4. Bölüm

Yeni Arkadaşlar

Kelebek5405
zeeynoo

“Okey. Madem sorumluluk senin bunu sen istedin.” diyerek Gökçe Bora’ya kafa atar.

 

Bora geriye doğru sendeleyerek acı içinde burnunu tutar. Gökçe’nin bu yaptığıyla Bora daha da sinirlenir. O sırada bahçedeki bi çok kişi onları izliyordur.

 

Bora çok önemli bir iş adamının oğlu olduğu için çevresindekiler ondan çekiniyordu. Bu yüzden de kimse Balcaya yardım edemiyordu. Tabi Gökçe için onun kim olduğu önemli değildi.

 

Kim olursa olsun. Hiç kimse bi kadına zorbalık yapamaz. Gökçe böyle bi durumla karşılaştığında kendini durduramıyordu. Travması vardı istese bile duramıyordu. Şimdi olduğu gibi bu tip olaylarla karşılaştığında hemen müdahale ediyordu.

 

Bora acı içinde burnunu tutarken Balca’da şaşkın bir şekilde Onları izliyordu. Tıpkı etraftaki bir çok kişi gibi. Bora hala acı içinde kıvranırken yanlarına biri geldi.

 

“Noluyor burada? Bora iyi misin? Noldu sana böyle?”

 

Arkadaşı olduğunu düşündüğüm kişi Bora’yla ilgilenirken bende az önce adının Balca olduğunu öğrendiğim kıza döndüm ve iyi misin diye sordum.

 

“Sen onu bırakta kendini düşün. Mahvedeceğim kızım seni. Bunun acısını çok pis çıkaracağım. Hayatı sana zehir edeceğim.”diyerek Gökçe’ ye tehditlerini savurdu Bora.

 

“Sen hala konuşuyor musun lan. Önce suratının haline bi bak. Öyle beni tehdit et gerizekalı.”

 

“Bittin kızım sen bittin. Seni varya….”devamını getiremeden Gökçe Bora’nın sözünü yarıda kesti.

 

“Yav he he mahvetçen beni anladık tamam. Aynı şeyleri ne söyleyip duruyorsun bozuk plak gibi. Yürü Balca gidiyoruz.” diyerek Balca’yla beraber oradan uzaklaştılar.

 

Bahçede bi banka oturdular beraber. Gökçe yönünü Balca’ya dönerek “Gökçe ben” diyerek elini uzattı. Balca’da aynı şekilde karşılık verdi. “Ben çok özür dilerim sende başını belaya soktum.” diyerek Balca başını önüne eğdi.

 

Gökçe Balca’nın başını kaldırarak “Saçmalama sen hiç bir şey yapmadın. Ayrıca o şerefsize haddini bildirecek biri lazımdı. E bende bu konuda uzman olduğuma göre. Sıkıntı yok yani merak etme.”

 

“Borayı tanımıyorsun. Manyağın teki o. Herkesin içinde ona kafa atarak hata yaptın. Şimdi sana takıcak kafayı, uğraşıcak seninle rahat bırakmayacak seni. Benim yüzümden”

 

“Balca saçmalamayı bırakır mısın senin bi suçun yok. Ayrıca başım belaya falan girmeyecek.”

 

“Anlamıyorsun. Senin peşini bırakmayacak. Seninle uğraşacak. Hatta dediği gibi hayatını mahvedecek. Benim yüzümden.”diyerek endişeli bi şekilde konuşmaya devam etti.

 

“Şşşşş sakin ol kimse bana bişey yapamaz. Ayrıca hayatımın çok da iyi bi durumda olduğunu sanmıyorum. O yüzden pek bişey değişmez. Ayrıca o gerizekalı isterse uğraşsın. Umrumda değil. Ben onun hakkından gelirim sen merak etme.”

 

“Ama…”

 

“Aması maması yok. Merak etme dedim bişey olmayacak.”diyerek Balca’yı sakinleştirmeye devam ettim. Neden ondan bu kadar korkuyor anlamıyorum. Acaba ona kötü bişey yapmış olabilir mi?

 

“Balca sana bişey sorabilir miyim?” “Tabiki.” “Neden ondan bu kadar korkuyorsun? Yoksa sana bişey mi yaptı.”

