Siparişten aşka bölüm 16

Oy: 80☆

Yorum:40☆

İyi okumalarrr <333

Hâlâ neden bana bu kadar insanın istek attığını anlamıyordum. Neyse ya belki de gt hesaplarıdır diye düşündüm ve kahvaltımı yaparken izleyecek bir şeyler aramaya koyuldum. Kısa videolar izlemeyi uzun videolara tercih ederdim. Bu yüzden instagrama girip Bertuğ'un videolarına bakmaya karar verdim. Önce Instagrama tıkladım sonra Bertuğ'un hesabına girip en son attığı reelse tıkladım. Videonun açılmasıyla kaşlarımı çattım. Benim olduğum videoydu. Aslında o kadar kötü çıkmamıştım motosiklet hariç. Bmw nin yanında kurye motoru aşırı sönük kalıyordu. Çok şanslıydım ama aynı zamanda da çok şanssız. Bertuğ'un videosunda yer almak müthişti ama kurye motoruyla yer almıştım ve bu da hiç güzel değildi. Hep yaptığım gibi yorumları inceleyecektim. Bu sefer ben de olduğum için heyecanlıydım. Biraz endişeyle yorumlara tıkladım.

"Reis yengeden neden haberimiz yok?"

"Oo hayırlı olsun reis"

"Beyler Bertuğ'da birini bulmuş sonunda"

"Bir şey diyeceğim sevgilisi kurye mi?"

Ve bunun gibi daha bir çok yorum vardı. Bu erkekler ne hevesliydi yenge demeye. Yanında bir kız görünce hemen de yenge oluyordu zaten. Hiç arkadaş olma ihtimali yoktu onlara göre. Ekranı biraz aşağıya kaydırdım genel olarak yorumlar aynıydı. Bir yorum gözüme çarpmıştı

"Kızın hesabını bilen var mı?"

Bir sürü yanıt vardı. Merakla yanıtları açtım.

"Bulursan bana da söyle"

"Rezz"

"Aşırı merak ettim kim acaba bana da haber edin bulursanız"

Gelen bir yanıtla şaşkına döndüm.

"Beyler ve hanımlar hesap bu @Zerenaktas"

Bertuğ beni videoya etiketlememişti bile nasıl bulmuştu hesabımı? Gelen yanıtlara bakarak olayı anlamaya çalıştım.

"Yüzü bile görünmüyor nasıl buldun hesabı?"

"Harbi yüzü görünmüyor saçının ucundan bulacak halin yok"

Onlara cevap olarak

"Bu bir kurye motoru belli bir şirkete bağlı. Plaka da görününce bulmam zor olmadı."

Bir başkası onu destekler nitelikte

"Bu o olabilir Bertuğ'un takip ettiği tek kız o zaten"

Yazmıştı. Diğer yanıtlarda ise

"Ben istek atıyorum beyler kabul ederse size bilgi aktarırım"

"Ben de atıyorum birimizi kabul eder herhalde"

"İkinize de başarılar askerler"

Gibi yanıtlar vardı. Klasik instagram kitlesi yorumlarıydı daha fazla bakmadım. Hâlâ hesabımı bulmalarına şaşırıyordum. Gerçekten stalkta devir açmış bir ülkeyiz sanırım. Bildirim gelmesiyle videodan çıktım ve gelen bildirime tıkladım. Yeni istekler gelmişti. Daha öncekileri reddetmemişken yenisi eklenmişti. Ünlü olmak gibi bir isteğim hiç olmamıştı, yeni gelenlerle birlikte tüm istekleri reddettim ve instagram dan çıktım. Düşüncelere dalmıştım kaşığı gevreğin içinde çevirirken aklımdan gelen yorumlar geçiyordu. Sadece yarış yaparken çekilmiş bir video görmüşlerdi ve hemen yenge demişlerdi. Hadi onlar yanlış anlayabilirdi ama ya Alparslan? O da yenge diyordu üstelik Bertuğ'un defalarca uyarmasına rağmen. Videonun altına yorum yazıp yazmamak konusunda ikilemde kalmıştım. Yazmazsam bir süre sonra unutulur giderdim ama yazdıkları "yenge" lafını kabul etmiş olacaktım. Hadi Alparslan diyordu ama tüm Türkiye'nin de öyle bilip demesine gerek yoktu. Bir süredir içinde kaşık çevirdiğim gevreği masada bırakıp telefonumla beraber oturma odasına geçtim. Koltukta bağdaş kurduktan sonra instagrama girdim ve yorumumu yazmaya başladım.

"Öncelikle hepinize merhaba! Videodaki kişi benim. Bir çok yorum gördüm yanlış anlaşılma olmuş sanırım. Bertuğ ile sadece arkadaşız."

Parmağım gönder tuşu ile sil tuşu arasında gidip geliyordu. Yorumum pek içime sinmese de göndermeye karar verdim ve gönderdim. Whatsapp'tan bildirim gelmesiyle instagramdan çıktım. Merve mesaj atmıştı ama hiç onunla uğraşacak havamda değildim. Muhtemelen Doruk ile ilgili soru soracaktı. Bilerek mesaj bekletmeyi sevmesem bile sorgulanmamak için mesaja bakmadan çıktım. Saat 18'e kadar evdeydim. Bugünlerde çok yorgun olduğum için tüm vaktimi evde geçirmek istiyordum. Telefonu bir kenara bırakıp televizyonu açtım. Sabah saatleri olduğu için Müge Anlı, Alişan gibi sabah programlarından başka bir şey yoktu. Televizyonu kapatıp sıkıntıyla ofladım. Evet yorgundum ama akşama kadar da boş boş duramazdım. Gelen bildirimlerin sesiyle bakışlarım telefonuma kaydı. Merve mesaj atmıştır diye aldırmadım. Bildirimler gelmeye devam edince merak edip telefonu bıraktığım yerden aldım. Düşündüğümün aksine bildirimler whatsapp'tan değil instagramdandı. Bildirimlere tıkladım. Yazdığım yoruma gelen beğeniler ve yanıtlar vardı. Yanıtlara tıkladım

"Hesap buymuş gençler bulan kişi gerçekten bulmuş" "evlenin"

"Oha çok güzel"

Daha fazla okumadan gelen isteklere bakmak için tekrar kalbe tıkladım. Yine bir sürü istek gelmişti. Gelen isteklerden birine gözüm takıldı. Hesaba girip baktığımdaysa Alparslan olduğunu gördüm. Onun isteğini kabul edip geri takip yaptım. Alparslan'da ünlü sayılırdı. Bertuğ kadar olmasa da onun da baya takipçisi vardı. Diğer isteklere göz gezdirdim. Hiçbirini tanımıyordum muhtemelen hepsi Bertuğ'un takipçilerindendi.

Mesaj gelmesiyle dikkatim dağıldı. Dm ye girdim ve mesaj atanın Alparslan olduğunu gördüm. Daha doğrusu sesli mesaj atmıştı. Sesi açıp dinlemeye başladım.

"Zeren videoyu nasıl buldun? Bertuğ rahatsız olursun diye videoya seni etiketlemedi ama hesabını bulmuşlar."

Gülerek "Ben bile bilmiyordum hesabını bak,onlardan öğrendim"

Bana ilk kez Zeren demişti. Yazdığım yorumdan dolayı mı yenge dememişti acaba? Zaten bana neden yenge desin ki? Demesi için sebep yok. Ben neden dememesine takıldım bu kadar ya. Mesaja görüldü attığımı hatırlayıp

"Çok güzel olmuş video." Yazdım. Birkaç dakika sonra yeniden sesli mesaj geldi.

"Bugün işin varmıymış Bertuğ soruyor." Arkadan sesler geliyordu

"Lan Bertuğ soruyor de diye mi kendinden ses atıyorsun. Gönderme bunu."

"Sen soruyorsun ama ben sormuyorum."

"İyi de ben çek-"

Ses kaydı burada bitmişti. Bertuğ ne diyordu acaba? Sesi yarıda kesilmişti. Merak etmiştim ama soramazdım da. Bana sorulan soruya cevap vermeyi tercih ettim.

"Akşam 6'ya kadar boşum neden?"

Yazıyor..

Görüldü

Yazıyor..

"Alparslan ile birlikte Kapalı Çarşıya gitmeyi düşünüyoruz. Dönüşte de kafede filan oturacağız. Bize katılmak ister misin?"

Alparslan'dan almıştı telefonu. Ses kaydını gönderme demesine rağmen gönderdi diyeydi sanırım.

"Çok isterim. Akşama kadar ne yapacağımı düşünüyordum zaten."

Biraz daha mesajlaştiktan sonra saati ve konumu da belirledik. Onlar motosikletle gidecek, ben taksiyle gidecektim. Motosiklet almayı çok istiyordum fakat kurye maaşıyla bu kadar kısa sürede alamayacağımı da biliyordum. Taksiyle,otobüsle gitmeye katlanmak zorundaydım. Oturduğum yerden kalktım evde birkaç işi hallettikten sonra hazırlanmak için odama geçtim. Dolabımı açıp ne giysem diye düşünmeye başladım. Biraz düşündükten sonra kahverengi geniş bir pantolon üzerine tek omuzlu krem bir crop seçip giydim. Saçlarımı düzleştirip açtım. Kahverengi tonunda bir dudak kombosu yaptım. Hafif ışıltılı bir far sürdüm. Kirpiklerimi kıvırdıktan sonra rimelle üzerinden geçtim. Bargello'nun 123 numaralı parfümünden sıktım. Hava soğuk olduğu için üzerime beyaz kürk ceket giydim. Kahverengi çantamı da aldım. Artık çıkmaya hazırdım. Siyah botlarımı da giyip evden çıktım. Biraz yürüdükten sonra taksi çevirdim. Taksiye binip Bertuğ'un bana attığı konumu şoföre söyledim. Neredeyse yarım saatlik bir yol gidecektim. Telefonu elime aldım ve Bertuğ'a mesaj atmak için instagrama girdim.

"Yola çıktım ben yarım saate varırım. Siz neredesiniz?"

Anında mesajı gördü ve cevap verdi.

"Bizde şimdi çıkıyoruz. Varınca sana mesaj atarım."

"Tamamdır."

Mesajımı beğendi. Instagramdan çıktım ve kafamı cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladım. Hava kapalıydı. Bir an içimi yağmur yağar mı acaba düşüncesi kapladı. İlk kez sipariş dışında buluşacaktık bugünün bozulmasını istemiyordum. Gülümsedim aklıma Bertuğ ile yağmur yağması sayesinde tanıştığımız geldi. Tuhaf bir karşılaşmaydı ama bana güzel bir arkadaş kazandırmıştı. Alparslan'da vardı üstelik. Ünlü olmalarının dışında çok iyi insanlar olarak sevmiştim onları. Ünlü olmaları beni ilgilendirmiyordu açıkçası. Zaten en başta da bilmiyordum Bertuğ'un Bertuğ Barlas olduğunu. Taksinin durmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Yine yeniden trafik ışıklarına yakalanmıştım. Kendim sürmediğim için buna aldırmayarak başımı tekrardan cama yasladım ve dışarıyı seyretmeye başladım.