4. Bölüm

2.BÖLÜM

Zeynep Işıklar
zeynepisiklar

*Karan*

– birkaç ay önce

"Merhaba sevgili dinleyiciler! Günümüz Aşkları'nda bugünkü konumuz, pek çok kişinin aklında olan bir soru: 'Uzun mesafeli ilişkiler yürür mü?'

"Bok yürür," diye mırıldandım. Soruyu yönelten kızın adı Laçin'di. Devin değil. Canımın sıkılmasına anlam veremeyerek radyonun sesini kıstım ama yine de kapamadım.

"Uzakta olan sevgilinizle aranızdaki mesafe ne kadar zorlu olabilir, bunu konuşacağız. Sizce yürür mü? Bir dinleyicimiz hattımızda. Merhaba!"

"Merhaba!"

"Bizimle ismini paylaşmak istiyor musun?"

"Evet, tabii. Ben, Dilek. Uzun mesafeli bir ilişki yaşıyorum. Yedi aydır ayrı şehirlerdeyiz ama bazen çok zor geliyor. Neredeyse her gün konuşuyoruz. Çoğu da görüntülü. Yine de gerçekten yan yana olamamak yıpratıcı oluyor. Sizce nasıl başa çıkabiliriz?"

"Daha şimdiden yıpratıcı geliyorsa başa falan çıkamazsınız," dedim ama Laçin elbette bu cevabı vermedi.

"Anlıyorum," dedi. "Gerçekten zorlayıcı olabilir. Bence uzun mesafeli ilişkilerin başarısı, iki kişinin birbirine duyduğunu güvene ve ortak hedeflere dayanıyor. Sık sık konuşmak iyi ama bu iletişimin kalitesi daha da önemli. Yalnızca gününüzün nasıl geçtiğini değil, duygularınızı da konuşmalısınız. Aranızdaki mesafeye rağmen geleceğe aynı yönde baktığınızı birbirinize hissettirmek önemli. Aynı şehirde olma planınız var mı?"

Kadının karşılık olarak ne dediğine dikkat etmedim. Acaba Devin de aynı cevabı verir miydi? Bu konuşmaların yazılı bir şekilde önlerinde durup durmadığını hep merak etmiştim. Her nedense Devin'in yalnızca içinden geldiği cevapları verdiğini düşünüyordum. Sesinin tonunda onu ele veren bir tını oluyordu.

"Ama en önemlisi, bu sürecin geçici olduğunu ve ilişkinizin buna değer olduğunu hatırlamak."

Evet, evet. Tabii.

Kesinlikle Devin daha iyi bir radyocuydu.

Arabanın koltuğuna iyice yaslanıp çoktan soğumuş olan kahvemden bir yudum daha aldım. İki saattir burada oturmaktan kıçım ağrımıştı ama hedefim hâlâ okuldan çıkmamıştı.

Bu seferki porno bağımlısıydı. Sadece izlemiyor, çekiyor ve bu videoları yayınlıyordu. Siktiğimin sapıkları.

Videosunu çektiği kızları hatta erkekleri özenle seçiyordu. Hepsi bir şekilde tanınmış ailelerin çocukları oluyordu. Onlara şantaj yapmak daha kolaydı. Yine de nasıl olup da onca zaman yaptığı tüm bokların yanına kar kalabileceğine inandığını anlamak mümkün değildi.

Çocuklardan biri durumu ailesine anlatmıştı. Adam emniyet müdürlüğünde çalışıyordu. Konumuna bakarak profesörü adalete teslim etmek isteyeceğini düşünebilirdiniz ama hayır, bize ulaşmıştı.

Bir adımız ya da insanların bize ulaşabileceği bir ofisimiz yoktu. Boyga vardı. Namıdiğer Gölge. Tıpkı babam ve babamın babası gibi o da eskiden bir askerdi. Özel timde geçirdiği yıllardan ve gördüğü binbir türlü pislikten sonra ellerini biraz kana daha çok kana bulamaya karar vermişti. Önceleri devlet için çalıştığını söyleyenler vardı ama işin doğrusunu kimsenin bildiğini sanmıyordum. Tıpkı bizim gibi onun da gerçek kimliği veri tabanlarında uzunca bir süredir yer almıyordu.

Elimizin altında olan yazılımı tek başına geliştirmiş olması, neredeyse sınırsız bir istihbarat ağına sahip olması ve tabii bunca mühimmatı elde edebilmesi için içeriden, aşağıdan, tepeden, siktiğimin yer altından tanıdıklarının olması şarttı. Gölge'yi mafya mı besliyordu? Devlet mi? Ordu mu? Siktiğimin Amerika'sı mı? En ufak bir fikrim yoktu. Umurumda da değildi.

Ordudan ayrıldıktan sonra tek istediğim kafama sıktığım bir kurşunla siktirip olup gitmekti. Gidememiştim. Boyga, reddetmeyeceğimden emin olduğu bir teklifle karşıma çıkmıştı.

'Dünyayı pisliklerden temizlememe yardım etmek ister misin?'

'Nasıl pisliklerden?' diye sormuştum.

Kötü adamları öldürüyordum. Kimisi acılı kimisi daha temiz. Pedofilileri, tacizci ve tecavüzcüleri... Ah... Onlara acılı ölümler sunmaktan zevk alıyordum. Bir de dolandırıcılar vardı. İkili oynayanlar. İçeriden dışarıya bilgi sızdırıp ülkemizi ve içindeki masum insanları tehlikeye atanlar...

"Ben de uzun mesafeli bir ilişki yaşadım ve başta her şey çok iyi gidiyordu. Ama zamanla kopmalar başladı. Mesafe, bir noktada sevgiyi öldürüyor gibi geldi. Ayrıldık."

Bravo.

Beni Devin'in radyo programına ulaştıran adam da bunlardan biriydi. Devin'in kocası. İçeriden dışarıya bilgi sızdırıyordu. Sadece bu da değil. Dışarıdan da içeriye bilgi sızdırıyordu. Salak herif hem mafyayla dans ediyor hem de polislerle oyun oynuyordu. Eğer elimden gelseydi, Devin için üzülürdüm. Kocasının ikili hayat yaşadığını bile bilmiyordu. Siktiğimin şerefsizi.

Ama şu anda işim o it Eymen değildi. Onu sadece izliyordum. Şu anda işim profesördü ve onun canını zevkle alacaktım.

"Unutmayın," dedi Laçin. "Mesafe sadece fizikseldir. Ama kopukluk duygusal olabilir."

***

Bu kadar kısa bölümler normalde olmayacak, merak etmeyin. Bu bölümü ne öncesine ne sonrasına koyamadım. :D

Karan'ı ilk gördüğümüz sahne konusundaki düşünceleriniz neler?

Onu benim kadar sevecek misiniz acaba... <3

Bir sonraki bölümde görüşürüz.

İnstagram'a da gelin: zeynepisiklar

Spoiler olmasın diye henüz paylaşımlarda kendimi tutuyorum ama yakında salacağımız kendimizi. :D

 

Bölüm : 20.12.2024 19:26 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...