
Bu gün derslerin başlayacağı ilk gündü . Ben bu kolej e biraz alışmaya başladım ,İnşallah derslerde güzeldir. Kızlar ile hazırlandık ben şerfsizin bana aldığı hediyeyi giydim. Diğerleride benden giyindi . Erkekler daha uyanmadığı için onları uyandırmaya hep beraber gittik hepimiz aynı anda kapıyı yumrukluyorduk ben bu sefer
"Herkes geri çıksın tekme atacağım "
Herkes geri çıktı Ece
"Aman Zeynep dikkat!"
Ben onu duymamazlıktan geldim ve kapıya tekme atmak için hazırlandım . Kapıya tekmeyi atacağım anda kapı açıldı ve ben boşluğa tekme attım ama yinede kapıyı ben açtım
"Bakın nasıl açtım."
"Gördük . Tekme ustası olmalısın bence tekmen daha kapıya değmeden kapı açıldı o kadar iyisin"
bunu söyleyen Berat idi
"Gel istersen senin üzerinde deneyeyim?"
Bunu duyunca konuyu değiştirerek
"Siz neden geldiniz? Ve niye hepiniz pantolon tişört ile siniz ?"
"Bir bu gün ders var geç kalmayın diye. İki sanane?"
Herkes şaka yaptığımı biliyordu . Abime bakarak
"Artık hazırlansanız mı ?"
"Tamam kız hazırlanırız kızma hemen küçük kız.
Berat böyle diyince sinirim bozuldu ve farkında olmadan içeri dalıp kafamı kaldırarak Berata kızgın bir şekilde baktım ve bir adım geri çıkarak
"Küçük kız a benzer bir halim mi var ? Gelen küçük kız diyor yeter!"
Cemal bana bakarak
"Tamam Zeyno sakin ol hadi kızlar sizde çıkın biz giyinelim."
"Heh şöyle adım ile seslenin teşekkür ederim Cemal bey biz çıkıyoruz sen diğerlerine söyle çabuk olsunlar."
Biz erkeklerin kapısının önünde iken bir anons duyuldu
" 442 ve 443 numara eğer ilk günden yok yazılmak istemiyor iseniz size gönderdiğimiz güvenlik ile y.e. Salonuna gelin."
Anons yapılırken erkeklerde hazırdı . Hep beraber güvenliğin gelmesini bekledik . Gelen kişi şerefsiz güvenlik ti . Hiç konuşmadan y.e salonunun önüne geldik. Ben sessizliği bozmak için
"Y . E nedir? "
Diye sorduğumda şerfsiz cevap verdi . Ne bekliyordum bizimkiler bir şey bilmez ki . Kimse bakmadığı sırada eğilip kulağıma fısıldadı:
"Gidince öğrenirsin küçük kız. Bu arada hediyemi beğendin galiba"
diyerek göz kırptı .
"Malsın lan sen."
Bir kaç saniye sonra içeriye girdik . Tek biz vardık. Diğerleri nerede idi?
İçeride sekiz hocadan başka sadece biz vardık . Ve hocalar hepimizi incelemeye başladı. Kıvırcık ve kahverengi saçlı bir erkek hoca bana bakarak söze girdi.
"Seçilmiş kişiler merhaba biz sizin eğitmenleriniziz"
Ben elimi kaldırarak
" Ne eğitmenisiniz ? Diğerleri nerede ?"
"Biz dövüş ve kendinizi korumayı öğreteceğiz ve diğerleri normal okul gibi ders işliyorlar ."
"Bizim ne özelliğimiz var ?"
"Sizi küçükken bizim ustalarımız sizi ve bizi karanlık bir odaya soktu hepimiz daha 6 yaşında iken azda olsa dövüşmeyi biliyorduk sizde dahil bir kaç yıl boyunca hepimizi takip ettiler ve bizi sizin eğitmenleriniz seçtiler her olayı videoya kaydetip biz on sekiz yaşında izlettiler Baran hep sana bir şeyler yapmaya çalıştı , ama sen on bir yaşına girdiğin gün senin ona karşı nasıl olduğunu gördük."
Kızl saçlı güzel bir hoca bir adım ileriye atarak
"Kısacası siz artık ajan sınız ve bir kaç tane görevden geçeceksiniz. Merak etmeyin biz o kadar büyük değiliz en büyüğümüz 26 yaşında ."
Benim aklıma takılan bir soru vardı neden karanlık bir oda?
"Neden karanlık odaya girdik?"
Bizimkiler aydınlanma yaşamış gibi aralarında 'cidden, neden' gibi sorular fısıldaşıyorlardı.
Kıvırcık kahve bana bakarak
" Nedenini kısacası bizde bilmiyoruz bizde karanlık odaya girip dövüştük. Gerçi ne ile dövüştüğümüzü biz bile bilmiyorduk altı yaşında olabilirdik ama bize dövüş bittikten sonra bir ilaç verdiler ve biz o günü unuttuk bunu bize ustalarımız söyledi."
Sarışın bir hoca Ece ye bakarak
"Bu güzellik bende"
Dedi Ece ona güzellik denmesini sevmiş gibi sarışının yanına yürüdü
Kıvırcık kahve bana bakarak
"Bu kız bende."
Dedi bana güzellik falan dememesi hoşuma gitti .
İkra'nın eğitmenide uzun boylu zarif bir kadındı. Fırat abinin eğitmeni mavi gözlü bir sarışın erkek hocaydı
Cemal ve Berat ın hocaları ikizdi ikiside siyah saçlı kahverengi gözlüydü aralarındaki tek fark Cemal'in hocası daha uzun boyluydu,
Esma'nın eğitmeni benim eğitmenim ve İkranın eğitmeninin karışımı gibiydi kıvırcık kahve rengi saçlı zarif bir kadındı. Abiminki ise düz kahve rengi saçlı bir hocaydı.
Bir kaç saat sonra
Yeter bu boks torbasına daha kaç kere vuracağım
"Grup ben y.e ne demek anladım galiba . Yumruk işkencesi eğitimi"
Eğitmenim kahvesinden bir yudum alarak
"İşkence biraz ağır olur işkenceyi atacaksın yumruk eğitimi olacak . Bu arada bir dakika daha dayanın çocuklar ders biter."
"Bitti ."
Bu kızılcık eğitmendi
"Artık uyumaya gidin"
Dediğini yaptık ve hepimiz odalara dağıldık . Rahat bir duşun ardından uyumak için yatağa girdik ve bir film açarak uyuduk.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |