
Oy:195☆
Yorum:130☆
Sınır dolmadan bölüm atıyorum bunun sebebi yazılı haftasında bölüme vakit ayıramayabiliyor olmam. Yazı stili biraz değişti bu arada. Grup çok kalabalık olduğu için böyle yazdım kafa karışıklığı olmasın diye.
"Neden bu kadar çabuk durduk ben onu anlamadım asıl. Bir ay sonra ilk kez motor sürüyorum bu kadar süreceğimi söylemeyin sakın." Diye araya girdi Alparslan.
"Sen konuşma Alparslan." Dedi Bertuğ. Alparslan'a karşı olan bakışları hiç de iyi değilken.
"Ben ne yaptım oğlum?" Diye sordu Alparslan şaşkınca. Fakat Bertuğ cevap vermedi.
"Hadi beyler oturmaya mı geldik?" Dedi Oğuz ayaklanmışken.
"Sadece beyler mi?" Diye sessizce söylendim kendi kendime. Ya da ben sessiz olduğunu düşünmüştüm. Çünkü hemen ardından Oğuz
"Kusura bakma ben genel olarak yani erkek çok diye şey yapmıştım." Derken Kürşad araya girip
"Oğuz oğlum bence sus konuştukça batıyorsun." Dedi alayla. Oğuz eliyle ittirip Kürşad'ı
"Bir sus oğlum ya." Dedi. Ardından Alparslan
"Yani sürüyor muyuz sürmüyor muyuz?" Diye sordu.
"Sürüyorsunuz beyler olarak." Dedim.
"Kusura bakma Zeren. Boşluğuma geldi bir an." Dedi Oğuz.
"Sorun değil şaka yapıyorum sadece." Diye cevapladım onu.
"Beyler ve Zeren motosiklet sürebilir miyiz artık?" Dedi Metehan. Hep bir ağızdan "Hadi kalkalım." gibi şeyler söylediler fakat bir kişi hariç. Bertuğ. Bertuğ yine sessizleşmişti. Bu sessizliği tek bana karşı değildi demek ki. Diğerleri motorlarına binerken bense onları seyrediyordum. Altay bana bakıp
"Geliyor musun Zeren?" Diye sordu. Tam o anda Bertuğ az önceki durduğu yerden kalkıp yanıma gelmişti. Ben cevap veremeden o araya girip
"Bu kez benim artçım olacakmış." Dedi. Altay
"Tamam öyleyse." Dedi ve kendi işine döndü.
"Benim artçım olacakmış dedim ama eğer istemiyorsan olmayabilirsin."
Bertuğ'un bunu söylemesiyle ona döndüm ve
"Neden istemeyeyim ki? Yani şey bana fark etmez demek istiyorum." Dedim. Bunu söylememle gülümsedi ya da ben öyle sandım bilmiyorum. Kafasında kask vardı fakat yüzü açıktı. Net görünmese bile gülümsediğini anlayabilirdim herhalde.
"Gidelim mi o zaman?"
Başımla onayladım. Bertuğ'un motosikletinin olduğu yere yürüdük. Diğerleri çoktan motorlarına binmiş bizi bekliyorlardı. Alparslan
"Yenge, Bertuğ'um nerede kaldınız sizi bekliyoruz." Dedi.
"Yenge?" Dedi Metehan Alparslan'a hitaben.
"Yenge mi? Ne yengesi?"
"Oğlum az önce sen dedin ya yenge diye."
"Yenge demedim ben Metehan denge dedim denge."
Metehan sırıttı ve
"Denge ne alaka Alparslan yenge dedin işte." Dedi.
"Gelirken Bertuğ tökezledi görmedin mi. Denge Bertuğ'um dedim ben de."
Metehan cevap vermeden Altay araya girip
"İyi uydurdu ben inandım şahsen." Dedi. Gerçekten de güzel uydurmuştu. Fakat neden yenge dediğini saklama gereksinimi duymuştu onu anlamamıştım.
"Altay bahanen de yok bu kez. Bakalım sürebiliyor musun." Dedi İlteriş Altay'a. Altay'da İlteriş'e
"Seninle ikili yarış da yapacağım oğlum. Görürsün bahaneyi." Şeklinde cevap verdi. Bertuğ'a dönüp
"Hep böyleler mi?" Diye sordum.
"Evet. Şakalaşıyorlar sadece." Diye cevap verdi. Kaskının önünü indirdi ve motorunun yanına gitti. Peşinden gittim ve binmesini bekledim. O bindikten sonra da ben bindim. Kürşad'ın sürmeye başlamasıyla herkes gazlamaya başlamıştı. Hemen Bertuğ'un belinden tutundum. Normalin aksine şimdi daha hızlı sürüyordu. 1 ay önceki Zeren Bmw s1000 rr'a artçı olarak bineceğini tahmin bile edemezdi. Üstelik bu Bmw'nin Bertuğ Barlas'ın olduğunu filan duysa kalpten giderdi herhalde. "Bundan 1 ay sonraki Zeren'de kendi motorunu alacak fakat tek fark 1 ay önceki Zeren ona yürekten inanıyor olacak." Diye kendi kendime söz verdim. Sol tarafımıza birinin yaklaştığını fark ettim. Kafamı kaldırıp o yöne baktığımda ise gelenin Alparslan olduğunu gördüm. Bertuğ'a yaklaşmaya çalışıyordu fakat Bertuğ hiç oralı bile olmamıştı. Alparslan daha fazla yaklaşınca hızını iyice arttırdı. Hızın artmasıyla Bertuğ'u tutuşum istemsiz olarak sıkılaşmıştı. Bertuğ'un neden Alparslan'a böyle yaptığını anlamamıştım. Daha fazla bir şey düşünmek istemedim sadece anı yaşamak istedim. Rüzgarın kaskın dışında kalan saçımı savurmasına, motorun tekerleği altında kayıp giden yola kaptırdım kendimi. Hayat güzeldi belki de onu kirleten, mahveden bizdik.
...
Oğuz: Beyler bence bowling salonuna gidelim.
Metehan: Bana uyar. Hava da bozuk zaten.
Altay: Benlik de bir sorun yok. Sen ne dersin Zeren?
Bana yöneltilen soruyla bakışlarımı Altay'a çevirdim ve
"Davet edildiysem eğer olur." Dedim küçük bir gülümsemeyle.
Altay: Tabii ki davet edildin. Bakma sen bu hanzoya unutup duruyor seni.
Oğuz: Unutmadım. Zeren'de artık bizden beyler demem onu da kapsıyor.
"Unutsan daha iyiydi." Dememle birlikte hepsinin gülmeye başlaması bir oldu.
Kürşad: Sen bu laftan sonra sus bence Oğuz.
Alparslan: Ye- Zeren'de benim gibi. 1 ayda tüm espiritüel yeteneklerimi almış. Değil mi Bertuğ'um?
Bertuğ yine bir şeyler düşünüyor gibiydi. Alparslan'a cevap vermemişti. Kafasında ne olup bitiyor, ne yaşıyor çok merak ediyordum bazen. Birden aşırı sessiz olabiliyor ve yine birden sahiplenici bir hâl alıp samimiyetini arttırıyordu.
İlteriş: Bertuğ yine sessiz moda almış kendisini anlaşılan.
Metehan: Bir derdin mi var kardeşim? Son bir aydır dalıp gidiyorsun sürekli.
Bertuğ: Yok bir şey. Dediğin gibi dalmışım öyle. Neyse her zamanki mekana mı gidiyoruz?
İlteriş: Var sende bir şeyler ama hadi hayırlısı.
Bertuğ: Yağmur başlamadan gidelim hadi.
Sesini daha da alçaltarak
"Bana çok güzel bir şey katmış olsa bile hâlâ tehlikeli." Dedi.
Oğuz: Tamam öyleyse.
Herkes ayaklanmaya başlamıştı. Ben de ayağa kalkar kalkmaz Bertuğ elimden tutup beni kendi motorunun yanına götürürken
"Motoru bir kez senin kullanmanı görmek isterim." Dedi.
"Ben yapamam. Bmw çok güç ve deneyim istiyor. Kurye motorundan başka bir şey sürmedim hiç." Diye yanıtladım onu.
"Şuana kadar." Dediğinde motorunun yanındaydık. "Hem ben sana yardımcı olurum." Dedi eliyle motosikleti gösterirken. Motosiklete bindim o ise binmemiş yanımda bekliyordu. Anahtarı çevirecekken korktum ve
"Seleye oturur musun tek başıma trafiğe kapalı bir alan da bile yapabileceğimi sanmıyorum." Dedim. Evet motosiklet istiyordum korkmamam gerekiyordu fakat s1000 rr için deneyim ve güç gerekiyordu. Sıfırdan bu motoru kullanamazdım.
