72. Bölüm

Siparişten aşka bölüm 49

Zeylalvci (🇹🇷)
zeylalvci

İyi okumalarr<333

Beğenirseniz ☆'ı parlatmayı unutmayınn

Zeren'in ağzından

Masayı çok güzel şekilde donatmıştık. Daha doğrusu annem donatmıştı. Ben ayak altında dolanıp yük olan taraftım. Bertuğ 5-10 dakika sonra evden çıkacağını söylemişti. Yemekler hazırdı fakat böyle boş boş beklemeye devam edersem ben hazır olamayacaktım. Çok iş yapmış gibi üzerimde olan mutfak önlüğünü çıkardım ve hemen hazırlanmak için odama koştum. Ne giyeceğimi 3 gün önceden seçtiğim için kıyafet arama derdim olmayacaktı. Yatağıma indirmiş olduğum bordo kayık yaka kazağı ve koyu gri pantolonu hızlıca giydim. Kendi, evime geleceği için rahat ve de şık olmalıydım. Yani en azından ben böyle düşünüyordum. Üzerimi giydikten sonra bu kombine uyacak şekilde "makyaj yok" makyajı yapmak için hızlıca eşyalarımı dizmeye başladım. Kapatıcı+rimel+dudak parlatıcı üçlüsü ile neredeyse hiç vaktimi almayan makyajımı bitirmiştim. Saçlarımı açık bırakacaktım. Bu yüzden taramam yeterli olur diye düşünüp taramaya başladım. Bertuğ gelmeden hazır olmalıydım. Saçımı taramayı bitirdikten hemen sonra kolyemi takmak için çekmecemden kolyemi çıkardım. Tam o esnada zil çaldı. Kolyemi kendim takmam normal bireylerin ortalamasına göre biraz uzun sürüyordu bu yüzden takmadan şifonyere koyup kendime aynada bir kez daha baktıktan sonra odamdan çıktım. Odadan çıkar çıkmaz annemle göz göze geldim. Ne de güzel hazırlanmıştı öyle. Hem bu kadar yemeği hazırlamış hem de 2 dakikada kendini hazırlamıştı. Nasıl bir yetenekti bu? Ve de bu yeteneğe ben de sahip olabilecek miydim? Anne olunca belki otomatik olarak yükleniyordur diye kendi kendime cevap verdikten sonra annemin hatırlatmasıyla birlikte kapıya yöneldik. Kapıyı açan bendim hemen arkamda ise annem duruyordu.

"Hoş geldin oğlum." Dedi annem ben de ardından

"Hoş geldin Bertuğ." Dedim. O ilk önce anneme bakıp daha sonra bana bakıp "Hoş buldum." Dedi. Annem onu içeriye davet ederken kendi heyecanımı bir kenara itip Bertuğ'un heyecanına odaklanmaya başladım. Gerginliği o kadar belli oluyordu ki gizleyemediğinin bile farkında değildi. Bertuğ içeriye geçerken ben de elindekileri aldım ve mutfağa götürdüm. Yemeği burada yiyeceğimiz için etrafta durmamalıydılar. Hepsini hızlıca yerleştirdim ve yanlarına gittim. Benim odaya girip oturmamla birlikte annemin

"Ee nasıl tanıştınız bakalım?" Demesi bir oldu. Bu soruyla Bertuğ ile kısa süreli göz göze gelmemin ardından o bakışlarını anneme çevirdi ve

"Sipariş vermiştim bir kez. Zeren getirmişti öyle tanıştık." Dedi. Ayrıntıya girmiyordu girmeyecek gibiydi de. Sanırım gece yarısı tanımadığım bir adamın evine girmem olayına annemin nasıl tepki vereceğinden endişe ediyordu. Başarılı bir cevaptı fakat bilmediği bir şey vardı. Annem söz konusu bensem tüm detayları bilmek isterdi. Özellikle de konu ilişkilerse. Annem tahminimi yanıltmamıştı ve

"Siparişini getirdi ve tanıştınız öyle mi? Yani siparişini getiren kuryeyle ne kadar iletişim kuruyorsun da sevgili oluyorsun?" Diye sordu. Bu soruyla ben bile gerilmişken Bertuğ'u düsünemiyordum. Yüzüne bakınca gerginliğinin iyice arttığını anlamıştım. Daha fazla gerilmesin diye anneme onun yerine ben cevap verdim.

"Tabiiki sadece öyle olmadı." Dedim. Ne kadar güzel cevap vermiştim böyle. Annemin bakışları artık Bertuğ'da değil bendeydi. Aynı zamanda Bertuğ'un bakışları da öyle. İkisi de bana bakıyor ve vereceğim cevabı merak ediyorlardı. Annem gerçekten nasıl tanıştığımızı öğrenmek için cevabımı bekliyor, Bertuğ ise tanışmamızı nasıl anlatacağımı merak ettiği için cevabımı bekliyordu. Ok yaydan çıkmıştı bir kere. Buradan geri dönüşü yoktu. Hem annem en fazla ne diyebilirdi ki? Bertuğ'un yanında beni azarlayacak hâli yoktu ya. Yani umarım öyledir.

"Ben Bertuğ'a sipariş götürmüştüm ama hava yağmurluydu yani sağanak yağmur yağıyordu. Siparişi götürdüğümde sırılsıklam olmuştum. Bertuğ beni içeriye davet etti kurulanmam için." Dedikten sonra annemin bakışlarında bir değişme hissedince sustum. Bertuğ bunu görünce lafa girip

"Gerçekten çok ıslanmıştı ve yağmur yağmaya devam ediyordu. Gitseydi hasta olurdu ve kaza yapma ihtimali de çok yüksekti. Benim yüzümden birinin hasta olmasını ya da kaza yapmasını istemiyordum. Bu yüzden eve davet ettim." Dedi. Ben de aynı şekilde ondan lafı alarak

"Üstelik beni erkek sanmıştı. Kral hasta olursun içeride kurulan filan demişti." Dedim.

"Evet erkek sanmıştım. Hatta içeriye girdiğinde de erkek olduğunu düşünüyordum." Dedi Bertuğ.

"Ben çok benziyorum erkeğe ya hani. Erkek sandı erkek sandı." Dedim Bertuğ'a imalı bir sesle.

"Kask ve mont vardı." Dedi Bertuğ kendini savunmak için.

"Bir kask bir mont ile çok kolay erkek olabiliyorum demek ki." Dedim aynı tonda devam ederek.

"Gece yarısıydı uykuluydum ve de yağmurdan sesin net anlaşılmıyordu."

"Merak ediyorum acaba sabah olsaydı ne diyecektin."

"Kendine dikkat et kral kaza yapmadan git derdim herhalde."

Sesine şakacı tonu yansımıştı. Gerçek bir kavga değildi zaten bizimki. Ufak laf atışmasıydı. İlişkiyi güzel yapan şey bu değil miydi zaten?

"Ha yine erkek sanacaktın yani." Dedim ben de atışmamızı devam ettirecek şekilde. Annem bir bana bakıyor bir Bertuğ'a bakıyordu. En son dayanamayıp güldü. Onunla birlikte biz de güldük.

"Değişik bir tanışma hikayesiymiş." Dedi.

"Yani." Dedi Bertuğ. "Sayılır." Dedim ben de ona eş zamanlı olacak şekilde.

"Peki devamı?" Dedi annem daha sonra cümlesini devam ettirmek için

"Kurulandı ve gitti tekrar nasıl görecektin ki?" Dedi.

"Tam olarak öyle olmadı annecim." Dedim sadece.

"Zeren'i yağmur durana kadar bırakmadım. O da çalışma saati içinde olduğu için ve işe gitmediği için kovulma ihtimali vardı. Ben benim yüzümden kimse kovulsun istemiyordum. Kovulursa da haberim olsun diye instagramımı vermiştim haber almak için. Belki bir yardımım dokunur diye." Dedi Bertuğ. Lafını ben devam ettirdim

"İlk olarak böyle konuşmaya başlamıştık. Arkadaş olduk ve sonrası böyle işte." Dedim. Annem sorusunun cevabını almıştı ve aldığı cevap kendini tatmin etmiş olacak ki başka soru sormadı ve mutfağa yemek yemeye geçtik. Zaten hazır olan yemekleri servis ettikten sonra ben de masaya oturdum. Tam olarak Bertuğ'un yanında değildim fakat yakınındaydım. Yemekleri yemeye başlamışken Bertuğ sessizce bana

"Arkadaş arkadaş diye bayağı bekledim. Ama buna değdi." Dedi.

