Korku

bölüm.6 korku

Selammm

​​​​​​Salı dediğim gibi atamıyorum çünkü telefonum bozuldu😔

Zehranınız sunarr

___________________________________

Özün'den:

Sabah erkenden kalkmıştım bu yüzden kahvaltı hazırlamaya karar vermiştim... bir yandan daha ne kadar burada kalacağımı düşünüyordum. Neredeyse bir hafta olacaktı ama hâlâ burada kalıyordum. Çalışıp para biriktirme gerekiyor du ki kendime bir ev bulabileyim. Domatesleri ve salatalıkları doğramış tabağa diziyordum, "ne yapıyorsun sabahın köründe?" Arkamdan gelen sesle otarafa döndüm ve serkan abiye baktım " hiç abi... kahvaltı hazırlıyordum.." dedim ve önüme döndüm. Tabağı bir köşeye koydum ve sigara böğreklerini kızartmak için ocağı açtım ve tavaya biraz ya koyup ısınmasını bekledim. Arkamdan sandalye çekme sesi duydum, büyük ihtimalle serkan abi oturuyordu. Dikkatlice sigara böğreklerini tavaya dizdim, "sen neden burada kalıyorsun? Kalacak yerin yokmu?" Diye soran serkan abi ile duraksadım ve ona bakmadan böğrekleri ters çevirdim ve konuştum, "yok... Yıldırım abi gitmemi istemiyor." Dedim ve böğreklerin kızarmasını beklerken böğreklerden sonra biberleri kızartmak için doğramaya başladım.

Bir kaç dakika uğursuz bir sessizlik oluştu ve en sonunda konuştu serkan abi, "E tabi güzel kız sın... bende olsam kalmanı isterdim..." dediğinde kasıldım... amacı neydi bunun? " Yıldırım abinin öyle biri değil... böyle bir şey yapacak olsa geldiğim ilk gün yapardı." Dedim buz gibi sesimle. Biberleri doğradıktan sonra kızaran böğrekleri tabağa dizdim ve tabağı bir köşeye koydum. Biberleri yağa koymadan önce bir kapak aldım ve biberleri elimle yağa koyup kapağı kapattım, "belki sana ona güvenmeni sağlayacak? Nerden bileceksin?" Dediğinde derin bir nefes aldım, "amacın ne? Gerçekten bak, eğer Yıldırım abiye güvenmemi istemiyorsan... isteme, çünkü bu seni hiç alakadar etmez, kime güveneceğime ben karar veririm." Dedim tek nefeste ve biberleri kontrol edip masayı hazırlamaya başladım. Sigara Böğreklerini ve hazırladığım kahvaltılıkları masaya dizmeye başladım çay demlenirken kızaran biberleri tabağa koydum ve yeni biberleri yağa koyup kızarmasını bekledim.

sandalye yere sürtünce kafamı serkan abiye çevirdim. Yanıma gelince beni tezgahla arasına sıkıştırınca kendini bana bastırdı ve eğilip kulağıma doğru konuştu, "ne dediğine dikket et yavru... dediğin şeylerin elbet sonuçların olacak. Eğer bir daha benden başka birine sarılırsan yada dokunursan cezası ağır olur... şimdi işini yap, birine de birşey söyleme... çünkü altımda kalmak istemezsin." Konuştuğunda sıcak nefesi tenime değerken miydem bulandı... ağır ağır yutkundum ve kafamı sallayıp onu onayladım... kızgın yağ ile dolu tavayı yüzüne geçirmemek için zor duruyordum... iğrenç kahkahasını duydum ve çenemi tuttu ve beni ona bakmaya zorladı... "iyi kız.. güzel kızsın, kaç gündür seni altıma almamak için direniyorum bir bilsen... gece okadar güzel uyuyorsun ki.. sürekli kendimi tatmin etmek zorunda kalıyorum..." karnıma baskı yapan sert şeyi hissettiğimde kusmak istedim. Nefret dolu gözlerle ona baktım. Bakışlarıma Güldü ve dudaklarıma yapıştı, aç kalmış gibi öpüyordu. Beni öperken yüzümü buruşturdum ve onu itmeye çalıştım... başaramadım, okadar güçlüydü ki beni bırakmıyordu. Gözlerimden yaşlar akarken dudaklarımdan ayrıldı ve konuştu, "eğer birine tek bir kelime dahi dersen... daha ileri giderim yavru...bana hizmet et yada altıma gir.." dedi ve mutfaktan çıktı.

sessizce ağladım.. elimin tersiyle dudaklarımı sildim ve öğürdüm... "pislik... Allahım, ne olursun yarabbim. Al hepsini topluca... cehenneme gönder..." biberleri tabağa koyup ovağı kapattım ve tabağı masaya koyup herkese servis açtım... işim bittiğinde tuvalete gidip kapıyı kapatıp kitledim ve çekmeceleri karıştırdım. Paketli açılmamış bir diş fırçası bulduğumda titreyen ellerimle paketi hızlıca açtım ve diş macunu sıkıp sertçe dişlerimi fırçaladım. Gözlerimden yaşlar aktı ve aynadan kendime bakarak fırçalamaya devam ettim. Yaklaşık on beş dakika boyunca dişlerimi fırçaladıktan sonra suyla diş macununu temizledim ve elimi yüzümü yıkayıp aynadan kendime baktım havlu ile yüzümü kuruladım ve tuvaletten çıktım.

Mutfağa girdiğimde herkes masadaydı... Meriç abi ağzına sigara böğreğini sokarken yasin abi ona kızıyordu diğerleri gülüyordu... Serkan abi hariç. Bana bakıyor ve haylazca vücudumu süzüyordu. Yutkundum ve gözlerimi kaçırdım. Diğerlerine bakarak konuştum, "Günaydın.." sesim tahmin ettiğimden kısık çıkmıştı. Diğerleri bana baktı ve Meriç abi ban bakarak ağzındaki böğreği yuttu ve gülümseyerek konuştu, " günaydın! Kızım böğrekler çok iyi olmuştu! Ellerine sağlık." Dediğinde gülümseyerek kafamı salladım ve yıldırım abi ile yasin abinin arasına oturdum, "Günaydın Cimcime." Dediğine yasin abi ye baktım, "günaydın yasin abi" dedim ve tabağıma bir kaç bir şey doldurdum. İştahım yoktu.. zorla bir kaç bir şeyler yemeye başladım ve çayımdan bir yudum aldım.

bir kaç saat sonra kahvaltıyı toparladıktan sonra herken salonda oturmuş sohbet ederken Ben koltuğun köşesinde oturmuşumtum. Yanımda Selim abi vardı. Serkan benden gözlerini ayırmadan bana bakarken çayı bitmişti," Özün bana çay koysana." İğrenç sesini duyunca yutkundum ve ayağa kalkıp yanına giderken selim abi kolumdan tuttu ve kaşlarını çatarak konuştu," kalk kendin koy lan. Hizmetçinmi kız senin." Dediğinde ona baktım, "bir şey olmaz abi kendimede koyacaktım zaten." Dedim Selim abiye doğru. Kafasını iki yana salladı ve konuştu, " olmaz. Kalk lan puşt, kızada koy demliğide getir." Dediğinde yerime oturdum ve Serkana baktım. Sinirle ayağa kalktı ve mutfağa gitti, bir kaç dakika sonra elinde demlikle geldi ve önce bana çay doldurdu sonra kendine. Demliği masaya koydu ve yerine oturdu...

___________________________

Bir kaç saat sonra saat akşam altı olmuştu. Zaten kahvaltı saat bir buçuk gibi bitmişti toplama çay yapmak falan derken saat üçe geliyordu iki- üç saat te oturmuştuk. Odama yürürken biri aniden kolumdan tutup odaya çektiğinde duva çarptım ve acıyla inledim. Dudaklarıma kapanan dudaklarla serkan abi olduğunu anladım. Kapıyı tek eliyle kilitlerken kıyafetlerimi yavaş yavaş çıkartıyordu. Ağlarken çırpındım ve onu itmeye çalıştım. çok geçti..​​​​​​. Dudaklarımdan ayrılırken karanlıkta yüzünü göremiyordum. İğrenç sesiyle konuştuğunda daha çok ağladım, "Seni uyarmıştım... ya bana hizmet edeceksin yada altıma gireceksin. Sen ikinci seçeneği seçtin...."

________________________

Serkana sövme butonu yapabiliyormuyuz?

ay şaka maka içim gitti yaaa

özün hüzünlü kekim...

diğer bölüm ne olacak acaba

kusura bakmayın ya telefon bozulunca tabletten yazma zorunda kaldım sabah ta kursum vardı yazamadim. Bir de ben ne zaman size bir saat yada gün söylesem o zaman ya yazamıyom yada atamıyom niye böyle oluyo acep

yorum ve vote lerinizi bekliyorummmm