1. Bölüm

1. Bölüm

ZERO
zero__

 

✨💫✨

 

Evet! Bugün büyük gün. Abimle uğraşmamı engelleyen maç günü bugün. Çok heyecanlıyım. Kesin kazanır. Çünkü çok çalıştı, çok çabaladı.

 

"Mısra!" Annemin beni çağırmasıyla kendime geldim. Abim bizden önce, ısınmak için gitmişti. Baya önce. Babam ve annem ayrı yaşıyorlar. Babam şu anda yurt dışında. Lanet adam!

 

"Geldim anne!" Diyerek kalktım. Az kalsın telefonumu unutuyordum.

 

Annem beni beklemek yerine seslendikten sonra inmeyi tercih etmiş. Kapı girişinde bir ayakkabı dolabı vardı ve bir ayna. Kendime baktım. Mavi-yeşil-kahve karışımı gözlerimde heyecan vardı. Kısa kumral saçlarım eğildiğimde bozulmayı bekliyordu. Mavi crop giymem abimin hoşuna gitmeyecekti. Ve paraşüt pantolon...

 

Toz pembe bir gömlek alıp giydim. Böylesi daha iyi. Annem zili çalınca kendime geldim. Simsiyah olan ayakkabımı giydim, anahtarımı alıp çıktım. Asansör en üst kata çıktığı için merdivenleri ışık hızında indim.

 

Annem zili çaldıktan sonra yine beklememiş. Binmiş arabaya. Annem çok sabırsız. Arabaya arka koltuğa bindiğim, kapıyı kapattığım gibi annem arabayı çalıştırdı.

 

İnanır mısınız bilmem ama annem 41 yaşında olmasına, iki çocuk anası olmasına rağmen kendine çok iyi bakmış. Baktığınızda 25 yaşında birini görürsünüz. Garanti veriyorum.

 

Yola çıktığımızdan beri şarkı açmamıştık. Sıkıldım. Kulaklığımı takıp güzel bir şarkının kollarına bıraktım kendimi. Olsun. Şarkının adı buydu. Sertab Erener'i severim.

 

Vardığımızda annem ani frenle durmuştu. Kulaklığımı çıkardım. "Sen git Mısra. Maça daha var. Sen beklemeyi seversin." Yalan yok! Annem bazen çok gıcık oluyor.

 

Gelmeyeceğini, sevgilisiyle buluşulacağını biliyordum! Babama Lanet adam diyordum ama annemin yeri ayrı. Yani ne bileyim... o hayatını yaşamayı hak ediyor.

 

Stattaki yerime geçtim. Yani abimin giriş yapacağı yerin hemen yanındaki koltuklardan birine. O, soyunma odasındaydı. Önce rakip takım, sonra abimin takımı çıkacak sahaya.

 

Rakip takım çıktı. Ben sessizce -öyle değilmiş- bir şey mırıldandım. "Abimin takımı sizi yener!" Bunu rakip takımdan biri duymuştu. Bana baktı, onunla göz göze geldim. Bana cevap vermeyi ihmal etmedi, "Hayaller kurmak güzeldir." Ah! En çok bu kişiye küfür edeceğim.

 

Abim çıktığında heyecanlandım. Bana bakıp göz kırptı. Abimi çok seviyorum.

 

✨💫✨

 

Abimin takımı kaybetmişti. Of! Ama çok iyi hazırlanmışlardı. Demek ki diğer takım daha iyi hazırlanmış.

 

Şu bana hayaller ile ilgili bir şey söyleyen var ya. Heh! İşte o benim yanıma geldi ve bana iyice yaklaşarak, "Hani abinin takımı bizi yenerdi?" Dedi. Cevap vermeye fırsat bulamadım. Abim soyunma odasındaydı. Daha fazla burda kalamazdı çünkü annem...

 

O, formasında 'Sonat' yazıyor, bir takım arkadaşının yanına gidip kulağına bir şey söyledi ve beni işaret etti. Daha sonra ikisi de gülüştü. Tam yanıma gelecekleri sırada abin geldi. "Mısra! Hadi!" Ah, harika! Artık adımı biliyor ve ben onun sadece soyadını biliyorum.

 

Abimin yanına gittim. Kolunu boynundan omzuma attı. "Ah be Mısra... kaybettik. Ama olsun. Onlar bizden daha iyiydi." Ya ya ne demezsin(?) "Evet." Diye mırıldandım. Bu sırada arabanın yanına gelmiştik. Annem bizi bekliyordu ama şoför koltuğunda değildi. Şoför koltuğunda sevgilisi vardı. Yahu adam 40 yaşında!

 

Ama aşk bir anda geliyor ve biz buna engel olamıyoruz maalesef.

 

Keşke bende birine aşık olsaydım ya da biri bana. Gerçi benim bir platonik aşığım var ama en son abim be arkadaşları tarafından hastanelik edilmişti. Onun gözünde ben aşık olmadığım sürece kimse bana aşık olamaz. Onun psikopatlık bu.

 

Annemin sevgilisi, Tunca, "Ee, maç nasıldı Eymen?" Diye bir soru yöneltti abime. "Kaybetttik. Yalan yok, bizden çok daha iyiydiler. Sadece bir gol attık oda penaltıydı. Mısra olmasa oda zordu."

 

"Mısra ne alaka?" Annem dinlemekten yana sanıyordum. "Şöyleki anneciğim; kızın penaltının, penaltı olduğunu hakeme inandırmak için her şeyi yaptı." Dedi alayla.

 

"Ben olmasaydım oda zordu." Dedim. Bozuldum. Beni yanına yaklaştırdı ve başımı göğsüne koydu, sonra öptü. "Özür dilerim, sadece bir şakaydı." Dedi. Kısa fakat gür saçlıydı. Annem gibi oda sarışındı. Yapılı ve uzundu. Ailemizdeki en uzun kişi. Gözleri benimki gibi ela.

 

"Önce bi' yamak yiyelim mi?" Diye sordu Tunca. Onayladık. Bir restorana gittik. Daha doğrusu ben uyuyormuş numarası yaptım. Çünkü istemiyordum. Şu konuşmalara tanık oldum;

 

Annem,

 

"Hadi."

Abim,

 

"Olmaz, uyudu." Uyumadığını biliyor çünkü beni annemden iyi tanıyor.

 

Tuncay,

 

"O zaman geri mi gidiyoruz?"

 

Annem,

 

"Maalesef."

 

✨💫✨

 

Eve vardığımızda abimin kucağındaydım. Yok artık! Gerçekten uyumuştum. Haha! Şaka gibi.

 

Beni yatağıma bıraktı. "Aferin, kurtardın bizi."

 

"Ne demek efendim, vazifemiz." Dedim uykulu uykulu uykulu. Güldü. Sonra bana sıkı sıkı bana sarıldı, iyi geceler öpücüğümü verip gitti.

 

Rahat bir şeyler giyme zamanı. Hello Kitty'li pijamalar!

 

💫✨💫

Bölüm : 15.12.2024 14:53 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...