3. Bölüm

Kavga

Kelebek5405
zeeynoo

 

Okula girer girmez Ezgi’yi aradım. Hemen açtı. Bahçede olduğunu söyledi. Yanına geliyorum deyip telefonu kapattım. Ama bunun kötü bir karar olduğunu anlamam çokta geç olmadı.

 

Aptal kafam koskoca üniversite bi çok üniversitenin ortak bahçesi, nasıl bulacaksın o kadar insanın arasından Ezgi’yi ha aptal kafam. Bi anda Ezgi yanımda bitiverdi. Şaşırmadım dersem yalan olur valla.

 

“Kız sen nasıl buldun beni, bende kara kara düşünüyordum nasıl bulacağım ben bu kızı diye.”

 

“Kızım benim adım Ezgi Kutay benim yapamayacağım şey yok.”

 

“Eee kimin arkadaşı?”

 

“Bilmem kimin?”

 

“Pardon ne demek kimin?

 

“Tamam tamam tabikide senin.”

 

“Hah şöyle hem ayrıca ben senin sadece arkadaşın değilim unuttun mu.”

 

“Unutmam ne mümkün teyzemin kızıııııı.” diyerek sulu sulu öpücüklerini bana sundu.

 

“Kızım napıyon ya bide sulu sulu ıyyyyy.”

 

“Ne ıyı kız kuzeninim ben senin ister sulu sulu, istersem başka bi şekilde öperim sanane.”

 

“Farkında mısın bu eylemlerini benim üzerimde gerçekleştireceksin ya hani o yüzden sanane diye bişey yok. O YÜZDEN ÇEK O ELLERİNİ ÜZERİMDEN, ÇEK O ÖPÜCÜKLERİNİ BENDEN.”diye sitem ederek okulun içine doğru ilerledim.

 

Arkamdan Ezgi 'ben sınıfıma gidiyorum dersten sonra okulun kafesine geelll' diye seslenirken onayladım ve kendi sınıfıma doğru ilerledim.

 

Sınıfa doğru giderken arada bir üzerimdeki bakışları hissettim. Kimisi tanıyor kimisi ise sadece benzediğimi söylüyor. Sınıfa girdiğimde yine aynı seslerle karşılaştım ve aralarından biri hafif yüksek sesle ‘Aa bu o kız değil mi?’ dedi. Bir diğeride ' Hangi kız? diye sorup aralarında konuşmaya devam ederken bende arkalarda bir yere geçtim.

 

Sınıfa hoca olduğunu düşündüğüm kişi girdiğinde herkes yerlerine yerleşti ve ders başladı.

 

Ders bittiğinde Ezgi’nin dediği gibi okulun kafesine gittim. Baya kalabalıktı. Bir çok kampüse ve okula yakın ortak bi kafeydi. Farklı bölümlerin öğrencilerinin buluşması için ideal bir yerdi.

 

Kendime bi kahve alıp boş bi yere geçtim. O sırada Ezgi yanıma geldi. O kadar kişinin arasında beni eliyle koymuş gibi nasıl buluyor her seferinde bilmiyorum.

 

Ezgi’de kendine kahve almaya gittiğinde kahvemi yudumlamaya devam ettim. Telefonumu elime alıp sessizden çıkardığım anda bildirimler ardı ardına gelmeye başladı.

 

Yorumlar, beğeniler ve yeni takipçiler. Bunları gördükçe yüzümde tebessüm oluştu. Tiktok hesabıma girip akşam paylaştığım dans videosunun altına yapılmış yorumlara baktım.

 

Yorumları okudukça yüzümdeki tebessüm büyüyordu. Tabi bu gülümseme kötü yorumları görene kadar sürdü. Yani anlamıyorum madem kötü yorum yapacaksınız, linçleyeceksiniz. O zaman geçin, bakmayın paylaşımlarıma.

 

Ya kızım boşver sen onları. Çekemiyorlar seni, ne takıyorsun kafana.

