Ben olmasam hiç bir şey yapamazlar. Sina' ya söyleyen, tabii ki de bendim. Ben söylemeyeceğim de kim söyleyecek(?) Ay, aşkını itiraf ettiği zaman o kadar güzeldi ki...
-Tamamiyen kıskandırmak amacıylaymış. Selman'da biliyormuş ama öpücük olayı gerçek.
İç seste anladığına göre sözü Ay'a bırakıyorum.
Söyledim! Söyledim! Söyledim, söyledim, söyledim..! Ona aşık olduğumu söyledim, Güneş'e... Peki ya o? Bana karşı duyguları hâlen aynı mıdır? Saçmalıyorum şu an.
-Kızmayacağım. Çok mutluyum çünkü.
-Sıkıcısın. Azıcık Tuğçe olsaydın ne olacaktı ki?
Cidden ama artık! Ben ne diyorum Hilal be diyor. Hilal, benim iç sesim. Göbek adımın Hilal olmasını bahane olarak göatersem yeterli midir?
Şu anda ne yapıyor, ne düşünüyor, kiminle..? Onun hakkındaki her şeyi merak ediyorum. Sevdiğim hakkında bir şeyleri merak etmem suç değil. Değil mi? Gene saçmalıyorum. Şu an ne yapıyor? Aynı soruyu sordum yine. Çünkü en çok bunu merak ediyorum, şu an ne yapıyor?
Hastanenin kantinindeyiz. Ben, Okan, Murat, Eren, Serkan ve Sina. Sina'nın fizik tedavisini bahane ederek buluştuk. Ve hayat boyu en nefret ettiğim insanla karşılaş(tık)tım. Tamer.
"Seni gördük daha kötü olduk Tamer. Sen nasılsın?" Kimin kankası beeee!
"Ben sana sormadım. Sina'ya sordum. Gene hastanede son bakıyorum, ne o? TIP okumaya mı karar verdin?" Ne demek istediğini gayet iyi anlamıştım.
(Tamer'in mantığı [mantıksızlığı],
Sina=İbn-i Sina, Sina'nın engeli=sağlığı.
Sina bacaklarına baktı. Şu an katil olabilirdim. Şu an. Daha sonra birinin sesini duydum. Selman'ın. "Sen kardeşinin fizik tedavisi için gelmemiş miydin Tamer?" Selman, keşke ikiz olsak.
"Aha!" Murat, sen benim kurabanım olcakmışsın gibi!?
"Tamer? Yıllardır Sina ile uğraştın yetmedi, şimdi de kardeşin ile mi uğraşıyorsun?" Okan, sakin ol kanka. Tamer sinirlenmişti. "Sakın sinirlenme! Sen bunu yıllarca Sina'ya, Serkan'ın, kardeşinin yanında yaptın. Bende anla diye şimdi yapıyorum. Fakat; bil ki ben böyle biri değilim. Tamer cevaplamadan gitti. Cevaplamaya yüzü var ama gücü yok.
"Anca gidersin." diye mırıldandı, Eren'in yanında oturan Murat. Eren onun karnına dirseğiyle vurdu. E hak etti ama.
"Geri zekalı!" Serkan'dan gelmişti bu cevap, Murat'a. "Bu arad teşekkür ederim canım arkadaşım. Okanımmm!!!" Arkadaş ortamım çok güzel di' mi?
"Sağ olasın, Serkan." Sonra bana baktı. Herkes. "Ne yapacaksın?" Sonra Eren bizi durdurdu, beni. "Grup kuralım, hep bir araya gelecek halimiz yok," dedi. Lütfen korktuğum şey olmasın.
'Eren kişisi sizi Beyin Fışkırıyor isimli WahtsApp grubuna ekledi'
"Eren, seni de kaybediyorum kardeşim. İkiydi üç olacak. Neyse, Sinam ve Okanım bana yeter." Dedim. Alındı. Başımız sağ olsun, Eren'i de kaybettik.
"Mallaştın Eren. Cevap?" Ha cevap verecektim di' mi ben? "Evlenme teklifi edeceğim." dedim. Murat ve Serkan güldü. Serkan konuşamıyordu gülmekten. Murat, "Sizin 8 yıllık üniversite işi gibi olmasın sakın?" Okan duruşunu dikleştirdi. Bu, Murat ve Serkan ikilisi için yeterli idi.
"Evlenme teklifi diyordun?" Dedi Sina. "Nasıl bir teklif olacak bu? Dediğim gibi, unutulmaz olmalı." dedi. Haklı unutulmaz olmalı ve öyle de olacak...
|-|-|
Planımı anlattım. Ağızları bir karış açık olarak bana bakıyorlardı. Yani, en azından Murat, Eren ve Serkan. Planım Sina ve Okan'ın kafasına yatmıştı. Bu bana yeter, diğer üçlü şu anada umurumda değil.
"Yardım eder misiniz?" diye sordum. Harika üçlü başlarını sallamakla yetindi. Sina, sen bu dünyaya insanları mutlu etmek için gönderilmişsin kardeşim. Anneni gördüğüm ilk an teşekkür edeceğim. Senin gibi birini dünyaya getirdiği için. "Sen o planı yapana kadar, yapsan da başarısızlıkla sonuçlansa da, sonuna kadar seninleyim. Teklifini kabul etmezse o kaybeder." Canım arkadaşım.
Okan, "Cevabını bildiğin soruları soracak kadar aptal değildin, Güneş. Seninleyim tabii ki de! Olmazsam günahkar hissederim çünkü." Dedi. Okan ve Sina olmasa olmazdı.
"O zaman başlıyoruz." Dedim. Herkes sırıttı. Başlıyoruz. Ay, bu e teklifa asla unutamayacak...
Okur Yorumları | Yorum Ekle |