
06.03.2025
Helüü, ben geldim :)
Nasılsınızz?
Oy verip yorum yaparak -emeklerimin karşılığını vererek- bölüme başlayabilirsiniz.
Keyifli okumalar..
Her hafta bir bölüm atıyorum ballarım ancak sınav haftamda atamayabilirim, bilginize.
...
"Uykucu, uykucu!" Deniz yatağımda zıplayıp beni uyandırmaya çalışırken sesli bir şekilde ofladım.
"Bırak uyuyayım Deniz." deyip yastığıma sarıldım.
"Ne?" zıplamayı bırakıp hareketsizce durdu. "Gece eve geldiğimizde babam sordu yarın gidecek misin diye kafanı sallayıp evet dedin." oturur pozisyona gelip boş gözlerle ona baktım.
"Babam uyku halindeyken boşluğumu bulup sormuş." dediğimde Deniz kahkaha attı.
"Hadi, üstünü giyin ben aşağıya iniyorum. Annem masayı hazırladı." o kapıdan çıkarken ben telefonumu alıp mesajlara baktım.
Atlas: Bu mesaj silindi.
Atlas: Günaydın bugün gelecek misin? (06.45)
Siz: Evet geleceğim (07.03)
Siz: Ne yazıp sildin
Atlas, çevrimiçi
Atlas, yazıyor...
Atlas, çevrimiçi
Atlas, yazıyor...
Atlas: Yanlış yazdım, sana yazmayacaktım
Mesajına ifade bırakıp telefonumu kapattım ve banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Soğuk suyu yüzüme çarptığımda dün gece uykudan uyanıp gördüğüm mesaj zihnime usulca süzüldü.
Ben, galiba seni seviyorum.
Aynadan kendime boş boş bakıp suyu kapattım. Havluya yüzümü silip askıya asarken elimi salladım.
"Yanlışlıkla yazmış işte, boş ver Okyanus!" deyip okul üniformamı giyinip omzuma astığım çantamla odamdan çıktım. Telefonumdan saçma sapan videolar izlerken asansöre binmeyip seke seke merdivenleri indim.
"Günaydın Hanzade üyeleri!" deyip herkese tek tek öpücük atıp Deniz ve Alparslan abimin arasındaki boş sandalyeye oturdum.
"Günaydın güzel kızım. Gece iyi uyudun mu? Ben sürekli kontrol etmeye geldim ama sana da sorayım dedim." annemin sözleriyle duraksadım.
Beni kontrole gelmişti.
O evde geceleri ölüme terk edilmeme rağmen beni kontrol etmeye gelmişti.
"İyi uyudum anne, daha iyi hissediyorum kendimi." dememle gülümsedi ve kahvaltısına devam etti. Kahvaltı sohbetlerle devam ederken bir gerçek daha yüzüme vurdu.
Onlara kalbim kırıktı ama yine de kalbimde yerleri vardı. Bileklerimdeki izleri gizlediğim gibi kalbimdeki kırıkları da yapıştırmıştım.
"Okul vakti, hadi gençler!" Ali abim ağzına bir dilim domates atıp ayağa kalkınca Deniz ve bende çantalarımızı alıp kalktık.
Anne ve babamı öpüp kapıya ilerlerken Deniz omuzlarıma masaj yapıyordu.
"Beleşe mi?" deyince kafama bir kez vurdu.
"İyilik yaptık, yaranamadık!" deyip somurtunca koluna girdim.
"Tamam tamam, küsme yarımcım." gözlerimi kırpıştırdım. Gözlerime ve büktüğüm dudağıma bakıp sırıtarak önüne döndü.
Egosuna göz devirip arabaya bindim. Ali abi bana gülüp işaret parmağını kaldırdı.
"Herkes hazır mı?" deyip kaldırdığı parmağını usulca ekrana değdirdi ve son ses müzik açıldı. Hepimiz şarkılara eşlik ederken okula gelmiştik.