"Sana kalsaydı hâlâ bekliyor olurduk." Dedim aynı sessizlikle. İlk başta duygularını reddeden arkadaş gözüyle bakmaya devam eden ben olmama rağmen. Yine de ben cesaret edip teklif etmiştim bu yüzden böyle söyleme hakkım vardı bence.

"Haklısın maalesef. Sen fazla güzel olunca reddedilme korkusu sarmıştı beni."

Dediği laf ruhumu okşasa da buna zıt şekilde

"Aynen o yüzden erkek sanmıştın." Dedim. Bertuğ cevap veremeden annemle göz göze gelince hafifçe gülümsedim. Masada başka sessiz konuşulan şey olmamıştı hepsi sesli şekilde hep birlikte konuşulmuştu. Bertuğ söylediğim şeyden dolayı cevap verememişti bir nevi laf dalaşını ben kazanmış sayılırdım ve bu yüzden de oldukça mutluydum. Annemle Bertuğ'un iyi anlaşmasından daha çok mutluydum. İki sevdiğim insan birbirini sevmişti. Daha da güzeli babamla da anlaşırsa olacaktı ki bunun için henüz erkendi. Yemekler sohbet eşliğinde yenmişti. Sırada toplamak vardı. Annem bana yardım edecek olursa Bertuğ içeride tek kalırdı. Bertuğ bana yardım edecek olursa ayıp olurdu çünkü daha ilk kez evime geliyordu. Elbet bu işleri ona da yaptıracaktım ama daha sırası değildi. Onları oturma odasına gönderdikten sonra masayı toplamaya başladım. Çok geç kalmamalıydım. Bertuğ ilk geldiğinde olan gerginliğini yenmiş olsa da hâlâ heyecan vardı üzerinde. Fazla yalnız bırakmamalıydım. Hem annemden gelen sorularda o beni kurtarıyor ben onu kurtarıyordum. Tek kalırsa onu kurtaramazdım ve de yeterince düzgün cevap alamazsa annemin o gittikten sonra bana soracağı sorularla baş edemezdim. Bu yüzden olabildiğince hızlı şekilde mutfağı toparlayacaktım.

Bertuğ'un ağzından

Zeren mutfakta masayı topluyor ben annesi ile salonda oturuyordum. Birden bana döndü ve sesini alçaltarak

"Oğlum sana bir şey söyleyeceğim." Dedi.

"Dinliyorum." Dedim tüm odağımı ona vererek.

"Sen motor sürüyorsun. Zeren'de pek meraklı motor işlerine. Ben sevmem motor falan filan. Gerçi bir zamanlar ben de severdim."

"Bir şey mi oldu?"

"Oldu oğlum çok fena bir şey oldu. Benim abim de çok düşkündü motora. Çalışmış kendi kendine bir motor almıştı. Öyle çok seviyordu ki bana da sevdirmişti ben de motorlardan iyice anlar olmuştum. Ama kaza yapıp 19 yaşında vefat edince olan tüm sevgim nefrete dönüştü. Zeren'e söylemedim hiç. Neden söylemediğimi de bilmiyorum söyleyemedim işte. Zeren'de de aynı motor sevgisini görüyorum. Gördükçe yüreğimin sızlamasına engel olamıyorum. Elimden geldiğince uzak tutmaya çalıştım onu bu sevgiden. Ama olmadı kafaya takmış bu kız illa motor alacak. Senden ricam kızıma iyi bak. Motor alırsa dikkat ettir. Hep yanında ol. Ben yanında olamayacağım kızım önce Allah'a sonra sana emanet."

"Başınız sağ olsun. Gözünüz arkada kalmasın. Kendimden çok ona dikkat ederim ben hiç merak etmeyin."

Bana bakıp dolmuş gözleriyle gülümsedi. Zeren yanımıza gelince hemen gözlerini sildi.

"Ben bir lavaboya gideyim." Diyip kalktı. Zeren fark etmemiş olacak ki hiç sesini çıkarmadı ve getirdiği kahveleri koyduktan sonra oturdu.

"Teşekkür ederim." Dedim verdiği kahveyi alırken.

"Ee annemi sevdin mi?" Diye sordu.

"Sevdim tabii. O da beni sevdi diye düşünüyorum."

"Annem seninle oturup böyle konuşuyorsa seni net sevmiş demektir." Dedi.

"Aynı şekilde benim annem de seni sever." Dediğim şeyle yüzü gergin bir hâl alıp

"Bertuğ sever mi gerçekten?" Diye sordu. Evet anlamında başımı salladım.

"Ben senin gergin olup annemle tatlı tatlı konuşmanı sevmiştim ya aynı gerginliği ben de mi yaşayacağım?" Dedi.

"Sen ne zaman istersen o zaman tanışırsın güzelim. Hem gerilmene bile gerek kalmayacak çünkü annem seni kapıdan girer girmez sevecek."

Zeren bana gülümsemesiyle cevap verdikten sonra annesi tekrar yanımıza döndü. Birlikte sohbet eşliğinde kahvelerimizi içtik.

...

Saat 11 e geliyordu. Artık gitmem lazımdı.

"Geç oluyor ben kalkayım artık." Dedim.

"Otursaydın oğlum." Dedi Zeren'in annesi.

"Teşekkür ederim her şey için dediğim gibi geç oldu siz de yoruldunuz zaten." Dedim.

"Estağfurullah ne yorulması."

Birlikte benimle kapıya kadar eşlik ettiler.

"İyi geceler." Dedim ve onlar da

"İyi geceler." Diye cevapladılar. Kapıdan uzaklaşmamı bekledikten sonra görüş açılarından çıktığımda kapıyı kapattılar. Kapının kapanma sesi bunu gösteriyordu yani. Motoruma bindim ve düşünmeye başladım. Zeren'in vefat etmiş bir dayısı vardı ve bundan haberi yoktu. Dahası annesi bu olaydan ötürü hâlâ korkuyordu. Bana güvenmiş kızını bana emanet etmişti. Zor bir sorumluluktu belki. Belki de değildi ama bu konuda bana güvenmesi beni içten içe mutlu ediyordu. Her şeyden öte Zeren benim için de çok değerliydi ona bir şey olması beni daha çok yaralardı bu yüzden fazlasıyla dikkat edecek ona bir şey olmaması için elimden geleni yapacaktım.

...

"Ee nasıl geçti?" Diye sordu Alparslan. Ben gelir gelmez yanıma intikal etmişti.

"Haklıymışsın gerilecek bir şey yokmuş."

"Bir bildiğimiz var da konuşuyoruz Bertuğ'um. Anneler sevecendir anlaşmak kolay olur. Fakat babalar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Babasıyla tanışacağın zaman istediğin kadar gerilebilirsin."

"Alparslan senin bana destek çıkıp endişelenme demen gerekmiyor mu kardeşim?"

"Valla Bertuğ'um ben doğruları söylerim. Bu zamana kadar söylediğim hangi şey yanlış çıktı?"

"İşte bu beni daha çok korkutuyor."

"İlk başlarda özellikle ilk tanışma çok gerici geçer ama daha sonra o da sana alışır. Hatta kızı seni seviyor diye kendisi de sevmeye başlar. Ama dediğim gibi ilk önce bayağı bir cefası olacak."

"Alparslan sen daha önce evlenip mi boşandın bu kadar şeyi nasıl bilebiliyorsun? Yani hep yanımda olmamış olsan kesin evlenmiş ayrılmış diyeceğim sana."

"Doğuştan gelen zekadan kaynaklı Bertuğ'um. Ve evlilik mi? Hayır almayayım ben daha çok gencim bunun için."

"Hep çok genç olacaksın sanırım."

"Bu konuyu kapatalım da sen bana bunun hesabını ver asıl."

"Neyin?"

Alparslan telefonunu bana doğru çevirdi. Zeren'in paylaştığı fotoğrafımızı gösterdi.

"Ne var ki bunda?" Diye sordum.

"Daha ne olsun? 'Bertuğ'um' yazmış. Sen sadece benim Bertuğ'umsun. Üstelik daha da kötüsü sen de ona 'Zeren'im' diye karşılık vermişsin. Senin adına sadece ben iyelik eki getirebilirim Bertuğ'um." Dedi alınmış bir ses tonuyla. Şaka yaptığı her halinden belliydi.

"Özür dilerim Alparslan'ım çok haklısın." Diye karşılık verdim şakasına.

"Zaten beni ihmal edip kumamla daha çok vakit geçiriyorsun artık. Kıskanıyorum bak."

Bunu söyledikten sonra ikimiz de gülmeye başladık.

"Senin yerini kimse alamaz Alparslan'ım merak etme. Sen motorumun fren telisin." Dedim.

"Yengemi kıskandırmak için fotoğraf atalım gel."

Alparslan bana sarılıp fotoğraf çektikten sonra üzerine

"En çok benim Bertuğ'um" yazıp Zeren'e gönderdi. Yaptığı şey çok hoşuna gitmiş olacak ki kendini tutmadan gülüyordu. Ben de ona eşlik ettim ve gülmeye başladık. Günüm güzel başlamış ve Alparslan sayesinde güzel de bitmişti. 10 dakika aralıksız güldükten sonra uyumak için odalara dağılmıştık. Sorunsuz ve mutlu geçen günlerimden ötürü hiçbir şeyi düşünmeden yatağa yattım ve kısa sürede uykuya daldım.

 

Bölüm : 29.08.2025 10:36 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Zeylalvci (🇹🇷) / Siparişten aşka / Siparişten aşka bölüm 49
Zeylalvci (🇹🇷)
Siparişten aşka
Siparişten aşka bölüm 1Siparişten aşka bölüm 2Siparişten aşka : HatırlatmaSiparişten aşka:karakter analiziSiparişten aşka bölüm 310 Kasım 1881-193∞Siparişten aşka bölüm 4Özür duyurusuSiparişten aşka bölüm 5Siparişten aşka bölüm 6Siparişten aşka bölüm 7Siparişten aşka bölüm 8Siparişten aşka bölüm 9Siparişten aşka bölüm 10Siparişten aşka bölüm 11Siparişten aşka bölüm 12Siparişten aşka bölüm 13Siparişten aşka bölüm 14Siparişten aşka bölüm 15Siparişten aşka bölüm 16Siparişten aşka bölüm 17Siparişten aşka bölüm 18Siparişten aşka bölüm 19Siparişten aşka bölüm 20Siparişten aşka bölüm 21Siparişten aşka bölüm 22Siparişten aşka bölüm 23Siparişten aşka bölüm 24Siparişten aşka bölüm 25Siparişten aşka bölüm 26Siparişten aşka bölüm 27Siparişten aşka bölüm 28Siparişten aşka bölüm 29Siparişten aşka bölüm 30Siparişten aşka bölüm 31Siparişten aşka bölüm 32Siparişten aşka bölüm 33Siparişten aşka bölüm 34Siparişten aşka bölüm 35Siparişten aşka bölüm 36Siparişten aşka bölüm 37Siparişten aşka bölüm 38Siparişten aşka bölüm 39Siparişten aşka bölüm 40Siparişten aşka bölüm 41Siparişten aşka bölüm 42Siparişten aşka bölüm 43Siparişten aşka bölüm 44Siparişten aşka bölüm 45Siparişten aşka bölüm 46Siparişten aşka bölüm 47Siparişten aşka bölüm 48Siparişten aşka bölüm 49Siparişten aşka bölüm 50Siparişten aşka bölüm 51Siparişten aşka bölüm 52Siparişten aşka bölüm 53Siparişten aşka bölüm 54Siparişten aşka bölüm 55 (Final)
Hikayeyi Paylaş
Loading...