
Elini Rüzgar çanının üzerinde gezdirerek farklı kelimeler söyledi. Kim sana dediğini anlamıyordu. Kelimeleri söylemeyi bitirdiğinde Rüzgar çanından siyah koyu bir sıvı akmaya başladı. Beklediğinden de fazla olduğu için başka bir kap daha istedi. O sıvıyı o kapta bıraktı ve diğer kapta Alesta'nın getirmiş olduğu eşyaları da teker teker aynısını yaptı. Çıkan sıvıları ilk kapta birleştirdi. Luna'nın verdiği eşyalar haricinde hiçbirinden bir şey çıkmadı. Çıkan siyah sıvıya bir şeyler söyledi. Sıvı hareket etmeye başladı. Biraz süre geçtikten sonra siyah sıvı beyaza dönüştü. O sıvıyı toprağa dökmesi gerektiğini söyledi. Ella ona bahçeye kadar eşlik etti. " İlk defa böyle bir şeye şahit oluyorum. Bu nedir böyle?" Sorusuna Sandra içeride anlatacağını söyledi. Suyu bahçenin köşesine dökerken bir şeyler mırıldandıyordu. Bu söyledikleri Ella'ya tanıdık geldi. " Bunu biliyorum." Diye sevindi. Sandra bir anda kafasını kaldırıp karşıya doğru baktı. Baktığı yönde ev vardı. Görünürde kimse yoktu ama o bakmaya devam etti. Bir süre öyle baktıkça hızlı adımlarla " Eve görmeliyiz." Diyerek kapıya yöneldi. Önce Ella'nın girmesine izin verdi ve kapıyı kapatmadan önce tekrar karşıdaki eve baktı. Salona geçtiğinde " Karşıda kim oturuyor biliyor musunuz?" Herkes birbirine bakıyordu ama oturan kişiyi tanımıyorlardı. Yeni taşındığını daha bir kaç ay olduğunu ama tanışma fırsatı bulamadıklarını anlattılar. " iyi ki de tanışmamışsınız." Bu eve bir koruma yapmamız lazım. " Etrafa bakıyordu. Drake " o sıvı neydi?" Diye sordunca Sandra" kusura bakmayın anlatmayı unuttum. Onlar negatif enerjiler. Sizlerin mutluluğunuzu emip kötü ruh hali salıyorlar. Ama ilk başta yapmış olduğum çok farklı ve daha kötüydü. Sizlerin ruh halinizi birilerine aktarıyordu. Kimin yaptığını göremedim." Alesta söze atladı. " Hepsini benim en yakınım dediğim arkadaşım hediye etmişti. Hemde çoğu yeni çok yeni." Sandra anlıyorum dercesine başını salladı. İzin alıp Evde dolaşarak yine farklı kelimeler söyledi. Onun konuşmaya başlamasıyla Alesta dışarıda parmaklıklar olduğunu gördü. Hızlıca cama yaklaştı ve büyülenmiş gibi izlemeye başladı. Annesi ve babası neye baktığını anlamadılar. Alesta " siz görmüyor musunuz?" Diye sordu. ikisi de başını hayır anlamında salladı. Sandra'da şaşırmıştı. " Senin güçlü olduğunu söylemişlerdi de bu kadarını beklemiyordum. Normal bir cadı bile olmuş olsa bunu göremezler. Seni tebrik ediyorum. " Alesta gülümsedi ve cama geri döndü. Koruma kalkanı tamamlanınca Sandra " evet artık derse baslayabiliriz. Neler biliyorsun söyle bakalım." Diyerek koltuğa oturdu. Onunla birlikte annesi ve babası da oturdu. Alesta hâlâ camdan renkli şimşekler çakıyor gibi görünen küreye bakıyordu. Cevap vermeyi ihmal etmedi. " Bende ne bildiğimi bilmiyorum. Ama bazı şeyler yaşadık." Diyerek anlatmaya başladı. Sabah olanı da ekleyince Sandra " gerçekten bu çok ilginç. İşimiz uzun sürmeyecek anlaşılan sen çoğu gücü almışsın ama ilginç olan daha cadı olduğunu bile yeni öğrenmişken bu güçlere nasıl kavuştun? En profesyonellerimiz bile şuana kadar yaptıklarını yapamıyor." Alesta omuz bükerek oturdu. Sandra yanında getirmiş olduğu çantadan bir kitap ve defter çıkarttı. Kitaptan biraz okuduktan sonra " sanırım sana güçleri nasıl kazanacağını değil de nasıl yönlendireceğini öğretmem gerek." Drake bir şey sormak için araya girdi. " Tamam peki güçlü bir cadı, cadı soyundan olduğu için sınava girecek ama bunları yapan kim ve neden. Alesta'nın peşinde birileri mi var? " Bu son soruyla Alesta'nın tüyleri diken diken olmuştu. O açıdan düşünmemişti evet babası haklıydı. Babası bu soruyu sorana kadar o sadece güçlerini kullanmayı öğrenip sınava gireceğini düşünüyordu ama bu eşyalarından çıkan sıvı birilerinin izlediği sebebiyleydi kimdi bunlar ?
