37. Bölüm
Yılmaz Örmeci / Kırık Olsa Duramazsın / 37. Bölüm: Baba'nın Operasyonu

37. Bölüm: Baba'nın Operasyonu

Yılmaz Örmeci
yilmazormeci

 

Anneler üzüm yediğimiz bağsa, babalar sırtımızı yasladığımız dağdır.

 

Adaylar kürsüde otururlarken oylar kullanılmaya başlandı. Büyük salonda ağır bir sessizlik hâkimdi. Delegeler, oylarını kullanmış ve sonuç bekleniyordu. Rodrigo Esteban her zamanki gibi kendinden emin bir şekilde koltuğuna yaslanmış, purosunu yakıyordu. Bahadır ise vakur bir ifadeyle sonucun açıklanmasını bekliyordu.

Divan Başkanı Vladimir Hazarov kürsüye gelerek mikrofona konuştu: "Sayın delegeler, Dünya Teşkilatlar Birliği başkanlık seçiminde yapılan sayım sonucunda oylar eşit çıkmıştır!"

Salonda bir uğultu koptu. Beklenmeyen bir durumdu bu. Bahadır ve Rodrigo göz göze geldi, Rodrigo sinsice gülümsedi.

Rodrigo: "Hah! Görünüşe göre dostum, herkesin gönlü ikiye bölünmüş."

Bahadır: "Ya da bazıları tehdit edilip susturulmuş."

Divan Başkanı tekrar konuştu: "Sayım tekrarlanacaktır!"

İkinci sayım yapıldı ve yine eşit çıktı! Salondaki gerilim artıyordu. Üçüncü sayım başladı ancak sonuç yine değişmedi.

Divan Başkanı: "Değerli delegeler, seçim bir hafta sonra tekrar edilecektir. Bu süre içinde adaylar çalışmalarını sürdürebilir."

Bahadır derin bir nefes aldı. Rodrigo'nun gözlerindeki kıvılcımı fark etti. Bu, onun için bir savaş ilanıydı.

Rodrigo'nun taktiği her zamanki gibi Güney Amerika ve Afrika teşkilatlarına milyonlarca dolar rüşvet dağıtmaktı. Asya ve Avrupa teşkilatlarına adamlarını göndererek üstü kapalı tehditlerde bulundu. Delegelerin bazılarına zorla videolar çektirip, "Bahadır seçilirse sizi bitiririm" mesajları verdirdi. Bazı medya kuruluşlarına Bahadır hakkında sahte haberler yayması için baskı yaptı.

Bahadır'ın Taktiği ise karizmatik ve etkileyici konuşmalarıyla Avrupa, Asya ve Orta Doğu teşkilatlarını kendisine çekmeye çalıştı. Rodrigo’nun tehdit ettiği insanlarla birebir görüşerek onları koruyabileceğini, Rodrigo’nun dönemi bittiğinde herkesin rahat edeceğini anlattı.

"Bu bir dönüm noktası! Ya suç ve korku kazanacak ya da adalet!" diyerek delegeleri ikna etmeye çalıştı. Ayrıca delegeleri tek tek ziyaret ederek "Beni seçin ve teşkilatlarınızı güçlendireyim" mesajını verdi.

Salonda bir hafta öncesine göre çok daha büyük bir gerilim vardı. Rodrigo, Bahadır’a doğru eğildi: "Kim kazanırsa kazansın, diğerinin hayatı cehenneme dönecek. Hazır mısın, dostum?"

Bahadır: "Ben her zaman hazırım. Ama asıl sen, kaybetmeye hazır mısın?"

Rodrigo içten içe sinirlenmişti. Oylar kullanıldı ve sayım başladı...

İlk sonuçlar açıklandı... Rodrigo açık farkla önde gidiyordu ancak Bahadır böyle sayımlara alışıktı ve hiç moralini bozmadı. Rodrigo’nun gözleri kısıldı. Son oylar sayıldı ve Bahadır Rodrigo’yu yakalayıp sadece 4 oy farkla kazandı! Rodrigo’nun itirazı üzerine yeniden sayım yapıldı ama sonuç değişmedi.

