40. Bölüm

Siparişten aşka bölüm 17

Zeylalvci (🇹🇷)
zeylalvci

Bu bölümü yazarken sürekli silip yeniden yazdım. Şimdi bile bu bölümü atmazdım ama 1 haftadır beklediğiniz için atıyorum umarım beğenirsiniz :)♥︎

Oy:80☆

Yorum:50☆

Taksinin durmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Yine yeniden trafik ışıklarına yakalanmıştım. Kendim sürmediğim için buna aldırmayarak başımı tekrardan cama yasladım ve dışarıyı seyretmeye başladım.

Bertuğ'un ağzından

Alparslan'ın bana seslenmesiyle kafamı kaldırdım ve ona baktım.

"Efendim"

"Attığın videodan yengenin hesabı bulmuşlar oğlum."

"Nasıl bulmuşlar lan?"

"Plaka görünüyor filan yazmışlar. Hatta yenge de yorum yazmış."

"Ne yazmış yengen?"

Dememle Alparslan'ın sırıttığını fark edip

"Beni de alıştırdın şu yenge lafına. Ortada bir şey yokken. Her neyse ne yazmış getir bakayım." Dedim. Hâlâ yüzünde duran gülümsemesiyle

"Hıhı aynen ortada bir şey yok." Dedi ve aynı zamanda yanıma gelip telefondan Zeren'in yazdığı yorumu gösterdi.

"Öncelikle hepinize merhaba! Videodaki kişi benim. Bir çok yorum gördüm yanlış anlaşılma olmuş sanırım. Bertuğ ile sadece arkadaşız."

Moralim bozulmuştu ama beni artık arkadaş olarak görmesi bile benim için bir umuttu. Yine de yorumlardan rahatsız olmuş ve bu açıklamayı yapma gereksinimi duymuştu. Ben yorumları incelemeye devam ederken Alparslan

"Bugün çarşıya gidelim mi? Sonra da bir kafeye geçeriz evde dur dur canım sıkıldı." Dedi.

"Olabilir."

"Hem yengeyi de davet ederiz gezmiş olursunuz birlikte."

Alparslan'ın Zeren'e yenge demesi hoşuma gitsede belli ki Zeren'in hoşuna gitmiyordu. Onu rahatsız etmek isteyeceğim en son şey bile değildi. Gözlerimi ekrandan kaydırdım ve Alparslan'a bakarak

"Artık Zeren'e yenge deme Alparslan. Rahatsız oluyor kız." Dedim.

"Rahatsız olsaydı tepki verirdi değil mi? Hiç sorgulamadı bile."

"Rahatsız olmasaydı yorumlarda açıklama yapma gereksinimi duymazdı."

Alparslan tam bir şey söyleyecekken konuşmasına izin vermeyip

"Alparslan, konuyu uzatmayalım kardeşim." Dedim.

"Peki, sen ne dersen o olsun." Dedi ve ardından

"Ee davet edecek misin yenge- pardon Zeren'i" diye ekledi.

"Sen Zeren'i takip etmiyordun değil mi? Hadi istek at ve aynı zamanda da mesaj at. Ama önce işi olup olmadığını sor. Meşgulse rahatsız etmeyelim."

"Tamam."

Ben kendim çağırmak istiyordum fakat mesajda bile konuşuyor olsak biraz fazla geriliyordum. Alparslan'ın mesaj atması işime gelirdi. Alparslan ses kaydını açtı ve videodan bahsetti daha sonra yeniden ses kaydını başlattığında ise

"Bugün işin varmıymış Bertuğ soruyor." Dedi. Hemen araya girdim

"Lan Bertuğ soruyor de diye mi kendinden ses atıyorsun.

Gönderme bunu."

"Sen soruyorsun ama ben sormuyorum."

"İyi de ben çekiniyorum diye sana sorduruyorum zaten."

"Ee teknik olarak yine sen sordurmuş oluyorsun."

"Of Alparslan. Göndermedin değil mi sen o ses kaydını."

"Çok geç kardeşim gönderdim bile."

Sıkıntıyla ellerimle yüzümü kapadım. Alparslan ise

"Merak etme duymamış sesini. Baksana normal cevap verdi."Dedi.

"Ne cevap vermesini bekliyordun? Arkadan Bertuğ'un sesi geliyor neden çekiniyormuş diye soracağını filan mı?"

"Biraz sakin olur musun. Mesajda çekiniyorum dediğin kısım yok. Sadece çek- dediğin kısım var."

"Konuştukça batıyorsun Alparslan sus. Ver telefonu ben mesaj atayım."

Telefonu elime verdi Zeren'e birkaç mesaj yazdıktan sonra telefonunu geri verdim. Buluşmayla ilgili detayları Alparslan'a anlattıktan sonra odama geçtim. İlk kez sipariş dışında buluşacaktık. Düşüncesi bile yüzümde tebessüm oluşturuyordu.

...

İnstagram'da Zeren ile ilgili yorumlara bakarken üstten bildirim gelmesiyle kendime gelip arkada tekrar tekrar başa saran videodan çıkıp mesajlara girdim. Zeren mesaj atmıştı.

"Yola çıktım ben yarım saate varırım. Siz neredesiniz?" Hemen cevap yazdım.

"Bizde şimdi çıkıyoruz. Varınca sana mesaj atarım."

"Tamamdır."

Mesajını beğendim ve instagramdan çıktım. Birazdan çıkarız demiştim ama ne Alparslan ne de ben hazırdık.

"Alparslan kalk oğlum hazırlan yarım saate varırım diyor Zeren."

"Ne çabuk lan."

Dedi ve anında koltuktan fırlayıp odasına koştu. Onun ardından çıkıp odama geçtim. Dolabımı açtım siyah gömlek ve siyah pantolon alıp giyindim. Saçlarıma şekil vermek için banyoya geçtim ve fönledim.Tekrar odama geçip parfümümü sıktım. Birden kapı çaldı ve Alparslan

"Girebilir miyim?" Dedi. Onaylamam ile odaya girdi ve

"Vayy Bertuğ çok şık olmuşsun." Dedi.

"Sağ ol kardeşim. Sen de aynı şekilde çok şıksın."

Evden çıktık. Garajdan motosikleti çıkardım,hareket etmek için Alparslan'ın binmesini bekledim. O da bindikten sonra ilerlemeye başladık. Birkaç damla yağmur atıştırıyordu. Hızlanmasını düşünmek bile istemiyordum. İlk kez birlikte bir şeyler yapacaktık hava koşulları yüzünden iptal olması çok kötü olurdu.

Zeren'in ağzından

Taksi dediğim konuma yakın yerde durmuştu. Ödemeyi yapıp araçtan indim. Yağmur hafif hafif yağmaya devam ediyordu. Hızlanmamasını ümit ederek söyledikleri konuma doğru yürümeye başladım. 10 dakika sonda konuştuğumuz konuma gelmiştim. Etrafıma bakındım ama kimseyi göremedim. Birinin omzuma dokunmasıyla arkamı döndüm ve Bertuğ ile göz göze geldim. Omuzuma dokunan kişi Alparslan'dı. Onları görünce gülümsedim. Gözlerim Bertuğ'da takılı kalmıştı. Oldukça klasik bir erkek kombini yapmış olmasına rağmen çok karizmatik duruyordu. Bertuğ da yüzünü çevirip bana bakınca hemen gözlerimi kaçırdım. Alparslan imalı imalı sırıtıyordu. Konuyu değiştirmek için Alparslan'ın koluna baktım ve

"Ee nasılsın Alparslan? Kolun nasıl sargının çıkmasına kaç gün kaldı?" Dedim. Alparslan konuyu değiştirmeye çalıştığımı anlamış gibi bir bakış attıktan sonra

"İyi yen- yani Zeren. Bir 18 günü filan kaldı galiba bilmiyorum tam olarak." Dedi. Anladım anlamında başımla onayladım. Bertuğ'un bakışlarını üzerimde hissediyordum bu yüzden ona bakmaya cesaret edemiyordum. Ne oluyordu bana? Nasıl Alparslan ile bu kadar rahat konuşabilirken Bertuğ ile konuşamıyor,geriliyordum? Bertuğ'un sesiyle afallayıp kendime geldim.

"Zeren iyi misin?"

"Hıhı" dedim. Ardından Alparslan

"Sana da uyar yani öyle mi?" Dedi.

"Evet evet harika olur hatta." Dedim.

"Süper öyleyse hadi gidelim." Dedi Alparslan. Önden o ilerlerken Bertuğ yanıma yaklaştı ve sessizce

"Dinlemeden onayladığını biliyorum." Dedi.

Kalbim yerinden fırlayacak gibi çarpıyordu.

"Ne?" Diyebildim sadece. O ise başıyla Alparslan'ı gösterdi ve tebessüm etti. Ben de ona aynı şekilde tebessüm ettim. Fark ettirmeden biraz yavaşlayıp onların gerisinde kalınca tuttuğum nefesimi bıraktım. Uzun soluklu nefes alıp kalbimin atışını normale çevirmeye çalıştım. Kalp ritmim mi bozuk diye düşündüm ama kalp ritmimi sadece o bozuyordu. Onun yanındayken kalbim hızla çarpıyordu. Bunları kafamda geçirirken Alparslan ve Bertuğ onların gerisinde kaldığımı fark etmiş olacaklar ki ikisi birden durmuş bana bakıyorlardı. Adımlarımı hızlandırıp onlara yetiştim.

"Fazla mı hızlı yürüdük?" Diye sordu Alparslan.

"Hayır, arkada bir şey dikkatimi çekti de ona bakarken biraz geciktim sanırım."

"Beğendiysen söyleseydin bize. Gider alırdık. Şey yani beklerdik seni" Diye araya girdi Bertuğ.

"Yok. Zaten güzel değildi boşverin."

Biraz sessizlikten sonra Alparslan

"Yeng- Of yani Zeren şu mağazaya girip bir şey alacağız da sen dışarıda mı beklemek istersin yoksa?"

Lafını bitirmesini beklemeden "Ben de tam onu söyleyecektim. Burada beklerim ben sizi."

"Tamam öyleyse."

"Zeren benim de seninle kalmamı ister misin? Sıkılırsın tek başına burada. Alparslan'ın bir şey seçmesi aşırı uzun sürebiliyor." Dedi Bertuğ. Alparslan hemen lafa atlayıp

"En kalitelisini bulmak için uğraşıyorum suç mu yani?" Dedi ve ekledi.

"Ayrıca sen de gelip bana fikir vereceksin Bertuğ. Zeren hiç kusura bakma ama elimden gelse senden bile fikir alırdım içeriye girmiyorsun ki alayım. Her neyse Bertuğ'u yanından 10 dakikalığına çalacağım sadece."

Gülümsedim. Alparslan'ın çocukça neşesi beni güldürüyordu.

"Siz hemen içeriye geçin öyleyse" dedim. Alparslan tek koluyla Bertuğ'u çekiştirdi ve mağazaya soktu. Bende etrafa bakınmaya karar verdim. Hemen karşıda takılar vardı oraya yöneldim ve modelleri incelemeye başladım. Hoşuma giden bir şey bulamayınca tekrar Bertuğların olduğu mağazanın önüne dönmeye karar verdim. Önüme döndüğümde birine çarptım. Yere düşecekken eli bileğimi kavradı ve beni düşmekten son anda kurtardı. Kafamı kaldırıp baktığımda ise karşımdaki kişinin Doruk olduğunu fark ettim.

"İyi misin Zeren?"

"Evet." Dedim. Gözlerim hâlâ bileğimi tutan eline kaydı. Tuttuğunu benim bakmamla fark etmiş olacak ki yavaşça bileğimi bıraktı.

"Sen neden buradasın? İşten atılmadın değil mi?" Diye sordu.

Sorgulayıcı bakışlarla "Hayır atılmadım da atılmak ne alaka bir şey mi oldu?" Dedim.

"Aslında oldu. Çok şey oldu."

"Ne oldu?"

Doruk cevap verecekken Bertuğ yanımıza geldi ve

"Zeren Alparslan seni çağırıyor seninde onaylaman gerekiyormuş alması için." Dedi ve ilk başta görmezden geldiği Doruk'a hitaben

"Arkadaşın mı? Merhaba Bertuğ ben." Diye ekledi. Doruk

"Doruk ben de." Diye cevap verdi.

"Doruk iş yerinden arkadaşım." Dedim kendimi açıklama gereksinimi duymuş gibi. Bertuğ'un bakışları değişmiş gibi geliyordu. Gülümsüyordu fakat gözleri farklı şeyler söylüyor gibiydi.

"Tamam o zaman ben Alparslan'ı bekletmeyeyim. Sonra konuşalım bu olayı Doruk." Dedim. Tuhaf hiçbir şey yoktu ama şuan bu durum bana kendimi tuhaf hissettiriyordu.

"Görüşürüz Zeren." Dedi Doruk ve hemen ardından

"Memnun oldum tekrardan,Bertuğ." Diye ekleyerek elini uzattı. Bertuğ'da elini uzatıp sıktı ve

"Bende." Dedi.

Gergin bir hava seziyordum manasızca. Bu durum daha fazla uzamasın diye Bertuğ'un koluna yapıştım ve

"Alparslan bizi bekliyor." Diyerek çekiştirdim. Mağazaya girip Doruk ile Bertuğ'u uzaklaştırınca bir oh çektim. Alparslan yanımıza geldi ve

"Neredesiniz iki saattir?" Dedi. Ardından gözleri ellerimle sarmalamış olduğum Bertuğ'un koluna gitti. Yine imalı sırıtmasını yüzüne almıştı. Hemen Bertuğ'un kolunu bıraktım ve

"Ceketin sana çok yakışmış Alparslan. Bunu bana sormana bile gerek yok tek kelimeyle müthiş." Dedim.

"Az önce gördüğüm şey kadar olmasa da öyle." Dedi. Yanaklarımın kızarmamasını umuyordum çünkü bu sefer kızarırsa onu saklayacak bir kaskım yoktu. Sipariş dışında görüşmemizin dezavantajları da varmış demek diye düşündüm. Bertuğ'a baktım. Sessiz ve düşünceli görünüyordu. Alparslan'da fark etmiş olacak ki

"Bertuğ ne oldu oğlum dalgın gibisin." Dedi.

"Yok bir şey" diye cevapladı sadece ve ardından

"Başka işiniz yoksa kafeye geçelim mi?" Diye sordu.

"Bana uyar." Dedi Alparslan bende kafamla onaylayarak

"Bana da." Dedim. Buraya yürüme mesafesinde uzak olan bir kafeye geçtik. 3 sandalyeli masa yoktu. "Yen- Zeren sen otur lütfen. Bertuğ sen de otur şuraya ben kendime sandalye çekip getiririm."

"Saçmalama Alparslan. Diğer kolunu da mı kırmaya çalışıyorsun sen." Dedi Bertuğ.

"Ben tek elimle de hallederim oturun siz." Dedi ve yaklaşık 10 dakikanın sonunda bizi ikna etti. Bertuğ ve ben yan yana oturuyorduk Alparslan ise tam karşımızdaydı. Biraz sonra garson geldi ve siparişlerimizi alıp gitti. Alparslan birden

"Hadi bugünden bir anı kalsın fotoğraf çekelim." Dedi. Kimseden onay beklemeden telefonunu çıkardı ve "Gülümseyin ama olmaz ki böyle." Dedi. Birkaç tane fotoğraf çekildikten sonra telefonu yeniden cebine koydu. Masada rastgele bir sohbet açılmıştı. Kim açtı nereden açıldı bilmiyorum ama çok keyifliydi. Masadaki herkes şen şakraktı. Hiç bitmesini istemediğim günlerden biriydi adeta. Telefonumdaki alarmın çalmasıyla yüzüm düştü. Kendime hatırlatıcı olarak alarm kurmuştum. Şimdi burdan eve gitsem ancak işe yetişebilirdim.

"Benim artık gitmem gerekiyor." Dedim.

"Ama çok güzel eğleniyorduk neden gidiyorsun ki?" Dedi Alparslan.

"İşe gitmem gerekiyor." Diye kısaca bir açıklama yaptım. Hesabı öderken birlikte ödeyelim desem de ne Bertuğ ne de Alparslan bu teklifimi kabul etti. Kafeden çıkmadan önce Alparslan'ın Bertuğ'a bir şeyler söylediğini gördüm fakat ne olduğunu duymamıştım. Kafeden çıkıp motosikletin olduğu yani buluşma yerimize gittik. Alparslan

"Ben taksi çağırdım şimdi gelir size iyi gazlamalar." Dedi.

"Ne?" Dedim şaşkınlıkla.

"Hava soğuk kolumu üşütmemem gerekiyor o yüzden taksiyle gitmem gerek. Hazır ben taksiyle gidiyorum sen neden Bertuğ ile birlikte gitmeyesin ki?"

"Ama." Dedim. Alparslan hiç beklemeden gelen taksiye bindi ve camdan görüşürüz diyerek gitti.

"Berbat bir yalancı." Dedim Bertuğ'a dönerek. O ise

"Hayır, arkadaşı için her olayı fırsata çevirebilen çok iyi bir dost o." Dedi. Ne demek istediğini anlamamıştım fakat fazla takılmadım. Bertuğ bana kaskı uzattı ve

"Gidelim mi?" Diye sordu. Başımla onaylayıp uzattığı kaskı aldım. Motora önce o bindi ardından da ben. İlk kez bir bmw s1000 rr ye biniyordum. İçimde büyük bir heyecan vardı. Motor hareket etmeye başlayınca Bertuğ'un omuzlarından tutundum. Hızı sandığım kadar yüksek değilmiş diye düşünürken Bertuğ bir anda hızlandı. Refleksle Bertuğ'a sarıldım. Ellerimi belinde kenetledim. Gerçek anlamda 20 yıldır yaşıyordum fakat ruhen işte tam da şimdi kendimi yaşamış olarak hissediyordum.

Yazdığım en uzun bölüm bu sanırım. Nasıl buldunuz bölümü :) ?

Bölüm : 04.01.2025 23:29 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Zeylalvci (🇹🇷) / Siparişten aşka / Siparişten aşka bölüm 17
Zeylalvci (🇹🇷)
Siparişten aşka
Siparişten aşka bölüm 1Siparişten aşka bölüm 2Siparişten aşka : HatırlatmaSiparişten aşka:karakter analiziSiparişten aşka bölüm 310 Kasım 1881-193∞Siparişten aşka bölüm 4Özür duyurusuSiparişten aşka bölüm 5Siparişten aşka bölüm 6Siparişten aşka bölüm 7Siparişten aşka bölüm 8Siparişten aşka bölüm 9Siparişten aşka bölüm 10Siparişten aşka bölüm 11Siparişten aşka bölüm 12Siparişten aşka bölüm 13Siparişten aşka bölüm 14Siparişten aşka bölüm 15Siparişten aşka bölüm 16Siparişten aşka bölüm 17Siparişten aşka bölüm 18Siparişten aşka bölüm 19Siparişten aşka bölüm 20Siparişten aşka bölüm 21Siparişten aşka bölüm 22Siparişten aşka bölüm 23Siparişten aşka bölüm 24Siparişten aşka bölüm 25Siparişten aşka bölüm 26Siparişten aşka bölüm 27Siparişten aşka bölüm 28Siparişten aşka bölüm 29Siparişten aşka bölüm 30Siparişten aşka bölüm 31Siparişten aşka bölüm 32Siparişten aşka bölüm 33Siparişten aşka bölüm 34Siparişten aşka bölüm 35Siparişten aşka bölüm 36Siparişten aşka bölüm 37Siparişten aşka bölüm 38Siparişten aşka bölüm 39Siparişten aşka bölüm 40Siparişten aşka bölüm 41Siparişten aşka bölüm 42Siparişten aşka bölüm 43Siparişten aşka bölüm 44Siparişten aşka bölüm 45Siparişten aşka bölüm 46Siparişten aşka bölüm 47Siparişten aşka bölüm 48Siparişten aşka bölüm 49Siparişten aşka bölüm 50Siparişten aşka bölüm 51Siparişten aşka bölüm 52Siparişten aşka bölüm 53Siparişten aşka bölüm 54Siparişten aşka bölüm 55 (Final)
Hikayeyi Paylaş
Loading...