Sandra biraz düşündükten sonra " Bunları size Bay Simon anlatır benim amacım ders vermek." Diyerek Alesta'ya döndü. " İlk dersimizi görelim. şimdi senden bir şey yapmayı düşünmeni istiyorum ne olduğu önemli değil. Yapıyormuş gibi hayal et. İçinde harekete geçen noktalara çok dikkat etmelisin. Gücünün nereden geldiğini bilmelisin. Yönlendirme yapabilmek için bunu öğrenmen lazım." Alesta tamam anlamında başını salladı. Aynı şekilde Ella'ya dönerek "bunlar sizin içinde geçerli. Bu şekilde başlayarak pratik yapabilirsiniz. İsterseniz not alabilirsiniz." Dediğinde Ella " tamam." Diyerek bir defter almaya gitti. İhtiyacı olduğunu düşünmüyordu ama yazmakta fayda vardı. Alesta " Gözlerimi kapatmam gerekir mi?" Sandra " sen nasıl rahat edersen. İlk etapta gözlerini kapatabilirsin ilerleyen zamanlarda gerek kalmayacak çünkü alışacaksın. Alesta " peki." Diyerek gözlerini kapattı Ama ne düşüneceğini bilmiyordu. Gözlerini tekrar açtı, Biraz bekledikten sonra basit bir şey olması için etrafına bakındı. Masanın üstündeki sürahiyi ve boş bardağı gördü. Tekrar gözlerini kapattı. Kalktığını masaya gittiğini sürahiyi kaldırarak bardağa su doldurduğunu bardağı alıp koltuğa geri oturduğunu tüm detayları ile düşündü. Gözlerini açtığında ilk işi masaya bakmaktı. Sürahi yerindeydi ama bardak yoktu. Refleks olarak eline baktı ve bardak elindeydi, doluydu. Şaşkınlıkla etrafına baktı. Sandra gülümsüyordu. " Bunu düşünürken harekete geçtiğini hissettiğin noktaların nelerdi?" Alesta biraz düşündü. Hiçbir nokta dikkatini çekmedi. " Aslında bilmiyorum sanki hep yapmış olduğum bir şey gibi hissettim." Sandra başını salladı. Biraz düşündükten sonra " peki biraz zorlaştıralım. Ben sana komutlar vereceğim. Onları yapmanı sağlayacağım. Zihnini vücudunu iyi dinle. " Diyerek komut vermeye başladı. Zihin gücünü kullanarak yapıyordu. Ella onları duyabiliyordu. Bu hissi yaşamanın verdiği mutluluk kapladı içini. Drake ise etrafa bakıyordu. Ella ona zihin gücünü kullandığını söyledi. Sandra komut vermeye devam ediyordu. Zihninden ona kalkmasını, yanına gelmesini, perdeleri kapatmasını, kitaplıktan bir kitap almasını söylüyordu. Alesta hiçbirini yapmadı. Duyuyor, hissediyordu ama yapmaması için zihnini durgunlaştırıyordu. Sandra biraz daha zorladı. Bu sefer sihirli kelimeler söylüyordu. Alesta başında ve kalbinde bir sancı hissetti. Derin bir nefes aldı ve ağrıdan kurtulduğunu hatta Sandra'nın ona komut vermemesi için bir kalkan oluşturdu. Bunu nasıl yapacağını ve yaptığını bilmiyordu. Sadece hayal etmişti. Sandra şaşkınlığını gizleyemedi. Alkışlamaya başladı. " Alesta bu gerçekten inanılmaz. Sen komutlarımı yapmadın, sihir kullandım yine direndin ve sonunda kalkan oluşturdun. Buna