 

'Ne takıcam kafama be, onlar benim kafama takıcağım kapasite de kişiler değil. Onların yorumları umrumda değil ayrıca. Kıskançlar ne olacak.'

 

Hah şöyle işte benim kızım. Hem onlar bi kendilerine baksınlar. Dansın d’ sinden haberleri yok bide senin dansını yorumluyorlar. Kıskançlar ne olacak.

 

'Ay demi ya geçen bi videosuna denk geldim. Resmen gözüm kanadı.'

 

Ay sus sus hatırladıkça midem kalkıyor. Neydi o öyle. Bide kendini dansçı sanıyor. O bu kafayla ancak ikinci Dilber olur ahahahahaha.

 

'Onuda beceremez o merak etme. Karaografi ne bilmiyor ki. Hatta öyle bişeyin varlığından haberi bile yoktur eminim.'

 

Bende. Neyse ben kaçar Ezgi gelir birazdan zaten.

 

İç sesimle olan konuşmam bittiğinde Ezgi hâlâ gelmemişti. Bende telefonumu bırakıp kahvemi içmeye devam ettim. Tekrar bi yudum alacağım sırada sabah ki olay aklıma geldi.

 

Ne gıcık adamdı o öyle. Neymişte bana değil kaskıma bakıyormuş. Kaskımdaki çıkartmayı daha önce görmüşmüş. Manyak herif sanki bi tek bende var. Her hangi bir yerde görmüş olabilirsin ne diye dik dik bakıyorsun bana. Gerçi ben yalan söylediğine eminim. Çıkartmaya bakıyormuş allahallah yedim bende sapık herif.

 

Aklımdaki düşüncelerle boğuşurken Ezgi geldi. Sandalyeyi hışımla çekip oturduğunda ona doğru dondüm. Biraz sinirli gibiydi. “Hayırdır, bi şeymi oldu. Ne bu hal.”

 

"Yok bişey" "Ezgi olmuş bişeyler. Anlat hadi ne oldu." "Ya kahvemi aldım geliyordum öküzün biriyle çarpıştım. Daha doğru o bana çarptı, bide özür dileyeceği yerdede bana çıkıştı. Neymişte körmüymüşüm ben niye önüne bakmıyormuşum. Gıcık yaa gerizekalı."

 

“Eee sen ne dedin. Sakın bana bişey demedim deme Ezgi.” “Sence ben o gerizekalı bana saydırırken öylece susar mıyım? Bende cevabımı verdim hemen. Gerizekalı ya bide bana kör müsün diyor.

 

“Tamam sakin ol. Bak cevabınıda vermişsin. Altında kalmamışsın her zamanki gibi.”

 

“Heralde kızım. Aslında onun bana çarpan o taş gibi kaslı bedenini parçalamak vardı da neyse.”

 

Ezgi’nin söylediklerinden sonra gözlerim açılmış bir şekilde ona bakıyordum. Oda bana ne var dermişcesine kafasını salladı. Yazık garibimin ne dediğinin farkında bile değil.

 

“Ezgi sen bu adamın taş gibi kaslı bedenini nereden biliyorsun canım arkadaşım, biricik kuzenim.” diyerek gözlerimi kısıp Ezgiye bakmaya devam ettim.

 

Ezgi afallamış bi şekilde “E kızım adam bana çarptı ya kaya gibiydi işte yani taş gibiydi işte sertti yani, yani şey bedeni sertti bana çarpınca işte…”

 

“Ahahahaha bak sen Ezgi hanıma sertti demek. Hatta kaya gibi pardon TAAAŞŞ. Başka nasıldı peki?”

 

“Ne diyosun kızım ya taşta değildi, kayada değildi tamammı. Şerefsiz öküzün tekiydi. Kapat bu konuyu.”

 

“Okeeeyyy. Konuyu açan sensin e kapatanda ben oluyum…Yakışıklımıydı bari.”

 

“Gökçeeeee. Kapat diyorum yaaa.”

 

“Tamam tamam sormuyorum bişey. Eee ders nasıldı?”