"Dün keşke gitmeyeceğimi söyleseydim. Ah be!" söylene söylene Ali abimin yanağını öpüp okulun bahçesine girdiğimde Deniz kolunu omzuma attı. "Sende benim kısmetimi kapatıp duruyorsun Deniz. Azıcık kenara çekil." dediğimde kaşlarını çattı.
"Ne kısmeti, yok öyle şey. Kabus gördün!" koluma iki kez yavaşça vurup hızlı adımlarla sınıfa ilerledi. Bende arkasından geçince Çiçek kollarını boynuma doladı.
"Okyanus, iyi misin? Dün gece yine aklım sendeydi." deyince yanaklarını öptüm.
"İyiyim çiçeğim. Merak etme." onunla birlikte cam tarafında bulunan sıramıza ilerlerken Abdullah ve Selçuk telefondan oyun oynuyorlardı.
"Okyanus, geçmiş olsun canım. Ziyarete gelmek istedim ama babamlardan izin alamadım, kusura bakma." deyip elimi tutunca tebessüm ettim.
"Sağol Ayşin, hiç sorun değil. Düşünmen yeter." dediğimde tarih hocası sınıfa girmişti. İlk beş dakika yoklama alma ile geçse de sınıftan çıt çıkmıyordu.
Hoca sınıf defterini kapattığı anda kapı çaldı. İçeri Atlas girdiğinde sırıtmaya başladım.
"Niye hep geç kalıyorsun oğlum? Ben geç yazmaktan sıkıldım sen geç kalmaktan sıkılmadın!" deyip sınıf defterini açtı ve yoklamayı düzeltti. Atlas sırasına geçerken bana göz kırpmıştı.
Deniz sol kolumu dürtünce ona döndüm.
"Niye sırıtıp duruyorsun?" derken kaşlarını çatmıştı. Omuz silkip kalemimi çevirdim elimle.
"Ağlayayım mı yarımcım?" dediğimde güldü ama bakışları yine Atlastaydı.
Dersler su gibi akıp giderken yine de sıkıcıydı. Deniz, Abdullah ve Selçuk bahçeyi turlamak için çıktığında bizde kızlarla sohbet etmeye başlamıştık. Bakışlarımı etrafta gezdirirken Atlas'ın kollarını sıraya koyup kafasını da kollarına yaslayarak bana baktığını gördüm.
Benim fark etmemi önemsemeden bakmaya devam etti. Sıramdan kalkıp onun yanına oturduğumda bana doğru döndü.
"Hayırdır?" dedim dirseğimi sıraya koyup şakağımı avucuma yaslarken.
"Hayır, hayır." deyip oturduğu yerde dikleşti. "Nasıl oldun, daha iyi misin?" sırasının altından çubuk kraker çıkartıp bana uzattı. İki tane alıp yerken kafamla onayladım.
"İyiyim, kötüye bir şey olmaz unutma." tahtada yazanları okurken Atlas derin bir nefes aldı.
"Kötüye olmaz ama sen kötü değilsin. Dikkat et kendine." ona baktığımda konuyu dağıtmam gerektiğini hissettim.
"Ee, bana yazdığın mesaj kime gidecekti de yanlış gönderdin?" dedim sırıtırken. Atlas'ın yüzü bembeyaz olurken elini ensesine attı.
"Şey, tanımazsın ya." kaşlarımı kaldırdım.
"Yazmadın mı ona?" çubuk krakerimi bitirip kollarımı göğüs hizamda bağladım.
"Yok, vazgeçtim. Yazmadım." kafamla onayladım.
"Aslında mesajla değil de farklı bir şekilde söyle onu sevdiğini." zil çalınca omzuna vurup ayağa kalktım. "Sırama geçeyim." bileğimi tutup ona dönmemi sağladı.
"Nasıl söylemem gerek?" yüzü ifadesizdi.
"Bilmem, düşünüp sana söylerim." sırama oturduğumda bizimkilerde gelmişti. Ders zili de çalınca arkama yaslandım.
"Ay abi şükür son ders." deyip gözlerimi ovaladım.
"Yoruldu hanımım." Deniz'in sözleriyle gülerek ona döndüm.
"Yoruldum lan tabii," yanağından öpüp önüme döndüm. Hoca sınıfa girip derse başladığında dikkatle anlattıklarını dinledim.
***
"Yoruldum!" elimdeki çantayı koltuğun yanına, yere bırakıp koltuğa uzandığımda Yakup abim bilgisayardan başını kaldırıp bana baktı.
"Hoş geldin abim." gözündeki gözlükleri çıkartıp dosyanın üstüne koydu.
"Hoş buldum abicim." gözlerimi kapatıp biraz dinlenmeye karar verince sağ tarafıma döndüm. Yüzüm abime dönükken gözlerimi kapattım.
Birkaç dakika sonra bacağımın üstünde hissettiğim ağırlıkla gözlerimi açtım.
Ali abim yere oturmuş kafasını dizlerime yaslayıp bana bakıyordu.
"Günaydın abim," havanın karanlığına bakıp ona döndüm.
"Günaydın mı iyi akşamlar mı?" dediğimde gülerek kafasını kaldırdı.
"Sen hangisini istersen. Hadi kalk da yemek yiyelim." koltuktan kalkıp yemek odasına ilerlerken okul hakkında konuşuyorduk.
Yemeğe başladığımızda Alparslan abim bana komik bir video gönderince mesaj uygulamasına girdim. Videoyu izlerken Atlas'tan mesaj geldi.
Atlas: Okyanus selam
Atlas: Düşünecektin de bir şey bulabildin mi
Mesajı bildirimden okuyup görüldü olmamasını sağladım çünkü uyumuş ve hiçbir şey düşünmemiştim. Videoyu izleyip kahkaha atarken Fatih abim somurta somurta bana bakıyordu.
"Komik video kardeş, gülmeyek mi?" konuşma tarzıma annem kahkaha atınca Ali abim kaşığını bana salladı.
"Sus kız, göster bakayım videoyu." deyince Alparslan abim videoyu onlara da gösterdi. Fatih abim ağzını gözünü yamulta yamulta telefonu geri verdi.
"Düşen ekmek daha komik." deyince Alparslan abim göz devirdi.
"Kıskanma abi." Fatih abim gözlerini kısarak Alp abime bakınca çorba kasemi anneme uzattım kaldırması için.
"Alparslan abimi tutarım!" dedim ellerimi havaya kaldırarak.
"Ortada savaş mı var kız?" Ali abim salatadan bir çatal yerken bana sataşmayı da unutmuyordu.
"Olursa eğer diye dedim." Deniz Ali abime kapak yaparken ortamda bir gürültü başladı.
Herkes taraf tutarken yemekler yendi, çaylar içildi. Ee tabi tatlılarda yendi.
"Eline sağlık anne, çok güzeldi tatlı." tatlı tabağını sehpaya bırakıp ayağa kalktım. "Ben çıkıp biraz ders çalışayım, rakibim beni geçmeye başladı." Deniz'in ders çalışmaya çıkmasıyla ona atıfta bulundum.
"Afiyet olsun annecim." annem öpücük atınca asansöre binip odama çıktım.
Tekrar yapacağım derslerin kitabını ayarlarken telefonumu açıp mesajlara girdim.
Siz: Aslında bir parkta falan söyleyebilirsin
Siz: Parka gidelim mi diye sor
Siz: Ufak bir sürprizle söyle
...
Siz: fotoğraf*
Siz: Rakip elemece
1/2: Vaayy
1/2: Sen bana yetişene kadar
Deniz'e gıcıklık olsun diye görüldü atıp ders çalışmaya giriştim.
Ya tarih yazacağız ya da tarih olacağız evlat.
Öyle miydi lan o söz.
Kendime göz devirip soruları çözmeye başladım.
Geçen dakikalar sonrasında telefonumu elime aldığımda Atlas'tan gelen mesajla olduğum yerde duraksadım.
Atlas: Okyanus
Atlas: Parka gidelim mi?
Bölüm sonu.
Atlas, guzum ne oluyor?
Düşünceleriniz?
İnstagram: z.nesa_
Tiktok: z.nesa_
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 48.1k Okunma |
3.21k Oy |
0 Takip |
35 Bölümlü Kitap |