7. Bölüm

Tranva

Zehra Naz Fettahoğlu
zaden.nas

Bölüm.7 Tranva

Biraz biraz yazıyorum sonra bölümleri atacağım

Sizi fazla bekletiyorum bu aralar kusura bakmayın.

Şimdilik bölüme geçelimm

___________________________________

Yazardan:

​​​​​Serkan eliyle kızın ağzını kapatırken kıyafetlerini çıkartmaya çalışıyor du. Kız Ayağını Her seferinde yere vurduğunda Aşağıya yani salona ses gidiyor.. Serkan farkında olmasa da Yaptığı işe devam ediyor, Kızın tişörtünü çıkarttığın da İzinsiz dokunuşları kızın vücudunda hayali lekeler bırakıyordu, sırtını odaya çekildiğinde sivri bir yere çarptığı için sırtı yatay olarak beş santim kadar kesilmişti ve kanıyordu. Kız gözlerini kapatmış önünde ona dokunan iğrenç insandan kurtulmaya çalışıyor aşağı ses gönderip yardım istemeye çalışıyor. Salonda oturan Yasin, Meriç ve Yıldırım yukarıdan gelen seslerle biraz da olsa şüphelenmiştilerdi Meriç yasin abiye dönere bir seyler sorduktan sonra kafasını salladı ve ayağa kalkıp üst kata çıktı. Odadan gelen sesleri takip ettiğinde kapının önünde durdu ve kulağını kapıya yaslayıp sesleri dinledi. Kız kapının altından içeri sızan ışık kesildiğinde bir gölge görünce neredeyse sevinmişti. Serkanın eline rağmen bağırmaya başladı, Sesi boğuk çıksa da fazlasıyla işe yaramıştı, sırtındaki acı git gide daha da çoğalıyordu. Meriç kaşlarını çattı ve kapı kolunu aşağı indirdi fakat kapı kitli olduğu için açılmadı, kapıyı zorlayarak kıza bağırdı Meriç "Özün! Abicim bir şeymi oldu? aç kapıyı!" Meriç in sesini aldırmadan Tacizine devam eden Serkan kızın pantalonunu açmaya kalkışınca kız daha çok bağırdı. Evde Yasin, Meriç ve Yıldırım dan başka biri yoktu…

Meriç bağırdı, "özün hadi aç kapıyı, Ne olur aç! Yasin abi! Yıldırım abi!" ve kapıya omuz attı. Kapı açılmıyordu, Yasin ve Yıldırım hemen üst kata çıkarken Yasin hemen Meriçi ittirdi ve kapıya sert bir şekilde vurup yerinden çıkmasını sağladı. Yasin içeri koşarken serkan ı tutup itti ve yüzüne sert bir yumruk geçirdi. Serkan ne olduğunu anlamadan yere düşerken Yasin ve Yıldırım onunla ilgileniyordu. Meriç özünü kendisine çekip sarıldı ve kendi tişörtünü çıkararak özüne giydirdi. Özün içli içli ağlarken aşağıdan gelen kapı zil sesi, Meriç in özüne güzel sözler fısıldayıp sakinleştirmeye çalışması ve Yasin, Yıldırım ve Serkanın boğuşup bağırma sesleri Özünün beyninde bir fırtınaya neden olurken gözleri karardı ve Meriç in kollarında bayıldı…

***************

İki gün sonra saat gece yarısı 04:52

Özün’den:

