14. Bölüm

14. Bölüm

Zeynel Erdoğan
z_zeynep

14.BÖLÜM

Gece;

Gaziantep’ten döneli 2 gün olmuştu nişanlılık sürecimiz fazla uzun sürmezdi düğünümüzü İzmir’de yapacağız bu yüzden annem ile babam ilerleyen günlerde İzmir’e geleceklerdi. İş çıkışı Uzay ile buluşup detayları konuşacağız.

 

-Alaz: Baba şirketle alakalı raporların olduğu USB vermiştim sana yanında mı?

-Teoman: Ceketin cebinde, çıkıyorum ben sen al

-Alaz: Tamam

“üst kata çıkıp dolabın kapağını açtım”

-Alaz: Ceketin cebinde de hangi ceket, bir sürü ceketin var baba ya napalım tek tek bakıcaz artık hepsine

“Alaz ceketlerin ceplerine teker teker bakarken bir ceketin cebinde eline kağıt denk gelir”

-Alaz: Bu ne “kağıdı hatırlar” bu zarf babama gelmişti çok merak etmiştim hatta o gün bir panikle elimden almıştı ne olabilir ki bunun içinde açsam ne zarar gelir ya aman “açar, okumaya başlar”

ZARFIN İÇİNDEKİ KAĞITTA YAZAN

Hiç kaçmaya çalışma işlediğin suçu kimsenin görmediğini de düşünme attığın her adıma dikkat et çünkü her an karşına çıkabilirim, her zaman ensendeyim, olanları başından sonuna kadar biliyorum İnci Soykırım’ın dayısını uçurumdan atıp tüm delilleri yok edip işten sıyrılmaya çalıştığını olası bir durumda suçu alt edebilmen için hazırda adam tuttuğunu daha detayları sayabilirim istersen. Teoman zeki değilsin sadece kendini zeki sanıyorsun, unutma dediklerimii

 

“Alaz neye uğradığını şaşırır, az önce okuduklarının etkisine kapılır”

-Alaz: Baba inanmıyorum babaa hem katilsin hemde İnci’nin dayısının baba, ben ne okudum az önce “hızla aşağıya iner, kapıyı çarpıp gider”

“Babasına konum atıp çağırırır”

 

Gece;

İş çıkışı Uzay’la buluşacağımız cafe’ye geldiğimde çevresinde hiç araba park edecek yer yoktu bende mevburen cafe’nin ilerisindeki açık alana park etmiştim. Arabadan inip cafeye yürümeye başladım

 

“Teoman Alaz’ın çağırdığı yere gelmiştir”

-Teoman: Oğlum!

-Alaz: Sana diyecek bir şey bulamıyorum baba birde elini kolunu sallaya sallaya ceza almadan geziyorsun

-Teoman: Alaz ne saçmalıyorsun

-Alaz: Sen bence gayet iyi biliyorsun hiç kıvırma, İnci’nin dayısını uçurumdan attığını biliyorum, sen nasıl yaparsın böyle bir şey baba ya ortak olduğun adamın karısının kardeşi hiç düşünmüyor musun öğrenince ne olucağını

-Teoman: Öğrendin demek ,Çeneni kapatırsan kimse öğrenmez

-Alaz: Doğru yani , İnanmıyorum sana ya baba İnci benim sevgilim sevgilim ben onun yüzüne nasıl bakıcam, dayısının katilinin oğluyum nasıl bakıcam İnci’nin yüzüne, hadi beni geçtim sen ortağının yüzüne nasıl bakacaksın aaa ama doğru sende yüz bol yapar yapar aklanırsın dimi suçtan

-Teoman: Alaz haddini aşma

-Alaz: Aşarsam ne olur benide mi atarsın uçurumdan

Gece; 

150 metre yürüdükten sonra bir araziden gelen bağırış seslerini duydum, arazinin önünde Alaz’ın arabası vardı bir şey mi oldu diye yanına gidecekken babasının da orda olduğunu gördüm Alaz sinirlenmiş gözlerinden yaşlar aka aka babasına bağırıyordu biraz yaklaştım olası durumda müdahale için duvarın arkasından izliyordum

 

-Teoman: Alaz susucaksın kimseye tek kelime söylemiceksin

-Alaz: Yapamam ben sana benzemek istemiyorum, senin gibi olmak istemiyorum tamam mı, senden nefret ediyorum baba hayatımı altüst ettin mahvettin hayatımı İnci’ye ne diyeceğim babam dayının katili onu uçurumdan atmış mı

 

-Gece: NEEEE

“duyunca kala kaldım ne yani Alaz’ın babası İnci’nin dayısının katili miydi Alaz bir katilin oğlumu? Hazmedemedim böyle duramazdım hemen arabama geri dönüp gaza bastım”

 

-Alaz: Allah belanı versin baba Allah belanı versin! Ya İnci’nin ne günahı vardı kimseyi düşünmedin o masum kızı düşünseydin dayısı sana ne yapıyor ya ,para için bir insanı öldüremezsin , pardon Teoman Saruhan’dan bahsediyoruz parayı sever o para uğruna cinayet işler

-Teoman: Alaz bak hiç bir şey öğrendiğin gibi değil hepsinin mantıklı bir açıklaması var anlatıcam sana

-Alaz: Utanmadan anlatıcam diyor neyi anlatacaksın, insanları nasıl öldürdüğünü mü baba yazıklar olsun sana oğlunun hayatını mahvetmekten başka babalığını görmedim “arabasına biner”

-Teoman: Alaz bir delilik yapma sakın!

Gece;

Duyduklarımdan sonra nasıl İnci’ye geldiğimi bilmiyorum gaza olabildiğince kuvvetli bastım

-Gece: “zili çalar”

“Hale kapıyı açar”

-Hale: Gece hoş geldin

-Gece: Hale abla İnci geldi mi işten?

-Hale: Geldi , yukarıda odasında

“ayakkabılarını çıkartıp İnci’nin yanına çıkar”

-Gece: İncii! İnci!

-İnci: Gece , Gece noluyor? Ağladın mı?

-Gece: Ben bir şey öğrendim konuşmamız gerek

-İnci: Sen iyi misin sakin ol

-Gece: İnci değilim iyi falan değilim

-İnci: Tamam konuşalım

“odanın kapısını kapatır”

-İnci: Ne öğrendin neyle ilgili?

-Gece: Nasıl söylicem

-İnci: Söyle

-Gece: İnci dayının ölümüne Alaz’ın babası Teoman sebep olmuş

-İnci: “gözleri büyür, kelimeleri çıkaramaz” G G Gece sen nerden biliyorsun “göz yaşı akar”

-Gece: Alaz’ı babasıyla tartışırken duydum

-İnci: Alaz biliyor mu?

-Gece: Galiba yeni öğrenmiş , İnci ben duyunca dayanamadım senden saklayamazdım çok kızarsın bana öyle şeylerde Alaz’la aranın bozulmasına sebep olmuş gibi oldum offf söylemese miydim?

-İnci: Alaz’ın bir suçu yok daha yeni öğrenmiş, benden saklamasın doğruları söylesin yeterli

-Gece: Babası cezasız mı kalıcak

-İnci: Gece elimizde kanıtımız yok

-Gece: Hayır ya neden hep suçlular cezasız kalıyor

-İnci: Kanıt olsa bile ben Alaz’ı babasız bırakamam

-Gece: Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu İnci? Sen şikayet etmezsen Alaz eder zaten kendine gel, katil o adam katil dayını öldüren ceza almayacak mı

-İnci: Çok isterim ceza almasını hapislerde çürümesini ama Alaz’ın babasına bunu yapamam Alaz yaparsa yapsın

-Gece: Alaz’da kanıt var mı acaba?

-İnci: Gece Alaz’a öğrendiğimi söyleme, bir şey yokmuş gibi davranıcam o gelip bana anlatana kadar

-Gece: Tamam

“telefon çalar”

-Gece: Uzay aayyy Uzay bekliyor buluşucaktık biz yarım saat geçmiş

-İnci: Uzay’ın yanına git daha fazla bekletme

-Gece: Emin misin seni bu halde bırak masaydım?

-İnci: Eminim Gece iyiyim ben hadi

-Gece: Peki akşam konuşuruz

-İnci: Konuşuruz

 

Akşam Üstü

“Alaz odasından hiç çıkmamış, çaresizce ağlamaktadır onu merak eden ikizi Ayaz bakmaya gelir”

“kapıyı tıklatıp açar”

-Ayaz: Alaz “içeri girip Alaz’ın yanına oturur” kardeşim noldu bir şey yok deme var belli sen kolay kolay ağlamazsın? İnci’yle mi ayrıldınız

-Alaz: Ayrılmaya sebep çıktı diyelim

-Ayaz: Anlat

-Alaz: Babamız katilmiş

-Ayaz: Alaz ne diyorsun

-Alaz: Sende inanamadın, yapmış işte bugün bir kağıt geçti elime okudum dellendim gittim yanına itiraf etti

-Ayaz: Nasıl olur ya, Bunun İnci’yle ne alakası var

-Alaz: İnci’nin dayısı çünkü, uçurumdan atmış

-Ayaz: Baba yok artık ya, sen bu hayata bizi mutsuz etmeye mi geldin

-Alaz: Sonra sayarsın babama ben napıcam Ayaz, İnci’ye ne dicem nasıl bakıcam onun yüzüne nasıl bakıcam gözlerinin içine İnci bunu kaldıramaz Ayaz

-Ayaz: Bilmiyorum Alaz keşke sana akıl verebilseydim

-Alaz: Ayaz ben kendimi suçlu hissediyorum İnci’ye karşı, babam dayısını öldürmüş bana sus diyor, içim içimi yiyiyor midem ağrıyor, bas baya yüzüne bakarak bir şey olmamış gibi davranmamı istiyor, yalan söylememi istiyor ben yapamam ben İnci’den saklayamam

-Ayaz: Alaz elimiz ayağımız bağlandı öylece duruyoruz

-Alaz: Neden hep bizim başımıza geliyor nedennn

“duvara yaslanır saatlerce konuşmadan dururlar”

2 GÜN SONRA

Mavi;

Cesaretimi toplayıp Toprağı aramayı başarabilmiştim görüşmek istiyordum malum son olanlardan sonra bir açıklık getirmemiz şart işi yoksa gelmesini söyledim kırmadı kabul etti.

Evden süslenerek çıktım acele ediyordum hemen hemen date sayılırdı bu buluşma o yüzden fazlasıyla özendim erkenden mekana geldim.

Toprak mekana girdi ben oturduğum masadan onu gördüm sağına soluna bakındı beni görünce hemen geldi

-Toprak: Mavişim “dedi ve sarıldı, büyük bir şok ve heyecanla yerime oturdum”

-Mavi: Nasılsın

-Toprak: İyiyim saol sen

-Mavi: Bende iyiyim seni görünce daha iyi oldum

“ne oluyordu bana Gece’ye benzemeye başlamıştım bu tarz durumlarda söyle deyip ısrar ettiği şeyleri bir anda söylüyordum”

-Toprak: Sanırım buraya neden çağırdığını tahmin ediyorum

-Mavi: En son yaşadığımız olaydan sonra konuşmak istedim

-Toprak: Anladım, konuşulacak bir şey var mı Maviş her şey ortada

-Mavi: Evet ortada daha ne kadar bekleyeceğiz

-Toprak: Ne için bekleyeceğiz

-Mavi: Çıkmak için, özür dilerim aceleci davrandım

-Toprak: Mavi ben sana aşık oldum

-Mavi: Ben de sana aşık oldum

-Toprak: İyide aşık olmamız çıkacağımız anlamına gelmiyor

-Mavi: Niyeymiş o

-Toprak: Mavişim ben seni üzmek istemiyorum, şu gülüşünü soldurmak benim yüzümden kendini kaybetmeni de asla istemiyorum ama Mavi biz seninle olamayız

-Mavi: Ne demek olamayız

-Toprak: Mavi ben mafyayım tehlikeli işlerim oluyor, düşmanım çok ben seni riske atamam biz çok farklıyız Mavi

-Mavi: Ya Toprak mafya olarak kabul ediyorum ben seni, tehlikeli görevlerle, düşmanlarınla, korkulu gecelerle de yeterki yanımda ol ya

-Toprak: “Mavi’nin ellerini tutup” Maviş üzgünüm seni tehlikeli bir hayatın içine sokmamı bekleme benden yapamam

-Mavi: Umut verdin olamayacaksa neden umut verdin

-Toprak: Özür dilerim, sen kendi kendine aşık olduğunu sanıp üzülmemen içindi

-Mavi: Toprak çocuk oyuncağımı bu

-Toprak: Ben hiçbir zaman sana ait olamam Mavi , ben sadece senin mavi gözlerinde boğulup, akıntında süreklenip giderim

-Mavi: Bana seni sevmiyorum deseydin daha az canımı yakardın “kalkıp gider”

-Toprak: Mavi !

 

İnci;

2 gün oldu Alaz’dan ses çıkmadı dayanamayıp arayınca bana buluşalım dedi hazırlanıp çıktım.

Geldiğimde Alaz çoktan gelmiş masada oturmuş beni bekliyordu

-İnci: Alaz

Ayağa kalkıp beni öpmedi bile mutlaka sarılır öperdi

-Alaz: Oturur musun

“oturdum”

-İnci: Neyin var, 2 gündür aramıyorsun bir şey mi oldu

-Alaz: İnci olmuyor yapamıyoruz ilişkimizi yürütemiyoruz

-İnci: Nerden vardın bu fikre kim soktu aklına yok öyle bir şey gayet iyi gidiyoruz Alaz noldu ben mi bir şey yaptım

“Alaz öğrendiklerini bana söyleyemiyordu onun yerine yalanlarla geçiştirmeyi tercih ediyordu”

-Alaz: Sen bir şey yapmadın artık farkına vardım bizden olmayacağının

-İnci: Şuana kadar oldu şuandan sonrası mı olmayacak Alaz

Alaz: “Hayatımda yaşadığım en zor günlerden bir tanesi oldu İnci’nin karşısında ilişkimizi ilerletemediğimizi söylemek”

-Alaz: İnci ben ayrılmak istiyorum

-İnci: Nee, “Alaz bana yalan söyleyip ayrılmaya kalkmıştı” Alaz delirdin mi bak iyi değilsin saçmalıyorsun aklın başında değil senin

-Alaz: Aklım başımda ne dediğimin farkındayım, herşey için çok teşekkür ederim sana

-İnci: Hayır hayır olmaz ayrılamayız Alaz ortada hiç bir şey yok hala birbirimizi çok severken ayrılamayız lütfen Alaz lütfen

Alaz;

İnci’min yalvarışlarına içim gidiyor üzüldüğünü görmek kalbimi parçalıyordu onu üzmeyi istemezken kendi İncimi kendim incitiyordum

-Alaz: Üzgünüm

-İnci: Alaz lütfen “Önüne geçip diz çöker ve ellerini tuttar” yalvarırım benim sana ihtiyacım var, sen benim tek güç kaynağımsın, ayakta durma sebebimsin,

onca şey arasında bana iyi gelen tek şeysin, ben mutlu olmayı seninle öğrendim, Alaz lütfen beni yanlızlığıma beni sensizliğe hapsetme lütfennn

yalvarışlarımın hiçbir çaresi olmadı, doğrularını bildiğim yalanları dinledim olan bize oldu; ayrıldık mı biz şimdi, artık sevgili değil miyiz her son gibi bizimde sonumuz geldi mi buraya kadar mıydı?, bu kadar çok severken birbirine doyamazken mi ayrılacaktık, Alaz ne olurdu doğruları söylesen ayrılmasak, ben tüm sıkıntılarım içinde Alaz’la mutlu oldum, yaşadıklarımın arasında iyi geldi o bana, şimdi noldu başa döndüm yanlızlığıma… Ben napıcam Alaz’sız şuan bile bir boşlukta sürükleniyorum gibi hissediyorum”

“Hayat bazen öyle insafsız ki

Küçük bir boşluğundan yakalar

Hissettirmez en zayıf anında

Seni ta yüreğinden yaralar

 

Ellerin, kolların bağlansa da

Başında kasırgalar kopsa da

Sen tüm gücünle karşı koysan da

Seni acımasız sevdaya salar

 

Sende benim kadar gerçekleri görüyorsun

Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun

Bir başka dünyanın insanısın yavrucağım

Sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun

 

 

Haklısın, biraz geç karşılaştık

Oysa hiç konuşmadan anlaştık

Bazı şeyler var ki söylenmiyor

Biz senle sözleri susarak aştık

 

İnsan acılarla kıvransa da

Ve o aşkta bir daha doğsa da

Dünyasını yeniden kursa da

Düşler ve gerçekler ayrı ayrı yaşar

 

Sende benim kadar gerçekleri görüyorsun

Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun

Bir başka dünyanın insanısın yavrucağım

Sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun”

 

 

Alaz;

Kendimi nerelere atacağımı bilmiyor, olduğum yere sığamıyordum kalbim fena sıkışıyor nefesim kesiliyor. İnci’yi öylece ağlarken bıraktım kız önümde yalvardı bana “tek güç kaynağımsın, ayakta durma sebebimsin, bana iyi gelen tek şeysin, Benim sana ihtiyacım var” dediği an parçalandım oracıkta öldüm ben

 

İnci: “eve geldim odama çıkıp kapımı kapattım yere dizlerimin üstüne düştüm” Sadece ağlamak istiyorum, sadece ağlamak istiyorum ben yapamam Alaz’sız, onsuz olmaz ben yok olurum ölür giderim, yaşayamamm. Kaderime isyan ediyorum benim yüzüm gülmeyecek mi?, ben mutlu olamayacak mıyım? neyi yanlış yapıyorum?, sorun bende mi?”

 

 

 

 

7 SENE SONRA

Geçmeden Önce

“ Alaz ve İnci ayrıldıktan 7 yıl içerisinde ne mi oldu öncelikle size bu süreçte neler olduğunu anlatmak istiyorum”

İlk 1 Sene:

İlk sene dolmadan Gece ve Uzay’ın düğün haberi geldi. Bunun için Gaziantep-İzmir arası gidip geldiler. Kadınlar hamamı hatta Antep geceleri organizasyonu bile yaptılar.

Kadınlar hamamında kızlar şarkılar söyleyip bol bol göbek attılar (İnci hariç) Gece’nin bağıra bağıra;

Antebin hamamları sallanır külhanları

Hoşgör mahallesinin dip dibedir damları

 

Hele hele hele anteplim gel yanıma dili datlım

Çifte telli çalıyor kalkında oynayalım

söylemesi ortamı kahkahaya boğmuş kızların eğlencesi kat be kat artırmıştır.

Hamam da saatleri geçiren kızlar kendilerini keseleterek, masaj yaptırarak düğün öncesi rahatlamışlar ve dolayısıyla acıkmışlardır. Yanlarında getirdikleri yiyeceklerini çıkartıp gün yaparcasına yemeye başlamışlardır

-Mavi: Tüm Antep yemekleri var Antep günü dediğin böyle olur bee

Şimdi gelelim Antep gecelerine

Hep beraber düzenledikleri gençler arası Antep gecelerine tüm tayfa eksiksiz katılım sağlamıştır.( Gece- Uzay- Mavi- Alaz- Ayaz-İnci)

Yemekler yemişler, sohbet edip içlerinden geldiği gibi şarkılar söyleyip coşmuşlar, espriler yapıp gülmüşler, Gece ile Uzay son kez bekarlıklarının tadını çıkarmışlar.

Gelelim o büyük düğün gününe;

İzmir’de tüm düğün hazırlıkları tamamlanmış, Gece’nin artan kaygıları ve heyecanı düğün öncesi yer edinmişti.

 

Gece;

Erkenden gelinliğimi giymiş kuaföre saçlarımı yaptırmaya gelmiştim. Gelinliğime en uygun saç modeli topuzdu bu yüzden sık bir topuz yaptırıp, çok abartılı olmayan abartılı bir makyajla birlikle tamamen hazırdım.

 

Gece’nin Gelinliği/Saçı/Makyajı

Düğün mekanı kuaförün arka tarafında kalıyordu bu nedenle kolaylıkla gelin odama gidebildim Uzay’ın hazırlığı ne durumdaydı hiçbir fikrim yoktu acaba herşey yolunda mıydı? Arasam mı? Aynı mekanın içerisinde odaların karşı karşıya olmasına rağmen aramayı bile düşündürttü bu kaygı.’ İçeriye İnci ile Mavi girdi’

-Mavi: Aşkımm çokk çok çoook güzel olmuşsun

-İnci: Gecemm kuğular gibi olmuşsun

-Gece: Gerçekten olmuş mu?

-Mavi: Olmuş, Uzay’ın ne tepki vereceğini düşünüyorum şuan

-İnci: BAYILACAK, Ciddi ciddi bayılacak

-Gece: Kızlar herşey tamam dimi eksiksiz

-Mavi: Ay sakin ol tamam

-İnci: Tamam Gece tamam biliyorsun

-Gece: Korkuyorum bir aksilik çıkacak bir şey olacak diye

-Mavi: Merak etme kontrol altında, bak bu stres sağlığına zarar yapma

-Gece: Offff

“Uzay kapıyı çalar”

-Uzay: Girebilir miyim?

-Gece: Hayır olmaz! “bağırır”

-İnci: Ya niye bağırıyorsun, neden olmaz

-Gece: Düğünden önce gelini görmek uğursuzluk getirir

-Mavi: İyide az sonra düğününüz var dediğin saatler öncesi için

-İnci: Yok uğursuzluk falan 10-15 dk kalmış şurda

-Gece: İyi tamam, gel Uzay!

“Uzay içeriye girer, Gece’yi görür görmez düşüp bayılır”

-Gece: Uzayy!

-Mavi: Laa bayıldı

-İnci: Bayılacak demiştim

-Gece: Ya ne duruyorsunuz görmüyor musunuz Uzay bayıldı kolonya getirin çabuk su sıçratalım yüzüne kendine gelsin

-Mavi: Ödü kopuyor evlenemeyecek diye, ellemeyek ayılır Uzay kendisi

-İnci: Geç kalırlar olmaz

“Uzay’a yapılan kolonya tedavisinden sonra kendine gelen Uzay ayaklanır”

-Gece: İyi misin?

-Uzay: Sen beni bırak kendine bak , Gece sana iltifat etmeye kelime bulamıyorum, nasıl anlatacağımı bilemiyorum kusursuz olmuşsun tepkimi gördün zaten bayıldım

-Gece: Benim beyaz atlı prensimde efsane yakışıklı olmuş onu ne yapıcaz , Uyumluyuz baya

-Uzay: Zevklerimiz uyuyor çekimliyoruz biz birbirimizi bilmeden

 

Uzay’ın Damatlığı

-Uzay: Vakit geldi gidelim mi?

“Gece kafa sallar, Uzay kolunu uzatır kol kola girerler ve düğün alanına giriş yaparlar”

 

Kır Düğünü Alanı

 

Çiftimiz büyük alkışla alana girip ilk danslarını ederler, dans ederken onlara eşlik etmek isteyen kişilerde partnerlerini dansa kaldırır

“Alaz dans sırasında İnci’ye bakar, İnci Alaz’a bakar İnci’nin baktıkça gözleri dolar hemen gözlerini kaçırır ve başını çevirir”

-Mavi: İnci bir delilik yapıp beraber dans edelim mi? Malum ikimizde sapız

-İnci: “güler” hihih tamam

Dans bitişinde Gece, Uzay ve nikah memuru yerlerini alır

-Nikah Memuru: Gelin hanım adınız soyadınız

-Gece: Gece Öztürk

-Nikah Memuru: Damat bey adınız soyadınız

-Uzay: Uzay Altan

-Nikah Memuru: Gelin hanım hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan Uzay Altan’ı eş olarak kabul ediyor musunuz?

-Gece: “ bir Uzay’a bakar” Eveeeettt! (Alkışlarlar)

-Nikah Memuru: Damat bey hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan Gece Öztürk’ü eş olarak kabul ediyor musunuz?

-Uzay: “Gece’ye bakıp” EVETTT!

(Alkışlarlar) “İmzalar atılır evlilik cüzdanı Gece’ye verilir Gece cüzdanı havaya kaldırıp Mavi’nin hatırlatmasıyla

-Mavi: Ayağına bas

Uzay’ın ayağına basar

-Uzay: Yeter tamam morardı

-Gece: Olsun o kadar

“Uzay Gece’nin alnından öper”

Tüm gece eğlence ile devam eder, müzikte kopmalar, danslar, bağıra bağıra şarkı söylemeler, pasta kesmeler…

Düğün tadını çıkarana çok güzel

“İnci sadece oturmuş düğünü, Gece ve Uzay’ın güzelliklerini izliyordur, ne tadı ne keyfi vardır.”(Alaz’da aynı şekilde)

 

Finalde gelen herkese gelin ve damat taraflarından teşekkür edilmiş, eve dönüş esnasında bir cümbüş olarakta arabalarda çalan son ses müzikler sonucu devam etmiştir.

Evin kapısına gelen Gece Ve Uzay yorgunluktan bitmiştir;

-Gece: Adım atacak halim kalmadı

“Uzay Gece’yi kucakladığı gibi eve sokup odalarına getirmiştir”

-Gece: Uzayy napıyorsun belin incilcek indir beni Uzay!

“odaya getirince indirir”

-Uzay: Müstakbel karımın evine ilk girişinin kucakta olmasını istedim

-Gece: Ne eğlendik dimii

-Uzay: Hayatımda en çok eğlendiğim ilk ve tek günüm oldu

-Gece: Herkeste geldi

-Uzay: Saolsunlar

-Gece: Uzay herşey çok güzeldi ya ben hala inanamıyorum biz gerçekten şuan evliyiz

-Uzay: Evet evliyiz

-Gece: Daha dün hayalini kurardık ne çabuk geldi o günler

-Uzay: Çabuk gelmesi için amma dua ettim

-Gece: Ay biz bu gece birlikte mi uyuyacaz

-Uzay: Uyumayalım mı

-Gece: Uyuyalım

-Uzay: Bu gece aynı yatakta yan yana, aynı tavana bakıcaz, beraber uykuya dalıcaz

-Gece: Bir an önce uyumak istiyorum , bu arada biz rüyada değiliz dimi yani uyanınca da evli olucaz ben seni yanımda görücem lütfen rüya olmasın

-Uzay: Valla rüya mı bilmiyorum ama eğer rüyaysa uyanmak istemiyorum, değil rüya evlendik karımsın artıkk

-Gece: Sonundaaa

-Uzay: Masallar gibiydik bugün

-Gece: Masala benzetmesek, masallar gerçek olmaz

-Uzay: Masallar gerçek olmaz evet ama sen benim tek gerçek masalımsın

“Dudaklarına yaklaşır Gece’yi uzunca öper”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 11.12.2024 19:57 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...