 

“Hayır bana bişey yapmadı. Ama o çok tehlikeli birisi. Başlarda böyle değildi çok iyi birisiydi. Daha sonra onun gerçek yüzüyle karşılaştım. Gerçi o yüzünü bana asla göstermezdi ama mecbur kaldı diyelim.”

 

“Nasıl yani?” “Şöyle, biz Bora’yla sevgiliyken çok iyiydi yani bana karşı. Benim yanımda da başkalarına normal davranıyordu. Sonra ben bi kaç kez benim olmadığım zamanlar da insanlara farklı davrandığını gördüm. Onu bu konu da uyardım, neden diye sordum. Oda yanlış anladığımı aslında konunun farklı olduğunu söyledi. Sonra aramıza bi soğukluk girdi. Ona karşı olan bakış açım değişti çünkü.”

 

“Peki sonra ne oldu? Nasıl ayrıldınız?”

 

“Bir hafta okula gelmedi bu. Ulaşamayıncada bişey mi oldu diye düşündüm, evine gittim. Bende anahtarı vardı o yüzden kapıyı çalmadan girdim. Sonra onu bi kızla yatakta bastım. Ondan sonrada zaten ayrıldık.”

 

Gökçe ağzı aralanmış, kaşları çatılmış bi şekilde Balca’yı dinliyordu.

 

“Vay şerefsiz köpek. Adi pislik. Bide hâlâ senin peşinde. Ulan varya böylelerini hadım edeceksin. Madem aldatacaksın ne diye sevgili oluyorsun ki. Pis uyuz it.” Gökçe ağzına geleni sayarken Balca’da onu dinliyordu.

 

“Kızım madem bu seni aldattı şimdi ne diye senin peşinde.”

 

“Manyak işte. Başta hataydı, sarhoştum diyerek işin içinden sıyrılmaya çalıştı. Bende ne olursa olsun artık seni istemiyorum diyerek bitirdim işte. Zaten ondan sonra asıl yüzünü gördüm. Bana karşı olan tavrı değişti. Kaba, pislik herifin tekine dönüştü ki zaten öyleymiş. Şimdi de gördüğün gibi işte sürekli rahatsız ediyor. Aslında bizimkiler duysa onu doğduğuna pişman ederde, ben söylemiyorum. Sorun çıksın istemiyorum.”

 

“Sizinkiler kim?”

 

“Arkadaşlarım.”

 

“Hmm anladım. Haberleri yok mu?”

 

“Varda, beni sürekli rahatsız ettiğinden yok. Olsa zaten onu yaşatmazlar. İlk zamanlarda söylemiştim ve çok kötü şeyler olmuştu. O yüzden korkuyorum söylemeye.”

 

“Artık korkmana gerek yok. Çünkü artık ben varım. O şerefsiz bir daha sana yaklaşamayacak.”

 

“Teşekkür ederim ama zaten yeterince başına bela açtım. En iyisi benden uzak durman. Eğer Bora seninle yakın olduğumuzu görür ve arkadaş olduğumuzu düşünürse, seninlede uğraşır.”

 

“Uğraşırsa uğraşsın. O daha karşısında kim var bilmiyor. Hem biz seninle artık arkadaş değil miyiz?”

 

“Öylemiyiz?”

 

“Eğer sende istersen, neden olmasın.”

 

“İsterim tabi. Senin gibi bi arkadaşım olmasını elbette isterim.” diyerek Gökçe’ye sarılır. Gökçe başta garip hissetti. İlk defa Ezgi ve onun için önemli olan bi kaç kişi dışında biri ona sarılıyordu.

 

Bu çok garipti. Çünkü bundan rahatsız olmadı. Normalde onu kendinden uzaklaştırması gerekirdi. Ama aksine oda karşılık verdi ve elleri titreyerek Balca’ya sarıldı. Bu duygu çok garipti. Sanki yıllardır onu tanıyormuş gibi hissetti.

 

Balca ve Gökçe birbirine sarılmaya devam ederken “Oha, yuh. Şu an ben yanlış görüyorum değil mi. Yada kör oldum. Yok yok ben kesin kör oldum. Nasıl yaaa. Hayatta inanmam. Sen benim kuzenim olamazsın.” diyerek Ezgi ikiliye yaklaştı.

