
HOŞ GELDİNİZ
HEYECANLI BİR BÖLÜM OLDU.
İYİ OKUMALAR
😊😊😊
GÜNÜN ŞARKISI: EYLEM AKTAŞ - YÜREĞİMDEN TUT
GÜNÜN SÖZÜ: " YÜREĞİNDE HİSSEDERSEN, MESAFE YOKTUR. "
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Mesai saatinin bitmesine yakın telefonum çalıyordu.
“ Efendim Yakup ”
“ Nasılsın küçük kurabiye ”
“ İyiyim ama bir o kadar da yorgun Ala Hanım yok ya işler bana kaldı.”
“ İş yükü biraz fazla yani ”
“ Olması gerektiği gibi Yakup’um.”
“ Ben seni bugün toplaşalım demeye aramıştım. Can’dan önce davranayım dedim.”
“ Çok iyi yapmışsın da o kesin senden sonra arar. Meraktan e ne yapıyoruz akşam der.”
“ Orası Allah’ın emri zaten.”
“ Aahah ya canım güldürdün beni.”
“ Sana gülmek yakışıyor sonun da mutlu olabildin sana bu iş çok iyi geldi.”
“ Orası kesin seviyorum işimi ama hayalimden vazgeçmiş değilim.”
“ Vazgeçme zaten o zaman kesin yardım edeceğiz sana.”
“ Edersiniz de ben çok kabul eder miyim orası biraz meçhul ”
“ Sıkıyorsa etme küçük kurabiye ”
" Tamam, ya ”
“ Neyse hadi bakalım akşam her zaman ki yer de ”
“ Tamamdır, başkan ” deyip telefonu kapatmıştım. Yakup’un peşin sıra Can aradı şaşırdım mı hayır.
“ Efendim Can ‘çığım.”
“ Akşam buluşacağız bunun için aradım küçük insan.”
“ Haberim var Yakup senden önce aradı.”
“ Of ya ona dedim önce ben diye bu adam hiç akıllanmıyor.”
“ Karışma Yakup’uma o ne derse o ”
“ Aman laf söyletme küçük insan "
" Hadi hadi kapattım, ben işim var şu işlerimi halledeyim.”
“ Tamam, görüşürüz öptüm.”
“ Bende seni öptüm, bya bya ” deyip telefonu kapattım.
Son kez dosyalara baktım. Ediz’in odasına doğru gittim. Kapıyı çalıp gel sesini duyunca içeri girdim.
“ Ediz Bey ben çıkıyorum başka isteğiniz var mı? ” dedim ama bana öyle bakıyor ki şu an buradan cinayet çıkabilir.
“ Bey kelimesi biz tekken kalkmamış mıydı? Lidya Hanım.” Neyse en iyisi biraz daha sinirlendirmeyeyim.
“ Kalkmıştı evet bak Ediz diyorum Bey yok.”
“ Ha şöyle aferin sana sevgilim.”
“ Aferin bana ” demiştim bende Ediz de kahkaha atmıştı.
“ Bir isteğim yok. Son dosyalarda halledildiyse gerisi mühim değil. Yarın halledilir.”
“ Tamam, Ediz ben çıkıyorum o zaman.”
“ Hemen gidiyor musun? Sevgilim.”
“ Evet, Bugün Yakup aradı aynı yerde hep beraber toplaşıyoruz dedi. Ben buradan anca kafeye geçebilirim.”
“ Arkadaşlarınla plan yap ama bana gelince düşün bakalım Lidya Hanım.”
“ Ben arkadaşlarımla plan yapmam ki birinden biri beni arar ya da ben ararım toplu buluşuruz derim herkes gelir işi olan bile geç gelir ama gelir.”
“ O kadar iyisiniz yani.”
“ O kadar iyiyiz Ediz, onlar benim her koşul da yanımda olan sol yanlarım.”
“ Peki bir gün bende onlar gibi olabilir miyim?” biraz üzgün bakıyordu. Kıskanmak değil de iletişimim hoşuna gitmişti ve onunla da öyle olmamı istiyordu. Yanına yaklaşıp yanaklarından tutmuştum.
“ Sevgilim onlar benim arkadaşlarım bu zamana kadar her koşul da yanımda oldular biz plan da yapmayız buluşalım der buluşuruz ayrıca sen beni aradın da buluşalım dedin bende hayır mı dedim.” Gözlerini gözlerime çevirip, şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
“ Anlıyorum ama ne bilim sevgilim kelimesini bile anca dedin. Bak şaşkın şaşkın sana bakıyorum.”
“ Farkındayım şaşkın olman çok normal, sevgilimsin zaten koca adam.”
“ Peki onlara ne zaman diyeceksin bizi.”
“ Bu akşam söylerim ama başka şeyler çıkmazsa ben çok fazla onlardan bir şey saklayamam zaten.”
“ Tamam, sevgilim o zaman sana iyi eğlenceler.”
“ Üzülmek yok yarın akşam da beraber gidelim.”
“ Tamam, neyle gideceksin.”
“ Motoru bugün evde bırakıp babamın arabasını çaldım.” Gözlerinin içi gülmüştü. Deli şey koca bebek yahu bu. İnsanın yanaklarını sıkısı geliyor.
“ O zaman ne yapıyoruz dikkat ediyoruz yolda aklım sende kalmıyor vardığın da haber ediyorsun.”
“ Tamamdır, komutamın ”
“ Zevzek seni ya deli sevgilim benim ” demişti bana. Her şekil de bu adama bağlanıyordum. Gerçi ne kadar daha bağlanacaktım ki. Yanaklarından öpüp yanından kaçmıştım. O da arkamdan gülmüştü. Çantama malzemelerimi koyup o sıra da Ediz odasından çıkıştı. Beraber asansöre binmiştik.
“ Dikkat et kendine sevgilim. Beni haberdar etmeye unutma sakın aklım sende kalır.”
“ Tamam, unutmayacağım söz.”
Asansörden inmiştik otoparka geçtik ikimizde arabalarımıza dağılmıştık. Arabama geçip kafeye doğru yola koyulmuştum. Kafeye gelip otoparka arabayı park ettim. Arabadan inmeden Ediz’i aradım.
“ Efendim sevgilim ”
“ Ben kafeye geldim haber vermek için aradım sevgilim.”
“ Sağ ol bir tanem haber verdiğin için aklım sende kalmayacak.”
“ Söz verdiysem haber ederim. Sen neredesin canım.”
“ Bugün ailemin yanına geldim. Akşam yemeği yiyeceğiz.”
“ Hım tamam görüşürüz sevgilim.”
“ Sevgilim diyen ağzını öpesim var şuan.”
“ Öpersin sevgilim hadi görüşürüz öptüm seni ”
“ Görüşürüz sevgilim ” dediğini duyup telefonu kapatmıştım.
Arabamdan inerken çantamı aldım kafeye doğru geçtim. Bizimkiler gelmiş bile
“ Ben geldim gençler kusura bakmayın benim şirket uzak olunca anca gelebildim.”
Can “ Olsun küçük insan ”
Yakup “ Gel Küçük kurabiyem otur.” Demişti kızlarda selam verince herkesi öpünce sandalyeme kuruldum. Ben gelmeden benim kahvemi de sipariş vermişlerdi. Az sonra kahvelerde gelirdi.
Pınar “ Nasıl geçti günün güzellik abidem.”
“ Çok güzeldi canım senin nasıldı.”
Pınar “Nasıl geçsin çocuklarla uğraşıyorum. Ama onları çok seviyorum.”
“ Bende seni seviyorum kraliçem.”
“ Oy kurban olduğum.”
Sinem “ Kıskandım ya ”
“ Kıskanma, kıskanma senden ne var ne yok.”
“ Benden aslında iyi haberler var, benim çalıştığım yerden ayrılıp kendime moda yeri açıyorum.”
“ Şakasın sen ciddisin.”
Sinem “ Evet ”
“ Ya ben çok mutlu oldum. Ne yapıyoruz nasıl yer açıyoruz.”
Pınar “ Nerede yardıma ihtiyacın varsa bende orada olacağım.”
Can “ Her daim yanındayım cadı ”
Yakup “ Söylememe bile gerek yok. Sen biliyorsun güzellik” demişti.
“ Hadi anlat meraklandım.”
Sinem “ Bugün ünlü modacı Rezzan Hanım ile görüştüm.”
Hepimizin gözleri fal taşı gibi kocaman açılmıştı yıllardır Sinem görüşmek isterdi Rezzan Hanımla ama bir türlü nasip olmamıştı. Hemen araya girip
“ Sen şakasın Sinem hadi canım.”
Sinem “ Evet, Ben de şaşırdım en son ki moda gününde benim tasarımlarım vardı. Onları benim tasarladığımı öğrenmiş konuştuk bugün o tasarladıklarımı aldı hem de yüklü bir miktarda başta vermek istemedim onlar benim bebeğim gibiydi sizde biliyorsunuz? Ama son dakika karar değiştirip verdim ben kendime moda yeri açmak istiyorum reklam istedim kendisinden her daim dedi ve bende hemen işe koyuldum bugün iki dükkân baktım ama bu işi beraber yapalım dedim. Sizce nasıl karar vermişim.”
Pınar “ Sen istersin de beraber bakmaz mıyız? Yalnız gençler çok işimiz var farkındasınız demi.” Demişti.
Can “ Her daim buradayım komutanım.”
Yakup “ Ben hemen dükkân işini bakıyorum şuan ” deyip telefonu eline almıştı.
“ Güzelliğim bende elimden geleni yapacağım emin olabilirsin.”
Sinem “ Güzel Lidya’m benim sen baş karaktersin. Senin üstünde deneyeceğim yeni takımlar var ve sen bana güzel elemanlar bulacaksın.” Telefonu elime alıp
“ Hemen bakınıyorum.” Hepimiz işe koyulmuştuk arkadaşımızın yanında olacaktık.
Herkes o kadar işine dalmıştık ki bir saatimizi geride bırakmıştık. Başımı telefondan kaldırıp arkadaşlarıma bakmıştım. O kadar tatlılardı ki Sinem için hep birlikte olmuştuk. Bu an beni çok mutlu etti. Onlardan bazı şeyleri saklamak hiç mantıklı değildi. Adil de değildi. Masa da bir anda sessizlik olmuştu ve benim cümle masa da yankı yapmıştı.
“ Benim sevgilim var.” demiştim.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Diğer bölümde görüşmek üzere
Lütfen!!!
Beğenmeyi unutmayalım.
Hepinizi kocaman öptüm.
😊😊😊
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |