Yorum yapmayı ve takip etmeyi unutmayın.
Her kitap keşfedilmeyi hak ediyor.
***
Günün sonunda evime varmıştım. İnsanın yuvası gibi yok!
Ne gün yaşadım be ! Başıma gelmeyen kalmadı .
Ah ! Neyse yapacak bir şey yok artık onlardan kurtuldum şimdilik tabii istediklerini alıncaya kadar durmayacaklar.
Maviş beyi bir daha görebilecek miyim ?
Kısa bir sürede kendine alıştırması normal mi? Bence değil adımda şeytan tüyü var kendineiyor.
Peki şimdi eve nasıl gireceğim ablam meraktan ölmüştür. Ağzıma s.cacak kesin ama ne yapayım başka çarem yoktu .
" Of ! Battı balık yan gider ." Diyip sessiz adımlarla sakince merdivenlerden ağaç evimize tırmanmaya başladım.
" Hay Allah! Ses çıkarmayayım dedim ya olan ses çıkar artık. "
Yavaş yavaş merdivenlerden çıktım.
" ALLAH!" Dedim sesimle tüm hayvanlar uyanması muhtemeldi.
Ablam arkamda iki elini beline koymuş çok acayip kızgın bir halde bana bakıyor.
Kekeleyerek "Abla-cım senin ne işin var bu geç saatte burada?" Dedim tırsak cümleler korktuğumu belli ediyor .
"Seni bekliyorum tabi ki başka ne yapacağım SALAK!"
"Gir içeri ! İÇERİ GİR! Dedim."
" bakma yüzüme aval aval !" Gelen giden hakaret ediyor ya nasıl iş bu anlamadım.
Haklı sinirlenmekte ben olsam bende sinirlenirim .
Onu daha fazla kızdırmadan içeri girdim kimse yoktu herhalde balımda diğer odada uyuyor olmalı.
Düşüncelerimden sıyrılıp gözlerimi ablama çevirdim.
Kaşlarını çatmış burnundan soluyordu ve bu hali beni korkutuyor.
"Sen neredeydin anlat bakalım. " Dedi kızgın çıkan sesi cümlesine yansıdı.
Ablam elinde terlikle karşımda bekliyor ters bir şey söylesem kafamı patlatacak .
Arka arka gidip gri renkte olan koltuğa oturup anlatmaya başladım sakince "İlk önce benim peşimde adamlar vardı ya hani eniştemin borç taktığı adamlar..."
"Eee! " Dedi gözünü belertmiş beni dinliyor. " işte onlar beni kovaladılar sonra bende..."
Bir dakika ! Eğer onun yanında olduğumu söylersem beni mahveder ablam . Ne yapacağım? En iyisi yalan söylemek sevmiyorum ama başka çarem yok .
"Eee! Devam et hadi !" Sinirinden yüz hatları gerilmişti .
" onlardan kaçmak için saklandım."
"Neyde saklandın?" Tepemde bana vurmak için bekliyor .
"Kuş tepe mahallesi var ya orada bi boş ev var orada saklandım onlar gidene kadar ." Terledim ya !
Soğuk soğuk terler aktı sırtımdan be ! Bunca yalana rağmen inşallah inanmıştır.
Yavaşça bana eğilip gözlerimin içine baktı yalan söyleyip söylediğimi anlamaya çalışıyor.
"Tamam inandım, sen iyi misin? Bir şey yaptılar mı? " Dedi az önceki kasılmış yüzü yavaşça yerini yumuşattı.
" Benim yüzümden ne hallere düştün bizi bırakıp gidebilirsin ama gitmiyorsun." Onu anlıyorum kendisini suçluyor bu olanlar yüzündenmiş gibi davranıyor ama öyle değil kesinlikle öyle değil.
O şerefsizle evlenmek onun suçu değil bunların olması onun suçu değildi.
Ellerini tutup "Abla, benim ailem sizsiniz sadece siz, aile yük olur mu ? Olmaz her ne olursa olsun hep yanınızdayım.