 

Gökçe ve Balca ayrılırken Gökçe "Noluyor Ezgi. Ne diyorsun.” “Aa adımıda biliyor. Yo yo sen, yok, olamazsın. Benim kuzenin olamazsın yok yok.”

 

“Of Ezgiii, ne diyorsun kızım yaa.”

 

“Gökçe! Sen misin? Aa gerçekten sensin.”

 

“Evet Ezgi gerçekten benim. Ne diyorsun kızım yaaaa.”

 

“Şu anda yani ne diyeceğimi bilemiyorum. Sen. Gökçe Duru Işık birine sarılıyorsun. Temas kuruyorsun yani. Ah gözlerim doldu” diyerek yalandan göz yaşlarını siler gibi yaptı.

 

“Of Ezgi bende ne diiyor bu diyorum ya. Ayrıca kimseyle temas felan kurmuyorum. Balca sarılınca bende bişey demedim o kadar, abartma.”

 

“Abartma mı? Kızım sen benden başka kimseye sarılmazsın ki, tabi bir iki kişi hariç. Bana bile bazen hatta çoğu zaman mesafeni koyar, o yıkılmaz duvarlarını örersin. Şimdi ne değişti?”

 

“Hiç bir şey değişmedi Ezgi. Sadece bi anlık boşluğuma geldi tamam mı.”

 

“Allahallah. Öyle olsun bakalım. Şimdidilik bu konuyu üstelemiyorum ama daha sonra konuşcaz.”

 

“Konuşacak bişi yok Ezgi alt tarafı Balca’yla sarıldım amma abarttın yaa.”

 

“Seni tanımıyor olsam ,evet bende abarttığımı düşünürüm. Ama seni çok iyi tanıyorum. Bu yüzden şimdi bu konuyu kapatıyorum çünkü arkadaşınla tanışmalıyım.”

 

“Selam,Ezgi ben. Gökçe’nin en yakın arkadaşı, aynı zamanda da kuzeni.” diyerek Balca’ya elini uzatır.

 

“Selam, bende Balca. Memnun oldum.”diyerek Ezgi’nin elini sıkar.

 

Ezgi Balca’nın elini bırakırken “Balca demek. İsmin çok güzelmiş Balca. Bende memnun oldum.” Ezgi ikilinin arasına otururken sorularını sıralamaya başladı.

 

“Ee anlatın bakalım. Ne zaman tanıştınız. Nasıl tanıştınız ki bu çok önemli çünkü Gökçe’nin yanında uzun zaman sonra ilk defa birini görüyorum.”

 

“Neden? Gökçe’nin arkadaşı yok mu?”

 

“Var da. Pek yakın değiller. Hatta hiç değiller. Sadece sınıf arkadaşı diyelim. Pek muhabbetleri yok. Gökçe’nin tek arkadaşı benim.”

 

“Neden, yani niye arkadaş edinmiyorsun ki?”

 

“İstemiyorum çünkü. Gerek yok. Ezgi zaten bana fazlasıyla yetiyor. Ayrıca dediği gibi varda pek konuşmuyorum bu sıralar.”

 

“Hmm anladım.”

 

“Ee hadi anlatın bekliyorum.”

 

“Boşuna bekliyorsun tatlım. Anlatılacak bişi yok. Hem sen derse girmemişmiydin. Bu kadar kısa süren ders ilk defa görüyorum.”

 

“Ayyyyy nerden hatırlattın kızım ya. Yine sinirlerim tepeme çıktı bak.”

 

“Noldu kız. Hayırdır bu gün ikinci kez sinirleniyorsun. Bu hiç hayra alamet değil.”

 

“Demi ya. Benim gibi birini bile sinirlendirdiler. İki öküz.”

 

Balca ve Gökçe aynı anda “ İki öküz?” diyerek Ezgiye baktılar. “Evet iki öküz ilkini zaten biliyorsun Gökçe ama ikincisine ayrı bi gıcık oldum. Ama varya bende ona dediklerini yutturmazsam banada Ezgi Kutay demesinler. Hadi bakalım.”

 

“Noluyo kızım anlatsana ya.”

 

“Evet Ezgi hadi anlat. Merak ettik.”

