CANER ARVAS1
Ufuk :"BU KADAR YETER ASLANLAR SIRAYA"
Kollarımın ve bacaklarımın ağrısı ile kendimi yere atmak İstesemde abimin beni sikme ihtimaline karşı bende kalkıp sıradaki yerimi aldım1
Ufuk :" 3 GÜN SONRA YEMİN TÖRENİ OLACAK BEYLER ONA GÖRE ALİENİZE YAKINLARINIZA HABER VERİN, DİNLENE BİLİRSİNİZ"
Alandaki askerler hızlı hızlı alaya doğru ilerlerken ben yorgun her yıkılacak bir şekilde abimin yanına gittim
Yanına yaklaştıkça artan gül kokusu, dünki Barut ve toprak kokusundan bin kat daha iyi olduğuna yemin edebilirim ayaklarımın ağrısı ile daha fazla dayanamayıp abimin ayaklarının dibine otuttup sırtımı dizlerine yasladım
Ufuk :" Ooo daha 2. Günden bu ne hal Caner bey"
"Ayağlarıma ğara sular indi ğuranıma"
İstemsiz oluşan ağzımla abimin güldüğünü duydum
Ufuk :"Hadi kalk hadi hasta olursun"
"Koğuşta daha çok hasta olurum buz gibi"
Altan abime acındırmak için yavru kedi bakışları atıyordum, tam kandıracaktım ki Ali abi geldi
Ali :"siz her yanlız kaldığınızda böyle aşk mı yaşıycaksınız, kıskanıyorum"
Ali abinin isyanın ikimizde göz devirerek karşılık verdik, ancak o bunu pek sallamadan gülerek yanıma gelip oda yanıma oturup sırtını ayakta durmaktan ağaç olmuş abimin bacaklarına yasladı
Ufuk :"LAN koltuğunuz yok mu olum sizin"
Ali abinin biraz daha yayınlarak dediği şeyle ben gülerken abim iyice sinirlenmişti ali abinin yaslandığım bacağını geri çekerek onun düşmesini sağladı
Ali:"Irzıyın babayın evinde galsın emi belim gitti lan"
Abim çokta siklemeden beni koltuk altlarından tutarak ayağa kalkmamı sağladı, kolunu omzuma atarak alaya doğru yürümeye başladık arkadan hala ali abinin sızlanmaları geliyordu
Musa :"Geldik amk geldikte askerler görüş günü değil diye almıyorlar içeri"
"Ben onu unuttum ya neyse dur abime söyliyim"
Musa :"Hele hele iyi git de 'abine'"
Yüzümde oluşan saçma salak gülümseme ile telefonu kapatıp, ağzımızdan çıkan dumanın bile donduğu koğuşta koşar adım çıkıp abimin odasına geldim kapıyı 3 defa tıklayıp beklemeye
Bi kaç gürültünün ardından kapı sertçe açıldı abim saçı başı dağılmış ve tek gözü açık bir şekilde bana bakıyordu gözlerim istemsiz bir şekilde karın kaslarına kayarken üstünde sadece şort olduğunu fark ettim Bizim götümüz donuyor adam şortla yatıyor amk
Ufuk :"Caner sadece bakışmak için geldiysen yemin ederim sikerim belanı"
Uyuduğu için olduğundan daha sert ve boğuk çıkan sesi Bi götümü titretmedi değil
Abim bedenini kapının yanındaki duvara yalıyarak kaşlarını çatıp bana şüphe ile baktı
Herbi lan sebep neydi... Heh yemin töreni doğru
"Yemin törenini bugün diye anlamışlar ondan şey etmişler"
İnanmadı asla inanmadı mallık bende amk adam koskoca binbaşı anlamaz mı sıçtık ya1
Abim tek kaşını kaldırmış tüm vücüdümü baştan aşağı süzmüştü ecel terleri döküyorum şuan
Ufuk :" Benden ne istiyon abim"
"İçeri giremiyorlarmış sen dersen alırlar"
Başını öne eğip bıkkınca bir nefes aldı hiç bir şey söylemeden arkasını dönüp odasına girdi bende peşinden girdim
Dolabının önüne geçmiş ünüformasını çıkartıyor, bir eliyle de telefondan bir şeyler yapıyordu bir süre sonra telefonu kulağına götürerek beklemeye başladı
Ufuk :" Musa Arvas ve ailesini içeri alın benim misafırlarım"
Karşı tarafın cevap vermesini beklemeden telefonu kapatım dağınık yatağın üstüne attı
Ömer :" anam başıma güneş geçti"
Fatih :" Lan beyin fonksiyonlarına tükürdüğümün eniği en gölgede sen oturuyom daha neye mızmızlanıyon enik"
Ömer cevap vermek için ağzını aralamıştıkı bize doğru sanki arkasından atlı kovalıyorum gibi koşan asker böldü hepimiz telaşla ayağa kalktık
Asker soluk soluğa yanımaza gelip hiç dinlenmeden konuşmaya başladı
Asker:" Ufuk binbaşı sizi bekliyor abi nolur hızlı olun"
Anlaşılan Caner demiş 'abisine' hepimiz ayaklanır hızlı hızlı yürüyen askeri takip etmeye başladık adamın rengi atmış amk ne dediniz lan bu adama
Azad önce silah doğrultularak uzaklaştırıldığımız kapıdan havalı havalı giriş yaparken askerler sanki Ufuk yanımızdaymış gibi hazır ola geçmiş, bir tek tekmil vermedikleri kalmıştı kocaman bir avlunun ardındaki 3 4 katlı binaya doğru ilerlerken binadan çıkan bir dev ve yanında cücük gibi kalmış küçük kardeşim ile ne kadar yere yatarak anırma İstesemde yalnızca Ömere vurarak gülmekle yetindim - gayette iyi sakin kaldım bence - Caner koşarak yanımıza gelirken Samet de tam tersi koşarak gidip ufuğa sarıldı
Ufuğun yüzünde bir tebessüm oluşurken ona doğru kolan Sameti kollarını açarak bekledi çok geçmedende Samet onun için ayrıldım kolların arasına yerleşti
OHA OHA ne ara alıştınız birbirinize ya, o eve bende gidicekti amk tüh be aldılar Karanımı
Bizimkilerde ufuğa doğru ilerlerken ben geride kaldığımı fark edip koşarak ufuğun yanına gittim
"LAN yeter bırakta bend-öhm- yani bizde sarılalım"
Karan bana piç Piç gülerken semat olaya puflaya ayrıldı tam onun gibi sarılacaktım ki tüm kardeşlerimi kuduracak bir şey oldu ben sarılmadan Ufuk beni kendine çekip sıkı sıkı sarıldı
"Böyle karşılanacağımı bilseydim 12. 6 aya kalırdım"
Bizim mallar ve katanım kahkaha atarken ben sırıtıyordu bu kardeş kardeş anımızı hem nefret ettiğim hemde sevdiğim bir dingil böldü
Ali:" Oo Arvasların hayırdır iadeyi ziyaret mi yapıyonuz, biz konağı bastık sizde alayı mı basıyonuz"
Ufuk, caneri aliye fırlatnaya çalışırken kolumdaki acıyla korkuyla oraya döndüm ha köpek ısırıyormuş ya... Lan Bi dk
KÖPEK ISIRIYO LAN?!1
Hepsi hızla bana dönerken Dingilden kocaman bir kahkaha koptu
"LAN ALIN ŞUNU DAHA ÇOK ISIRIYOR
AĞAAĞ"
Ali:"Köpeğin anasına sövdün tabi ısırır"
Ben çırpınırken enseme değen soğuk metalle gözlerim yavaş yavaş kapandı son gördüğüm şey elinde ters tuttuğu silahı ile Bir dingil, son sözlerimi ise bu mükemmel andan dolayı ona armağan ettim
En zor olanı hangisi etrafında bir sürü kişi olmasına rağmen yanlız olmak mı, yoksa etrafında kimse olmadan mı yanlız olmak
Bana göre en zoru etrafında onlarca kişi olmasına rağmen yanlız olmak tıpkı şuanki gibi ikizim, timim, kötüde olsa bir annem, benden haberi olmasa bile bir abim vardı ama niye şuan yanımda hiç biri yok şuan her hangi birinin yanımda olmasını çok isterdim ÇÜNKÜ BU AMINA KODUMUN GÖREV RAPORU BİTMİYOR
Tim gece uyumadım odadan bile çıkamadım amk
X:"LAN ALIN ŞUNU DAHA ÇOK ISIRIYOR AĞAAĞ"
Masanın üstündeki silahımı alarak hızla sesin geldiği yere yani avluya doğru hızlı adımlarla ilerledim avluya çıktığımda gördüğüm topluluk daha çok gerilmem sağladı oraya doğru ilerlerken yer düşen biri ile sesimi tutamadım
Hepsi bana dönerken o kadar kişinin arasından parlayan masmavi gözlerle hazır ola geçtim
Allahım bu kulunun ömrü bu kadarmış sen günahlarımı affet bu Ufuk komutan bu sefer kesin beni eğitim zaiyat'ı diye öldürecek
Ufuk :" Hayırdır üsteğmenim Bi sorun mu var"
"Yok komutanım kalabalığı görünce bir sorun var zannettim"
Ufuk :" Yok üsteğmenim rahat olabilirsiniz"
Yok mu gözlerim istemsiz yerde yatan bedene kayınca Ufuk Komutanım da ne düşündüğümü anlamış olacak ki gözlerindeki bakış yumşadı
Tam geri dönüp gidicekti ki tekrar Ufuk komutanımın seslenmesi ile geri döndüm
Ufuk :" Üsteğmenim işiniz yoksa bize eşlik et"
"yok komutanım ben rahatsızlık vermiyim"
Ufuk :" bu bir rica değildi üsteğmenim kaanı da al gel"
Ben koşarak ordan ayrılırken onlar yerde yatanı Ufuk komutanım ve şerefsize benziye adam kollarına girip kaldırıyorlardı
Koridorlardan koşarak geçtiğim için bana dönen bir kaç gözle birlikte kafeteryaya ışık hızında girdim bütün masaları gözlerimle tek tek arıyarak avımı aradım en sonunda cam kenarındaki bir masade timler sohbet eden kafanı görünce yine çenemi tutamadım
Tim hızla ayaklanırken tüm gözler bana dönmüştü oncak şuan burda üstüm olmadığı için hiç birini siklemeden kafana elimle gel işareti yaptım tim onlarlık bir şey olmadığını anlayınca geri yerlerine otururken Kaan hızla yanıma geldi
Kaan:" Ne oldu lan dedikodumu böldün "
"Arvasların gelmiş , Ufuk komutanım yenlırına gitmemizi istiyor"
Kaan:" Gidelim başka çaremiz yok"
İkimiz kafeteryadan korku ile çıkarken her adımda korkumuz daha da artıyordu kafetaryanın kapısından çokta uzaklaşmadan duyduğumuz sesle ikimizde yerimize kast katı kesildik
X:"Demek babamın piçleri sizsiniz" 2
--------------------------------------------------------
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
15.26k Okunma |
1.32k Oy |
0 Takip |
28 Bölümlü Kitap |