
Herkese merhaba, yeni bölümümüz fırından yeni çıkmadı ama klavyeden şimdi döküldü. Oy verip bölüme başlayabilirsiniz. Satır aralarında yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Bu bölümden itibaren texting azalacak, olaylara yavaş yavaş giriş yapacağız.
Keyifli okumalar.
05..: Günaydın lotus
Siz: Günaydın dişçi
Siz: Hayırdır
05..: Dişin ağrıyor mu diye soracaktım
05..: O kadar beddua ettin ki tövbe et diye gözüne girmeye çalışıyorum
Siz: Aman aman korkmuş bizim dişçi
Siz: İyiyim ağrımıyor dişim
Siz: Sabah yine sprey sıktım
05..: Kontrol gününe kadar böyle idare et, çekince rahatlarsın
Siz: Umarım yanlış dişimi çekmezsin
05..: Korkma lotus, ağrıyan dişini çekeceğim
Siz: Aldım kabul ettim 777
05..: Göreceğiz lotus
Siz: Bana lotus demesene
05..: Adını söylesene
Siz: Dilekçede görürsün
05..: O zaman bende sana lotus derim
Siz: Gıcık dişçi
05..: İsimsiz lotus
Siz: Tutma beni araba süreceğim
05..: Asıl sen beni tutma hasta tedavi edeceğim
Siz: Dikkat et de yanlış dişine tedavi uygulama
05..: Komik kız
Siz: Aynen ondan (09.00, görüldü)
Elimden telefonu bırakıp görüldü atan diş hekimine göz devirdim. Arabaya binip işletmesi ve dekorasyonu bana ait olan pastaneye doğru yol aldım.
Radyodan çalan şarkıya eşlik ederken bir an dilimi ağzımın içinde yuvarladım ve yanlışlıkla çekilen dişimin boşluğuna değdiğinde ağzımın içinde küfür mırıldanıp arabadan indim. Pastanenin kapısını elimdeki çiçekli anahtarlıkla açıp içeri girdim, kasanın arkasında duran askılığa çantamı ve hırkamı asıp masaların üzerine ters bir şekilde yerleştirdiğim sandalyeleri yere indirdim.
"Günaydın ablam." lila renkli elbisesiyle ve çantasıyla içeri giren gece mavisi saçlı Burcu'ya gülümsedim.
"Günaydın canım." derken ellerimi bileklerimden büküp belime koydum. "Erkencisin bugün?" deyip göz kırptım.
"Dün dişin ağrıyordu ya, bugün gelmezsin diye düşündüm. Ben açacaktım dükkanı." deyip elindeki anahtarlığı gösterdi.
"Anladım, bu sabah iyiyim ablacım. Doktorumla konuştum sprey falan sık demişti." dediğimde kafasıyla onayladı. "Spreylerle ayakta duruyoruz be Burcu." dediğimde kahkaha attı.
"Yanlış dişi çekme konusuna ne dedi?" deyince göz devirdim.
"Ay ne diyecek, ilk başta yok ben yapmam etmem dedi ama sonradan kabul etti özür diledi." derken masaların tozunu almak için toz bezini çekmeceden aldım. "Haftaya yeniden gideceğim." derken burnumu kırıştırdım.
"Yeter ablayla git bari hazır korkunu yenmişken." kafamla onayladım yeniden.
"Aynen öyle yapacağım, yoksa yeniden hayatta gidemem." deyip ellerimi iki yana salladım. Burcu gülerken ellerini karnına bastırıp belini geriye doğru büktü.
"Ay abla ya, hiç güleceğim yoktu." deyip kasaya doğru ilerledi. Burcu en ufak bir şeye bile saatkerce kahkaha atan birisiydi, bu haline alışmam uzun sürmüştü. Pastaneye giren müşteriyle ilgilenirken telefonumu çıkartıp saate baktım ve gidip bir tane ağrı kesici içtim.
Masaların olduğu yere döneceğim sırada telefonuma gelen mesajla duraksadım.
05..: İsimsiz lotus
05.. ... .... numarasını Dişçi olarak kaydettiniz.
Siz: ?
Dişçi: Ağrın var mı
Siz: Ağrı kesici içtim şuanlık bir sıkıntı yok
Siz: Ne kadar ilgilisiniz maşallah
Dişçi: Tabi
Dişçi: Her zaman öyleyimdir
Dişçi: Adını söylememekte ısrarcı mısın?
Siz: He
Dişçi: Kaba şey
Siz: Yo
Dişçi: Şuraya bak ya hastamızı muayene edeceğiz ama adını bilmiyoruz
Dişçi: Sabır Allahım
Siz: Anonim takılıyorum ben
Siz: Sana ne
Dişçi: Söyleme söyleme
Dişçi: Hasta dosyasında adını elbet göreceğim
Siz: Dilekçeden öğrenmeyi mi tercih edersin dişçi
Müşterilerle ilgilenmek için telefonumu kapatmak zorunda kalmıştım. Cebime koyduğum telefondan bildirim sesi geldiğinde sırıtarak müşterilere doğru ilerledim.
Siparişlerini alıp mutfak kısmına geçtiğimde şefimiz gerekli tatlıları yapmaya başlamıştı.
"Kolay gelsin, aşçımız!" dediğimde yoğurduğu hamura verdiği dikkatini bana yönlendirdi.
"Hoşgeldin kuzum," deyip tebessüm etti Serpil teyze. Ona öpücük atıp fırında pişen bin bir çeşit tatlılara göz gezdirdim.
"Of, of, of! Yine döktürmüşsünüz." dediğimde herkesin ilgisi bana kaydı.
"Göz hakkıdır abla, piştiğinde getiririm bir tabak." Ömür'ün neşeli sesine karşılık tebessüm ettim, Burcu bana seslendiğinde hızlı adımlarla masalara doğru ilerleyip gelen siparişleri almaya devam ettim.
Dakikalar saatlere döndüğünde bu defa dişim değil bacaklarım ağrıyordu. Pastanenin arka bahçesindeki masaların olduğu yere gidip sandalyeye yayıldığımda üstüme çöken tatlı yorgunlukla gülümsedim.
Hava kararmış, yaz ayının en çok sevdiğim yönlerinden biri olan yıldızlar gökyüzünde parıl parıl parlıyordu. Cebimden telefonumu çıkartıp boynumu esnettim. Mesaj uygulamasına girdiğimde gördüğüm mesajlarla sırıttım.
Dişçi: Tamam be
Dişçi: Söyleme adını
Dişçi: Ne yapayım zaten senin adını (15.48, gönderildi)
Siz: Dimi aynen (21.07, gönderildi)
Dişçi: Çok çabuk cevap veriyorsun lotus
Dişçi: Biraz bekle olmaz böyle
Siz: Ya
Siz: Pastane çok yoğundu
Siz: Kusura bakma dişçi bey
Dişçi: Pastanede mi çalışıyorsun
Siz: Hayır, pastane bana ait
Siz: Ama evet çalışıyorum da aynı zamanda
Dişçi: Anladım
Siz: Bu arada
Siz: Adım Şafak
Bölüm sonu.
Anonim kızımızın ismi Şafak mıı?
Gece ile pek uyumlu :)
Oy verdik değil mi? Emeğimin karşılığını almak istiyorum.
Gelecek bölümler hakkında bilgi almak için sosyal medya hesaplarımı takip etmeyi unutmayın.
İnstagram, tiktok: z.nesa_
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |