir kahkaha attı. “Sınavın ötesinde şeyler var, Alesta. Senin farkında bile olmadığın şeyler.” Alesta cevap vermek için ağzını açtı, ama tam o anda, hava değişti. Sıcaklık arttı. Ama bu, normal bir ateşin sıcaklığı değildi. Baskı vardı. Güç vardı. Birisi buradaydı. Tam karşılarında, havada yükselen devasa bir figür belirdi. Uzun, görkemli bir pelerin, altın süslemeler ve göz kamaştıran bir aura… Ve gözleri alev gibi yanan biri. Ateş Kralı. Salon sessizleşti. Daha önce hiç kimse müdahale etmemişti. Ama şimdi, sınavın en güçlü figürlerinden biri olan Ateş Kralı, bizzat aralarına inmişti. “Bu kadar yeter,” dedi, sesi derin ve otoriterdi. Alesta dondu. Luna ise bir an için geri çekildi, ama gözlerinde hâlâ inatçı bir parıltı vardı. Ateş Kralı bakışlarını Alesta’ya çevirdi. “Gücünü kontrol edebildiğini gördüm,” dedi. “Ama şimdi onu nasıl koruyacağını da öğrenmek zorundasın.” Sonra Luna’ya döndü. “Bu sınav, kişisel hırslar için bir savaş alanı değildir.” Luna, dişlerini sıkarak geri çekildi. Ama gözleri, yenilgiyi kabul etmiş gibi görünmüyordu. Ateş Kralı tekrar Alesta’ya döndü. Bakışları dikkatliydi. “Sen… düşündüğümden daha ilginçsin.” O an, Alesta içinde farklı bir his oluştu. Ateş Kralı’nın bakışlarında bir ilgi vardı. Ama bu, sadece bir sınav gözetmeninin ilgisi değildi. Bu, daha derin bir şeydi. Ve Alesta, bir şeylerin çoktan değişmeye başladığını hissetti.

 

Bölüm : 11.02.2025 16:31 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...