1. Güzeller ve çirkinler

Merdivenlerden inerken siyah ve uzun saçlarımla rasgele topladığım topuzum dağılmıştı, hızlı olmaya çalışıyordum çünkü her zamanki gibi zil çalmıştı ve her zamanki gibi ben beden dersine geç kalmıştım.

Spor salonunun kapısına geldiğimde durdum, kapıyı çaldım ve içeri girdim, neyseki hoca daha gelmemişti... İçeri girer girmez "Aa çirkin gelmiş" diyen İlayda'yı duydum, bunu söylemesi üzerine yine her zamanki gibi spor salonundaki herkes bana bakıp gülmeye başladı.

Evet okuldaki lakabım "çirkin" çünkü kemerli bir burnum, çillerim ve çenemde çıkan sivilcelerim var fakat bunlar benim elimde olan şeyler değil, bunu ilk, okula geldiğimde insanlara anlatmaya çalışmıştım ama "en azından bakım yapabilirsin" demişlerdi, oysaki benim bakım yapmaya falan vaktim yoktu. Zamanla okuldaki herkes bana çirkin demeye başladı, öğretmenler bile. Bir keresinde ise Sanem'e sormuştum ben neden çirkinim diye "güzellik algısına uymuyorsun" demişti bukezde fakat güzellik algısı neydi, kimin zevkine göreydi hiçbir fikrim yoktu. O zamanlar alınıyordum ve günlerce hiçkimseyle konuşmuyordum ama artık alıştım ve kendimi olduğum gibi kabullendim, neden insanlar beni olduğum gibi kabullenemiyor hâlâ anlamıyorum ve birazda olsa bana "çirkin" denildiğinde kalbim kırılıyor.

Ben bunları düşünürken hoca çoktan gelmiş ve rahat, hazırol, sağ baştan say gibi komutları vermişti. "Bugünki dersimiz mini voleybol 5'erli gruplara ayrılın" dedi hoca ardından İlayda öne atladı ve "Hocam biz Berke, Samet, Sanem ve ben olacağız." dedi, ardından bütün sınıf gruplara ayrıldı, 4 grup oluştu ve ben tek kaldım. Hoca yanıma gelip "Çirkin sen tekmi kaldın?"dedi "Evet" diyincede "Tamam o zaman sen İlayda'ların takımına gir onlar dört kişi" dedi.

İlayda, Sanem, Berke ve Samet'den nefret ediyordum çünkü kendilerini havalı sanıyorlar ve beni ilk onlar eziklemişti, yinede itiraz etmeden yanlarına gittim. Beni gören Sanem "Hocam çirkin bizimle oynamasın biz dört kişi iyiyiz" diye bağırdı. Hoca ise "Olmaz öyle şey Sanem, ya adam gibi oynayın yada notunuzu ona göre veririm." dedi ve mecburen beni kabul ettiler...

Oyun başlamıştı ve karşıdan gelen servisi karşılamam gerekiyordu, marşet pozisyonu aldım ve " bende" diye bağırdım, bağırmama rağmen İlayda topa atldı ve kafalarımız çarpıştı. O kadar sert çarpışmamamıza rağmen bir anda ağlamaya başladı. İlayda ağlarken hoca bizim olduğumuz tarafa doğru geldi ve ne olduğunu sordu "Hocam Çirkin bana kafa attı!" Deyince gözlerimi pörtlettim, sırf oyunda olmamam için yaptığını biliyordum fakat nasıl bu kadar kin besleyebildiğini bir türlü anlayamıyordum.Hoca "Çirkin çık dışarı!" Diye bağrınca ikiletmeden spor salonundan çıktım ve sınıfa doğru koştum. Sınıfa girdiğimde ilk yaptığım şey tahtaya büyük harflerle

"EĞER BİRGÜN DAYANAMAYIP KONUŞURSAM SUSTUKLARIMA SAYIN!" oldu çünkü artık bıkmıştım.

Sıraya oturup kitabımı okumaya başladım.

Biraz sonra teneffüs zili çaldı ve su içmeye sınıfa geldiler. İlayda tahtadaki yazıyı gördüğünde "Vay vay vay, demek Çirkinimiz bıkmış he." dedi. Ayağa kalktım ve "YETER" dedim. " Kes sesini İlayda" İlk defa böyle çıkıştığım için bütün sınıf sessizleşmişti. İlayda bana baktı, hafifçe sırıttı ve "Çirkin neyden bıktın? Çirkin olmaktanmı yoksa aptal olmaktanmı?" diye sordu, bunun üzerine herkes yeniden kıkırdamaya başladı. "İkisinde de değil sizin aptallığınızdan." Sesim yine beklediğimden yüksek çıkmıştı ve yine bütün sınıf sessizleşmişti. İlayda derin bir nefes aldı ve "Bizim aptallığımız ne peki." dedi. "Saçma sapan, kimin çıkardığı bile belli olmayan bir algıya inanmak." diye cevap verdiğimde Sanem "Boşver İlayda çirkin olduğundan öyle diyor." dedi. İlayda ise bana bakarak, Sanem'e "İki kişi konuşurken üçüncüye bok yemek düşer Sanem" dedi. Bunu demesine ben bile şaşırmıştım ama belli etmedim ve devam ettim. "Siz işi gücü güzellik ve para olan insanlarsınız, bu yüzden hayatınızdaki insanların sizi gerçekten sevip sevmediğini asla anlayamayacaksınız. Kim bilir belkide acınızı bizimle dalga geçerek çıkartıyorsunuzdur." ağır ve hatta kırıcı konuştuğumun farkındaydım ama artık kimse umrumda değildi.

İlayda karşımda sus pus olmuştu, laflarım bittiğinde kısa bir sessizlik oluştu. Ardından hoca sınıfa girdi ve konumuz bu günlük kapandı.

Evet arkadaşlar, karakterimizin hikayesi daha yeni başlıyor...

Umarım kitabımı beğenmişsinizdir😊

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Görüşmek üzereee...