33. Bölüm
Yılmaz Örmeci / Her Limanda Bir Sevgili / 33. Bölüm: Üç Zarf

33. Bölüm: Üç Zarf

Yılmaz Örmeci
yilmazormeci

 

Eğlence gece geç saatlere kadar sürdü. Sonunda İzzet Kaptan’ın emriyle sahile yanaşan gemideki unutulmayacak saatler, uykusu gelen çocukların odalarına çekilip uyuması ve müziğin bitmesiyle son buldu. Leyla Hanım ve eşi Kemal Reis, herkesle vedalaştıktan sonra yanlarına Gülsüm Hanım ve eşi Tarık Kaptan’ı da alarak gemiden ayrıldılar. Sabah erkenden yola çıkmaları gerektiği için İzzet onlarla gemiden ayrılmadan vedalaştı, İsabella ile birlikte hepsinin de ellerinden öperek uğurladılar.

Ertesi sabah henüz yola çıkmadan Leyla Hanım gemiye gelerek İsabella’ya kapalı zarfların içinde üç tane mektup verdi. Bunlardan birinde Layla, birinde Helena, birinde de İsabella’nın adı yazılıydı. İsabella durumu hemen anlamıştı ve mektupların yerine ulaşacağına ve gerekenin yapılacağına dair Leyla Hanım’a söz verdi. İzzet de yanlarındaydı ve bu durumu İsabella ona sonra açıklayacağını belirtmekle yetindi, Leyla Hanım’la tekrar vedalaşarak yola çıktılar.

İsabella, İzzet’e dün akşam Leyla Hanım’la yaptıkları özel görüşmeyi anlattı. Mektupları da en çok güvendiği kişilere mülklerinin korunması ve sahip çıkılması için yazdığını tahmin ettiğini belirtti. Kendi adı yazılı olan zarfı birlikte açtılar. İkisi de mektubu okudukça şaşkınlıktan kendilerini alamıyorlar, birbirlerine bakıp duruyorlardı. Leyla Hanım’ın Roma’da, Marsilya’da, Paris’te, Viyana’da, Berlin’de ve birkaç büyük şehirde birçok apartmanı, fabrikaları ve binlerce dekarlık arazileri olduğu yazılıydı. Bu taşınmazlarla ilgilenen kişilere bu mektup gösterilerek tek yetkilinin İsabella olduğu Leyla Hanım’ın bu imzalı yazısıyla bildiriliyordu.

İsabella ve İzzet diğer mektupları da açmak istedilerse de bunun doğru olmayacağı açıktı, onlarda da benzer şeyler Layla ve Helena için yazılıyor olmalıydı. İsabella neredeyse küçük dilini yutacaktı çünkü Leyla Hanım’ın çok zengin olduğunu biliyordu ancak bu kadarı onu bile şaşırtmıştı.

 

İsabella

Birinci Zarf: Üzerinde 'İsabella' yazıyordu ve Avrupa’nın farklı şehirlerinde yer alan apartmanlar, fabrikalar ve geniş arazilerden oluşan portföyün yönetimi için hazırlanmış yetki belgeleri İsabella’ya bırakılmıştı. Bu zarf, detaylı bir taşınmazlar listesini de içeriyordu; Paris, Roma, Marsilya, Viyana, Berlin ve diğer önemli şehirlerdeki mülklerin konumları, özellikleri ve mevcut durumları ve ilgili kişiler bir liste halinde özenle belirtilmişti.

 

Helena

İkinci Zarf: Üzerinde 'Helena' yazıyordu ve Doğu Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde bulunan değerli araziler ve mülkler için düzenlenmiş olan bu belge, Helena’ya teslim edilecekti. Helena, bölgedeki mülklerin idaresinde yetkili kişi olarak belirlenmişti.

Layla

Üçüncü Zarf: Üzerinde 'Layla' yazan bu zarfta Beyrut, Şam, Kahire ve İskenderiye’de bulunan apartmanlar, fabrikalar ve diğer değerli taşınmazların idaresi için Layla’ya teslim edilecek yetki belgeleri yer alıyordu. Leyla Hanım, bu mülklerin geleceğini Layla’nın ellerine bırakmak suretiyle, ilgili bölgelerdeki yönetimi devretmek istiyordu.

İsabella ve İzzet, verilen görevi titizlikle yerine getirmek üzere yola koyuldular. İlk olarak, Beyrut’a giderek Layla ile buluştular. Zarf ve içindeki belgeler Layla’ya teslim edilirken, evrakların imzalı kopyaları da kayda geçirildi. Layla çok güzel olduğu kadar zeki ve akıllı bir kadındı. Zarfı açtığında İzzet ve İsabella’ya birkaç soru sordu ve görevi memnuniyetle kabul ettiğini bildirdi. Bu mülklerin çoğunun yerini ve yöneticilerini biliyordu ve bu onun yaşamında bir dönüm noktası olacaktı. Çünkü elde edilen kiralardan ve kârlardan belirli bir payın yönetici olarak kendisine verileceği yazılıydı. Beyrut’ta fazla beklemeden gemideki konuklara bir şehir turu yaptırıp Girit’e doğru yola koyuldular.

Doğu Avrupa’daki mülklerden sorumlu Helena’ya yönelik yetki belgeleri de Girit’e vardıklarında kendisine ulaştırıldı. İzzet önce İsabella ile Helena’yı tanıştırdı. Helena da zarfı açtığında gözleri ışıldadı ve görevi kabul ettiğini bildirip kendisine güvendikleri için İzzet ve İsabella’ya teşekkür etti. Yolculara Helena rehberliğinde Girit’i gezdiren İsabella ve İzzet yine fazla beklemeden Helena ile vedalaşarak Girit’ten ayrıldılar.

Geriye, Leyla Hanım’ın Avrupa’daki taşınmazlarını kapsayan zarfta kalan detaylı liste vardı. İsabella, bu zarftaki belge ve listeleri titizlikle inceledi. Her bir mülkün yeri, büyüklüğü ve durumu özenle yazılmış, Leyla Hanım’ın geçmişten günümüze taşıdığı mirasın değeri somut verilerle ortaya konmuştu. Gözlerinde hem kararlılık hem de sorumluluk parıldarken, "Artık Avrupa’nın dört bir yanında bu değerli mülklerin idaresi için gereken tüm adımları atmamız gerekiyor," diye düşündü.

Gemi seferini tamamlayıp Napoli’ye varınca yolcular memnuniyetlerini İzzet Kaptan, Namık Kaptan ve İsabella’ya bildirerek teşekkür ettiler. Signor Lorenzo da yolcuları ve gemiyi yüz akıyla getirip görevlerini başardıkları için İzzet Kaptan ve İsabella’ya teşekkür ederek her ikisine de hak ettikleri ücret yanında birer zarf içinde yüklü birer ikramiye de verdi. Lorenzo, gemi Napoli limanına yanaşırken yine gazetecileri davet etmiş ve fotoğraf çektirerek reklamını yapmayı ihmal etmemişti.

Kısa bir süre sonra İsabella ve İzzet, İsabella’nın otomobiliyle önce Roma, sonra Avrupa’ya doğru yola çıktılar. Roma’nın antik tarihiyle örülü meydanlarından Paris’in romantik sokaklarına, Marsilya’nın canlı limanından Viyana’nın zarif salonlarına, Berlin’in modern yüzüne kadar pek çok şehirde, yerel taşınmaz yönetimiyle ilgilenen önemli kişilerle bir araya geldiler. Her buluşma, Leyla Hanım’ın mirasının geleceğini güvence altına almak ve mülklerin yönetimini sağlam temeller üzerine inşa etmek için atılmış bir adım gibiydi.

Bu resmî belgeler ve yapılan görüşmeler, yalnızca mülklerin idaresiyle ilgili değil, aynı zamanda Leyla Hanım’ın geçmişiyle geleceği arasında kurulmuş sağlam bir köprü gibiydi. İsabella, İzzet’in yanında, Avrupa’nın farklı köşelerindeki taşınmazların kaderini şekillendirirken, her şehrin kendine has ritmi ve tarihi, yeni anlaşmaların ve samimi sohbetlerin temelini oluşturdu.

Böylece, Leyla Hanım’ın emriyle verilen bu mektuplar, sadece birer evrak olmaktan çıkıp, büyük bir ailenin mirasını ve geleceğini güvence altına alan, sağlam temellere dayanan önemli birer belge haline geldi. İsabella’nın Avrupa’yı dolaşarak gerçekleştirdiği bu görev, hem maddi zenginliklerin hem de aile bağlarının derinliğini gözler önüne seren, özenle planlanmış bir serüvene dönüştü.

Napoli limanına vardıklarının ertesi günü, Japonya’dan dönen yolculardan ikisi Lorenzo’yu ziyaret ettiler, çeşitli hediyeler ve teşekkürlerin ardından, Lorenzo’nun duyurusunu dinlediler. Lorenzo, heyecanla konuşuyordu:

“Bir ay sonra tekrar Uzakdoğu turu yapılacak! Bu kez gemimiz daha kalabalık olacak, biletler birkaç gün içinde tükenmiş olabilir. Yeniden bu yolculuğa katılmaya var mısınız?”

Her ikisi de bu sefere katılmayı çok istediklerini, tanıdık ve ahbaplarına dünden itibaren yaptıkları geziyi anlattıklarını ve en az iki-üç aile daha bulabileceklerini söylediler. Ertesi gün yine aynı şekilde Lorenzo’ya teşekkür etmek için eşleri ve çocuklarıyla gelen aileler de benzer şeyleri söyleyince Lorenzo hemen gazeteye ilan vererek yeni sefer için bilet satışlarına başladı. Sadece birkaç günde otuz adet lüks kamara biletleri satılmış, Lorenzo’nun ağzı sevinçten kulaklarına varmıştı. Bu seferleri aynı zamanda Titanik’in batmasıyla halkta oluşan korku ve endişeleri de yenmeye vesile olduğundan diğer denizcilik şirketleri de Lorenzo’yu kutlayıp kendi gemileriyle yeniden yolcu seferlerine çıkma kararı almışlardı.

İzzet ve İsabella, bir hafta sonra Avrupa’daki görüşmelerini halletmiş ve Napoli’ye dönmüştü. Şirket ofisinde Lorenzo her ikisini de samimi bir şekilde kucaklayarak şehrin en lüks restoranına götürdü ve orada durumu açıkladı.

“Signorita İsabella, Signor İzzet, sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır. Sizler Uzakdoğu seferini başarıyla tamamlamakla kalmadınız, şirketimizin de diğer deniz taşımacılık şirketlerinin de önünü açtınız. Sizden memnun olan yolcular teşekkür ve hediyelerle geldiler. Sizlere de ayrı ayrı teşekkür ederek hediyeler verdiler. Döndüğümüzde ofisten alırsınız. Ben sizlerden cesaret alarak bir adım daha ileri gittim ve bir ay sonra yeniden Uzakdoğu seferine çıkmaya karar verdim. Bütün kamaraların biletlerini de şimdiden sattım, hem de öncekinin neredeyse iki katına. Artık yük taşıyıp hamal olmaktan kurtulduğumuz gibi daha büyük paralar ve prestij kazanıp yolumuza güvenli adımlarla devam edebiliriz.”

Lorenzo’nun bu sözleri üzerine İsabella ve İzzet birbirlerine baktılar ve bir süre suskunluk yaşandı. Bunun üzerine Lorenzo devam etti:

“Bu seferde her ikinize de kazandırdığım paranın tam iki misli teklif ediyorum. İzzet Kaptan yine kendi gemisiyle yolcularla sıcak ve samimi bir ilişki içinde olur ve siz Signorita İsabella, siz de yine aynı şekilde yolculara ve gemidekilere mihmandarlık etmeye devam ederseniz çok memnun kalacağım.”

 

 

...

(Devam edecek)

 

 

Kaygılı, huzursuz ve kötü düşünceler aklıma geldiğinde denize gidiyorum

 

ve deniz onları büyük, geniş sesleriyle bastırıyor, gürültüsüyle beni temizliyor

 

ve içimdeki şaşkın ve karışık olan her şeye bir ritim dayatıyor.

 

(Rainer Maria Rilke)

Bölüm : 16.02.2025 16:14 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...