Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canikomlar🫶🏻
Ayrıca yeni kitabım "Önce Aşk Sonra Aşk " a hepinizi bekliyorum 🌸
17.Piyon"Demir" kitabıma da beklerim aşklarım 🌸
Aklımı kurcalıyordum. Sevdiğini söylediği herhangi bir şeyi anımsayıp bunu ona sormadan yapmak için oturduğum yerden yarım saattir kalkamıyordum.
"Oflaz erkekler en çok ne yemeyi sever?"
Başını telefonundan kaldırmadı.
İçmek için niyetlendiğim su tam olarak boğazımda kalırken defteri bırakıp deli gibi öksürmeye başladım.
Oflaz'cım, canım sevgilim. SEN HAYIRDIR?
Defteri, kalemi, telefonu masanın üzerindeki kalan her şeyle beraber kucakladığımda masanın örtüsü ve süs vazo da ellerimin arasında kalmıştı.
Parmak ucumda yukarıya çıkmak için merdivenlere yöneldim. Böyle düşünen sevgilim dönüp dolaşıp beni yiyecekse benim kendimi emniyete almam gerekiyordu.
Tamam elini tutmuş, öpmüştüm ama daha ilerisi bana garip bir şekilde tehlikeli geliyordu.
"Kendimi korumaya al- aman odaya."
Oturduğu yerden gülerek kalktı. Tabi ki ne demeye çalıştığımı ve be düşündüğümü anladığı için elimdeki her şeyi alıp koltuğa bıraktı. Sonrasında onun kollarında olan kişi tabi ki de bendim....
"Daha yemek yapmam lazım,ki bunun için de önce seçmem. Abimin yemek yemesi lazım."
Bu sefer gözleri dudaklarıma inmişti ve ayağıyla açtığı odamın kapısını yine ayağıyla kapattı.
Burada bahsi geçen yemek bendim değil mi?2
"Ta-tamam sana da yemek yapayım o zaman."
"Ben yemeğimi yanıma aldım zaten."1
Burnunu burnuma sürttüğünde aslında bu baya baya bir cevaptı ama salağa yatmak benim için en doğru ve en sağlam seçenek olacaktı.
"Sen uyuduğun insanları yiyor musun?"
Konu eviriyor çeviriyor yine istediği yere götürüyor ama!
Omzunu silkip beni yatağın köşesine yatırdı ve o da yanıma yatmak yerine bacaklarımın arasındaki boşluğa diz kapağını yaslayıp üzerime çıktı.
Acaba çığlık atsam korkar da kaçar mıydı? Y ada üzerimden atıp kendimi tuvalete kilitlesem? Gerçi çıktığımda yine aynı şeyin olması muhtemeldi.
Ama şu an aklım resmen durmuştu ve en son yemek gibi masum bir eylem için yırtınan bana bu olay tamamen kaderin götüyle gülme şekliydi.
Yüzüme gelen saçlarımı yavaşça kulağımın arkasına sıkıştırdı.
Düşün Nida, biraz olsun düşün be kızım!
"Benim çişim geldi."1
Hem ortamın içine etmiştim, hem midesini kaldırmıştım hem de kaçmak için bahane bulmuştum. Bir taşla bilmem kaç kuş.
Kolunun altından sıyrılıp yere düşme pahasını yataktan çıktım ve koşarak kendimi lavaboya kilitledim. Hadi Nil gel yengecim, şu an tam bizi basıp da beni kurtarman gereken an.
"Ne kadar içeride bekleyeceksin?"
Anan Oflaz tamam mı!1
Aynen kardeşim ya bende Nil'in karnındaki bebeği işte...
"Değilsin. Benim Oflaz'ım böyle deli dana gibi davranmaz."
Suyuna gitmeye çalışıyordum çünkü aksi takdirde bu işin sonu iyi bitmeyecekti. Hayır, adama bir anda ne oldu anlasam?
"Hanımelim bir çıkar mısın dışarı?"1
Sesi ciddi geliyordu. Yine de hemen açmayıp sonrasında yavaşça kapıyı araladım.
"Gel yamacıma." Elleriyle yatağa vuruyordu.
Ona hayır demek zordu. Ama bu benim için riskli bir konuydu. Benim ilk sevgilim, deli gibi öpmek istediğim ilk kişi oydu, ama bu bir yıl önceki Nida için devrim gibi bir şeydi.
O benim bütün kilitlerimi aralamıştı ama bu, ilişkinin bütün seviyesini değiştecekti. Sonrasında ne olacaktı, nasıl davranacaktık ya da yanlış bir şey yapıp da hamile kalma olasılığına yakalanırsam bununla nasıl başa çıkardım bilmiyorum.
Hepsi toplu bir soru işaretine sığmıştı.
Yavaşça yanına yaklaştım ve yatağın kenarına oturdum. Elini omzuma atarak beni dizlerine yönlendirdi. Sorgulamadan yattım.
Benim aklımdaki Oflaz tam olarak böyle biriydi. Sevgisi şefkatten ibaretti.
Tabi ki de ileriki zamanlarda bunun yaşanacağının farkındaydım ama şunun onun yanında canlanan çocukluğumken benim için tarih biraz farklı işliyordu.
"Senin düşüncelerini gözlerinden okumaz mıyım ben? Anlamaz mıyım sence? Benim amacım seni biraz utandırıp uyumaktı. Çünkü dünden beri uyanıksın ve güçsüz düşeceksin diye korkuyorum."
Alnıma uzun bir öpücük kondurdu.
"Yoksa bende biliyorum, evlenmeden olmaz."
Gülmeye başladığımda bende tebessüm ettim. Yemin ederim şu an içimden koca bir yük kalkmıştı.
"Sen benim sevgilimsin, hayatımsın, geçmişimdeki, şimdimdeki ve geleceğimdeki tek kadınsın eyvallah. Ama karım değilsin henüz be güzelim, sen benim cennetimsin hep öyle kal istiyorum."
Saçlarımla oynamaya devam ederken gözlerim artık yavaştan kapanacak gibiydi.
Zaten onun yanında güvende hissederken uyumak, bu dünyada en sevdiğim şeydi.
"Oflaz, biz ne zaman evleneceğiz peki?"
"İşte duymak için beklediğim soru! Ben diyorum ki sen sizinkilerle biraz daha kaynaştığında içinde hiçbir şey uhde olarak kalmaması için seni gelip babandan isteyeyim. En başından harika bir aile ile büyümüşsün ve hayatımızdaki tek problemin evlenmek için gün kovalamak olarak geçtiğini hissetmeni istiyorum hanımelim. Ya da şey olabilir Oflaz'ın kıskançlıkları, evet evet o da çok mantıklı."
Yattığım yerden hızla doğruldum.
"E o zaman biz düğün de yaparız, benim gelinliğim olur Oflaz!"3
Elleri yanaklarımı bulurken en az benim kadar büyük olan gülümsemesi daha da arttı.
"Tabi ki olacak güzelim, sen gelinlerin en güzeli olacaksın. Ben zaten seni görünce güzelliğinden bayılacağım."
Hayal gibiydi. Gerçek olması çok uzak bir ihtimalmiş gibi gözükse de parmağında duran yüzük hayal ettiğim her şeyin bir bir yaşanacağının en büyük kanıtıydı.
O yanımda olduğu sürece zaten ben hep hayalimdeydim. Nerede olduğumuz ya da ne yaptığımız önemli değildi.
"O bok böceği suratlı hep böyle yanında mı bitecek senin? Abisiyim diyorum sallamıyor bile beni."1
Çekirdeğimi kısık gözlerle çitlerken bakışlarım tam olarak karşımda Oflaz'ım ile konuşmaya çalışan kızdaydı.
İçimdeki öküz tam olarak şu an ortada tepiniyordu.
"Neyi sallamıyor? Sallanmıyoruz ya abi?"
Oflayarak arkasına yaslandı. Hastaneden çıkmasının üzerinden üç hafta geçmişti ve biz biraz olsun kaynaşmak için beraber pikniğe gelmiştik.
Abimde bana Oflaz'ı kötülüyordu.
"Kızım etler soğuyacak, gelin artık."
Babamla annem sabahtan beri uğraştıkları mangalın başındalardı ama benim biricik sevgilim Oflaz ona kene gibi yapışan kızla konuşmakla meşguldü!
"Ağlıcam artık. Annem artık sadece sen varsın gibi davranıyor. İnsan der ki oğlum sende gel. Kızım da kızım. Evlenip gidecek kızı eheee, dere akacak da kum kalacak haberi yok."
"Abi ben bu kızı dövsem ve o kız beni şikayet ederse içeriden beni çıkarmaya gelir misin?"
Bu defa kısık gözlerle yanıma yaklaşan oydu. Elini zil çalar gibi başıma vurup göz devirerek sandalyesine yaslandı.
Kızın uzaklaşması ile Oflaz nihayet! yanımıza gelirken koltukta yan dönüp kollarımı birbirine doladım. Türk kızının en büyük silahı tabi ki ellerimdeydi.
"Abi ben tatile gitmek istiyorum. Ama kızlarla gidicem ve baş başa olacağız. Hatta Brezilya'ya gidelim diyorum erkekleri çok yakışıklıymış."
Sensin güzelim, pislik yakışıklı.4
Tam olarak bu anı beklediği için sandalyesini bana çevirdi.
"Hayırın yolu bayırdır hıyar. Kardeşimi tatile gönderiyorum, bir problem mi var?"
O sırada babam yanımıza geldiğinden istemsizce yaslandığım yerden doğruldum. Kendisinin yanında Oflaz'a trip atacak kadar samimiyete ulaşmış hissetmiyordum kendimi.
"E hafta sonu kardeşini istemeye geliyorum kayınço, Brezilya erkeklerini biraz kenara saklayın bence, ha ama dersen ki bana lazım orası ayrı. Sözlümü ben götürürüm, yakışıklı görmek istiyorsa da seve seve karşısına geçerim merak etme."
OFLAZ YAVAŞ ASLANIM DJFJDJD2
NASILSINIZ AŞKOLAR NASIL GİDİYOR HAYAT?
BEĞENDİNİZ Mİ BÖLÜMÜ?3
OY VE YORUMLARINIZI, KİTABIN GİDİŞATI HAKKINDAKİ FİKİRLERİNİZİ BURAYA BEKLİYORUUUUM ❤️🔥9
@okuramaencokyazar olarak instagramdayım. HEPİNİZİ BEKLİYORUM ❤️🔥
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
25.45k Okunma |
2.49k Oy |
0 Takip |
42 Bölümlü Kitap |