İnşallah o parayı da ödeyeceğim merak etme ." Dedim gözümden bir damla yas3 aktı ablamında aktı " gel buraya deli ." Diyip Sımsıkı sarılıp ağlaştık ."
Bazen sadece insana bu yeter aile ve huzur onlara sarılırsan her şey geçmiş olur tüm yorgunluğun, kırılganlığın gider.
Bu ev bizim yuvamız ne kadar derme çatma ağaçtan bir ev olsa da yuvamız sonuçta bu evi ev yapan içindeki aile.
"Tamam artık bu kadar duygusallık yeter hadi uyuyalım artık sonra bunları konuşuruz. " göz yaşlarımızı elimizin tersiyle sildik ,sarılmamızı bırakıp yerde serili olan yer yatağına yattık sıcacık yorganlarımızı üstümüze çektik . Tavanda ,gökyüzüne bakan camdan yıldızları seyrede seyrede bizi bekleyen uykuya teslim olduk.
****
O gece nâleyi evine bıraktıktan sonra direksiyonu düşünceli bir halde mahalleye sürdü. Nâlenin söylediği son sözü aklından çıkaramıyordu. 'Vicdanına bırakıyorum mavi bey'
Ve o bakışları, bakışlarında derinliği kırılmış ışığı aklından silemiyordu. Fakat onun kalbi bir başkasına hapisti ama kilidini açacak o kişi onu yok sayıyordu . Başka birisine aşık olmayı en azından denemeyi dahi düşünmemişti.
Belki bu hapisten onu çekip çıkaracak ve kendine getirecek biri bir yerlerde bekliyordur.
Aklından 'kim bu kız?' Diye cevapsız sorular yer ediniyordu.
Suskunluğunu bir telefon sesi bozdu . Elini torpidoya atıp telefonu açtı arayan baruttu . "Köseyi ne yaptınız? "
"Evine bıraktık her şey yolunda merak etme ." Dedi barut kendinden emin bir şekilde konuştu. " Tamam, gidin artık eve ama takibi bırakmayın ve her şeyden beni haberdar edin tamam mı?" Uyarıcı bakışları sesinede yansıdı "Tamam abi merak etme sana iyi geceler ." Diyip telefonu kapattılar.
Sağ eliyle gözünü ovuşturup "Ne gündü ya ..." elini dizine vurup kendi kendine kıkırdadı " ...aklımla gelmeyecek şeyler başıma geldi ." " Hey Allahım! " Dedi kıkırdamasını durduramadan eve vardı. Arabayı sağa çekip park etti.
Telefonu alıp evinin kapısını açıp kanepeye uzandı.
Sağ elini kafasının altına koyup gözlerini gecenin kör karanlığında uykuya bıraktı.
****
Sabah saat 09.00 pazartesi sabahı
"Hadi teyze ! Hadi kalksana teyze hadi !" Tatlı uykumun arasında omzumdan biri beni sırsalıyordu.
Tahmin etmek zor değildi tabiki benim tatlı sarı civcivim herzaman ki gibi uykumu bölmek için gelmişti.
Hemen onu altıma alıp gıdıklamaya başladım.
" yapma teyze yapma ya!" Tatlı tatlı gülüp duruyordu.
"Sen misin beni uykumdan kaldıran bu da senin cezan olsun ."
Dedim "Tamam tamam ! Bir daha yapmayacağım. " civ civ gibi karşımda ötüp duruyordu.
Neyse daha fazla gıdıklarsam gülmekten çatlayacak.
Yataktan kaldırıp annesinin yanına mutfağa yolladım.
Ablam çoktan kalkıp kahvaltıyı hazırlamaya başlamıştı. Uykulu gözlerim ile üstüme baktım hiç çıkarmadan yatmışım farkında bile değilim. Acaba şimdi ne yapıyor? Merak ediyorum fakat artık bir önemi yok.
" Nâle! Seni ışık aradı merak etmiş senden ses gelmeyince ."
"Tamam abla ,ben ararım sonra onu , nehir de aradı mı ?"
