
Sonu yazmak zorladı… bu yüzden sadece son sahne burada
“Nasıl yani?”
o… ölmüş olamazdı.
kafamı gök yüzüne çevirdim ve;
“Sonsuzluk… öyle bir şey gerçekten yokmuş.”
Bunu sadece o anlayabilirdi.
YILLAR ÖNCE
Baran her zamanki gibi bize farklı farklı teorilerini anlatıyordu. Aklıma gelen soru ile onu susturdum ve
“Baran, peki mutlu sonlar? Mutlu sonlar gerçek mi ? Teorini duyalım bakalım.”
Abim bana tek kaşını kaldırarak baktı ve
“Zeynep, saçma saçma şeyler sorma.”
Baran ise tam tersi olarak
“Bence, mutlu sonlar gerçek değil. Eğer bir hikaye sona gelmişse o mutlu olamaz, ve eğer bir hikaye gerçekten mutlu ise sonsuz olması lazım ki… bu imkansız.”
GÜNÜMÜZ
Dizlerim gücünü yitirdi ve yere doğru oturdum.
Hayat bazen gerçekten beklenmedik yerden vuruyordu. Mesela, Yıllar sonra kardeşi tarafından ihanete uğramış olmasıda hayatın bir darbesiydi.
Sekiz kişiydik, yerde oturuyorduk, ve tek düşündüğümüz çocukluk arkadaşımızdı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |