
Esla'nın Anlatımıyla
İtalyanların da dediği gibi " Se vuoi essere molto forte, preparati a soffrire molto" . "Çok güçlü olmak istiyorsan çok acı çekmeye hazır ol" . Ben İtalyan baron buzlar kraliçesi Elsa olarak tanınıyorum artık. 1 yıla yakındır bu masada Türk kadın kraliçe olarak oturmak zorunda kaldım. Geriye baktığımda ne çok bedeller ödedim. Türkiyede Masum kendi halinde yaşamaya çalışan kanser hastası bir doktor iken şimdi geldiğim nokta dışarıdan bakıldığında imrenilecek bir yerdeyim. Ama çok ağır bedeller ödedim. Vurdum, vuruldum, astım, kaçtım, kaçırdım, benliğimden ödün verdim ama bir tek onurum ve vatanımdan ödün vermedim. Sadece o bedelleri bir tek ben ödemedim yanımda benimle olan herkes ödedi ve ödemeye devam ediyor. Baran sevdiğim adam. Benim bu dünyada yalnız bırakmayan ve bırakmayacak tek insan ve tek ailem. Evet Baran ile severek evlendik ve 3 aylık hamileyim ama bu zamana kadar gelene kadar ne tehlikeler atlattım. Alex' ten kalan hiç birşey benim değil ve asla kebul etmedim etmem de. Ama söz konusu Vatanımızın refahı olunca ödenen bedellerde insana mükafat geliyormuş. Şimdi ne oldu da bu kadar acı çekiyorsun der gibisiniz anlatayım. Benim kanser olmamın sebebi doğuştan rahim kanseri olmam değil devletin kara kutusunu bendim bedenime eklemeleri. Bu da her erkeğin ilgi alanına girmeme sebep oldu. Kaç gece beni kaçırdılar işkence uyguladılar ama en acısı tecavüze uğrayacak olmamdı. Sevdiğim adam son anda benim üzerimden o avukatı almasaydı ben lekelenmiş bir kadın olarak hayatıma devam etmek zorunda kalacaktım. Ama o travma bana 6 ay psikolojik tedavi görmeme sebep oldu ve sevdiğim adama dokunamaz oldum aldığı nefesten bile iğrenecek duruma geldim. Hem arasın bulsun beni kanatları arasında saklasın ama dokunmasın nefes alması istiyordum. Ne çok acılar çektik biz. Bir tek dayanağım Esla ve Pars abi idi. Pars abi tam bir abi olarak yaklaştı bana. Kan bağı olmadanda bir insan abi olabileceğini gösterdi bana. Her Baranı gördüğümde sinir krizi geçirdiğimde sorgulamadan yanımda olması sessiz bir şekilde beni dinlemesi. Benim boş konuşmalarıma bile katlanarak içime atmama sebep olmadan yanımda oturması. Bunu sebebi benim sadece onu yanımda istememdi. Çünkü onda çocukluğumda aşina olduğum bir hissiyat onu kendime yakın hissetmemdi. O da hiç yargılamadan kabul etti beni sanki abi gibi sardı tüm yaralarımı sevdiğim adam için savaşmam gerektiğini öğretti bana. Bunun benim suçum olmadığını sadece ikimiz birbirimize yaslanarak atlatabileceğimizi aşıladı bize. Baran ahhh sevdğiğm adamım hiç sorgusuz sualsiz aldı beni kanatları altına kapattı kanayan tüm yaralarımı ve Allah 'ımın hediyesi bize 3 ay önce geldi. Baranım sevdiğim adam derdinde cefanda başım gözüm üzerine dedi geldi bana. Hz. Ali' nin dediği gibi,
Eşinin sözünü dinlemek, erkeğin zayıf olduğunu değil, emanetine değer verdiğini gösterir.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 19.53k Okunma |
939 Oy |
0 Takip |
37 Bölümlü Kitap |