Kız arkadaşlar.

-‘ALİSA İYİ MİSİN.’

Demir telaşlı bir halde bana yardımcı olmaya çalışıyordu. En sonunda biraz olsun rahatladım. Demir beni kolları arasına alıp sarıldı. Ardından başımın üstünden öpücük kondurdu. Bu yaptıkları çok hoşuma gitmeye başlamıştı. Beni tekrar kaldırıp şezlonga yatırdı. Serkan hızla bana havlu getirmişti. Verirken kafasını çevirerek verdi. İlk başta anlamadım sonra demir beni sararken farkettim ki beyaz tişörtümün içi görünüyordu.

Rezil oldummmmm

Utanarak;

-“teşekkür ederim demir.” Dedim.

-‘alisa bana teşekkür etmene gerek yok hastalanacaksın. Odaya gidelim.’ Dedi. ve beni tekrar kaldırarak içeri götürmeye başladı. Oda ıslaktı, oda düşmüştü benim gibi hemde benim yüzümden!

Odaya geldiğimizde beni yatağa bırakıp,

-‘üzerini değiştir sonra beni çağır olur mu bende hemen gelicem .’

Kafamla onayladım. Odadan çıktığında kendimi bulutlardan düşmüş gibi hissettim. Nedenini bilmiyorum ama onun yanında kendimi çok rahat ve güvende hissediyordum…

Kafamı toparlayıp duşa girdim. Sadece suyun altında biraz kaldıktan sonra saçlarımı hafif ıslak bırakıp çıktım. Bakımımı yaptıktan sonra üstüme kısa kollu bir crop , altınada tatlı mini bir etek giydim. Yaz ayıydı sonuçta. Demiri çağırmaya gerek yok kendim giderim diyerek aşağı indim. İnmemle kapıdaki kalabalığı gördüm.

Baktığımda iki tane kadın kapıdaydı. Önlerindede kapıyı açan demir ve serkan.

Merak ederek yanlarına gittim. Serkan;

-‘ya olm nolcak çağırdım işte azıcık eğleniriz’

-‘serkan git club’ta eğlen burada değil!.’

Demirin sesi biraz sinirli , ama sakinleşmeye çalışıyor gibi çıktı.

-“demir?”

Dedim.

Demir ve serkan bana döndü. Ardındanda kızlar..

Sadece demirin gözlerinin içine bakıyordum.

Demir;

-‘serkanlarda tam çıkacaktı.’

Serkan;

-‘lan nalaka çıkmıyoruz. Ayıp değil mi kaç yıllık arkadaşına.’

Onlara sorgularcasına bakıyordum. Sarışın kız;

-‘yia serkan demire noldu böyle?’

Serkan;

-‘bilmem bir kaç gündür garip valla.!’ Konuşurken imayla bana bakıp gülüyodu.

Hiç bir şey anlamadım.

Bu sefer kızıl saçlı kız;

-‘hadi demir ya içecek birşeyler getirdim. Bahçeye çıkalım bence. Hem biraz havuz keyfi yaparızzzzzz.’

Çok garip bir şekilde gıcık bir tonda söylemişti. Ya da bana öyle geliyordu çünkü konuşması çok rahatsız ediciydi. Demir en sonunda seslice nefes verip;

-‘alisa ne derse o.’ Dedi. Herkes ona şaşkınlıkla baktı.

-“Ne!” Dedim şaşırırcasına.

-‘dediğim gibi alisa ne derse o. ‘

-‘demirr . Ne alaka bu çakma sarışın?’

Dedi çakma kızıl.

Sinirlenmeye başlamıştım.

-“ne çakması be! Anadan doğma saçlar bunlar. ayrıca bu bebek sarısı saçlarıma çakma diyene bak? Ah ahahaha ketçapa benziyo kafan haberin yok.”

İlk başta sesim sert ve sesli çıkmıştı sonlara doğru yüksek sesle dalga geçerek laf attım.

Ketçap hanım, sinirden tüm kafasını ketçapa bulamış gibi oldu.

Serkan;

‘OHA OLAY BAŞLIYOOOO. KOŞ ÇEKİRDEKLERİ GETİR FATMA ABLA!’

Demir;

-‘TAMAM yeter. serkan kes sesini!. Al kızlarıda nerde napçaksan yap. Bu eve kimse girmeyecek. Anlaşıldı mı?.’

Şaşkınlıkla ona bakıyordum. Benim için kızları ve yakın bir arkadaşını evden kovdu! Kaba bir davranıştı ama o kız laf atmasaydı haketmezlerdi.

Kızlar bozulmuş gibi dışarı çıkarken, serkan bize dönüp;

-‘sizde evde boş kalmak için yer arıyosunuz sanki!.’ İmayla söyledi. Lafı biter bitmez demirin onu öldüreceğini bildiği için kahkaha ata ata koşarak kızların yanına gitti.

Demirle birbirimize baktık. Çok utandım.

O an kıpkırmızı olmuş olabilirim.

Demir;

-‘kahvaltı etmedin. Gel beraber edelim.’

Diyince ona katıldım. Saat 1’e geliyordu.

Bugün çok erken uyanmıştık, ama çok şey yaşamıştık.

Bahçeye çıktığımızda fatma abla servisi açtı. Tabağıma aç olduğu. İçin her şeyi doldurmaya başlamıştım. Karnımı doyurana kadar durmadan demirle sohbet etmiştim. Evet ben sohbet ettim o dinledi. Ara ara katılıp geri çekiliyordu. Bende susmak bilmedim. Masadan kalkıp, içeri geçtik.

Salona geldiğimizde koltuğa oturup , telefonundan birşeyler yapmaya başladı.

Sinirleri gerilmiş gibi dişlerini sıktı. Belliki bir şeyler ters gidiyordu. Meraktan geberecektim. Dayanamayıp;

-“bir sorun mu var?” Dedim.

-‘ evet.’

-“özel mi?”

-‘neden bu kadar merak ettin?’

-“bilmem. Meraklı olduğumu çok söylerler, belkide ondandır.”

Kafasını kaldırıp ,

-‘bir adam beni dolandırmaya , ve şirketimin hisselerini çalmaya çalışıyor. Aldığı sahte belgeleri elime geçirmem gerek. Ancak kimse bu riskli görevi kabul etmiyor. Ondan sinirlerim bozuldu biraz.’

Açıklama yapması hoşuma gitmişti. Ancak içine düştüğü durum üzücüydü.

-“yardım edebilirim..” dedim. Yardım edersem belkide bu evdeki ona olan yüküm biraz daha azalırdı. Burada işe yaramadan, masraf çıkarmaktan başka bir işe yaramayan olarak durmaktansa ,verdikleri görevi yapar, biraz olsa yükümü hafifletirdim.

Kararım kesin.

Demir;

-‘Ne alaka Alisa ben sana sen yap diye değil, merak ettiğin için söyledim.’

-“tamam işte ne farkeder. Dediklerinizi yapar, evrakları çalarım, teşekkür niyetine say.”

-‘öyle bir şey olmaz. İzin vermem.’

-“ya niyeki bana ihtiyacınız varmış işte bu konuda. “

-‘Alisa konu burada kapandı.’

Üzülmüştüm. Ona yardım etmek istiyordum. Ancak o beni tersleyip bıraktı. Hızla ayağa kalkıp merdivenlere yöneldim. Merdivenlerin sonunda, kolumdan tutup birinin beni arkama döndürmesiyle duraksadım.