 

“Eh işte fena değildi. Seninki nasıldı.”

 

“Bilmem. Aynıydı işte.”

 

Gökçe ve Ezgi konuşmaya devam ederken Ezgi bi anda “Eyvah ben geç kaldım. Ders çoktan başlamıştır.” diyerek ayaklandı.

 

”İyi dersler.”

 

“ Eee senin dersin yok mu?”

 

“Varda girmeyeceğim.”

 

“Neden?”

 

“Canım istemiyor. Biraz dışarda hava alacağım. Sonraki derse girerim.”

 

“Peki sen bilirsin. Sonra görüşürüz.” diyerek ayrıldı Ezgi. Gökçe’de eşyalarını toplayıp bahçeye çıktı. Tam bi ağacın altına oturacağı sırada gördükleri ile durmak zorunda kaldı.

 

“Ya bırak kolumu canımı acıtıyorsun!"

 

“Bırakmıyorum. Konuşucağız dedim sana yürü.”

 

“Gelmiyorum ya konuşmak istemiyorum seninle.”

 

“Ama ben istiyorum ve sende benimle geliyorsun küçük hanım.”

 

“Gelemiyorum, gelmeyeceğim. Rahat bırak beni.”

 

“Yürü dedim Balca yürü.” diyerek Balcayı sürüklemeye başlar.

 

“Bırak diyorum Bora kolumu acıtıyorsun.” Balca ne derse desin Bora onu bırakmıyordu. Tam o sırada "Hey sen, bırak kızın kolunu. Ne yaptığını sanıyorsun.”

 

“Sen kimsin be? Karışma benim işime defol git.”

 

“Asıl sen kimsin ha. Sen kimsinde kızı zorla götürmeye çalışıyorsun.”

 

“Sevgilisiyim şimdi defol.”

 

“Sen benim sevgilim falan değilsin. Ayrıldık biz.”

 

“Duydun. Şimdi bırak kızın kolunu ve defol git burdan yoksa…”

 

Sorar bi şekilde “Yoksa? Yoksa ne ha?” dedi Bora.

 

“Emin ol yoksasını bilmek dahi istemezsin.” diyerek Balcanın kolunu Boradan kurtardı.

 

“Sen kimsin ha. Sen benim kim olduğumu biliyor musun.”

 

“Bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum.”

 

“Öylemi? Ben yinede kendimi tanıtayım. Bora Türkoğlu ben. Türkiyenin en büyük iş adamlarından biri olan Taylan Türkoğlu’nun oğluyum.”

 

“Eee yani? Bundan banane? Kimsen kimsin. Babanın adını kullanarak her istediğini yapabileceğini mi sanıyorsun ha? Hiç kimse, kim olursa olsun bi kadına zorbalık yapamaz. Anladın mı gerizekalı. Bunu o küçük beynine sok tamamı.”

 

“Küçük beynime öyle mi?”

 

“Aynen öyle. Tabi o kadarda varsa.”

 

“Bana bak kızım seni varyaaaa.” diyerek bu seferde Gökçenin kolunu sıktı.

 

Hadi buyrun cenaze namazınaaaaa. Bu Bora bilmem her kimse canına susamış arkadaşlar. Ruhuna birer fatiha okuyun.İç sesin ricasıdır.

 

“Kolumu bırak, yoksa olacaklardan sorumlu değilim.”

 

“Hadi ya. Sorumluluk benim. Napıcaksın ha tokat mı atacaksın? Senin gibi kızlar anca bu kadarını yapar zaten.” diyerek küçümseyici bakışları ile Gökçe’ ye bakmaya devam etti.

 

“Okey. Madem sorumluluk senin bunu sen istedin.” diyerek Gökçe Bora’ya kafa atar.

 

🦋

 

Bölüm : 23.09.2024 18:05 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Kelebek5405 / Kızıl Tanesi / Kavga
Kelebek5405
Kızıl Tanesi

7 Okunma

0 Oy

0 Takip
4
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...