"Tabii." Dedi Bertuğ ve seleye oturdu. Biraz kaygıyla da olsa Bertuğ'un yanımda olduğunu bilmiş olmanın verdiği rahatlıkla anahtarı çevirdcekken Bertuğ elimi gidona götürdü ve
"Önce ön ve arka freni hafifçe sıkman gerekli." Dedi. Eli elime değince kalbimde bir ılıklık hissettim. Aynı zamanda atışının da yine kontrolden çıkmaya başladığını. Bertuğ konuşmasına devam etti
"Şimdi anahtarı çevirebilirsin."
Anahtarı çevirip on konumuna getirdim. Bertuğ'un eli yeniden elimi buldu ve
"Debriyajı çekmen lazım şimdi." Dedi ve ekledi "Şuan vites boşta kontrol etmene gerek yok ama bir gün motorun olduğunda ve bensiz sürdüğünde bilmen gerekli." Hiçbir şey söylemedim sadece dediği şeyleri yaptım. Motor çalışmaya başladı.Yağın motor içinde dolaşmasını beklemek için hemen hareketlendirmedim 20-30 saniye bekledim. Hiçbir şey bilmiyor değildim. Biliyordum tüm bunları fakat korkuyordum. Belki normal belki de yersizdi korkmam. Vitesi 1'e aldıktan sonra hareket ettirmeye başladım. Bertuğ elini bir anda omzuma koyunca heyecanlanıp yanlışlıkla gaza yüklendim. Teker öne kalkınca korkup küçük bir çığlık kaçırdım ağzımdan. Bertuğ hemen elini omzundan çekti ve gazda duran elimin tutuşunu yumuşaklaştırdı. Motosikleti durdurdum ve Bertuğ'a
"Sen sür lütfen." Dedim sesimin tiz çıkmasına engel olamayarak.
"İlk denemendi sakin ol, alışacaksın."
"İlk denemede devirecektim motoru yani."
"Ama devrilmedi merak etme bu yüzden."
Çok fazla yol gidemeden durduğum için neredeyse hemen arkamızda olan "beyler" bize bakıyordu.
İlteriş: Altay'dan iyi sürdün valla. Bir gün seninle de kapışırız.
Alparslan: O tekeri yapmak her yiğidin harcı değil yengecim iyiydin gerçekten.
Metehan: Yine yenge dedin oğlum işte.
Alparslan: Ne alaka Zeren'cim dedim ben.
Metehan çocuklara dönüp
"Tek ben mi duydum oğlum desteklesenize beni." Dedi.
Oğuz: Tek sen duyuyorsun Metehan yenge ne alaka?
Kürşad: Metehan'ı delirttin sonunda Alparslan.
Alparslan: Ben bir şey yapmadım kendi gayipten sesler duyuyor.
Altay: Birde duya duya yenge diye duyuyorsun Metehan. Kıza ayıp oğlum.
Metehan: Öyle diyor çünkü.
Kürşad: Tamam kardeşim öyle diyor.
Dedi Kürşad Metehan'ın omzunu sıvazlarken. Metehan ittirdi Kürşad'ı.
Oğuz: Ee gitmiyor muyuz artık?
"Bertuğ sürerse gidiyoruz." Diye yanıtladım Oğuz'u.
Bertuğ: Tamam ama alışmalısın. Kimse anne karnında motor sürmeyi öğrenmiyor.
"Zayn anne karnında öğrenmiş gibi ama neyse." Dedim Bertuğ'a yanıten.
Oğuz:Harbi çocuk benden iyi sürüyor neredeyse.
İlteriş:Yetenek ve beceri ayrı şeylerdir Zeren. Yetenek doğuştan gelir beceri ise sonradan kazanılır. Çok çalışan bir kişi yeterince beceri sahibi olursa yetenekli bir kişiyi geçebilir.
Alparslan: Ki bende her ikisi birden var.
Kürşad:Ona ne şüphe.
Alparslan: Kürşad'ım da biliyor gerçekleri. Fakat Bertuğ'um sen neden övmüyorsun beni?
Kürşad: Ben övdüm mü orası da şüpheli ama.
Alparslan: Lan.
Herkes gülmeye başlamıştı. Alparslan'da olmasa bu grubu kim güldürecek, neşelendirecekti bilmiyordum doğrusu.
Uzun bir bölüm atacaktım fakat 1 haftada şartlar dolmadı bu yüzden böyle olsun. Bölümü nasıl buldunuzz¿¿¿
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 117.26k Okunma |
13.34k Oy |
0 Takip |
59 Bölümlü Kitap |