10. Bölüm

Güneş'ten,

Ay'dan ayrılıp ar- dur lan! Ben niye Ay'a sarıldım?

-Konumuz bu mu?

-Dur lan, kafam karıştı.

Harbiden kafam karıştı. ...arkamı döndüm ve Berkay'a baktım. Bir süre sonra durduk. 112'yi arama zahmetinde bulunmamışlar. Hadi Görkem'i anladım, kardeşi için endişeleniyor; Akıllı bir Allah'ın kulu yok mu koskoca lunaparkta?

-O akıllı sen olsan.

-Ya bi' dur be!

-Kime anlatıyoruz.

😶😶😶

Sabahtan beri hastanedeyiz. Pardon. Ben ve Orkun refakatçiyiz, sabah olmak üzere ve biz uyumadık. Ne kadar gülzel değil mi? Berkay'ın durumu şu anda gayet iyi, o yüzden başka şeyler düşünebilirim. Mesela neden Ay'a sarılma isteği duyduğum.

-Bölüm: 15'teyiz olsun o kadar.

-Oldu mu o kadar ya?

-Oldu.

İç sesten bana dert ortağı olmasını isteyip mi anlatayım yoksa şizofreni gibi kendi kendine konuşarak mı?

-Sen şizofreni hastası değilsin, Güneş! Gel benimle konuş. Kendi kendine sorduğun soruya kendi kendine cevap vermekten iyidir.

-Haklısın.

-Tabii ki de!

-Ben neden ona sarıldım, İç ses?

-Çünkü o birine sarılma ihtiyacı duyuyordu. Yanında sen vardın ama yapamadı, cesaret edemedi. Sen bunu hissettin içinden bir ses, ben değil, ona sarılman gerektiğini söyledi ve sen ona sarıldım. Çünkü seninde ona sarılma ihtiyacın vardı, korkuyordun ve güvende hissetmek istiyorsun. İkiniz birbirinizi tamamlıyorsunuz, Güneş. Ay ve Güneş...

-Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?

İç sesin cevabını alamadan bildirim geldi. WhatsApp'tan.

Psikopat Güzelim: Berkay nasıl?

Siz: Şu anda gayet iyi. Uyuyor.

Psikopat Güzelim: Sen? Sen iyi misin? Ay'a sarıldın da ondan...

Siz: Bilemiyorum.

Siz: Sen söyle Birsen, ben iyi miyim?

Sesli mesaj: Sen benim, ben senin olduğumda... Birbirimize kavuştuğunu zaman... Aşkımız konusunda itiraz etmediğimiz zaman, bu soruyu sormayacağız Güneş. Çünkü hep iyi olacağız, birlikte olduğumuz için.

Ay... Benimle mesajlaşan ya oydu yada Birsen ile konuşurken mesajları okudu ve bu sesli mesajı attı.

-Tek dersimiz bu Güneş. Aynen devam et sen.

İç ses doğru söylüyor. 'Birlikte olduğumuz için' , 'Birbirimize kavuştuğumuz zaman' , 'Bem senin olduğumda'

-Kız aşkını itiraf ediyor işte salak, anlasana.

-Hergün bana ilanı aş-

-Kısca şoktayım deseydin de olurdu.

-He. Tamam, bir dahakine öyle yaparım.

-İyi olur.

-Farkında mısın? Sina arıyor.

Telefonuma baktım. Evet, Sina arıyordu. Sina benim ortaokul arkadaşım. Yürüyemediği için herkes tarafından dışlanırdı. Pardon, düzeltiyorum. Ben, Kardeşi, Eren, Okan ve Murat hariç.

"Alo?"

"Ne zaman söyleyecektin bize?" Tam neyi diye soracakken, arkadan kardeşinin sesini duydum. Aralarında bir yaş var. Ha adı Serkan bu arada.

"Lan! Hain arkadaş. Niye her şeyi en son ben öğreniyorum lan?" Oldu bi'de ilk sana söyleyeyim.

Murat, "Hain. Bizi unuttun ha!" Dedi. Unutmadım, kafayı yemek üzereyim sadece!

"Salaksınız yemin ediyorum. Aksini iddia eden varsa çıksın karşıma. Şimdi çıksın karşıma!" Eren, canım arkadaşım.

"Unutmadım, Murat. Çünkü hiçbir şey umurunda değil, Serkan. Ben onunla beraber olduğumda söyleyecektim. Siz yenge falan dersiniz. İyi ki varsın Erenim!"

Sina bu' dur Allah aşkına, "Erenim ha? Hani Sinam dı o?" Sabır ya Rabb!

Serkan,

"Şşttt! Kız güzel mi lan? Adı ne?"

"Ne yapacaksın?"

Sina,

"Harbiden, Serkan. Bi' dur Allah aşkına. Dua et ayağa kalkamıyorum. Yoksa senin a-"

Erenim,

"Ehhh! Yeter be! Bıktım ulan sizden, bi' siktirin gidin ulan!"

Murat'a,

"Sakin ol, sakin, sakin,"

Eren,

"Murat gelsene bi' Öpeyim seni."

Sina,

"Herkes gitti, ben asıl soruyu sorayım şimdi."

"Asıl soru?"

"Ona, onu sevdiğini söyledin mi? Aşkını itiraf ettin mi?"

Her şeyi baştan sona anlattım.

"Vay anasını!"

"Sonuç olarak ben ona ne cevap vereceğim bilemiyorum."

"Bir süre dur. Sonra öyle bir şey yap ki... Sen anladın."

"Anladım."

"Berkay nasıl?"

"İyi."

"Selam söyle."

"Söylerim."

"Görüşmek üzere."

"Görüşürüz, Sinammm." Telefonu kapattım. En son duyduğum şey Sina'nın gülüşüydü.

Dediği gibi, öyle bir şey yapacaktım ki, Ay asla unutamayacaktı. Ben onun olacak, o benim olacaktı. O ve ben. Ay ve Güneş, biz tarih olacağız. Bizim aşkımız tarih olacak. Herkes bilecek ve kimse unutamayacak...

-Abart, abart. Abartmak serbest.

-Offf İç ses.

-Senden nefret ediyorum.

-Duygularımız karşılıklı.

-Ben senin İç sesinim.

-Boşuz.

-Fark etmen ne kadar da güzel.