inanamıyorum." Gülümsemesi tüm yüzüne yayılmıştı. " Peki kalkan yapmadan önce ne hissettin neler oldu?" Alesta derin ve kısa nefesler alıyordu. " En başlarda sorun olmadı, söylediklerini duydum ve yapmamak için direndim. Sihir kullandığında direnme gücümü yükselttim. Sadece hayal ediyor. Yapmamam gerektiğini söyledim. Ama sonra kalbimde ve başımda bir sancı oldu. Biraz dayanmaya çalıştım. Siddetlendikçe korktum ve söylediklerinin beni etkilemediğini, üzerimde bir kalkan olduğunu hayal ettim. Sancılar biraz azaldı ama tam anlamıyla yok olmadı." Sandra bütün bu anlattıklarını not aldı. " Başındaki sancıyı anlıyorum ama kalbinde neden oldu? Bu ilginç bir durum. Bütün bunları not ediyorum çünkü Bay Simon'a sunacağım. İstersen bugün daha fazla zorlamayalım. Ama senden son bir şey isteyeceğim." Alesta tamam anlamında başını salladı. Sandra etrafa bakındıktan sonra kitaplıktaki mumu gördü ve onun havada süzülerek önlerindeki orta sehpaya gelmesini sağladı. Bir hareketi ile mumu yaktı. " Şimdi mumdaki aleve odaklanmanı istiyorum. Onu yönlendirebilir misin?" Alesta bilmiyorum diye işaret etti ama mumdaki alevden gözünü alamıyordu. Mumun alevinin büyüdüğünü hayal etti. O hayal ettikçe zihninde canlandırdıkları gerçekte oluyordu. Mumun alevini büyüttü, küçükttü, kısa ritmik hareketler yaptırdı en sonunda da alevin parıltılar halinde sönmesini sağladı. Minik bir mum aleviyle görsel şov yapmıştı. Sandra bunu da beğendi ve deftere not aldı. Daha sonra kalkmak için izin istedi. Kapıya yaklaşırken Drake' e dönerek " ben bugün size yardımcı olamadım ama her elementin eğitimi farklı. Bay Simon sizin için birini ayarlıyor." Sonra Ella'ya dönerek sizde varsa hatırladığınız şeyler varsa azar azar pratik yapabilirsiniz. Biraz tecrübeniz olduğu için bugün sizinle fazla ilgilenemedim. Bugün pratik yapın aklınıza takılan bir şey olursa yarın tekrar geldiğimde sorabilirsiniz. Yarın kaçta gelmemi istersiniz?" Hepsine bakıyordu. Ella " sizin için sorun olmazsa akşam 7 veya 8 olursa iyi olur. Biz işten gelmiş oluruz, Alesta'da gündüz okuluna devam edeceği için onuda alsatmamış olur." Sandra "tamam, anlaştık o zaman." Diyerek kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında bir tedirginlik hissetti. İstemsizce yine o eve baktı. Camda biri vardı ama kim olduğu daha doğrusu kadın mı erkek mi olduğu belli olmuyordu. Simsiyah bir siluetti. Tüylerinin diken diken olduğunu hissetti. Cep telefonunu çıkartıp numaralarını istedi. Onlara birazdan mesaj atacağını, numarasını kaydetmelerini ve farklı, olmaması gereken bir şey olursa ona haber vermelerini isteyerek ayrıldı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 4.86k Okunma |
385 Oy |
0 Takip |
38 Bölümlü Kitap |