Göz kapaklarımda büyük bir ağırlık vardı. Sanki birbirine dikilmiş gibiydi. Etrafımdaki sesler boğuk bir uğultu şeklindeyken kendimi gözlerimi açmaya zorladım fakat başarısız oldum… üzerimde büyük bir yük vardı ve bu Yorgunluk yada başka bir şey değildi. Sadece vücudumdaki görünmeyen dokunuşlar ve izler di… etraftaki boğuk sesler azaldığında soğuk elimi tutan bir el hissettim. Elimin tersini yavaşça okşarken o sesi duydum. Yıldırım abi. “Güzelim… melek yüzlüm, Kanatsız meleğim.. özür dilerim fazla geç kaldım, belki daha da geç kalsaydım…” durakladı ve derin bir nefes vererek devam etti “ boş verelim bunları. Artık yanındayım.. sana söylemek istediğim bir şey var. Belki çok acele ettim yada çok erken davrandım ama ne olursa olsun sen benim Kız kardeşimsin , seni ömrümün sonuna kadar koruyacağıma yemin ederim.” Kendimi zorlayarak gözlerimi aralamayı başardım ve önümde Yıldırım abiyi gördüğümde elini sıkıp gülümsedim… çökmüş durumdaydı. Göz altları uykusuzluktan morarmış, göz leri ise ağlamaktan kızarmıştı… saçları darma dağınık tı. “Abi…” dedim kısık boğazdan çıkan sesimle. Gözleri hemen bana döndüğünde gözleri parladı ve uzanıp yanağımı okşadı. “Birtanem… uyandın sonunda.. çok korkuttun beni, abicim.” Yorgunluktan kalınlaşan sesi ile konuşunca zar zor gülümsedim. Hastanede değildim, evdeydim fakat koluma serim takılmıştı. “İki gündür uyuyorsun güzelim.” Dedi dudaklarını alnıma bastırarak. Gözlerimi kapattım e derin bir iç çektim. “Su verirmisin abi?” Dedim doğrulmaya çalışarak. Kafasını sallayarak onaylayınca doğrulmama yardım etti ve komidinin üzerinde ki sürahiden bardağa su doldurdu ve bardağı kuruyan dudaklarıma yasladı, suyu yavaşça küçük yudum’lar halinde içtim. Rahatlayarak gözlerimi kapattım ve bardaktaki su bitince derin bir nefes aldım, gözlerimi aralayıp abime baktım. “Teşekkür ederim abi.” Dedim gülümseyerek. Oda gülümseydi ve uzun kahverengi saçlarımı okşadı.” Ne demek Abicim.. sen burada bekle, Alpereni yada Meriçi gönderirim. Ben Doktoru çağıracağım” dediğinde kafamı sallayıp onu onayladım. Abim odadan çıktıktan bir kaç dakika sonra alperen abi geldi ve kapıyı kapatıp yanıma oturdu elimi tutup alnıma bir öpücük kondurdu, içim kıpır kıpır olurken ne olduğunu anlamamıştım. “Çok korktum… keşke o an evde olsaydım, belki o piçe engel olabilirdim…” dediğinde mavi gözlerine baktım. Keskin yüz hatları siyah saçları hafif esmer teni vardı. yeni fark ediyordum, çok yakışıklıydı…

peki ya Serkana ne olmuştu? İçimdekileri tutamadan merakla ona sordum.. “ Alperen abi.. Ona ne oldu..” dedim ismini söylemeden, alperen abi başta kaşlarını çattı fakat sonra konuştu. “ o şerefsizin bir çok suçtan sabıkası varmış, mühebbet cezası aldı.” dediğinde derin bir nefes aldım ve mırıldandım. “İyi olmuş…” gülümsediğinde ona baktım. Önüme düşen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Eli olduğundan fazla orada kaldı be kapı çaldığında boğazını temizledi ve uzaklaştı. Doktor ve Yıldırım abi ile yasin abi içeri girdiğinde onlara baktım. Doktor bey yaklaştığında gülümsedi “nasılsın Özün?” Dediğinde omuz silktim. “Berbat desem ayıp olurmu?”dediğimde doktor bey güldü ve kafasını iki yana salladı “sorun değil. Ağrın yada başka bir şeyin varmı?” Dediğinde tereddüt ederek konuştum. “Biraz başım ağrıyor onun dışında sırtım acıyor” dedim doktora bakarak. Kafasını sallayarak beni onaylayınca tekrar konuştu. “ arkanı dönüp sırtını açarmısın.” Dediğinde Alperen abinin yardımı ile arkamı döndüm ve alperen abi tişörtümü yara gözükecek kadar açtı. Yıldırım abi ve diğerleri küfür mırıldanırken doktor bey yaraya dokunduğunda kasıldım ve sırtım bükülürken acıyla inledim. “İntihap kapmış… pansuman yapıldıktan bir saat sonra size vereceğim kremi yaraya sürün.. mutlaka açık kalsın yara. Yoksa iyileşmez..” dediğinde yasin abi konuştu. “Merak etmeyin iyi bir şekilde bakacağız.” Dediğinde gülümsedim. Doktor biten serumuda çıkartıp gittiğinde yaslanamadığım için homurdandım. yasin abi yanıma gelip eli ile sırtımı destekledi ve kolunu bacaklarımın altından geçirip beni kucağına aldı. “ salona gidelim… diğerlerini evlerine gönderdik sadece biz varız.” Dediğinde kollarımı boynuna coladım ve kafamı sallayarak onu onayladım.. salona geldiğimizde yasin abi beni koltuğa oturttu ve kendisi yan koltuğa oturdu. Yıldırım abi yanıma oturunca kafamı bacaklarının üzerine koydu ve yüz üstü uzanmamı sağladı. İri elleri saçlarımı okşarken Alperen abi bana bakıyordu, yıldırım abim ve yasin abi kendi hallerinde konuşuyorlardı. Alperren abi ile bakışırken bana göz kırpınca yanaklarım kızardı ve gözlerimi kaçırdım..

___________________________

Vallahi unuttuyorum ben bu kitabı

bitiricem ama daha çok bölüm var önümüzde.

Her neyseki artık bölüm atabilcem! Oley

herkese görüşürüzz

bu yıl en mutlu yılınız olsunn

 

​​​​​

 

 

Bölüm : 21.01.2025 00:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Zehra Naz Fettahoğlu / Yayın Abim / Tranva
Zehra Naz Fettahoğlu
Yayın Abim

818 Okunma

97 Oy

0 Takip
7
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...