
11.01.2025
Helüü, ben geldim :)
Nasılsınız gençlerr?
Oy verip yorum yaparak bölüme başlayabilirsinizz..
...
Herkes birbirinden sır saklardı. Sırlar ya hayat kurtarırdı ya da bir hayatın sonu olurdu.
Bir intiharda sondu ama gerçekten intiharsa sondu.
"Okyanus?" Yakup'un bana seslenişiyle zeminden gözlerimi ayırıp ona baktım. "Bir soru sormuştum güzelim." dilimi dudaklarımın üstünde gezdirip derin bir nefes aldım.
"Başka zaman anlatsam?" dedim suratım asılırken. Yakup itiraz edeceği sırada lafa girdim. "Söz anlatacağım ama başka zaman, lütfen." dediğimde arafta kaldı ama yine de kafasını aşağı yukarı sallayarak onayladı.
Tam o sırada kapı açıldı ve içeri babam girdi.
"Güzel kızım, hadi gidiyoruz." deyip elindeki poşeti yanıma bıraktı. "Ama ilk önce üstünü değişmen gerek." üstümdeki hastane kıyafetiyle kısa bir süre bakışıp poşeti elime aldım.
"İstersen yardım edebilirim?" annemin sesiyle yutkundum.
Olmazdı, yaralarımı göremezdi.
"Yok iyiyim ben, halledebilirim." deyip odanın içindeki tuvalete gittim.
Üstümü değişip elimi yüzümü yıkadım ve çıktım. Üçü de sessizce beni bekliyor, çıt çıkarmıyorlardı.
"Hadi gidelim." deyip kapıya yöneldim. Üçüde arkamdan gelirken Alparslan'ı gördüm. Gözlerindeki endişeyle bana bakıyordu.
"İyi misin küçüğüm?" konuşmasa bile ses tonunu hissettim.
"İyiyim, hem de çok iyiyim." deyip koluna girdim.
Poyraz bana şaşkın şaşkın bakarken ne var anlamında göz kırptım.
"Sen işaret dilini nereden biliyorsun?" derken yanımıza adımlıyordu.
"Niye, bilemez miyim?" derken sesim alaylıydı. Bana göz devirip bir cevap beklerken ofladım. "Arkadaşım için öğrenmiştim." dediğimde daha çok şaşırdı.
"Ne yani sen şimdi işaret diline saçma falan demeyecek misin?" dediğinde ileri attığım adımım duraksadı.
"Ne alaka?" dediğimde Poyraz, Yakup ile göz göze geldi. "Dur bir dakika, tahmin edeyim!" deyip işaret parmağımı çeneme koydum. Düşünüyormuş gibi yaptım. "Hah, buldum! Kesin Irmak böyle söylüyordu değil mi?" dediğimde Poyraz gözlerini kaçırdı.
"Çok merak ediyorum." deyip Poyraz'a yaklaştım. "Irmak gibi olmadığımı ne zaman anlayacaksın acaba?" deyip koluna girdiğim Alparslanla birlikte çıkışa doğru ilerledim.
"Alınma ama abin çok gerizekalı birisi!" dediğimde gülmeye başladı. Alınacak gibi değildi.
Hastane çıkışına yaklaşırken Alparslan ani bir şekilde durdu. Kapının önünde bir yere takılı kalmıştı bakışları. Baktığı yere baktığımda magazincilerin olduğunu gördüm.
Arkamdan birinin yaklaştığını hissedince oraya döndüm. Yakup siyah bir hırkayı kollarımdan geçirip fermuarı çekti ve kapişonu kafama örttü. Kapişonun büyük olmasından kaynaklı yüzüm gözükmüyordu.
Hırkadan gelen ağır erkek parfümü kokusuyla bayılacağımı düşünsem de öyle olmadı.
Alparslan beni kendisine çekip yüzümü göğsüne bastırarak ifşa olma ihtimalimi sıfıra indirirken çıkışa doğru ilerledik.
"Oğuz Bey, Irmak Hanım nerede?"
"Oğuz Bey kızınız doğduğu zaman karıştırılmış, bu doğru mu?"
"Yakup Bey, yanınızdaki bu kız kim?"
"Zeliha Hanım, Irmak Hanım'ın sizi boşanmaya zorlaması doğru mu?"
"Oğuz Bey, lütfen bir açıklama yapar mısınız?"
"Alparslan Bey gerçekten doğuştan beri konuşamıyor mu?"
"Oğuz Bey, Alparslan Bey'in gerçek oğlunuz olmadığı doğru mu?"
Sorulan son soruyla attığım adımlarım duraksadı. Alparslan anlamış olmalı ki kafasını kulağıma doğru eğip öptü. Bu şuan değil demekti sanırım.
Şuan değil, duraksama ve devam et.
***
Eve gelmeden önce sahilde biraz gezmeyi istesem de annem kabul etmeyip direkt eve gitmemiz gerektiğini söylemişti.
Eve geldiğimden beri koltukta boş boş oturuyor, arada Alparslan ve Deniz'e bulaşıyordum.
"Okyanus, oflayıp durmasana!" Deniz okuduğu kitaptan kafasını kaldırıp bana sitem edince kaşlarımı çattım.
"Almışsın eline bir kitap, benim burada canım sıkılıyor ama," dediğimde güldü ve oturduğu yerden kalkıp salondam çıktı. "Ay şaka gibi!" deyip etrafta göz gezdirdim. "Okyanuscuğum kendi kendine konuşma zamanın gelmiş bulunmakta!" kendi kendime mırıldanıp ayaklarımı yere sürterken Deniz yeniden geldi. Kucağıma bir kitap bırakıp yerine geçerken kitabın kapağına baktım.
Şeker Portakalı.
Binlerce kez okumuş olmama rağmen o getirdi diye bir kere daha okudum. Tam o sırada abi tayfası, anne ve babam salona gelip oturunca sohbet etmeye başladık.
Telefon zil sesim salonda yankılanınca sehpadan telefonumu aldım.
Salih Abim arıyordu.
"Alo, abicim?" dediğimde Poyraz'ın yan yan bana baktığını gördüm.
"Bebeğim, nasılsın?" dediğinde gülmek istedim şuan ki halime ama kendimi tuttum.
"İyiyim abim, sen nasılsın?" hem elimdeki kitabın sayfalarını çeviriyor hem de abime cevap veriyordum.
"Bende iyiyim güzelim, bir sıkıntı yok değil mi?" dediğinde derin bir nefes aldım. "Sana iyi davranıyor mu abilerin?" kalbimdeki sızı yerini belli etti.
"Abicim, sence onlar bana kötü davranabilir mi?" dediğimde kahkaha attığını duydum.
"Peki ya sen onlara nasıl davranıyorsun?" dedi sesinde bir neşe varken.
"Hak ettikleri gibi." sesim sert bakışlarım dalgındı bu saniyelerde.
"Ovv, Okyanus Hanım racon kesiyor." deyip güldüğünde kahkaha attım.
"Abicim, seni çok özledim ben," dedim parmaklarımı çıtlattım.
"Bende seni çok özledim güzelim. İstersen okul açılmadan önce buluşabiliriz?"
"Olur, ben sana her gün müsaitim dünyanın en yakışıklısı abim!" deyip kahkaha attım.
Gülmek abimle eş değerdi.
"Tamam yavrum, ben haber veririm. Beklemede kalınız!" sözleriyle yeniden gülüp vedalaştık ve aramayı sonlandırdık.
Poyraz'ın ve Yakup'un bakışları elimdeki telefondayken yanımda oturan Deniz'e döndüm tam ağzımı açıp konuşacakken sert bir ses doldurdu tüm salonu.
Annem ve babam korku dolu gözlerle ayağa kalkınca bende kalktım.
Göt korkusu başa bela hocam.
"Bu ne saçmaluktur!" baston sesine karışan adım sesleriyle içeriye 70 veyahut 80 yaşlarında birisi girdi içeriye. "Yillardur tanuduğumiz kiz tüşman ecnebilerin kiziymuş!"
Adam nece konuşuyor agalar?
"Benim torunim neden abilerune abi demey de elin oğluna abi diy?" uzattığı sakalları bembeyaz kar gibi parlıyordu.
Ne torunu Allah için?
Ben daha bu abi tayfasına alışamadım!
"Baba," babamın yakından gelen sesiyle ona döndüm. Konuşacaktı ama adamın bakışlarından korkuyordu. Yaşlı adamın arkasından içeri giren koskaca bir orduyla dudaklarımı birbirine bastırdım. Ordu mu aşiret mi lan bunlar?
Ay bir heyecan bastı beni!
Yaşasın akrabalarla eğlence.
Bölüm sonu.
Ay geldi geldi, akrabalar geldi dnspddnmd
Bölüm hakkındaki düşünceleriniz?
Oylar verildi değil mi?
Bölümlerden haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımı takip etmeyi unutmayınn.
İnstagram: z.nesa_
Tiktok: z.nesa_
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 48.1k Okunma |
3.21k Oy |
0 Takip |
35 Bölümlü Kitap |