2. Bölüm

2. Bölüm

ZERO
zero__

Telefonumun çalmasıyla uyandım. Alarm değil. Ben gebersem bile saat altı buçuğa alarm kurmam. "Bilinmeyen numara, hmm... şüpheli." Diye mırıldandım. Esnedim ve açtım. Bir salak gibi.

"Alo?"

"Selam. Hani abin ve takımı bizi yenerdi(?)" soyadı Sonat olan.

"Sen!"

"Evet, ben?"

"Sen benim telefonumu nerden buldun?" Yüzüme mi kapattı o az önce!? İşte şimdi sinirlenmiştim.

Arayacak mıydım? Ya da mesaj mı yazacaktım? Hayır. Uyumaya devam edecektim ve sonra işimi halledecektim.

✨💫✨

Uyandığımda, bu sefer uykumu aldım şükür Ya Rabbi, ters uyandım. Galiba o uykulu halimde kafam bayağı karışmış anlaşılan.

Hello Kity'li pijamalarımı çıkarmadım. Bugün evdeyim çünkü. Saçımı bir tokayla arkadan sabitledim, ki gözüme gelmesin.

Kısa saçlı olmanın zararları 1: Saçını topuz yapamama sorunu.

Kısa saçlı olmanın faydaları 1: Her gün saç yıkama derdi yok.

Mutfağa geçtim. Dolabı açtım ve... VAY ANAM BABAM BE, BURASI Bİ' HARİKA(!) Dolap tam takır kuru bakır. Sinirlendim ya. Açım ulan aç! Abim kendi odasında müzik dinliyor ve spor yapıyordu. Odasına gittim.

Odasına öyle bir girdim ki resmen 'Katil Hello Kitty' misali. Korkmuştu. Elindeki ağırlık elinden düştü. Ayağına düşmedi. Şükür. "Açım."

"Yani?"

"Ve dolap boş."

"Çünkü annem evde değil. Bende seni bekledim kahvaltı için."

"Annem nerde ki?"

"Tuncay'ın yatağında." Tabii ya! Başka nerde olacaktı ki(?)

Beraber mutfağa geçtik. Bilin bakalım menümüzde ne var, ne yapacağız?

Tabii ki de: Tost.

Annemi sevsem mi sevmesem mi inanın bilemiyorum. Yani ne bileyim... kendisinden 15 yaş büyük biri ile evlendiriliyor. On yedi yaşına yeni girmişken... on sekizinizde ilk çocuğunu kucağına alıyor. Yirmi dört yaşında diğer çocuğunu...

Bir tarafım onu haklı buluyor. Diğer tarafım bize annelik yapmadığı için kızgın. Tuncay denen o pislik ile olmasını hazmedemiyor. 'Kırk bir yaşındasın be kadın! Kırk bir! İki çocuk anasısın halen uslanmadın.

Ama neticede o benim annem.

"Mısra? Sucuk nerde, sen bilirsin." Dolabı açtım ve bakan herkesin göreceği sucuğu alıp abime fırlattım. "Forvet değil, kaleci olmalıymışsın Eymen'ciğim." Bana meydan okurcasına baktı. "Vaayy... demek öyle ha(?)"

"Öyle."

"Öyleymiş."

"Onu söyleyemiyoruz maalesef. Öyle mi değil mi?" Kahkaha attı. "Pijamaların güzelmiş. Pembiş pembiş."

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim."

"Konuşmak yerine tost yapsak? Ha? Nasıl fikir? Hani açız ya." Dedim. Malzemeleri doğramaya, sucuk yani, başladı. Ben çok bir şey yapmadım; kaşar kestim, salçalı sosu hazırladım, istediği malzemeleri buldum, tost makinasını buldum ve abime verdim. Çok bir şey yapmadı yani.

Yemekleri yedik. Film izlemeye karar verdik. Ah! Hadi ama! Bari filmi ben seçeyim! Neyse. Sevdiğim bir film. DC severiz.

Filmi izledik. Sonra bir film daha. Bir tane daha izleyecektik baz geçtik. Odama geçtim. Telefonumu kurcaladım. Bir kaç video izledim.

Sonra telefonumdaki oyunları teker teker oynadım. En çok 'Subesy Surfers' oynadım çünkü çok güzel.

Sonra kafama dank etti: benim telefonumda niye bu kadar oyun var? Ya, hayır yani neden neden?

Annemde gelmeyeceğe benziyor. Biraz uyusam mı? Yok ya kitap okuyayım.

Kitaplığımın önüne geçtim ve ne var ne yok baktım. Biraz klasikleri okuyalım, bilim kurgu klasikleri. Okuduğum ama uzun bir süredir devam edemediğim seriyi aldım. Yani hangi kitapta kaldıysam onu. Dune Mesihi. Kitabın sadece ilk yedi yaprağını okumuştum.

Aferin bana. Alkış.

Şimdi kitabı kaldığım yerden okuyacağımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz bunu bilin. Kitabın ilk sayfasını açtım ve okumaya başladım. Annem gelene kadar okuyacağım.

Çünkü annem gelsin de biz gidelim istiyoruz. Geldiğinde bizi göremezse kıyameti koparır. Size garanti veriyorum.

Hadi bakalım başlayalım.

💫✨💫

Bölüm : 15.12.2024 16:23 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...