20. Bölüm

(18)

Zeynep Özel
zambak03

< Alev Lâl Candan >

Gözlerimi kırpıştırarak araladım, kaç saattir uyuyordum da başım bu kadar ağrıyordu ?

Sanki kafamda tuğla parçalamışlar gibi bir sızı hakimdi, bir elimi kafama koyup hafifçe saçlarımı kaşıdım. Karanlık odada gözlerim biraz zorlansada sonrasında hemen uyum sağlamıştı.

Bulunduğum odanın neresi olduğunu zaten biliyordum, evet Serkan'ı sinirlendirip ne kadar ileri gidebileceğini ölçmüştüm.

Kural bir: Kazanmak istiyorsan, kendini yok saymayı öğreneceksin.

Ellerimi yatağa bastırıp oturur pozisyona geldim, kuruyan boğazım için bir kaç kez yutkundum ve odayı incelemeye başladım.

İlk kez Serkan'ın evinde uyandığımda daha az eşya vardı, bu odanınsa aktif kullanıldığı çok açıktı. Bütün odayı izlerken gözüm kapının yakınlarında duran tekli armut koltukta takılı kaldı, camdan uzaktı ve ay ışığı neredeyse hiç gelmiyordu.

Ayaklarımı yataktan aşağıya sarkıtıp indim. Adımlarım benden bağımsız Serkana yönelmişti ki duraksadım, düşmanım olması ona iyilik yapamayacağım anlamına mı gelirdi?

Bence hayır...

Yataktaki örtüyü alıp elimde bir top haline getirdim, tekrar Serkanın yanına gittim ve örtüyü açarak üstüne örttüm.

Uyurken o kadar da kurnaz ve gaddar durmuyordu.

Koltuğa yayılmış olsa da hâlâ -uyurken bile- rahat gözükmüyordu, sanki uyurken bile tetikte olmalıymış gibi bir hali vardı.

Elimi başına götürdüm, bu şekilde yatarsa boynu tutulacaktı. Hafifçe eğilerek ona yaklaştım ve iki elimle kafasını birz sağa kaydırdım ancak bu adamın ne kadar güçlü refleksleri sahip olduğunu unutmuşum.

Avını yakalayan bir timsah gibi aniden bileklerimden tutup beni kilitlemek için uğraştı ama ne ben karşılık veremeyecek kadar acemiydim ne de o uykudan uyanır uyanmaz mükemmel bir hamle yapabilirdi.

O, uyku mahmurluğuyla yeterli güç uygulayamadı ve bende beklenmedik bir şekilde hazırlıksız yakalandığım için şuan da çok uygunsuz bir pozisyondaydık.

Ben ellerim arkamdan birleştirilmiş bir şekilde sırtım onun göğsüne değecek şekilde yarı oturur yarı ayakta duruyordum.

Arkamdaki bedeni anlık yüklenen adrenalin hormonu yüzünden gerim gerim gerilirken bende ondan farksızdım. Nefes alışverişlerimiz gecenin sessizliğinde kaybolup odayı gürültüye boğuyordu.

" Bedenin bir işe yaramayınca ben uyurken mi saldırmaya başladın, bu kez nereye çip takacaktın ? "

Kafamı çevirip omzumun üstünden ona baktım ama sert bir tepki veremeyeceğimin farkındayım, acı hissetmiyor olabilirim ama bir yerlerimi kırarsa gücümü tekrar toplamam çok uzun sürerdi.

" Tüh yakalandım... Yinede bedenimin işe yaramadığına emin misin ? "

Madem oynamak istiyordu bende oynardım. Aniden sırtımı ona yaslayıp tamamen kucağına oturdum, bana hamle yaptığımda sırada üstüne örttüğüm örtüyü düşürmüştü.

" Eminim, ama sen çok istiyorsan deneyebilirsin ? "

Alaylı ve kendinden emin sesi onu kışkırtamayacağıma o kadar emindi ki ben kafamı geriye yatırıp boynundan öpünce bedeni kaskatı kesildi.

Aramızdaki gergin enerji yerini yavaş yavaş oyunbaz iki insanın arasındaki çekime bırakıyordu.

Boşluğundan yararlanıp ellerimi kurtardım ve kucağında döndüm, yüzlerimiz birbirine bakarken o şaşırmış ve afallamış ben ise eğlenen ve kazanmış bir ifadeyle bakıyordum.

" Anlaşılan o kadar da emin değilmişsin, Okyanus ? "

Kafamı iki yana sallayarak güldüm, küçük bir öpücükle bile kaskatı kesiliyordu. Bütün bedenimi kullansam neler olacaktı kim bilir ?

Verdiği tepkiyi ve benim yüz ifademi sormadan çözdü, gözlerinde bir ateşin harlandığını gördüm. Anlaşılan kaybetmeyi kendisine yedirememişti.

" Bana söylüyorsun, sanki kendin çok iradeliymişsin gibi ? "

Kucağında olmamı umursamadan koltukta geriye yaslandı ve kollarını iki yanına serbest bıraktı. Gözlerindeki o rahat ifade sinirlerimi bozmaktan başka bir işe yaramıyordu.

" Pek çok kişiye ilgi duyarım Okyanus, ama bunun benim kontrolümün dışına çıkmasına izin vermem "

Kaşları ilgiyle havalandı, dudaklarını meraklı ve bi o kadar da sinsi bir ifade sarmaladı. Gözlerini muzip bir ifadeyle kısıp ellerini belime yerleştirdi ve beni biraz daha kendisine yasladı, amacı neydi ?

" Bahse var mısın ? Seni yalnızca 5 dakika içinde bana yalvaracağın hale getirebilirim. "

Dudaklarımı yalayıp dikkatini çektim bu oyun ilgimi çekmeye başlamıştı.

" 5000 TL'sine ? "

Alayla güldü, elinden geldiğince beni küçük görmeye çalışıyordu ama eminim içerde bir yerde farklıydı.

" O kadar az mı, şunu 20 Bin yapalım ? "

" Arttırıyorum, eğer başarırsan benden istediğin 2 şeyi sorgulamadan yaparım "

" Neden inanayım ki sana ? "

Güldüm.

" Ben her şeyi yaparım Okyanus, ama yalan söylemem. "

" Dediğin gibi olsun, sürem ne zaman başlıyor. Kıvranışını izlemek zevkli olacak "

Bu bölüm çok kısa farkındayım ve üzgünüm =(

Bunun pek çok sebebi var aslında ama en önemlilerinden bir tanesi de karakterler arası dinamikler.

Kitaba dönüp şöyle bir baktığımda, evet güzel ve her şey hemen hemen oturmuş fakat Alev ve Serkan ikilisinin karakteri o kadar zıt ki ama bir o kadar da benzer...

Birbirlerine nasıl yaklaşacakları konusunda büyük sorularım vardı, bu yüzden bu bölümün onların arasındaki rekabeti, çekimi yansıtmasını istedim.

Hatta bölümün başında okudunuz zaten, Alev artık Serkan'a o kadar katı bir gözle bakmıyor. Serkan artık onun için yalnızca öldürmesi gereken bir insan değil çok daha fazlası, geriye kalan bir kaç bölümde bunu kabullenecek.

Kitap 25 bölüme yakın olacak demiştim...

Bu konudada üzgünüm ama çok kararsız bir yazarınız var =))

Muhtemelen kitap çok daha uzun olacak, yinede kesin bir şey söylemeyeyim.2

Son olarak lütfen yalnızca okuyup geçmeyin eğer okuyorsanız ve buraya kadar yorum yapmadıysanız yorum yapın.

Yıldızımı patlatmayı unutmayın,

Şimdilik sağlıcakla kalın

Bölüm : 28.03.2025 18:47 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...