10. Bölüm

10.Bölüm

Zeynel Erdoğan
z_zeynep

10.BÖLÜM

İnci;

Mezuniyet sonrası yorgunluktan adım atacak halim kalmamıştı. Eve gidince yaşanacaklar yedi bitirdi beni mimarlık okuduğumu sanan babam veteriner olduğumu öğrenince ölmekten beter edecekti beni oyalanabildiğim kadar oyalanmaya çalıştım eve gitmemek için ama elinde sonunda gideceğim yerden kaçamazdım öyle yada böyle her şekilde babamın yapacaklarına katlanacaktım. Çok sevinçliydim sevdiğim mesleği yapacak olmanın mutluluğunu yaşıyorum evet belki sonuçları babamdan dolayı kötü olacaktı fakat pişman değilim olmam da bir ömür sevmediğim bir mesleği yapmaktansa babamdan dayak yemeye razıydım. Gece beni eve bıraktı ufak ufak adımlarla kapıya doğru ilerledim anahtarımı soktuğum gibi kapı açıldı içimden ettiğim kapı sıkışsın duaları da boşa gitti. Öyle bir zamanda gelmişim ki eve annem evde değildi şansıma küseyim direkt odama çıktım 10 dk sonra babam geldi çok şükür üstümü değiştirmiştim.

-Yaman: Diplomayı verdiler mi?

-İnci: Evet

diyerek diplomamı uzattım, kendi fişimi kendim çekmiştim derin derin nefes alıyordum kalp atışım git gide hızlandı parmaklarımı sıkmaya başladım. Babamın gözlerinden çıkan siniri gördüm dik durmaya çalıştım her zaman onun isteği olmayacak ben sürekli onun kurallarına göre yaşamayacağım anlasın. Ben ne diyecek diye beklerken elindeki diplomayı yatağın üzerine bırakıp gitti şaşkındım sessizliği normal olamazdı korkularım arttı.

Ardından odama elinde et bıçağı ile geri geldi

-İnci: Baba!

-Yaman: Nasıl buna cesaret edersin!

yüzüme bir tokat attı, yerden yere savurup elinde bıçak yokmuş gibi belindeki kemer ile vurdu, kızaran yüzümden akan kanlar yetmemiş üzerime bıçakla yürüdü, içimden bir yandan daha çok gencim bir yandan ölsemde kurtulsam diyordum korkudan yere oturmuş ellerimle kafamı kapatıyor beni bıçaklamasını bekliyordum. Bıçağın olduğu elini yukarı kaldırdı

derin bir nefes çektim

gözlerimi kapattımmm

Bıçağı saplayacakken annem babamın bileğini tuttu

-Hale: Yaman! saçmalama

annem bıçağı aldı ,babamı odamdan çıkardı

 

Gözlerimden akan yaşlar ağzım ve burnumdan gelen kanlar, morarmış kollarım, dağılmış saçlarım az önce yaşadığım korkunç an… Hepsi mutluluğum içindi hayat beni babamla sınasa da bu savaşı onun kazanmasına izin veremezdim.

Oturduğum köşeden ayağa kalkamadım o duygu hala üzerimdeydi hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ederek her gece olduğu gibi hiç uyuyamadan sabahladım. Erkenden yüzümde olan yaraları, lekeleri fondötenle kapattım.

Alaz’ın attığı ‘balkona çık’ mesajıyla gözlerimi silip, saçımı toparlayıp balkona çıktım.

aşağıda kimse yoktu

derken bir araba son ses açılmış müzikle geçti

Müzikte;

Aklım sende kalıyor gözden uzak olunca

Omzunda uyusam bütün ömrüm boyunca

Kaderime ağladım tükendi genç çağlarım

Bırak eskisi gibi olalım

sözleri geçiyordu

Bu şapşalın Alaz olduğu belliydi şu halde yüzümü güldürmüştü. Hemen üzerime uzun kollu bir şey alarak dışarıya çıktım.

koşarak Alaz’a sarıldım

-İnci: ’’Gülerek’’ delisin sen babam evde napıyorsun

-Alaz: Baban nerden bilicek senin için olduğunu

-İnci: Şok ettin bir ufak ağzım açık dinledim yalan olmasın sevindim ama beklemezdim

-Alaz: Bende daha neler var dur zamanla göreceksin hepsini

-İnci: Burda kalıp seninle uzun uzun takılabilirdim ama babam var gidiyim ben

-Alaz: Tamam da bi yüzümüze baksaydın be vicdansız

İnci; Alaz bilerek yüzüne bakmadığımı gıcıklığına yaptığımı sanıyordu oysa ben anlarsa ne diyeceğimi düşündüğüm için yüzüne bakamıyordum.

-Alaz: İnci! Bir şey mi oldu?

Daha sonra elini çeneme koyarak yüzümü kendine çevirdi

-Alaz: Sevgilim ağladın mı sen?

-İnci: Hayır yok ağlamadım

’’afalladım’’

-Alaz: Ağlamışsın

-İnci: Yok gözlerim doldu balkonda mutluluktan, ağlamadım

-Alaz: Mutluluktan bile olsa ağlamanı istemiyorum yakışıyor mu bu yeşil gözlere

İnci;

Alaz’ın benim için en doğru kişi olduğunu daha iyi anladım

yanağına öpücük kondurup eve girdim

Alaz’ın ne olursa olsun ağlamanı istemiyorum demesi içimi yaktı bilmediği onca şey varki öğrenmesini de istemiyorum.

 

Sabahın erken saatlerinde Gece ve Uzay el ele sahil boyu yürür yanlarından motorla geçerken Eren Gece’yi fark eder motorunu durdurur selam vermek için kaskını çıkarır.

-Eren: Gece selam naber?

-Gece: Selam, iyi

-Eren: Ben de iyi saol , sevgilin mi

-Gece: Evet Uzay

-Eren: Memnun oldum Eren bende ’’elini uzatır’’

-Uzay: Gece Eren diye bir arkadaşın olduğundan haberim yoktu

-Gece: Normal , arkadaşım değil çünkü yeni tanıştık okulda

’’eli boşta kalan Eren elini çeker’’

-Eren: Yolda görünce bir selam vereyim dedim korkma

-Uzay: Ne korkucam ya biz senin gibileri çok gördük geçirdik

-Eren: Hadi iyisin he kapmışsın güzel kızı

-Uzay: Birader sen belanı mı arıyorsun eğer arıyorsan belan olabilirim çünkü

-Gece: Eren kaşınıyorsun bence siktir git

-Eren: Ne dedimki canım doğruları söylüyorum

-Uzay: Canım? senide samimiyetini de öldürürüm

’’Eren’in telefonu çalar arayan Başak’tır’’

telefonu açar

-Eren: Efendim sevgilim

-Başak: Sevgilim bizim kafeye gelir misin

-Eren: Tamam geliyorum 10 dk’ya

kapatır

-Uzay: Sevgilin var sevgilime mi yavşıyorsun

-Eren: Burda kalıp sizinle sohbet etmeyi isterdim maalesef acelem var sevgilim bekliyor

’’motoruna binip gider’’

-Uzay: Sabah sabah şaka herhalde

-Gece: Tat kaçırmak diye ölüyor bırak

-Uzay: Bu en başından beri sana yavşıyor mu neden söylemiyorsun Gece bana

-Gece: Sevgilim nerden bileyim böyle olacağını, hem önemli mi ben sadece seni görmüş diğerlerine kör olmuşken

-Uzay: O konuda sana güvenim sonsuz ama rahatsız oluyor insan

-Gece: Bilerek yapıyor

-Uzay: Bir daha olursa söylüyorsun bana

-Gece: Tamam anlaştık

 

BİRKAÇ GÜN SONRA

Gençler işe başlamadan önce son günlerinde beraber sık sık vakit geçirip eğlenmişlerdir. Toplanmalar, partiye benzer içerikler, vb. daha birçok şey.

Gece;

Hep birlikte iş öncesi toplanalım dedik buraya kadar hiç sorun yok, yaşımıza uygun bir oyun oynamak istedik ve Mavi benim canım arkadaşım mükemmel bir fikirle “gülmeme challenge” oynayalım dedi sırayla bir kişi diğerlerini güldürmeye çalışacak gülen ise oyunu kaybedecekti, neyse oyuna başladık ilk önce Mavi başladı soğuk espriler yapmaya ama nasıl soğuk espriler içim dondu dinlerken

-Mavi: Hangi dağda en güzel çay içilir

-İnci: Hangi dağda?

-Mavi: Çay bar-Dağında

-Uzay: hahhahah çok komik

ilk esprisinde elimi bir kafama vurdum dedim bu kız bunları nerden buluyor

-Mavi: Siz o çeteyi tanıyor musunuz?

-Ayaz: Hangi çeteyi?

-Mavi: Peçeteyi

esprilere fazla dayanamayıp kahkahalarıma teslim olmuştum herkesin içinde öyle bir kahkaha atmışım ki farkında değilim ee doğal olarak kaybettim, Mavi’den sonra Alaz güldürmek istedi başladı tuhaf tuhaf hareketler yapmaya biz ekrana kilitlenmiş onu izliyoruz yaptıklarıda asla komik değil tımarhaneden kaçmış deli gibi bir oyana bir buyana savurdu durdu kendini dedik bu napıyor

-İnci: Otur Alaz otur komik değilsin

Alaz yerine otururken sakarlıktan mıdır nedendir ayağının halıya takılmasıyla beraber iki seksen yeri öptü tabi biz nasıl gülüyoruz anlatamam Alaz’ı bile kaldırmadık

-Gece: Uuu çok kötü düştü hghtfh aklıma lisede sınıf arkadaşımla kantine giderken diğer sınıf arkadaşımın bizi kovalamasıyla merdivenin önünde yere çakıldığımız geldii ama Alaz daha efsane düştü küçücük yerdee ahahahaa

-Alaz: Aşk olsun hepinize dost dedik bağrımıza bastık sevgilim bravo sana da kaldırmıyorsun hiç iyi misin Alaz yok anca gül

-İnci: Sevgilim özür dilerim ama hahahah

fazla uzatmadan diğer kişiye sırayı verdik çünkü Alaz’a gülmeye devam etseydik hepimize trip atacaktı.

-Mavi: Kim çıkıyor İnci?

-İnci: Yok ben çok beceriksizim bu konuda, Gece çıksın

-Gece: En son çıksaydım ben

-Uzay: Gece ben çıkmayacağım hadi sevgilim

-Gece: Peki siz istediniz

bir süre karşılarına geçip boş boş durdum

-Mavi: Gece başlasana

-Gece: Bir anda çıkarttınız beni dur düşünüyorum

-İnci: Çabuk

aklıma son dakika müthiş bir parça geldi başladım onu söylemeye bu sırada gözlerimi kapattım bizimkileri gülerken görüp bozmayayım diye

“Horozumun Gözleri

Nağme Nağme Sözleri

Dediler Muhtar Bile Olamaz

Oldu Dünya Lideri”

bir sesimi değiştirmişim olayy ağzıma da çok yakıştı

kulağıma artan kahkaha sesleri geldi ,gözlerimi açtığımda Uzay gülmekten dizlerine vuruyor, Alaz yere yatmış gülüyor, İnci ve Mavi krize girmiş gel çıkar çıkarabiliyorsan

-Gece: Ben biliyodum böle olceni

şivem kaydı ya bunlar yüzünden

-Gece: Gençler huhuu kendinize gelin

ingilizcem çok iyimiş gibi belki anlarlar umuduyla “come to your senses” diyerek bağırdım sonra ben bu cümleyi nerden biliyorum dedim ve kendimi sorgulamaya başladım beynim eror verdi artık.

bir daha tövbe gülmeme challenge oynamam

 

ERTESİ GÜN/PAZARTESİ GÜNÜ

İnci;

Hayallerimden birisi gerçek olmuştu tüm zorlukları eleyerek veteriner fakültesi okuyup başarıyla bitirmiştim bugünde çok sevdiğim hayvan dostlarımla ilk iş günüm dolayısıyla bir hayli heyecanlıyım apart topar hazırlanarak çalışacağım barınağın yolunu tuttum.

Alaz;

Veee sonunda o büyük gün gelmişti hayatımda kafama koyduğum şeyleri yapabildiğimi İktisat fakültesinden mezun olunca anlamıştım şimdi ise babamın şirketinde ikizimle beraber çalışacaktık daha gurur verici bir şey olamazdı.

Gece; 

Kişiliğim olarak fotoğraflara çok önem verirdim bin bir türlü taktik denerdim en iyi fotoğrafları çekmeye çalışırdım şikayetçide değilim zamanla hobim haline geldi fotojenik birisi olduğum ilan edilince karar verdim en sevdiğim şeyin mesleğini yapmaya üstelik bir çok dalda iş yapabileceğimi öğrenince daha bir mutlu oldum ilk iş günümü başarıyla tamamlayıp efsane bir iş çıkarıp gelmeyi planlıyorum geç kalmadan süslenip çekimim için evden çıktım.

Uzay;

Uzmanlık alanım elimin lezzeti, çoculuktan beri alışık olunca aşçı olmayı hedeflemiştim aynen de başardım kendimle gururlanıp restorana giriş yaptım.

Mavi;

Lise de okuduğum kitapların etkisi altında kalarak heveslenmiştim yazar olmaya yeni kitap çıkıyor herkes onu konuşuyor üzerinde ismin yazıyor içerisinde imzan var düşünmesi bile güzeldi. Ozamanlar yazmış olduğum az sayıda eserler var şuan memnun olduğum, sıra yeni yazacak olduğum kitaplara gelmişti bilgisayarı mı elime alıp kahvemi yudumlarken kitap konusunu düşünmeye başladım tamamen bana ilham veren şeylerden kaynaklanacaktım.

 

İnci;

Barınağa kolay uyum sağladım arkadaşlar baya yardımseverlerdi sanki yıllardır aralarında çalışan personelmişim gibi davrandılar bana hayvanların yemlerini verirken barınak arkadaşım cem elinde bir çiçekle geldi yanıma

-Cem: İnci sana gelmiş çiçekler

-İnci: Aaa kim gönderdi ki “çiçekleri alıp” saol dedim hemen çiçeklerin içinde olan kartı okudum

“Renkleri gözlerin gibi keskin değil ama kalbin ve görünüşün kadar güzel” İlk iş günün kutlu olsun sevgilim

-ALAZ-

yüzümde kocaman bir tebessümle Alaz’ın bu ince düşüncesi ve romantikliği şerefine çiçeklerimi koklayıp masanın baş köşesine koydum. Müsait bir zamanda Alaz’ı aramayı unutmamak için alarm kurdum.

Mavi;

Konumu bulup kendimi denizin kenarına atmıştım derin düşüncelerle beyin fırtınası yapıyordum bir nokta oturmuyordu kafamda oflarken

Maviş dedi biri

arkamı dönüp baktığımda Toprak’ı gördüm

-Mavi: Selam

-Toprak: Selam, dalgın görünüyorsun “oturduğum banka oturdu”

-Mavi: Yazacağım kitabımla alakalı kafamda yerleştirme yapmaya çalışıyorumda

-Toprak: Konusu ne

- Mavi: Mafya bir erkekle normal bir kızın aşkını yazmak istiyorum

-Toprak: Bizi yazsana

-Mavi: “duraksadım” Biz aşık mıyız?

-Toprak: Değil miyiz? Senin bakışlarını görmüyor muyum sanıyorsun, senin benle görüşmek istediğini bilmiyor muyum sanıyorsun, benim kendimi senden alıkoyabildiğimi mi düşünüyorsun, sırf yanlış anlamışımdır diye bakışlarımı gizliyorum, gülümsemeni aklımdan çıkaramıyorum, o mavi

mavi gözlerinde boğuluyorum denizlerinde akıntıya kapılıp gidiyorum sen söyle değil miyiz aşık

Mavi yavaşça yakınlaştı ve beni dudaklarımdan uzunca öptü

Bölüm : 02.12.2024 20:14 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...