"Hayır, canım." Herhalde işi var yoksa arardı neyse sonra ararım artık ,şimdi uyuşukluk halimden çıkıp ve kirli kıyafetlerimi çıkarıp duş almam lazım.
"Ayyy! Ne çok güzeldi uykum ya ." İki yana kollarımı açıp ayağa kalktım.
"Nâle,uyuşuklanmada duşunu al kahvaltı yapacağız. " Dedi neşesi kelimelere yansıyordu.
"Tamam abla ,yatakları topladıktan sonra alacağım. " gayet enerjik bir sesle konuştum.
"Acaba ne yapıyorsun şimdi mavi bey?" Fısıl fısıl konuştum.
"Kendi kendine konuşmada topla şunları Nâle! "Kulağı da burada mübarek ya her şeyi duyuyor akşamki halinden eser yok .
Neyse hemen şunları toplayayım yoksa fiziksel uygulamaya geçecek. Bir çırpıda yorganları ve yastıkları toplayıp zaten bir oda olan odamızın yataklığına yerleştirdim.
Tamamdır bu da bittiğine göre duşa girebilirim artık.
"Abla ,ben duşa giriyorum on dakika ya kadar çıkarım. "
" Tamam ,uyuzlanma." Her defasında laf sokuyor ya her defasında dövüyor mu övüyor mu belli değil.
Ayaklarımı hızlandırıp banyoya girdim ,küçüktü lakin bize yetiyor . Kıyafetlerimi çamaşır makinesine atıp ılık suyu açtım. O kadar iyi geldi ki günün yorgunluğunu sanki suyla beraber akıp gitti .
" Teyze , annem kahvaltıyı hazırladı hemen gelsin diyor. " alacaklıymış gibi çalıyordu.
" Tamam, çıkıyorum sen git." Dedim lifi alıp üstüne duş jelini döküp bedenim her yerini iyice ovup köpükleri giderdim .
Suyu kapayıp askıda asılı olan bornozu üstüme alıp çıktım.
"Kız! Hava soğuk ya git kıyafetlerini giy hasta olacaksın. "
"Tamam , bende kıyafetlerimi alacağım zaten. "
Beyaz çekmeceden iç çamaşırlarımı ,siyah bir pantolon ve siyah badi çıkardım. Banyoya gidip giyindim .
"Hadi kız gel artık çay soğuyacak. "
"Geldim geldim ! " Hemen oturup kahvaltıya başladım.
"Nâle, bu adamların borcu ne kadar ? Hâlâ söylemedin." Eyvah! Nerden geldi şimdi aklına bu ya sabah sabah ! Doğruyu söylesem kendini çok kötü hisseder olmaz bunu yapmam en iyisi yine yalana baş vurmak .
Sesimi inceltip " on bin abla çok değil işten kazandığım parayla öderim ben sen merak etme ." Dedim " olmaz öyle bende çalışacağım ikimiz öderiz. " Dedi "civcivim ne olacak ona kim bakacak ? Hayır ben çalışırım. "
" salak salak konuşma önceden ben ne yapıyordum hem çalışıp hem kızıma bakmıyormuydum ." Dedi gözlerini soru soracasına kıstı. " ama abla ..." sözümü yarıda kesip " abla falan yok ne diyorsam o anlaşıldı mı?"
Yapacak bir şey yok onun daha fazla karşı gelirsem sinirlenecek mecburen "Tamam. " demekle yetindim.
Telefonu elime aldım ışıktı bu bir şey mi oldu acaba ben yokken de aramış bi açalım bakalım.
" Nâle!" Sesi çok endişeli geliyordu. Genelde hep neşeli gelen sesi bu sefer tam tersi idi .
Ayağa kalkıp " ne oldu ışık söyle!" Dedim bende endişe ile yükseldim.
" Nehir , kaçırılmış." Dedi ağzından çıkanı kulağı duyuyor muydu?
" NE!" Dedim Bağırarak, sanki kaynar kazan başımın üstünden döküldü . Böyle bir pisliği kim yapardı yoksa ...
****
Okur Yorumları | Yorum Ekle |