
Selamünaleyküm sayın okuyucular yine ve yine ben geldim. Kızlarım ve kendim saygılarımızla iyi okumalar.
&&&&&&&&&&
Patla sonrası hemen kendime gelip Parsın farkında olmadan elinden tutarak bodrum katında toplanmak için belirli bir yere getirdim herkesi. Burada ne olduğunu araştırmaya başlayacağımız esnasında halam ve eniştem soluk soluğa geldiler.
Yüzlerine bakınca çok önemli bir olay olduğu anlaşılıyordu. Onları hiç böyle endişeli ve telaşlı görmemiştim ki eniştem her durumda soğukkanlı, sağlıklı kararlar veren ve lakabını hakkını veren gölge gibi hareket eder istihbarat sağlar. Fakat şimdi dehşet içinde kalmış.
Hemen kendini toparlayıp genelkurmay başkanım ve milli teşkilat başkanım hemen burada kaçmamız gerek ülkede ayaklanma başlatıldı. Herkes kendi arasında çatışma içerisinde biraz önceki bomba kargaşa yaratmak için böylelikle sizi ve ailenizi yok etmek.
Ama nasıl olur hiç böyle bir istihbarat almadık. Başkanım içinizde bir köstebek var efla köstebeği buldu açığa çıkmamak için erkenden ayaklanma yapmaya kararı almışlar.
Annem telaşla "Efla kızım ve süper evlatlarım nasıl" ?
- Başkanımın 3 şehitimiz var kaç yaralımızın olduğu bilinmiyor ama 3 kişiyi Eflayı yok etmeye çalıştıkları zaman etkisiz hale geyirilirken şehit düştüler. Hep birlikte
- Vatan sağolsun dedik.
Halam ve eniştem bana dönerek - Efla kızım senin gerçek halan olmayabilirim ama seni kendi kızım gibi çok sevdim. İlk anneliği seninle tattım. Senin saçının bir teline zarar gelse dünyayı yakarım yaktımda zaten ( gülmeye başladık). Sen ilk bana gelip hala ben Asker olmak istiyorum dediğinde inanki çok gururlandım.
Söze eniştem girerek şimdi senden istediğimiz aileni tünelden geçirip sadece 5 izin bildiği yere götürmen. Bir patlama veya bizim sesimizi duyarsan sakın arkana bakmadan buradan kaçman biz seni evlat bildik sende bizi annen ve baban olarak bildi isen sakın ama sakın geri gelme ikizler size emanet sen onların gerçek ablasısın çünkü, halam söze girerek
- Ben doğum esnasında 9 aylık oğlumu kaybettim. Dünyaya ölü olarak doğan oğlumun sütünü sana içirdim. Annem diyerek sıkıca sarıldım. Hıçrıklar içinde ağlarken halam başıdik sözlerine devam etti.
- Efla kızım ben senden razıyım. Allahım da senden razı olsun. Esla kızımı bul hep gölgesi ol. Onu biz bulamadık sen bul kızım o vatanımızı kilit anahtarı. Esla kendini kanser sanıyor halbuki kanser değil. Zamanın genelkurmay başkanı ile alınan bir karar ile devletimizin gizli bilgileri cip ile vücuduna yerleştirdik. Sabitledik anlıyorum ki vücudu bu cipi kabul etmiyor artık bir artık gibi dışarı atmaya çalışıyor bu da hastalık olarak kendini belli ediyor. Babam
- Vücutta nasıl anlaşılmıyor yani nasıl gözükmüyor filmlerde.
- Çünkü cip vücuta işlendi. Yani Kendi dokusundan cip elde edildi. Ama yine de kabul etmemiş ki hastalık oluşmaya başladı. Eslayı bul bilgileri al kızımın ve vatanımızın hayatını kurtar. Bunu Esla ya ve vatanımıza borçlusun. Hıçkırıklar içinde başımı salladım.
- Bana bak kızım bizim sıpalara dikkat et biz yokken kendilerini salarlar ve içine kapanırlar ne kendini ne de onların yıpranmasına izin verme. Pars benim elimde büyüdü. Benim oğlum yaşasaydı. Onunla yaşıt olacaktı. Pars seni üzmez sana ve Eslaya sahip çıkar. Aklında soru işaretleri var diye düşünme Pars senin çocukluk aşkın Bartu, Bartummm diye peşinde koşuyordun hatırladın mı? Şaşkınlıkla Parsa bakınca ağlayarak başını salladı "Evet bayan bilginç" dedi. Sen hatırlıyorsun ama nasıl “ ben seni hiç unuturmuyum bayan bilginç".
Eniştem " 10 dakika sonra buraya saldırmaya başlayacaklar hemen çıkmalısınız siz uzaklaşana kadar biz oyalarız. Orada buluşuruz efla kızım dediklerimizi sakın unutma kendini kaybetmek salmak yok önce görev sonra yas.
- Enişte böyle deme sende geleceksin, geleceksiniz dimi? Parsa baktım gelecekler dimi Bartumm.
- Hala gülerek tabi geleceğiz daha sizin düğününüzü yapacağım Parsı iç güveysi alıp delirteceğiz. (tebessüm ettim).
7 dakika kaldı hemen şimdi çıkın dedi babam genelkurmay moduna dönerek.
Önde ben giderken eniştemle halam durdurarak birşeyler söyledi ama anlamadım. Bilmediğim bir dil kullandılar.
Son defa enişteme ve halama sarıldım "bekleyeceğim" birbirlerine bakarak başını salladılar. " ikizler bizi orada bekleyecek" dediler.
En önde ben, Pars, annem, babam, abilerim, kardeşlerim gizli geçitten geçtik tünelden çıktık annem "esvan nerede" diye sorunca etrafıma bakınırken bir ses duydum hoparlörden halam ve eniştemin sesi gelmeye başladı.
Mert dayanır namert kaçar
Meydan gümbür gümbürlenir.
Şahlar şahı divan açar
Divan gümbür gümbürlenir.
Marşını duydum ne olduğunu anlamaya çalışırken nerede onlar nerede diye bir ses duydum.
- Bu esvan sesi dedi annem hala durmadan girmeye devam ediyorduk.
- Onlar gitti. Artık bitti. Hain olduğun ortaya çıktı. Sen benim kızlarından ve oğlunda ayırdın.
Gür bir kahkaha ile " siz türkler çok safsınız bir yüz nakli bir iki düşkün ve mağdur roli herşey tamam. Oğluna karşılık onların yerlerini söyle bende oğlunu sana getireyim.
- Yalan söylüyorsun benim oğlum doğumda öldü.
- O zaman iyi izle ve gör. Evet şimdi ne diyorsun.
- VATAN SAĞOLSUN, eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne muhammeden abduhu ve resulu dediler ve kulakları sağır eden bir patlama oldu. Hepimiz bir yerlere savrulduk. Ben can havliyle geri gitmeye çalışırken tünelde sarsıntılar olmaya başladı. Tam eve 20 adım kala Pars beni yakaladı sımsıkı sarılarak kendine hapsetti. Gitmeye çalışıyorum, ona vuruyorum, çırpınıyorum, haykırıyorum, yalvarıyorum ama sımsıkı sararak oradan uzaklaştırdı. Her geri adımımda ağıza alınmayacak sözlerim, yalvarmalarım hiçbiri ama hiçbiri fayda etmedi. Artık ev görünmez hale gelince hıçkırıklarım iç çekişlere döndü. En sonunda ikizlerin beklediği yere geldik. İkizler beni bu halde görünce " vatan sağolsun dediler. Ben kendimi tutamayacak ikizlerin kollarına koştum sonrası yok.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 19.53k Okunma |
939 Oy |
0 Takip |
37 Bölümlü Kitap |