
HOŞ GELDİNİZ
😊😊😊
İYİ OKUMALAR
ŞARKI: ALİFİRU - KUZUM
GÜNÜN SÖZÜ: " AŞK BİR KELEBEK GİBİDİR, ANLAMAYAN BİR GÜNLÜK ÖMÜR GİBİ, ANLAYANA İSE BİR ÖMÜRLÜKTÜR."
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Eve gelir gelmez Ediz’e mesaj atmıştım.
“ Ben eve geldim.”
Ediz “ Hele şükür telefon elimde senden haber bekliyordum.”
“ Şaka gibisin yıllardır sürüyorum bu motoru bir şey olmaz merak etme.”
Ediz “ Olsun hemen haber almam lazım merak ediyorum.”
“ Eve girmeden haber verdim, hala dışardayım eve giriyorum. Görüşürüz.”
Ediz “ Ben de eve girdim. Hadi sen de eve gir üşüme Görüşürüz.” Mesajı okuduğum da gülümsemiştim.
Evin kapısını açtım. Annem
“ Sen mi geldin kuzum.”
“ Evet, annem ben geldim.”
“ Hadi git üstünü başını değişte yemek yiyelim.”
“ Tamam, anneciğim.” Odama çıkıp üstümü değiştirdim, elimi yüzümü yıkadım. Aşağıya indim.
Babam koltuk da oturuyordu. Babamın yanına koştum.
“ Canım babam ” deyip sarıldım, kocaman öptüm. Babam
“ Güzel bebeğim benim, ne yaptın bakalım dışarda ”
“ Ne yapayım koca adam sahil turu yaptım dün de bizimkilerle takıldım. Siz neler yaptınız.”
“ Ne yapalım bildiğin gibi dedenler de uğraştık. Herkes oradaydı bir sen yoktun.”
“ Aman baba haftalardır, bu planı yapıyorduk bu sefer de ben gitmeseydim her halde kıyamet kopardı.”
“ Bilmem mi? Can ocağıma incir ağacı diker.” Babama sarılıp kahkaha attım, bir anda da kocaman öptüm.
“ Ya baba beni de güldürdün. Can o ne yaptığı belli değil.” Babam da gülüp annem araya girmişti.
“ Yemek yemeği düşünmüyorsunuz her halde baba kız muhabbete bak.” Babama dönüp
“ Sevinç sultan bizi dövmeden bence biz direk masaya geçelim. Yoksa bana terlik, senin sonun ne olur orasını bilemem babacığım. 😊” ikimiz de ayağa kalktık. Masaya doğru giderken babam hala beni güzel kızım diye seviyordu.
Ailecek güzelce kahvaltı yapmıştık. Babamın evde olduğu dönemler de yemek sofrası daha eğlenceli geçiyordu. Masayı annemle toplayıp odama geçtim. Kafam biraz dolu idi. Ne yapacağımı ya da nasıl davranacağımı da bilmiyorum bu bir hafta için Ala Hanım olmayacaktı ve biz yalnız sayılırdık.
Annem “ Lidya kızım uyudun mu? ”
“ Uyumadım anneciğim gel istersen.” Annem yanıma geldi ve beni oturduğum gibi yanıma oturdu.
“ Biraz seni dalgın gördüm bir sorun mu var anneciğim. İş ile ilgiliyse kendine işe mecbur hissetme rahat edemiyorsan ayrılabilirsin.”
“ Oy annem senin düşünceni severim, işle bir sıkıntım yok tam tersi zevkle yapıyorum aklımı karıştıran başka konular var.”
“ Neymiş bakalım o konular.”
“ Ben bugün patronum Ediz Bey ile buluştum.” Annem tek kaşını kaldırıp
“ E neden buluştun ki ”
“ Beni aradı sabah ve konuşmak istediğini söyledi. Ben teklifini kabul ettim. Bana benden hoşlandığını söyledi ve en komik tarafı da ben Lidya sanki bugünü bekliyormuşçasına kabul ettim. Teklifini kabul ettim. Yani demek istedim anneciğim.”
“ İyi de kızım ne var bunda sen de hoşlanmış olabilirsin. O da sende hoşlaşmış ki bugün açıklama yapmış. Ayrıca hayatın boyunca böyle şeylerle uğraşmadın ve sana bu tarz şey ağır gelebilir. Bence kalbinin sesini dinle o sana güzelini söyler canım kızım benim.” Deyip yanağımı sevmişti.
“ Bilmiyorum anneciğim, kafam karıştı ve beni bilirsin ben beyaz ve siyahım gri olamıyorum maalesef.”
“ Biliyorum güzel kızım.” Annem elini kalbimin üstüne koydu.
“ Burası sana ne derse o güzel kızım bunu unutma, hadi bakalım yarın iş var ve uyumak lazım.”
“ Tamam, Sevinç sultan dinlerim tavsiyelerini merak etme.”
“ İyi geceler güzel kızım.”
“ İyi geceler annem ”
Kafamı yastığa gömdüm. Annem ile konuşmak iyi gelmişti. Şimdi uyku vakti Lidya Hanım.
Sabah erkenden ve biraz daha enerjik kalkmıştım. Hemen duş aldım. Saçım ve kıyafetim ile uğraştım. Ya eskiden ne güzeldi gelişi güzel giyinirdim. Şu an çok özel ve güzel olmak istiyorum. Bu nasıl bir duygu ve ben bu duyguya nasıl alışacağım. En önemlisi iş yerinde ne yapacağım. Of of aklımda deli sorular. Ben en iyisi kahvaltıya ineyim.
Babam ve annem her zamanki yerlerinde oturuyorlardı. Babama yaklaşıp kocaman yanağından öptüm.
“ Benim tatlı ailem ” deyip masaya oturdum. Güzelce kahvaltımı yapıp
“ Canım ailem ben kaçar işe geç kalmamalıyım.” Babama bakıp
“ Canım babam bugün hava yağışlı ben senin arabanı azıcık çalsam ne olur ki ” babam bana kahkaha atıp
“ Bir şey olmaz tam tersi mutlu olurum.”
“ Seni çok seviyorum canım babam.” Deyip kocaman öpmüştüm. Tabi ki annemi de unutmadım.
Arabama atlayıp. Kısa sürede şirkete gelmiştim. Arabayı otoparka park edip, güvenlikten geçtim. Mahmut Abi’ye selam verdim.
“ Nasılsın Mahmut Abi ”
“ İyiyim güzel kızım. Sen nasılsın”
“ Şükür bende iyiyim. Hadi sana kolay gelsin Ediz Bey gelmek üzeredir ben hazırlık yapayım.”
“ Tamam, kolay gelsin güzel kızım.” Deyi asansöre geçtim. Dokuzuncu kata gelmiştim. Masama geçip dosyaları ve bugünkü raporları günlük işleri halletmeye koyuldu. On beş dakika sonra asansörün kapısı açılmıştı. Ediz Bey gelmişti.
Hemen “ Hoş Geldiniz Ediz Bey ” göz kırpıp
“ Günaydın Lidya ” dedi.
“ Ala Hanım yok bildiğiniz üzere ben günün özetini geçeyim isterseniz.”
“ Beş dakika sonra odaya gelirsin.”
“ Tamam, Ediz Bey ” kafa saylayıp odasına geçmişti. Bende elimdeki tablete son kez bakıp yerleştirmeleri yapıp, elimde kupa bardağım ile odasına doğru ilerledim. Kapısını tıklatıp, Ediz Bey’in sesini duymuştum. Kapıyı açıp
“ Merhabalar Ediz Bey izin verirseniz hemen günün özetini geçeceğim .” Elini kaldırıp
“ Buyuru Lidya Hanım ” günün özetini anlatım. Raporlama yaptığım dosyaları da masaya yerleştirdim.
“ Bitti Ediz Bey ekleme istediğiniz bir şey var mı? ”
“ Var, olmaz mı? Mesela öğlen yemeğin de sevgilim ile yemek isterim. Gerçi o ne der bilmiyorum ama.” Demişti. Gülümseyip
“ İstediğiniz bu olsun Ediz Bey hemen ekleme yaptım.”
“ Hım sevdim ben bu işi” demişti. Ben gülümsemiştim. İçimden hala sevilesi adam diyordum.
“ Peki başka isteğiniz var mı Ediz Bey ”
“ Yok, Lidya Hanım ” demişti. Yalnız olduğumuz için işi gücü beni deli etmekti. Tabletime son notları alıp odadan çıkmıştım. Masama geçip işlerimi öğlene kadar halletmiştim. Öğlen arasına beş dakika vardı. Masa telefonu çalmıştı.
“ Efendim, Ediz Bey ”
“ Lidya odama gelir misin? ”
“ Hemen Ediz Bey ” telefonu kapatıp Ediz’in odasına geçtim, kapıyı çalıp gel sesi duyup içeri girdim. Masanın karşısına geçmiştim hemen Ediz bana dikkatli bakıyordu, “ Ne diye karşıma geçtin, öyle yabancı gibi sevgilim.”
“ Oda da yalnız olabiliriz ama birileri gelebilir.”
“ Olsun ben sevgilimi azıcık yanımda isteyebilirim.”
“ Seninle tartışmayacağım” derken de yanına doğru gidiyordum. Yanına yaklaştığım da bana sarıldı. Başını boynuma doğru yaklaşıp nefesini vermişti. Ki ben huylanırım, hem de boynumdan başımı eğmiştim. Ediz de kafasını eğip bana bakıyordu.
“ Bana öyle bakma, işin sonu iyi olmayacakmış gibi hissediyorum.” Gözleri kısılana kadar gülmüştü. Direk boynuma nefesini üflemeye başladı ve bende kahkaha atmaya başladım. Artık karıma ağrılar girmişti. Ediz beni salmıştı ama sarılmaya devam ediyordu.
“ Benim sevgilimi nereye götüreyim yemeğe dile benden ne istersen.” Başımı ona doğru kaldırdım, gözlerinin içine baktım.
“ Sen nereye dersen orası olur, çok fazla dışarda yemek yemem, arkadaşlarımla sadece kafeye giderim.” Parmağının ucunu burnuma vurup
“ Dur bir düşünelim, nereye gitsek acaba şimdi lüks bir yer desem sen hayatta kabul etmezsin.”
“ Tam üstüne bastın.”
“ İki sokak arkada gördün mü bilmem ama bir restoran var. Yemekleri de güzel ara ara oradan yerim.”
“ Hım, doğrudur ama burada çalıştığım günden beri sadece iş yeri yemekhanesinde yemek yedim. Hiç dışarı çıkmadım desem yeridir.”
“ O zaman bugün bir ilk yapıyoruz ve restoran da gidiyoruz sevgilim.”
“ Tamam ” Ediz’in kollarından ve odadan çıkıp masama doğru ilerledim. Telefonumu ve çantamı aldım. Ediz’den önce şirketten çıktım. Sokağın sonunda Ediz’i bekliyordum. İki dakika sonra Ediz gelmişti. Direk elimi tutmuştu. Beraber restoran da varmıştık. Cam kenarında bir masaya oturduk.
“ E Ediz Bey ne önerirsin, şefin bir spesiyali var mı?” demiştim gülerek. Ediz de gülmüştü.
“ Sen bana doğru bir yaklaşsana ” hafif yaklaşmıştım. Parmağının ucu ile burnuma vurmuştu.
“ Neşeli sevgilim benim şefin spesiyali var mı? Bilemem ama burada yediğim balık çok lezzetli idi onu söylüyorum bize ”
“ Olur ” demiştim.
Ediz siparişleri vermişti. Siparişleri beklerken sohbet etmiştik. Balıklar gelmişti. Gerçekten de çok lezzetli idi. Yediğim en lezzetli olmasa da güzel bir balıktı. Afiyetle yemiştik. Yemeğimizi yiyip şirkete geçmiştik mesai bitene kadar çalışmıştık, bugün yoğun bir gündü.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Diğer bölüm de görüşmek üzere
Lütfen!!!
Oy vermeye unutmayalım...
İyi Günler
😊😊😊
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |