
YAZARDAN (ARBARO'LAR)
Arbaro'lar her zaman ki gibi sessiz bir şekilde kahvaltı yapıyorlardı masada bir gerginlik vardı çünkü sabahın erken saatlerinde evin dedesi Cavit bey alelacele bütün adamlarını toplayıp gitmişti buda haliyle bütün aileyi germişti cihangir bey ailesinin durumunun farkında olarak onları rahatlatmak adına sohbet etmeye çalışıyordu
Cihangir :" Alp oğlum şirkette işler nasıl"
Alp evin en büyük 2 .Oğluydu, cihangir sağlığı el vermediği için bu işlerden emekli olunca evin en büyük oğlu oğuz yatalak olduğu için bütün şirketi ikinci oğluna devretmişti
Alp:"İyi baba aynı"
Cihangir :" İhaleler nasıl"
Alp:" İstanbul beylik düzündeki ihaleyi kazandık hisselerimizde %15 Lil bir artış oldu"
Cihangir :"oh oh ne güzel aferim sana gurur duyuyorum seninle"
Ali babasına yalnızca gülümsemekle yetinmiş ardından yemeğine devam etmişti kendini kötü hissetmesine neden oluyordu babasının gözlerinde ki gurur bu kendisine ait değil Di abisinin olmalıydı bunlar
Cihangir Alpten laf çıkmayacağını anlayınca yanında oturan güzeller güzeli karısına döndü
Cihangir :"Eee hanım buradaki işleri garantiye aldığımıza göre seninle şöyle bir dünya turu yapalım mı"
Nihal hanım kocasının ne yapmaya çalıştığını anlayınca ona destek olarak aynı heyecanla konuştu
Nihal:"Çıkalım tabi ama önce annemgilin yanına gidelim"
Cihangir :"Tabi gideriz yavrum"
Cihangir bey, aşık olduğu karısının anlına bir öpücük kondurup yemeğine geri döndü sessiz geçen Bi kaç dakikanın ardından konağın avlusunda gelen bağırış sesleri ile herkes ayaklandı Cihangir bey koşarak avluya indi
Cihangir :"Ne oldu zait abi ne bağırıyorsun"
Zait nefesini toplamak için Bi kaç derin nefes aldı o sırada evin en büyük oğlu hariç bütün albarolar merdivende toplanmış zait beye bakıyorlardı
Zait :"MÜJDEMİ İSTERİM AĞAM"
Cihangir :"Ne müjdesi abi"
Zait:" METE BEYİMİ BULDUK"
Albaro kardeşler duydukları ile şok olurken, Nihal hanımın gözünden yaşlar boşalmaya başlamıştı, Cihangir bey sanki zait'in ne dediğini anlayamıyor gibi öylece etrafa bakıyordu yavaş yavaş ne olduğunu idrak etmeye başlayınca bu duyduklarını bir rüya olmaması için dua ediyordu rabbine, gerçekten bitmiş miydi 23 yıllık hasret bitmiş miydi
°
°
°
°
°
ERTESİ GÜN
Bütün Albarolar arabalara doluşmuş Ağrı'dan Ankara' ya gitmek için hava alanına gidiyorlardı saat şuan 07.20'ydi tahminen 9 gibi orda olacaklardı
3 arabayla hava alanının arkasındaki özel jetlerinin yanında duran arbarolar valizelerinin uçağa taşımasını Bekliyorlardı o sırada Alp ve Miraç, abilerini tekerlekli sandalyeye koyuyorlardı oğuz hiç gitmek istemiyordu yeni biri ile tanışmak onun o yargılayıcı bakışlarının hedefi olmak istemiyordu ancak yeni kardeşini merak eden tarafı daha ağır bastığı için gitmeyi kabul etmişti
Bütün valizlerin uçağa koyulmasıyla Albaro'larda uçağa bindiler alp abisini tekerlekli sandalye ile çıkartamayacağını bildiği için onu sırtına aldı miraç ise tekerlekli sandalyeyi görevlilere vererek uçağa koymalarını söyledi bütün Albaro'ların yerine yerleşmesiyle jet havalandı bu hepsinin heyecanı daha da arttırmıştı
°
°
°
°
°
METE AKIN
Necla :" Senden Bi adam olmaz kaç yaşına geldin hala kavgalara karışıyorsun"
Emrah :"Ya sultanım valla benim bir suçum yok"
Necla teyze Emraha inanmadığını bakışlarından belli ederken yinede bir ümit gözlerini bana çevirerek konuştu
Necla :"Doğru mu söylüyor bu ineğin doğurduğu"
" Doğru teyze doğru"
Necla :"İyi bakalım öyle olsun"
Emrah :"YA AŞK OLSUN ANNE BANA GÜVENMEYİP ONA İNANIYON".
Necla :"Ulan hıyar ağası bu kuzum seninle bir mi sen ayak üstü bin yalan uydurursun, mete'nin ne zaman yalan söylediğini gördün"
Emrah bu dediğine bozulurken bende tam gaz tam destek Necla teyzeyi onaylıyordum
"Hiç tıtıtıtıt, yakışıyor mu kocaman adamsın"
Emrah elindeki çatalını mancınık yaparak kafama zeytin fıralatınca Necla teyze evini dağıttığımızı savunarak tabiri caizse bizi kapı dışarı attı
"Hepsi senin suçun amk konsantinapolis miyim lan ben surlarımı mancınıkla vuruyon"
Emrah :" Gafanı kırmadığıma dua et gocaman adam mış ite bağ hele"
"yalan mı 30'una merdiven dayadın hey gidi koca çınar hey"
Emrah :"LAN aramızda 2 yaş var delirtme beni"
"Tamam tamam nereye gidiyoz"
Emrah :"size gidek"
"Eyi yürü"
°°°°°
YARIM SAAT SONRA
Bizim evin olduğu sokağa girdiğimizde gördüğümüz siyah arabalar ikimizinde tedirgin olmasına neden oldu çünkü plakaları yabancı ve etrafında onlarca koruma vardı arabalara biraz daha yaklaştığımızda bizim evin bahçesinde de korumalar olduğunu gördüm ikimizinde eli belimizdeki silaha gitti bizim evin hemen yanındaki evin duvarına gizlendik ben elimle Emraha arka kapıdan eve girmesini işaret ettim çok geçmeden oda beni onaylıyarak arka bahçenin duvarından atlıyarak girdi
Hadi bakalım bu çerezler de bende
°
°
°
°
°
OĞUZ ALBARO
Neden burdayız, istemiyorum o çocuğu, aradan 23 yıl geçmiş hırlı mı hırsız mı oldu Allah bilir nasıl kardeşim diye kabul edicez onu ayrıca hiç de araştırmamışlardı direk evlerine gelmiştik şimdide salonda oturmuş annesinin bize kahve dağıtmasını bekliyorduk son olarak küçüğümüz olan timur'unda kahveyi almasıyla kadın tepsiyi orta sehpanın üstüne koyup kocasının yanına oturdu
Adam :"şimdi beyefendi siz diyorsunuz ki mete bizim oğlumuz öyle mi"
Cihangir :" Evet 4 yaşında kaçırıldı, 23 yıl boyunca onu aradık ama bir türlü bulamamıştık "
Adam :"Bu söyledikleriniz inandırıcı geliyor ancak biz mete'yi 5 yaşında yolda bulduk o 1 yıl içerisinde ne yedi ne içti nasıl yaşadı bilmiyoruz ama bulduğumuzda her yeri yara bere içindeydi her an ölecek gibi duran bir çocuktu anladığım kadarı ile köklü, güçlü bir ailesiniz bu koca aile nasıl olduda 4 yaşında ki küçücük bir çocuğu koruyamadı "
Cihangir :" Oğlumu kaçıranlarda en az bizim kadar güçlü bir aileyle ne zaman onu bulmaya çok yaklaşsak önümüze bir engel koyuyorlardı "
Adam anladığını belirtircesine kafasını salladı ancak sanki sormak isteyipte sormadığı aklına takılan bir şey var gibiydi
Adam :" Anladım ancak yanlış anlamazsanız bir şey sormak istiyorum "
Cihangir :" Dinliyorum "
Adam:" Meteyi bulduğumuzda her yerinde oldukça ciddi yaralar vardı bunlar sadece sokakta kaldığı için oluşan ayarlar değildi yani şey... Anladınız işte onlarla bir alakanız var mı "
Kesik veya yanık izlerinden bahsediyordu büyük ihtimalle biz asla ona el kaldırmadık bu mümkün bile değildi o benim küçük Kardeşimdi onunla futbol gibi bir sürü oyunlar oynardık nasıl kıyardık biz ona ama asıl konu şu an bu değildi bizim kıyamadığımıza kim kıymıştı
Annem duyduklarıyla daha fazla dayanamayıp ağlarken teyzemle, yengeminde ondan bir farkı olmadığını gördüm alinin erkekleri ise sinirden kaskatı kesilmişlerdi
Dede:" Torunum nerededir şimdi onu görmek isteriz"
Adam dedemin bize göre normal ancak karşımızdaki adam için oldukça korkutucu olan sesini duymasıyla korkuyla eşine baktı
Gözlerindeki korku kaşlarımı atmama sebep oldu neden öyle bakıyordu Bi şey mi oldu ona
Adam:" nerde olduğunu bilmiyoruz gece çıktı gitti, Emrah diye bir arkadaşı var ona gitmiştir büyük ihtimalle"
Serseri işte ne olacak ailesine haber bile vermeden çıkmış gitmiş bide endişelendim bu adam için salak kafam
Dede:" Nerde bu çocuğun ev_"
X:" KALDIR ELLERİ"
mutfaktan eli silahla giren 25 26 yaşlarındaki bir genç adamla bizimkiler silahların davranırken genç adam hiç düşünmeden orta sehpanın üstünde duran fincanlardan birini vurdu
Fincan parçalara ayrılırken Alp ve miraç kadınları arkalarına aldılar bense her zamanki gibi elim kolum bağlı oturdum
X:" ATIN LAN O SİLAHLARI"
Adam:" Emrah ne oluyor lan"
Emrah mı, şu metrenin arkadaşı olan mı, o nerde Peki Bi dk lan banane ondan nerdeyse nerde
Emrah :"onu benim sana sormam lazım yine kime borç taktın lan"
Dede:" Yanlış anladın evlat biz öyle bir şey için gelmedik ziyaret amaçlı geldik"
Emrah inanmamış gibi dedeme baktı sanki yalan söylediğine dair en ufak bir şey bile yakalasa anlının tam ortasından vurucak gibiydi
Emrah :" Doğru mu söylüyon tonton dede"
Hayır, hayır, hayır gülmicem gülmicem özür dilerim PUHAHAHAHAHAHAH
Dede:" sana yalan borcum mu var çocuk"
Emrah silahını indirip beline takarken masanın üstündeki kahvenin yanına gelen sulardan birini alıp kafaya dikti
Emrah :" Eyvallah dede öyle olsun"
Emrah büyük bir rahatlıkla koltuğun kol koyma yerine otururken o rahat yüz ifadesi birden yerini endişeye bırakırken Hızla oturduğu yerden fırladı
Emrah:" LAN METEYİ UNUTTUM"
Emrahın koşarak kapıya doğru gitmesiyle bizde onu takip ettik Alpten beni iterek benimde onlarla gitmemi sağlıyordu
Az önce eve girdiğimiz büyük ihtimalle ön bahçe olan yere çıktığımızda bizim korumaların hepsinin yerde yattığını gördüm
X:" Nerde galdın la"
Duyduğumuz sesle hepimiz sesin geldiği yere baktığımızda bir duvarın üstüne oturmuş sigara içen çocuğu gördük
Hasiktir çocuk babamın kopyası
Cihangir :"Oğlum"
---------------------------------------
Yorum atın lo
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |