
Kamera Kayıtları
Zehra nın kardeşi Abdullah tan...
-Süleyman Abi müdür seni çağırdı arka bahçede bekliyormuş.
-Allah Allah ne diyecek ki acaba dedi telaşlı çıkan sesiyle.
-Bilmiyorum, büyük ihtimal kameralar içindir.
Süleyman Abi tekerlekli sandalyesinden yavaşça kalkarak kapıya doğru ilerledi. Biraz duraksadıktan sonra yüzünü bize doğru çevirdi.
- E burası boş kalacak
İşte bu! İstediğim cümle Süleyman Abi nin mübarek ağzından çıkmıştı.
-Ben senin yerine beklerim abi için rahat olsun. dedim elimi göğsüme vurarak.
-Tamam o zaman haytalık yapmayın ama.
-Yok abi biz burda uslu uslu otururuz. dedikten sonra odadan çıkmıştı. Suç ortağım Enes koridoru kontrol ettikten sonra kapıyı kapattı ve bana yöneldi.
-Ortalık temiz başla aga dedi korkuyla karışık çıkan sesiyle.
-Sakin ol oğlum bu ne heyecan dedim gülerek.
-Ne gülüyorsun oğlum Süleyman Abi bi işler çevirdiğimizi anlayacak diye ödüm koptu.
-Görende Sherlock sanır diyeceğim ama sende o cesaret de yok.
Zaman kaybetmememiz gerekiyordu. Bir an önce şu işi halledelim. Süleyman Abiyi gerçekten müdür çağırmıştı şansımıza. Ama müdür arka bahçede değil odasındaydı. Birazcık ufacık hile yapmış olabilirim. N'apayım zaman kazanmam gerekiyordu.
Bilgisayara yönelip kamera kayıtlarına girdim. Şifreyi kırmam biraz zaman almıştı, ama uğraştığıma değmişti. Flash belleğimi takıp yangının olduğu günü kopyaladım. İzlemeye kalkışsak çok zamanımızı alırdı ve yakalanma riskimiz artardı. Ben bu işlemi yaparken Enes kapıyı kontrol ediyordu.
-Vee bitti. Tamamdır.
-Süleyman Abi geliyor.
Süleyman Abi kızgınlıkla kapıyı açtı.
-Ulan haytalar beni mi kandırıyorsunuz? !
-Noldu ki Abi?
-Müdür arka bahçede falan değildi. Odasındaydı.
-Kusura bakma Abi ben yanlış anlamışım, seni de o kadar yordum. Hakkını helal et. deyince masum masum Süleyman Abi yumuşamıştı.
-Tamam hadi çıkabilirsiniz siz dedi.
Odadan çıktıktan sonra içimde zafer naraları atıyordum. Büşra Ablam içindi.
Büşra ablanın gözüne girmeye çalışıyorum demiyor da.
Saçmalamaz mısın iç sesim.
Yalan mı hoşlandığın kızın ablası olduğu için yapmadın mı bu işi?
O kadar da düşmedik be iç sesim. Hoşlanıyor olabilirim ama bunu sadece Büşra Abla için yaptım. Sonuçta küçüklüğümden beri aynı ortamdaydım, öz ablamdan farksızdı.
....
Büşra dan...
-Becerebilmiş midir ki? Ay inşaallah başı belaya girmemiştir.
telaşla bankın önünde bir sağa bir sola gidiyordum.
-Sakin ol merak etme. kardeşim diye demiyorum oyunculuk yarışmasına girse Oskar ödülü alır, yani başı belaya girse bile kurtulur o. dedi Zehra gayet rahat bir tavırla.
-Küçük cadı biraz haklı olabilir Büşra Ablacım. diyerek flash belleği masaya koydu Abdullah sonra ablasının yanına oturdu.
-Nasıl yaptın?
-Zor olmadı. Kardaşımın yardımıyla hallettik EvelAllah.
Zehra kardeşinin saçlarını dağıttı.
-Zalımın gızı ben o kadar uğraşayım saatlerce saçlarımı bu hale getirmek için sen saniye de dağıt.
-Cadı demenin bedeli. Hem anamıza laf yok. Sonuçta analarımız aynı.
-Hadi canım bende üvey olduğumuzu sanmıştım. dedi sahte bir şaşkınlıkla.
-Çok konuşma geveze. deyip ensesine bir tane geçirdi Zehra.
Sessizce kıkırdadım. Bunlar benim neşe kaynağım resmen.
-Çok sağol Abdullah.dedim Abdullah a bakmadan.
-Ne demek abla her zaman. dedi Abdullah elini göğsüne vurarak. Neyse biz gidelim fizikçinin dersi, geç kalırsak yakar çıramızı. dedikten sonra Enes le birlikte yanımızdan ayrıldılar.
Biz ise içimizden sevincimizi yaşıyorduk.
....
Ders bittikten sonra kızlarla birlikte bilgisayar odasına gittik . Bilgisayarı açtım, flash belleği taktım.
-Bakalım kimmiş bu şaklaban. dedi Zeynep dişlerinin arasından.
-Ahanda şuraya yazıyorum Ömer Faruk un tayfasından biri çıkacak. dedi Özge.
Kamera kayıtlarını açtım.
Ne !?
********
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |