50. Bölüm

Siparişten aşka bölüm 27

Zeylalvci (🇹🇷)
zeylalvci

Oy:180☆

Yorum:100☆

İyi okumalarrr<333

Gülümsedim. Aynı zamanda da kalp atışımın hızlandığını hissettim. Uzun süredir yoktu bu his. Hatta dün bile. Şuan yine yerini almıştı kalbimin baş köşesinde. Alparslan'ın seslenmesiyle gözlerimi Bertuğ'un gözlerinden çektim.

"Yenge, Bertuğ'um videoyu yükledim. Gelip bakın."

Koltuktan kalktım ve Alparslan'ın yanına gittim. Bertuğ'da yanımıza gelmişti. Alparslan gururla videoyu gösterdi. Aslında Bertuğ'un hesabına attığı videoydu sadece yazılar değişmişti. Yine de çok güzeldi.

"Eline sağlık Alparslan."

"Ne demek yengecim. Şimdi son bir şey daha yapmamız lazım."

"Son bir şey?"

Ben böyle sorarken Alparslan Bertuğ'u yanıma yaklaştırıp

"Fotoğraf da paylaşırsak tamam olur bu iş." Dedi. Telefonunu alıp arka kamerayı bize doğrulttu.

"Sen çekilmeyecek misin?"

"Bir sizi çekeyim ben sonra çekilirim. Değil mi Bertuğ'um?"

Bertuğ iç çekip kafa sallamakla yetindi.

"Tamam gülümseyin siz. Bu fotoğraf önemli yengecim, gülümsemeniz önemli."

Bertuğ ile kameraya bakıp beklerken Alparslan

"Oğlum nasıl David Alaba çıktım lan ben. Efekt yanlıştır ya. Yoksa benim Benzema filan çıkmam lazım." Gibi şeyler söylüyordu. Bertuğ

"Alparslan sen bizi böyle bekletip futbolcu efektleri mi deniyorsun kardeşim." Diyince Alparslan sırıtarak

"Yoo ne alaka. Çekiyorum çekiyorum." Dedi. Birkaç saniye sonra yanımıza gelip galeriyi açtı. Kendinin az önce inkâr ettiği futbolcu oyuncu efektiyle çekilmiş fotoğrafları ekranda belirince

"Ay burası değil." Diyip ekranı kaydırdı. Alparslan'ın haline gülerken çektiği fotoğrafa baktım. Bir kız kadar iyi olmasa da kendine göre gayet iyi çekmişti.

"Ben fotoğrafı Bertuğ'a attım o da sana atar yenge." Dedi Alparslan

"Tamam." Diye yanıtladım onu.

"WhatsApp'tan atsa daha güzel olur aslında görüntü kalitesi düşmez hem." Dedi ve Bertuğ'un ona hep yaptığı gibi bu sefer kendisi Bertuğ'un koluna dirseği ile vurarak

"Değil mi Bertuğ?" Diye sordu. Bertuğ ilk sussa bile birkaç saniye sonra

"Evet. Yani görüntü kalitesi düşebiliyor bazen." Dedi. Alparslan'ın ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Açıkça Bertuğ'a numaranı ver demediği kalmıştı. İlk başta Alparslan'ı deli dolu hayatı kendisine göre yaşayan birisi olarak biliyordum. Öyleydi de zaten fakat bir şey daha vardı. O da gerektiğinde çok zeki olabiliyor olmasıydı. Bunu yeni fark ediyordum ama doğruluğuna da emindim.

"Numaramı vereyim ben o zaman." Dedim. Bertuğ kafası ile onaylayıp telefonunu açınca numaramı söyledim. O da bana numarasını söyledi ben de kaydettikten sonra fotoğrafı attı. Alparslan'ın yüzüne gayet memnun bir ifade yerleşmişti.

"Edit işleri bitti diye hemen gitmeyeceksin değil mi yenge?"

"Aslında-" Lafımı devam ettirmeden Alparslan

"Hemen gitme yenge oturup sohbet filan ederiz." Dedi. Bertuğ ise

"Daha yeni geldin zaten. İşe gitmene daha var meşgul değilsen eğer Alparslan'ın da dediği gibi oturup sohbet filan ederiz." Dedi.

"Peki öyleyse." Dedim. Alparslan zafer bakışları attıktan sonra bilgisayarın başından kalkıp üçümüz de karşı karşıya gelecek şekilde koltuklara oturduk. Alparslan bizim konu açmamızı bekleyip birkaç dakika susarak ikimize baktı. Bizden ses çıkmayınca yine kendisi bir konu açtı. Alparslan olmasa akşama kadar susup otururduk sanırım.

...

"Daha erken değil mi?" Diye sordu Bertuğ.

"Eve şimdi gitsem işe kadar ancak hazırlanırım."

"Sen bilirsin. Görüşürüz öyleyse."

"Görüşürüz yengecim. Yarın kontrolüm var bu arada söylemeyi unuttum. Eğer doktor da onaylarsa birlikte gazlama sözünü gerçekleştirmeye az kaldı." Dedi Alparslan. Artık motosiklet alamayacağımı kabullenmiştim. Alparslan'ı kırmamak için ve de daha önemlisi sözümü tutmak için gidecektim mecburi. Alparslan'a gülümsedim. Bir anda Bertuğ

"Eve ben bırakayım mı? Hem işe de geç kalmamış olursun." Dedi. Alparslan evdeydi bir yere gitmiyordu. Şimdi Bertuğ'u reddetmek için bir sebebim yoktu. Açıkçası otobüs ile sürünmek de istemiyordum.

"Zahmet olmayacaksa olur." Dedim.

"Ne zahmeti yenge çocuk kaç gündür bunun için çabalıyor." Dedi Alparslan. Demesiyle birlikte Bertuğ tarafından koluna sert bir darbe aldı. Canı yanmış olacak ki kolunu ovuşturdu ve

"Yani Bertuğ yardım etmeyi çok sever demek istedim. Sen de biliyorsundur zaten az çok tanıdın onu." Diye ekledi. Bertuğ üzerine bir mont geçirip

"Gidelim mi?" Diye sordu. Onu onaylayınca birlikte çıktık. Alparslan bize kapıdan

"Güle güle yengecim. Güle güle Bertuğ'um." Gibi şeyler söyledikten sonra kapıyı kapatıp içeriye girdi. Bertuğ motosikletini çıkarmıştı. Bana uzattığı kaskı taktım ve önce onun binmesini bekleyip ardından da ben bindim. Ellerimi omuzuna koydum ve evime doğru yola çıktık. Yine olmayacağını bile bile kendime motosiklet alma hayali kurmaya başlamıştım. Nasibimi zorluyordum ama olmuyordu resmen. Kim bilir? Belki de açtığım hesap motosiklet almamı sağlayabilirdi. Yani en azından Bertuğ öyle demişti ve ben bunun doğru olmasını umuyordum.

...

"Getirdiğin için teşekkür ederim." Dedim motosikletten inerken.

"Rica ederim."

"Bertuğ."

"Efendim?"

Ne diyeceğimi bilmeden sadece içimden geldiği için Bertuğ demiştim. Aslında diyecek bir şeyim yoktu ve onun burada durması için de bir sebebi yoktu. Fakat şimdi bana "Efendim" demişken "Hiç bir şey yok sadece gitmeni istemediğim için adını söyledim ve adını söylemekten başka söyleyecek hiçbir şeyim yok." Diyip şizofren gibi görünmek istemiyordum.

"Alparslan'a selam söyle."

Bu sürede bulabildiğim en mantıklı cevap bu gibi gelmişti ve söyleyivermiştim.

"Söylerim." Dedi Bertuğ.

"Görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz Zeren."

Bertuğ'un gitmesini izledikten sonra eve girdim. Üzerimi değişip kendimi koltuğa bıraktım. İnterneti açıp telefonu elime aldım. Bir sürü bildirim gelmişti. Hesap kapalıyken olan bildirimlerden kat ve kat daha fazlaydı. Takipçi sayım 100 iken şuan 500 olmuştu. Alparslan'ın attığı videoya baktım. İzlenme aşırı yüksekti. Tabii videoda Bertuğ var diyeydi. Benden kaynaklı bir izlenme olduğunu düşünmüyordum. Yüzlerce yorum vardı fakat benim okuyacak zamanım yoktu. Bir etiket bildirimi gelince ona tıkladım. Bertuğ fotoğrafı hikayesinde paylaşmıştı. Hikayeyi tekrar paylaş yaparak ben de paylaştım. Daha fazla telefona bakmamak için interneti kapattım ve iş için hazırlanmaya başladım. Artık mesaiye gitmeyeceğim için mutluydum. Karşılığında aldığım para yükseliyor olsa bile gerçekten yorucu oluyordu. Zaten motosiklet alamıyordum kendimi yormama ne gerek vardı ki? Boşa kürek çekmiş gibi hissediyordum. Hazırlanmam bitince evden çıktım ve hep yaptığım gibi otobüs durağına yürüdüm. Bir gün belki de bunlarla gerek kalmayacaktı. Kalbimin en ücra köşesinde bile olsa hâlâ hayata dair umutlarım vardı. Otobüse ucu ucuna yetişmiştim. Ayakta kalmış olsam bile en azından yetişmiştim. Kaçırıp yürüme ihtimalim de vardı ne de olsa. Hâlime şükredip yolculuğun bitmesini beklemeye başladım.

Bertuğ'un ağzından

"Bertuğ."

Zeren'in bir anda bana seslenmesiyle ona döndüm.

"Efendim?"

Biraz duraksadı. Bir şey düşünüyordu sanırım ya da bana öyle geliyordu. Birkaç saniyelik sessizlikten sonra

"Alparslan'a selam söyle." Dedi. Bunu demesini beklemiyordum fakat başka bir şey deme ihtimali daha düşük ihtimaldi.

"Söylerim."

"Görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz."

Vedalaştıktan sonra yola çıktım. Evi evime yakındı. Çok uzak sayılmazdı. Neredeyse geldiğim sürede tekrar eve dönmüştüm. Anahtarı almadığım için kapıyı çaldım ve Alparslan'ın açmasını bekledim.

"Bertuğ'um" Diye karşıladı beni. Oturma odasına geçtik beraber.

"Zeren'in sana selamı var." Dedim.

"Aleyküm selam." Diye cevapladı ve ardından

"Numarasını nasıl verdirdim ama. Bertuğ oğlum ben olmasam sen iki kelimeyi bir araya getiremezsin lan." Dedi.

"Numarayı kendi isteğiyle vermesini tercih ederdim."

"Kendi isteğiyle verdi zaten."

"Bir şeyleri bahane etmeden vermesini kastettim Alparslan."

"İyi de bahanesiz iş olmaz ki? Her zaman bir bahane vardır. Ben de sizin o bahaneyi bulmanıza yardımcı oldum o kadar."

"Sağ ol kardeşim sağ ol."

"Yengemin hesabı gördün mü 500 takipçi olmuş bile."

Telefonumu çıkardım ve Zeren'in hesabına baktım.

"Video da baya izlenmiş. İyi iş çıkarmışsın kardeşim."

"Biz de boş değiliz yani. Zaten bana kalsa hesabın adını Zeren Aktaş yerine Zeren Barlas yapardım da işte senin tarafından daha yeni iyileşmiş kolumun tekrar hasar almasını göze almadım."

"İyi ki göze almamışsın. Zeren Barlas ne oğlum ortada bir şey yokken."

"Sana kalsa ortada hiçbir zaman bir şey yok. Neyse en azından bugün evine bırakabildin bari. O vuruşunu da unutmadım kolumu delecektin. İnsan arkadaşına böyle mi teşekkür eder?"

"Bertuğ'da kaç gündür bunun için çabalıyordu dedin Alparslan."

"Yalan mı?"

"Doğru olması Zeren'e söylemen gerektiği anlamına gelmiyor."

"Ohoo size kalsa iş yaş. İkinizde ağırdan alıyorsunuz. Hayat kısa yaşam ağırdan almaya gelmez. Dünya bir gün o da bugün. Yaşadığın her andan tat çıkarmak lazım. Korkarak ya da tereddüt ederek hiçbir yere varılmaz."

"Böyle diye diye kolunu kırmış ve 1 ay eve mahkum kalmıştın Alparslan hatırlatırım canım kardeşim."

"Biliyorum Bertuğ'um ama pişman değilim. Hayat ertelenmez an yaşanır. Hatalar birdaha hiçbir şey yapmamak için değil ders çıkarıp hayata devam edebilmek için vardır."

Alparslan'a ne olduysa aşırı mantıklı konuşuyordu. Bazen saçma şeyleri merak ediyor gibi gelse de belki de en dolu kişi oydu.

"Diyecek bir şey bulamadım kardeşim. Haklısın sonuna kadar hemde."

"Bertuğ benim hep haklı olduğumu ne zaman öğreneceksin kardeşim?"

İşi yine gevezeliğe bağlamıştı. Sanırım gerçekten de hayatta Alparslan gibi olunmalıydı. Birlikte o lafına güldükten sonra

"Yengem ile çekildiğin fotoğrafı paylaştın mı?" Diye sordu.

"Şimdi paylaşıyorum." Dedim ve fotoğrafı paylaştım. Bu adım çok önemliydi çünkü benim videomda Zeren'i gören kişiler hesabını bulamayabilirdi. Onu etiketleyip fotoğrafı paylaşmam videodaki kişinin Zeren olduğunu kanıtlar nitelikteydi.

Zeren'in ağzından

İneceğim durağa gelince kendimi zor da olsa otobüsten dışarıya attım. Biraz yürüyüp iş yerine vardım. Çoğu kişi gelmiş vardiya için hazırdı. Hızlıca üzerimi değiştirip ön tarafa geçtim. Sipariş gelene kadar oturup telefona bakmaya karar verdim. Instagram yine bildirim ile doluydu. Tek bir bildirim dikkatimi çekmişti. Ona tıkladım ve Doruk'un hikayemi yani Bertuğ ile çekildiğim fotoğrafı beğendiğini gördüm.

Bölümü atmıştım fakat kendi kendine silinmiş. Ben silmedim bilginize.

Bölümü nasıl buldunuzz¿¿¿

Bölüm : 19.02.2025 00:16 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Zeylalvci (🇹🇷) / Siparişten aşka / Siparişten aşka bölüm 27
Zeylalvci (🇹🇷)
Siparişten aşka
Siparişten aşka bölüm 1Siparişten aşka bölüm 2Siparişten aşka : HatırlatmaSiparişten aşka:karakter analiziSiparişten aşka bölüm 310 Kasım 1881-193∞Siparişten aşka bölüm 4Özür duyurusuSiparişten aşka bölüm 5Siparişten aşka bölüm 6Siparişten aşka bölüm 7Siparişten aşka bölüm 8Siparişten aşka bölüm 9Siparişten aşka bölüm 10Siparişten aşka bölüm 11Siparişten aşka bölüm 12Siparişten aşka bölüm 13Siparişten aşka bölüm 14Siparişten aşka bölüm 15Siparişten aşka bölüm 16Siparişten aşka bölüm 17Siparişten aşka bölüm 18Siparişten aşka bölüm 19Siparişten aşka bölüm 20Siparişten aşka bölüm 21Siparişten aşka bölüm 22Siparişten aşka bölüm 23Siparişten aşka bölüm 24Siparişten aşka bölüm 25Siparişten aşka bölüm 26Siparişten aşka bölüm 27Siparişten aşka bölüm 28Siparişten aşka bölüm 29Siparişten aşka bölüm 30Siparişten aşka bölüm 31Siparişten aşka bölüm 32Siparişten aşka bölüm 33Siparişten aşka bölüm 34Siparişten aşka bölüm 35Siparişten aşka bölüm 36Siparişten aşka bölüm 37Siparişten aşka bölüm 38Siparişten aşka bölüm 39Siparişten aşka bölüm 40Siparişten aşka bölüm 41Siparişten aşka bölüm 42Siparişten aşka bölüm 43Siparişten aşka bölüm 44Siparişten aşka bölüm 45Siparişten aşka bölüm 46Siparişten aşka bölüm 47Siparişten aşka bölüm 48Siparişten aşka bölüm 49Siparişten aşka bölüm 50Siparişten aşka bölüm 51Siparişten aşka bölüm 52Siparişten aşka bölüm 53Siparişten aşka bölüm 54Siparişten aşka bölüm 55 (Final)
Hikayeyi Paylaş
Loading...