33. Bölüm

BÖLÜM 33

Özge Karail
yazarozgekarail

Savaş alanında Gölge Efendisi’nin kaybolmasının ardından ortalık sessizleşmişti. Alesta derin bir nefes alarak titreyen elleriyle ailesine baktı. Drake ve Ella serbest bırakılmışlardı ama hâlâ bilinmeyen bir büyünün etkisindeydiler. Bay Simon hemen yanlarına geldi, onları kontrol etti. “Büyü hâlâ etkisini sürdürüyor,” dedi endişeyle. “Ama zamanla çözülebilir. En azından fiziksel zararları yok gibi görünüyor.” Ateş Kralı etrafı gözleriyle tararken öfkesini kontrol etmekte zorlanıyordu. “Bu bir tesadüf değil. Gölge Efendisi ailelerini kaçırmayı nasıl başardı? Sarayın en korunaklı alanlarında tutuluyorlardı.” Alesta içindeki huzursuzluğu bastıramıyordu. “Bunu öğrenmeliyiz. Yoksa daha büyük saldırılarla karşılaşabiliriz.” Bay Simon ve Ateş Krallığı muhafızları hemen araştırmalara başladılar. Alesta ise ailesinin yanına oturdu, onların yüzlerini inceledi. Babasının gözleri kararmış, annesinin dudakları solgundu. Bu durum içini paramparça ediyordu. “Benim yüzümden,” diye fısıldadı Alesta. “Beni zayıflatmak için onları kullandılar.” Ateş Kralı hemen ona döndü. “Hayır, Alesta. Bu onların kötülüğünden kaynaklanıyor. Senin suçun değil.” Ama Alesta bunu kabullenemiyordu. İçindeki şüpheler, Gölge Efendisi’nin son sözleriyle birleşince zihninde daha büyük sorulara yol açmıştı. “Kehanetin sırrını hâlâ bilmiyorsun.” Ne demek istemişti? O sırada Bay Simon hızla içeriye girdi. Yüzü ciddiydi. “Araştırmalarımız sonucunda önemli bir bilgiye ulaştık,” dedi ve Ateş Kralı’na bir kâğıt uzattı. Ateş Kralı gözlerini kısarak kâğıdı inceledi. “Dustin?” diye tekrarladı. Alesta irkildi. “Dayım mı? Ne ilgisi var?” Bay Simon derin bir nefes aldı. “Alesta, üzgünüm. Ama tüm izler ona çıkıyor. Aileni ele geçiren büyü, onun yardımı olmadan yapılamazdı. Dustin, Gölge Efendisi ile iş birliği yapmış.”.Alesta’nın gözleri büyüdü. “Bu imkânsız!” Ama içeride derin bir sızı hissetti. Dayısı yıllardır ortalıkta yoktu. Annesi ondan nadiren bahsederdi. Ama neden? Ateş Kralı kağıdı masaya koydu. “Bu, bir hainin adının olduğu belgelere dayanıyor. Dustin’in Gölge Efendisi’yle temas halinde olduğunu gösteren büyü izleri tespit edildi.” Alesta yerinde kalakaldı. Dayısı… gerçekten onları satmış mıydı? Luna içeriye girdi. “Bu durum bizi bir adım öteye götürüyor. Eğer Dustin gerçekten hainse, bu işin içinde daha büyük bir sır olmalı. Alesta, onu tanıyorsun. Sence böyle bir ihaneti neden yapmış olabilir?” Alesta başını salladı. “Bilmiyorum. Annem ve babam Dustin hakkında pek konuşmazdı. Sadece eskiden çok güçlü bir büyücü olduğunu bilirim. Ama bir gün aniden ortadan kayboldu.” Bay Simon ellerini arkasında kavuşturdu. “Dustin’in geçmişini araştırmalıyız. Eğer bir bağ kurabildiysek, onun Gölge Efendisi’yle neden birlikte çalıştığını da anlayabiliriz.” Ateş Kralı başını salladı. “Ve onu bulmalıyız. Eğer hâlâ yaşıyorsa, cevaplar ondan alınacak.” Alesta içindeki karmaşaya rağmen kararlıydı. “Onu bulacağım. Cevapları almak zorundayım.” Ama içten içe hissediyordu… Sarayın içinde büyük bir gerginlik hâkimdi. Alesta’nın dayısı Dustin’in adı geçtikten sonra kimse rahat edemiyordu. Bay Simon ve muhafızlar, Dustin’in izini sürmek için hemen harekete geçerken Ateş Kralı, Alesta’nın yanına geldi. “Bu senin için kolay olmayacak,” dedi yumuşak bir sesle. “Eğer gerçekten dayın ihanete bulaştıysa, onunla yüzleşmeye hazır olmalısın.” Alesta derin bir nefes aldı. İçindeki karışık duyguları bastırmaya çalışıyordu. “Hazır olmalıyım. Çünkü bu işin içinde bir şeyler eksik. Dayım bunu durduk yere yapmış olamaz.” Ateş