41. Bölüm

Aslı&Derman Özel Bölüm

Zeynep
yazarzeeyzey

Size Ilgaz'ların ve Aren'lerin çok çok selamı var. Haberiniz olsun :)❤️

Oylarınız ve yorumlarınız da bana hediye olsun mu? ❤️

Bölüm Şarkısı: Ebru Gündeş- Çingenem

Keyifli Okumalarrr:)

♟♟♟

Aslı'dan...

"Kayak merkezine oturmak için gelen ilk ve tek insan olarak tarihe geçeceksin Derman."

Gözlerini devirip kahvesinden bir yudum daha aldı.

Acaba kahveyi başından aşağıya döksem iki saattir oturduğu yerden en nihayetinde kalkar mıydı?

Hayır. Yani evet. Kalkardı ama sonu benim için iyi biten bir kalkma olmazdı.

Beremi düzeltip ayağa kalktım.

"Ben ve güzelliğim termal havuza gidiyoruz. Sen ve öküzlüğün burada oturup kasenizi büyütmeye devam edin."

Sahte bir tebessüm edip elini salladı ve arkasına yaslanarak telefonunda gezinmeye devam etti.

Bende seni o havuza koşarak getirmezsem bana Aslı demesinler! Hadi bakayım!

Üçüncü kattaki odama asansör ile çıkıp üzerimdeki kar kıyafetlerimi çıkardım. Her halükarda yanıma aldığım üstü büstiyeri andıran altı yüksek belli siyah beyaz kareli bikinimi üzerime geçirdim.

Kayak merkezine inemediğim için ıslak olmayan kar kıyafetlerimi tekrardan giyip küçük bir çantanın içine gerekli eşyaları atarak odadan çıktım.

Havuz bodrum katta kapalı şekildeydi. Kadın, erkek ve karışık havuzlardan tabi ki karışık olanını seçip içeri girdim. Derman'a karşı yem olarak kullanacağım iki üç kuzunun varlığı ile pis pis sırıtırken boş şezlonglardan birine geçtim.

Pek kalabalık yoktu. Kalın kar kıyafetlerimi çıkarıp sauna etkisi yaratan sıcak havuz ile arkama yaslandım.

Telefonuma gelen herhangi bir bildirim ya da arama yoktu. Bu demek oluyordu ki hala birileri tarafından yaratacağım tehlike fark edilmemiş, aksine keyif yapılıyordu.

Sırıtarak ayağa kalktım. Havuzun boyumu geçmeyen kısmından suya girip telefonumun kamerasını açtım. Yakın olmasalar da bir kaç oynama sayesinde yakınımda gibi göstereceğim arkamdaki adamları kadraja alarak video çekmeye başladım.

"Sanırım kayak merkezinin en güzel özelliği kalabalık ortamıyla beraber sıcacık havuzları."

Uygulamaya girip shop işini hallederek videoyu hikayemde paylaştım. Ve tabi ki arkasından telefonu kapatıp çantamın içine yolladım.

Ah ve sevgilim sen benimle boy ölçüşemezsin. Ben senin güttüğün koyun sayısı kadar çoban güttüm. Heheyt be!

Boynumun aşağısına kadar suya girip yarattığım felaketin gelmesini beklemeye başladım. Ama size bir sır vereyim hiç uzun sürmedi.

Havuzun kapısı hiddetle açıldığında az önce kapattığım gözlerimi açıp hiç o tarafa bakmadan havuzdan çıktım. Havlumu şezlonga serip bikinimin ondan daha kapalı olduğu elbisemi giyerek uzandığımda başımda dikilen kıskanç zebani ellerini belinde birleştirmiş öylece bekliyordu.

"Pardon birine mi bakmıştınız?"

Alayla konuştuğumda yanımdaki şezlonga oturup ciddiyetimi tartmaya başladı.

"Hayatımın anlamına bakmıştım ama buldum."

Dudağımı büzerek çantamdan telefonumu çıkardım. Açtıktan sonra Deva'yı arayarak arkama yaslandım. Çağrıyı anında cevapladı.

"Aşk kuşu, sen bizi hatırlar mıydın ya?"

Kıkırdadım.

"Ben seni hiç unutur muyum? Aşk olsun."

Deva olayı anında çaktığında büyük bir kahkaha patlattı.

"Derman Ilgaz kayasını dinamitle patlatıyorum diyorsun. Helal kız sana!"

Bakışlarımı asla onun tarafına çevirmeden ayaklandım.

"Bence de canım, yarın geldiğimde baş başa bir buluşalım. Kızlar oluyor hep yanında rahat olmuyor öyle."

Havuzun etrafında dolaşırken arkamda beni takip eden adım seslerini duyduğumda kahkaha atmamak için zor dururken kendi şezlongumun önüne geçtim.

"Benim şimdi kapamam lazım, üzerimi değiştirip yemeğe gideceğim."

Deva benimle konuşurken dediği üzere bir yandan abiciğime yemek hazırlıyordu.

"Evet evet tek geldim. Seninle de gelelim en yakın zamanda buraya, çok eğleniriz."

Telefonu kapatıp aniden arkama döndüğümde rengi atmış Derman bakışlarını gözlerime taşıdı.

"Niye peşimden geliyorsun sen? Oturmaya devam etsene sen, ben burada kendime dişime göre arkadaşlar buldum."

Bakışlarım havuzda tanımadığım adamlara kayarken önüme geçip bakışlarımı bedenine yöneltmemi sağladı.

"Aslı hadi gel sevgilim beraber yemeğe gidelim, burası çok kalabalık."

Sadece yedi kişi vardı.

"Sen gidebilirsin hayatım ama ben burada kalıcam."

Sesli bir şekilde nefes verip başını sallayarak elimi tuttu.

"O zaman bende burada kalıyorum."

Omzumu silkip elbisemi çıkardım.

"Sen bilirsin."

Havuzun kenarına gidip oturdum. Ayaklarımı sıcak suda hareket ettirdiğimde havuza bir anda balıklama atlayıp geniş omuzları ile yüzmeye başlayan Derman sudan çıkıp ellerini bacaklarımın üstünde birleştirerek bana bakmaya başladı.

"Dağılmış saçlar ile bu doğallıkla gözleri kendinizden ayırmayacak kadar güzel olmaktan utanmıyor musunuz siz Aslı hanım?"

Hafifçe ona doğru eğilip ıslak dudaklarına kısa bir öpücük kondurdum.

"Sizde fena değilsiniz Derman bey."

Ellerini bacaklarımın iki yanındaki mermere ellerini koyarak suda yükseldi benim aksime dudaklarıma uzun bir öpücük kondurup tekrardan suya daldı.

"Aa Derman naber? Hatırladın mı beni?"

Başımı kaldırıp civcivi boğazlar gibi çıkan sesin sahibine baktım. Boğazımı temizleyerek ayaklandım.

"Hatırlamadı canım. Hafızasında benden başka kadın yok. Bırakmadım."

Saçını geriye atarak beni baştan aşağıya süzdü.

"Pardon? Anlayamadım?"

Gülerek başımı önüme eğdim.

"Senden böyle zeka gerektirecek bir hareket beklediğim için kusura bakma. Huyum kurusun herkesi kendim gibi zeka küpü zannediyorum."

Arkasındaki iki kişiye dönerek beni işaret etti.

"Arkadaş normal değil galiba?"

Tutmayın beni canikolar, ben bu kızı yolarım.

"Düzgün konuş, hangi birine konuşmam gerektiğine karar veremediğim yüzlerinin hepsini bakılmaz hale getiririm. Sesin kesilene kadar bağıra bağıra kaçarsın buradan."

Bana doğru bir adım attığında elimi belime yerleştirip alayla sırıttım.

"Ne diyorsun sen be?"

"Ha sen bunu da anlamadın, tamam. Ama işte benim senin gibilere her lafımı tercüme edecek zamanım yok. O yüzden sen geldiğin gibi seke seke gidiyorsun."

Başını iki yana sallayarak arkasına döndüğünde tekrardan suya oturup söylenmeye başladım.

"Beyni saçının boyasıyla beraber akıp gitmiş gereksizin. Cipsin yanında verilen gazoz."

Derman tekrardan yanıma geldiğinde ona doğru döndüm.

"Yemek yemeğe gidelim mi? Acıktım ben. Hem çok kalabalık oldu burası."

Başını sallayıp sudan çıktığında kalın kıyafetlerimi giyip yanına gittim. Anında elimi elinin arasına hapsettiğinde sırıtarak odama doğru yol aldık.

♟♟♟

 

Krem tonlarında taytımı, kazağımı ve montumu giyip beyaz çizmemle yemek için hazırlanmış, saçlarımın maşasını düzeltiyordum.

Derman ile odalarımıza çekildiğimizden beridir tam kırk dakika geçmişti. Çantamı da elime alıp odamdan çıktım. Kapının yanındaki duvara yaslanan Derman beni gördüğünde doğrulup elini uzattı.

Yemek katına indiğimizde boş olan masalardan birine geçtik. Sipariş verdikten sonra Derman bana doğru dönüp masanın üzerinde duran elimi eliyle masanın arasına hapsetti.

"Bundan sonra beni turlarda yalnız bırakmak yok, anlaştık mı?"

İşaret parmağımı düşünür gibi dudağıma götürüp sırıtarak ona döndüm.

"Böyle her seferinde annem izin verir mi bilmiyorum."

Gülerek başını salladı.

"Ben izin alırım sen merak etme."

Başını hafifçe yana doğru eğip öylece bakmaya başladı.

"Aklımı başımdan alıyorsun."

Kıkırdadım.

"Aklını başından aldığıma göre sıra soyadında aslanım."

Gülerek başını salladı.

"Bana uyar. Hemen gidip yıldırım nikahı kıyabiliriz."

Alayla gülümseyip yemeğimi yemeğe başladım. Günlük sohbet ile geçen yemekten sonra tur serbest kaldığı için yoğun ısrarlarım üzerine otelin yanındaki alışveriş merkezine gittik.

Şu an ise Derman peşimde dolanıyor bende alacak kıyafetlere bakıyordum. Bir kaç bralet ve İstanbul'u altını üstüne getirip bedenini bulamadığım ama burada karşıma çıkan eteği almıştım. Şimdiki hedefim Derman'a bir gömlek almaktı.

Beyefendi gösterdiğim her gömleğe bir kulp bulup beğenmiyordu. Yok birinin cebi var, biri uzun kollu, biri tarzı değil, diğeri çok soluk.

Bütün gömlekleri kafasına geçireceğim o olacak.

Rafların arasından lacivert, takımlarla harika duracak olan gömleği Derman'a göstermeden elimdeki sepete attım.

Kesin bu gömleği de düğmeleri vardı diye beğenmezdi haspam!

Seçtiklerimi alıp Derman'ınkini çaktırmadan paket yaptırarak elimdeki poşete koydum. Kahve içmek için yukarı çıktığımızda kızlarla olan gruptan görüntülü aramanın geldiğini belli eden bildirim gelmeye başlamıştı.

Derman kahveleri alırken bende çağrıyı cevaplayıp arkama yaslandım.

Esma ile Deniz abi hala balayıdalar, Deva ile Gülce ise sınav haftası olduğundan ders başındalardı.

"Selam dünyalılar, beni anatomi çalışırken arayacak kadar acil olan şey nedir?"

Gülce'nin konuşması ile hepimiz kahkaha atarken Gülce gözlerini devirdi.

"Oh valla ya. Biri balayı da biri sevgilisi ile tatilde, beni anlasa anlasa biricik kuzenim anlar."

Gülce Deva'ya taş attığında gözlerini açıp tutmak için savaş veren Deva belli belirsiz başını salladı.

"Kıskanma Gülce'cim çalış senin de olur."

Esma konuştuğunda Gülce kamerayı arka tarafa çevirip ders çalışırken yemek yiyen Bora'yı gösterdi.

"Var zaten canım da biz tıpçı bir çift olarak anca ders çalışabiliyoruz."

Deva kocaman esneyerek bize döndü.

"Kızılcık şerbeti, Esma ve aynı zamanda yenge hamile misin? O yüzden mi aradın?"

Esma anında kızarırken arkadan Deniz abinin kahkahası duyulmaya başladı.

"Ne hamilesi Deva saçmalama, git eline yüzüne su çarp kendine gel."

E yani bebeğin yapım aşamasını tamamlamış olsalar bile henüz belli olan bir şey olmazdı.

Deva yine başını salladığında ekranda bir anda abim gözüktü.

"Benim müstakbel karımın benimle bir an önce evlenmesi için okulunun bitmesi, bunun için de derslerini çalışması lazım. Lütfen onu şu iki günden sonra arayın kaytarmak için yer arıyor zaten."

"Seninle evlenmekten vazgeçtim çok canisin sen!"

Deva arkadan bağırdığında gülerek kızlara döndüm.

"Gülce'cim sen sınavlarına, Esma'cım sende yeğen çalışmalarına devam et. Sizi kocaman öpüyor ve kaçıyorum bay."

Yiyeceğim azardan kurtulmak için telefonu anında kapatıp elinde kahveler ile yanıma doğru adımlayan sevgilime döndüm.

Maşallah Allah özene bezene yaratmıştı da insanın dönüp bir daha bakası geliyordu.

Yani benim. Sadece benim!

Sizde yolda falan görürseniz başınızı çevirin yoksa valla bozuşuruz ha.

♟♟♟

Bölüm Sonu.

Kısa bir bayram hediyesi bölümü oldu. Nasıldı, beğendiniz mi?

Hepinize tekrardan hayırlı bayramlar.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın olur mu?

Kocaman kocaman öpücüklerrr.❤️

Bölüm : 28.02.2025 17:07 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...