 

“Of sonra anlatırım ya. Asıl siz anlatın. Ayrıca ilk ben sordum.”

 

“Sana anlatılacak bişey yok dedim. Madem sende anlatmıyorsun. Ben kaçar.”

 

“Nereye?” ikiside aynı anda ayağa kalkan Gökçe’ye bakarak konuşmuşlardı.

 

“Sıkıldım. Gidiyorum.”

 

“Nereye diyorum Gökçe. Daha okul bitmedi.”

 

“Bende sana sıkıldım diyorum Ezgi. Derse falan girecek havamda değilim. Zaten önemli dersler yok bugün. Biraz dolaşır eve geçerim. Sende okuldan sonra gelirsin.”

 

“Allahallah hanımefendiye bak ya. Ben okulda ders işleyeceğim. Kendiside gezecek oh. Yok öyle yağma. Bende geliyorum.”

 

“İkinizde bir yere gitmiyorsunuz.”diyerek Balca araya girer.

 

“Aa niyeymiş o. Yoksa sendemi geliyorsun. Olur gel. Yalnız benimle gel. Bununla gidersen ölürsün.”

 

“Pardon. Niye ölecekmiş?”

 

“Neden acaba?” Ezgi gözlerini kısarak imalı bir şekilde Gökçe’ye cevap verdi.

 

“Aman Ezgiiiii hâlâ mı?”

 

“Evet Gökçe hala. Sen o ölüm makinasını bırakana kadar ben bu işin peşini bırakmayacağım.”

 

“Neyden bahsediyorsunuz? Banada söyleyin.”

 

“Boşver Balca. Sen beni dinle. Benimle gel.”

 

“Kimseyle gelmiyorum ben. Çünkü siz bir yere gitmiyorsunuz.”

 

İkisi aynı anda “Neden?” diye sordular.

 

“Çünkü birazdan sizi bizimkilerle tanıştıracağım. Sonunda benimde iyi bir seçim yaptığımı görmeleri lazım.”

 

“Hangi konuda” diyerek Ezgi araya girdi.

 

“Tabiki de hayatıma aldığım insanlar konusunda. Arkadaşlarım bana hayatıma kimseyi almamam gerektiğini en azından onlara danışmadan kimseyi hayatıma almamam gerektiğini söylüyorlar. Kimin iyi ya da kötü olduğunu anlamıyormuşum ben.”

 

“Bak bu konu da onlara katılıyorum. Yaptığın seçim ortada Balca.” diyerek Gökçe elini öne doğru savurdu.

 

“Hangi yaptığı seçim ortada. Ya noluya ya. Banada anlatın.“

 

“Daha sonra Ezgi. Şimdi sizi arkadaşlarımla tanıştıracağım.” diyerek Balca ayağa kalktı ve ikisini cafeye doğru yönlendirdi.

 

Cafeye geldiklerin de boş bir masaya oturdular. Balca telefonundan arkadaşlarına mesaj attı ve yerini söyledi. Biraz bekledikten sonra bi kız onlara doğru yaklaştı.

 

“Selamlaaaar. Bal küpüm hayırdır. Kiminle tanıştıracaksın bizi.” diyerek Balca’ya sarıldı.

 

“Kızlarla tanıştıracağım . Hazal’cım Gökçe ve Ezgi” diyerek ikiliyi gösterdi. “Kızlar buda arkadaşım Hazal.” diyerek Hazal’ı gösterdi.

 

“Memnun oldum kızlar. Ayrıca bal küpüm buda derken.” diyerek elini uzattı. Aynı zamanda da Balca’ya göz devirdi.

 

“Bizde memnun olduk.” diyerek önce Ezgi ardında Gökçe Hazal’la el sıkıştılar. Hazal boş bi yere otururken biri daha geldi ve;

 

“Balca ben sana demedim mi ben sana söylemediğim sürece benim onaylamadığım kimseyi hayatına dahil etmeyeceksin diye.” diyerek kaşları çatışmış bir şekilde Balca’yı azarlamaya devam etti.

🦋

Bölüm : 28.09.2024 16:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Kelebek5405 / Kızıl Tanesi / Yeni Arkadaşlar
Kelebek5405
Kızıl Tanesi

50 Okunma

3 Oy

0 Takip
4
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...