Kralı başını salladı. “O halde bir plan yapmalıyız. Eğer Dustin hayattaysa, onu bulmanın bir yolu vardır.” O sırada Gölge Efendisi kendi karanlık topraklarında, büyülü bir aynanın karşısında Dustin ile konuşuyordu. Dustin’in yüzünde eski günlerin huzurlu ifadesinden eser yoktu. Yorgun ve bitkin görünüyordu ama gözlerinde tuhaf bir parlaklık vardı. “Alesta seni bulmaya çalışıyor,” dedi Gölge Efendisi. “Onun sana ulaşmasına izin verecek misin?” Dustin bir an duraksadı. “Ona zarar vermek istemiyorum.” Gölge Efendisi kahkaha attı. “Ne kadar da duygusalsın. Ama çok geç, Dustin. Onlara ihanet ettiğin gerçeğini değiştiremezsin. Artık dönüş yok.” Dustin başını eğdi. “Başka seçeneğim yoktu.” Gölge Efendisi gözlerini kıstı. “Seçenek her zaman vardı, dostum. Ama sen doğru olanı seçmedin. Ve artık işimiz yarım kalamaz.” Elini kaldırdı ve aynada beliren görüntüyü değiştirdi. Beyaz ağacın olduğu yer şimdi siyaha bürünmüştü. Karanlık bir gölge, ağacın etrafında kıvrılıyordu. “Yakında tüm cadılar güçsüz kalacak,” diye fısıldadı. “Ve Alesta, en büyük fedakârlığı yapmak zorunda kalacak.” Dustin kaşlarını çattı. “Ona zarar verirseniz, sizi yok ederim.” Gölge Efendisi, Dustin’e küçümseyici bir bakış attı. “Sen zaten bizi seçtin. Senin kanın artık bana ait. Unutma, ihanetin bedeli ağırdır.” Dustin dişlerini sıktı ama tek kelime etmedi. Alesta ve Ateş Kralı, Dustin’i bulmak için hazırlıklara başlamıştı. Saraydaki büyücülerin oluşturduğu bir ekip, Dustin’in eski izlerini takip etmeye başladı. Bay Simon elindeki eski haritayı açarak konuştu: “Son bilinen yeri eski Kuzgun Ormanı. Ama oraya ulaşmak kolay olmayacak. Burası, Gölge Efendisi’nin en güçlü yandaşlarının kontrolünde.” Ateş Kralı masaya yumruğunu vurdu. “Gerekirse ordularımla giderim!” Alesta başını iki yana salladı. ”Hayır. Eğer büyük bir orduyla giderseniz, Gölge Efendisi bunu önceden öğrenir ve ailemi başka bir yere kaçırır. Onları bulmamızın tek yolu gizlice hareket etmek.” Bay Simon kaşlarını çatarak haritaya baktı. “Alesta haklı. Eğer dikkat çekersek onları kurtaramayız.” Ateş Kralı dişlerini sıktı. “Peki ne öneriyorsun?” Alesta derin bir nefes aldı. “Küçük bir grup oluşturmalıyız. Sessiz, iz bırakmayan bir grup… Ben gideceğim.” Ateş Kralı hemen itiraz etti. “Hayır! Gölge Efendisi’nin seni istiyor olması boşuna değil. Seni yem olarak kullanabilir.” Alesta gözlerini kıstı. “Ailem hâlâ onun elinde. Benim yüzümden acı çekiyorlar. Onları kurtarmak benim sorumluluğum!” Bay Simon araya girdi. “Alesta yalnız gitmeyecek. Seçtiği kişilerle birlikte hareket edecek. Ama bu operasyon dikkatli planlanmalı. Eğer Gölge Efendisi bizi hissederse, bu bir tuzağa dönüşebilir.” Ateş Kralı istemese de derin bir iç çekerek kabul etti. “Tamam. Ama ben de geliyorum.” Alesta şaşkınlıkla ona döndü. “Sen kralsın! Senin burada kalman gerek.” Ateş Kralı gözlerini Alesta’ya dikerek sertçe konuştu. “Eğer bu savaşı kazanmak istiyorsak, en güçlülerimizin en önde olması gerek. Seni yalnız bırakmayacağım.” Bay Simon da onayladı. “O halde bir plan yapmalıyız. Dustin’in nasıl Gölge Efendisi ile iletişime geçtiğini ve onun tarafına nasıl geçtiğini de öğrenmeliyiz. Eğer içeriden bilgi sızdırıyorsa, bu bize avantaj sağlayabilir.” Alesta’nın içi burkuldu. Dayısı Dustin… Ona güvenmişti. Ama şimdi düşmanının en büyük kozlarından biri olmuştu. Ateş Kralı bir karar vererek yerinden kalktı. “O zaman zaman kaybetmeyelim. Gece olmadan yola çıkmalıyız.” Böylece kurtarma görevine çıkacak ekip hızla hazırlıklara başladı.

Bölüm : 07.05.2025 02:22 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...