Divan Başkanı: "Dünya Teşkilatlar Birliği’nin yeni başkanı… BAHADIR GÜRBÜZ!" diyerek Bahadır’ın kazandığını resmen ilan etti.

Salonda büyük bir alkış koptu. Bahadır ayağa kalktı, Rodrigo ise yüzündeki sahte gülümsemeyi korumaya çalışıyordu.

Rodrigo kısık bir sesle: "Bu iş burada bitmez..." dedi ve kapıdaki adamına işaretini verdi. Rodrigo’nun dört silahlı adamı salonun kapılarını kapattı. Bir anda silahlı adamlar ortalığı sardı. Kalabalık tedirgin oldu.

Rodrigo: "Beni küçümsediğiniz için pişman olacaksınız!"

Tam o anda Bahadır hafifçe gülümsedi. "Bu kadar öfkeleneceğini bildiğim için önlemimi aldım, Rodrigo."

Salonun gizli köşelerine yerleştirilmiş keskin nişancılar bayıltıcı mermilerle Rodrigo’nun adamlarını önce etkisiz hale getirdiler ve Bahadır’ın özel güvenlik ekibi onları kıskıvrak yakaladı.

Rodrigo: "Bu... bu imkânsız!" diye şaşkınlıkla orada olanları izliyordu.

Bahadır: "Hayır, sadece satrançta iyi olduğumu unutmuşsun."

Rodrigo ve adamları derdest edilirken Bahadır salona dönüp soğukkanlı bir şekilde konuştu: "Bu teşkilatlar korkuyla değil, güvenle yönetilecek. Bugün bir dönem kapandı ve yeni bir dönem başladı."

Rodrigo öfke içinde bakışlarını Bahadır’a dikti. Bahadır ise ona son bir bakış atıp konuştu: “Bütün mal varlığına ve banka hesaplarına şu an itibariyle çökmüş bulunuyoruz. En yakın adamına son olarak söyleyeceğin bir şey var mı?” dedi ve telefonda bir numarayı arayıp Rodrigo’ya verdi. Karşıda Rodrigo’nun en yakın adamı Diego’nun sesi duyuldu:

“Patron, bir saat önce basıldık ve hiçbir şey yapamadık. Büyük depolarımız alevler içinde, beni de diğer adamlarımızla birlikte gizli bir yere götürüyorlar.”

Bahadır, her türlü ihtimali göz önünde bulundurarak, kaybetme ihtimali de olan seçimi bu kez karşı tarafın taktikleriyle geri döndürmeyi planlamıştı. Geçen haftaki seçimden bir gün sonra adamlarını Mexico City’ye gönderip operasyon için hazırlamış, bir saat önce de telefon açıp düğmeye basmıştı. Rodrigo’yu da alan Bahadır’ın güvenlik elemanları, onları özel bir yerde diğer adamlarıyla birlikte oldukça uzun bir süre misafir etmek üzere götürdüler. Rodrigo giderken onu destekleyenler sadece arkasından bakmakla yetindiler ve Bahadır’ın gücünü bir kez daha gördüler.

Rodrigo ve adamları salondan çıkarıldıktan sonra büyük salonda hâlâ bir sessizlik hâkimdi. Bahadır, ağır adımlarla kürsüye doğru yürüdü. Delegeler onun konuşmasını bekliyordu. O artık yeni başkandı ve tüm gözler onun üzerindeydi.

Bahadır, derin bir nefes aldı, gözlerini salondaki delegeler üzerinde gezdirdi. Çoğunun yüzünde endişe ve merak vardı. Bazıları hâlâ Rodrigo'nun adamları tarafından tehdit edilmiş olmanın korkusunu yaşıyordu. Ama artık o devir bitmişti.

Bahadır kararlı bir sesle tarihi konuşmasını yaptı: "Değerli delegeler, dostlarım… Bugün burada yalnızca bir seçim kazanmadık. Bugün burada bir devri kapattık, yeni bir çağı başlattık! Artık Dünya Teşkilatlar Birliği yalnızca yeraltında ve gölgelerde çalışan, korkuyla yönetilen bir oluşum olmayacak. Bugünden itibaren hepimiz yeni bir sayfa açıyoruz!"

Salonda bir hareketlenme oldu. Bazı delegeler birbirine bakıp fısıldaşırken, bazıları merakla dinlemeye devam etti. Bahadır, bir an bile gözünü kırpmadan sözlerini sürdürdü.

"Biliyorum, hepiniz yıllardır belirli bir sistemin içinde hareket ediyorsunuz. Bazılarınız bu sistemin değişmesini istemiyor olabilir. Ama hepimiz şunu biliyoruz: Eski yöntemler artık işlemiyor! Kaos içinde birbirimizle savaşarak sadece güç kaybettik. Rodrigo’nun döneminde korku ile yönetildik. Rüşvetle, tehditle, kanla… Ama artık bu teşkilatlar korkuyla değil, adaletle yönetilecek! Bugüne kadar teşkilatlar uyuşturucu ticareti, kara para aklama, fuhuş, organ kaçırma ve yasa dışı diğer faaliyetlerle güç kazandı. Ancak bunun sonu yoktu. Kaos içinde ilerleyen bir düzen asla sürdürülemez. Biz artık değişiyoruz!"

Salondaki bazı delegeler hâlâ tereddüt içindeydi. Özellikle Güney Amerika ve Batı Afrika temsilcileri, Bahadır’ın söylediklerine şüpheyle bakıyordu. İçlerinden biri ayağa kalkıp söz aldı.

Brezilya Delegesi: "Sayın Bahadır Başkanım, söyledikleriniz idealist ve kulağa hoş geliyor. Ama gerçeği hepimiz biliyoruz. Eğer illegal işlerden çekilirsek, bu teşkilatların parası nereden gelecek? İnsanlar neden bizi dinlesin? Rodrigo’nun sistemini reddediyorsunuz ama onun yöntemleri en azından işe yarıyordu!"

Bahadır, bu soruyu bekliyormuş gibi sakince gülümsedi. Mikrofonu kavrayarak doğrudan cevap verdi: "Evet, Rodrigo’nun yöntemleri işe yarıyordu. Ama kısa vadede! Uzun vadede her şeyi çökerttiğini hepimiz gördük. Öyleyse size soruyorum: Ne kadar daha bu bataklığın içinde kalacaksınız? Kaç nesil daha korku ve yozlaşmayla yönetilecek?

Ben size başka bir yol sunuyorum. Düzenin kontrolü bizim elimizde olacak ama bu kez yasadışı yollarla değil, akılcı politikalarla! Her ülke, kendi ekonomik gücünü legal işlerle kazanacak. Finans, enerji, teknoloji ve endüstri alanlarında teşkilatlar yeni roller üstlenecek. Her birinizin ülkesi, kara para aklamak yerine gerçek yatırımlarla büyüyecek!"

Salondaki bazı delegeler başlarını sallamaya başladı. Bahadır’ın sözleri sadece bir ideal değil, somut bir plan gibiydi. O konuşmaya devam etti: "Artık uyuşturucu kaçakçılığına, kara para aklamaya ve insan ticaretine yatırım yapmayacağız! Peki, yerine ne koyacağız?

Legal finans sistemine entegre olacağız! Büyük şirketlerle ortaklık kurarak iş dünyasına açılacağız. Teknoloji ve sanayiye yatırım yapacağız! Silah ticareti yerine savunma sanayii ve yenilikçi mühendislik projelerine gireceğiz. Eğitim ve sağlık sektörüne gireceğiz! Yasadışı organ ticareti yerine, kendi sağlık kuruluşlarımızı kuracağız.

Kısacası, artık bizim teşkilatlar yalnızca karanlık dünyada var olmayacak, devletler kadar güçlü, saygın ve sürdürülebilir olacak!"

Salondaki gerginlik yerini yavaş yavaş meraka ve heyecana bırakıyordu. Özellikle Asya ve Avrupa teşkilatları, Bahadır’ın planına olumlu bakıyordu. Ancak Rodrigo’nun destekçileri hâlâ şüpheliydi.

 

 

 

 

(Devam edecek)

 

Bölüm : 20.03.2025 03:55 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...